Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)

By zerabenn

74.9K 6K 12.7K

⚠️DÜZENLENME AŞAMASINDA⚠️ Lee Mâlikanesi'nin biricik oğlu ve koruması Hwang Hyunjin... -Arkadaşlar normalde 2... More

beginning
Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 7
Part 8
Part 9
Part 10
Part 11
Part 12
Fuck
Are you ready to be my home?
our dreams
Şimdi olmaz.
"Nedir böyle kalbini karartan?"
Nasıl kıydın oğluna?
Sevgili prensim
Lixie...
Darling
23
24
25
Final
Duyuru

Part 6

3K 243 1K
By zerabenn

[DÜZENLENMİŞ BÖLÜMDÜR BU YÜZDEN YORUMLAR OTOMATİK OLARAK SİLİNMİŞTİR.]

[[Felix]]
(Felix'in dilinden)

---

"Efendim."

"Efendim, uyanın."

"Efendim bahçede uyuya kalmışsınız."

Gözlerimi yarım açtığımda arka bahçede ki salıncakta kıvrılıp yatmış, 3 koruma başımda beni endişeyle uyandırmaya çalışıyordu.

Gözlerimi tamamen açtım. Kafam allak bullaktı. Hiç bir şey düşünemiyordum adeta. İyice ayıldıktan sonra her şey gözümden şerit gibi geçmeye başlamıştı.
Dün... Dün olanlar! Hemen korumalara yüksek sesle sordum.

"Hey bir dakika! O, ona ne oldu! İyi mi?"

"Bilmiyoruz efendim, hâlâ revirde"

"Önemli olan sizsiniz. Diğerleri odanızda olduğunuzu söylemişti fakat burada uyumuşsunuz."

Buna bile cevap verecek halim yokken babam elinde kahvesiyle birlikte gülümseyerek buraya geldi. Benim salıncakta uzandığımı ve korumaları görünce

"Günaydın oğlum. Ne o, bir şey mi oldu?"

Korumalardan biri.

"Efendim, Felix Bey burada uyumuş. Bu yüzden biz de buradayız."

"Oğlum? Dün olan olayı duydum. Hatts onun için buraya geldim. Korumalar siz çıkabilirsiniz."

dedi korumalara. Ve ben ise halsiz olsam da tüm olayı baştan sona anlattım.

"Hmm anladığım kadarıyla bu kasabalı koruman olmasaydı hançerlenecektin veya bir çok iğrenç şey başına gelecekti?"

"Evet baba. Tanrı korudu."

Sessizlik olduktan sonra yavaşca sordum.

"Baba."

"O iyi mi?"

"Bilmem, revirdedir."

"İyidir değil mi?"

Gülümsedi ve kahvesini yudumladı.

"Ah canım oğlum, korumaları bu kadar önemsemene gerek yok, onların işi bu."

"Ne, baba cidden bu kadar umursamaz olma onun da bir canı var para için mi benim önüme atladı yani??"

"Ne bekliyorsun oğlum akrabalığı falan mı var da seni koruyacak?
Daha yeni işe başladı. Ayrıca sen niye bu kadar kafana taktın, anlamadım."

"Boşversene."

Biraz sinirle ayaklanıp hızlı ve sert adımlarla merdivenlerden çıkarken arkamdan seslendi.

"Kahvaltını yap."

Ne, ne kahvaltısı ya! Orada belki can savaşı veriyor o çocuk. O kadar kötü hissediyorum ki! Neden böyle neden! Yıllardır korumam var, sürekli vardı ve böyle olaylar geliyordu başıma. Ama çok, çok garip bir şekilde bu korumaya karşı onun beni değil benim onu koruyasım geliyor.


Odama çıktım ve yatağa kendimi attım. Sırtım tutulmuştu. Babam ise sinirimi bozmuştu.

Ne demek para için yaptı ya! Ya da... Acaba babam haklı mıydı ki? Sırf para için ya da beni düzgün koruyamadı diye ceza almasın diye mi yaptı bunu? Şahsen ben canımı ortaya atmazdım. Onun için bu kadar değerli miyim yoksa?

"Gerçekten kendimde değilim..."

------

Uyuyamadım. Aklım ondaydı. Lanet olsun "O" diyip duruyorum resmen adını bile bilmiyorum.

Üstümü değiştirdim. Aşağı inip babamın odasına doğru giderken revire hızla giden doktorları gördüm. Acaba iyi miydi? Bi kere gidip görsem nolur ki

"Dün 3 yerinden hançerlenen uzun boylu yakışıklı b-"

Ne saçmalıyorum ben! Kendime hakim olamıyorum. Ne yaptı bana bu çocuk! Kadın bana aval aval bakıyordu. Re-zil-lik.

"Dün yarlanan bir koruma vardı da
..."

"Ah Hyunjin Bey mi?"

Demek adı Hyunjin...

"İyi sayılır çok derinden yaralanmıştı ama şuan kritik bir durumu yok görmek isterseniz odası soldan 3. olan."

"Yok tamam sağolun"

Doktor yanımdan ayrıldıktan sonra sessizce kimse görmeden odasına doğru ilerledim.

Kapıyı yavaşça araladım. İğne yapmıştı. Sargı beziyle başlanmıştı. Uyuyordu..

Uyuduğunu görünce yavaşça yanına yaklaştım. Hafiften kaşları çatık bir şekilde uyuya kalmış. Çok tatlı duruyordu. Yanına oturdum ve onu izlemeye daldım. Nedensizce elini tutmak istedim ama uyanır diye korktuyordum. Baygınken icimde kalan şeyleri söylemeye karar vermiştim.

"Herşey için teşekkür ederim Hyunjin"

"Benim için canını... Benim için neden kendi canını ortaya attın? Görevin olduğu için mi gerçekten? Kendine hiç değer vermiyor musun? Yoksa bana mı değer veriyorsun hm?"

"Aish saçmalıyorum ahahah"

"Sadece çok yalnız hissediyorum hahah, küçücük bir ilgide aşırı mutlu oluyorum hahaha ve sen öyle kendini feda edince ne biliyim..."

"Hahaha etkilendim ne kadar komik değil mi?"

Boş boş konuştuktan sonra bilmem kaç dakikadır onu izliyordum. Eline bir kere olsun dokundum ve hızlıca elimi çektim
Yavaşça ayağa doğru kalktım.

Kapıya doğru yönelip gidecekken bir anda bileğimde büyük bir el hissettim.

"Böyle aşık gibi davranıp konuşursan seni ciddiye alabilirim."

NE! Baygın, baygın değil miydi lan bu! Dediklerimi duymamış olsun ne olur diyemiyorum çünkü duymasaydı böyle demezdi..

"Sen baygın değil miydin!"

"Hm değilmişim."

"Dediklerimi duydun mu bak cidden saçmaladım ciddiye alma tanrım gıcık şey"

Pis pis sırıtıyordu. Nasıl da zevke geldi. Bana aşık muammelesi yapar şimdi bu. Sinirle ona bakarken daha da gülüyor gıcık gıcık konuşuyordu.

"Ne güzel izliyordun beni öyle."

Eliyle hâlâ kolumu tutuyordu ben ise hızla savurdum. Anlık bir bağırtı kopardı.

"Ahh!"

Ne yapıyorum ben ya! Hasta yatağında bı de.

"Hey özür dilerim yanlışlıkla-"

Tekrar beni kendine doğru çekti ve üstüne doğru düştüm. Yüzyüzeydik. Gözlerimin tam içine bakıyordu Ellerim iki yanındaydı sanki onu hapis etmiş gibi. O kadar yakındık ki nefes sesini duyuyordum. Bir süre öyle anlık şokla kaldıktan sonra üstünden hiç bişey demeden kalktım.

Nefesi yüzüme çarparken konuştu.

"Gözlerin yakından daha güzel."

Sessizce

"Keşke hep yakından görebilsem."

"Aishhh"

Diyerek kafamı yana çevirdim utanarak. Ama pozisyonum aynıydı. Yanaklarıma bakıp duruyordu. Çünkü utancımdan domates olacaktım yakında.Ve tekrar konuştu.

"Çok mu hoşuna gidiyorum hm"

Göz devirdim ve elini savurdum.

"Gıcıksın."

Odadan çıktım. Ve işimin başına döndüm.

--------------

Akşam vakti olduğunda yatağıma uzandım. Onunla bugün konuştuklarım gözüme geliyordu. Cidden utandım. Birisi iltifat edince ne diyeceğimi bile bilmiyorum. O değilde neden bana öyle davrandı bilmiyorum. İçimde bir yerde bir gıdıklanma hissettim o an. Uzun zaman sonra adını koyamadığım bu his...

(ᗒᗣᗕ)՞

5 gün sonra.

[[HYUNJİN]]
(Hyunjin'in dilinden )

"Hyunjin Bey artık iyi görünüyor herşey. eğer iyi hissediyorsanız göreviniz başına geçebilirsiniz"

"Tamamdır. Herşey için teşekkür ederim."

-

Odama çıktım sonunda çıkardılar. Kaç gündür iyiyim dememe rağmen çıkarmadılar. Aslında o odada olmak biraz iyiydi. Çilli Bey'in beni her gece gelip kontrol etmesi, kıpırdayınca kaçması falan çok hoşuma gitti. Tatlı şey. Artık iyi olduğuma göre düzgünce görevime başlayabileceğim.

O çocuğa karşı gerçekten değişik bir şey hissediyorum sanki çok önceden beklediğim ya da daha önce tanıdığım gibi samimi olmak istiyorum. Neden bir anda böyle şeyler hissetmeye başladım? Aşk mı? Sanırım kaldıramam. Ama ne olursa olsun hemen yakın olmak istiyorum fazlasıyla. Hem de çok. Uzak durmayacağım senden Çilli.

[[FELİX]]
(Felix'in dilinden)

Sabah kahvaltı sonrası her zamanki gibi salıncağımda sallanıyor kahvemi yudumluyarak kitap okuyordum.

"Gelebilir miyim?"

Kitaptan gözümü seslenen kişiye çevirdiğimde onun Hyunjin olduğunu fark ettim. İylesmisti eskisi gibi ayaklanmıştı yüzündeki yaralar geçmek üzereydi. Sevindiğimi belli etmeden

"İyi görünüyorsun"

Dedim.

"Hm sevinmedin sanırım."

"Sende diğerleri gibi benim korumamsın sadece ne bekliyorsun?"

Sırıttı ve yavaşça yanıma doğru yaklaşıp oturdu.

"Hmm demek tüm korumalarının başına böyle bir şey geldiğinde başında onu saatlerce izliyorsun ya da her gece onu kontrol ediyorsun öyle mi?"

Ne, ne... Kahretsin hepsinde uyanık mıydı bu. Kaçıncı rezilliğim bu Tanrı aşkına. Yüzüne bile bakamıyordum. Her şeyi çok yanlış anlayacaktı.

"Hey kızardın mı sen çilli bebek."

Çilli bebekmiş aptala bak. Yanaklarımın yandığını hissediyorum. Gözleri üstümdeyken deli gibi çarpan kalbimi susturmak mümkün müydü? Ya da ona karşı böyle hissettiğimi biliyor muydu?

"Hey n-neyse ne sen sadece benim korumamsın ve benimle düzgün konuş  çilli bebek falan??"

Bana doğru baktı ve yine o guzsl gülüşüyle içimi ısıttı. Daha sonra yanaklarıma bakmaya başladı. Baştan aşağı beni süzüyordu.

"Kırmızı kırmızı çok tatlı oluyorsun. Bir de o güzel çillerine odaklanınca kendimi tutamıyorum. Meleksi."

Elim ayağım titriyor. Ben ise hiç bir şey belli etmemek için şekilden şekile giriyordum. O ise sırıtıyor sanki ne hissettiğimi biliyor gibi rahattı.

Her bir kelimesinde daha çok yaklaşıyordu

O kadar yaklaştı ki hiç bişey diyemiyordum. Tekrar nefes sesini duyuyordum. Ona yakından bakınca cidden o kadar kusursuzdu ki. Gözlerinin içi gülüyordu parıl parıl. Biraz daha aşağıdaki dolgun pespembe dudaklarına bakınca yutkundum.

Siktir, ne yapacağımı bilmiyorum bazen. O bir erkek ve bende erkeğim. Saçma sapan şeyler kafamda kuruyordum. Pskolojim bozulmuştu sanırım.

Çok, çok yakından izlemeye başlamıştı. Gözlerimi ondan ayırıp kaçmaya çalışıyordum. Bir anda

"Felix."

Kafamı çevirdim.

"Bir şey isteyebilir miyim?"

"Ne gibi?"

"Çillerini bir kez öpebilir miyim?"

Ne, ciddi miydi? Ne alakaydı. Neden beni öpmek istiyor? Başımdan aşağı kaynar su dökülmüştü. Titriyordum. Yanlış anlamaktan ya da yanlış anlaşılmaktan korkuyordum.

Ve şuan kendimden de korkuyordum. Çünkü ilk defa bu kadar güzel ve heyecanlı hissediyordum.

Ben öylece donuk donuk bakarken elini yanağıma koydu ve okşadı. Daha sonra yaklaşıp yanağıma o kadar hafif bir öpücük kondurdu ki.

Ellerim titriyordu. Kıyafetimi sıkıyordum. Kalbimin sesi ağzımdan geliyordu sanki. Neden böyle bir şey yaptı? Neden böyle bir şey istedi? Çıldıracağım galiba şuracıkta. O ise gülümsedi ve

"Teşekkür ederim."

"Prensim."

Diyerek ayaklanıp yanımdan hızla ayrıldı.

---------

Yatağıma uzandım ve elimi başıma götürdüm. Neden o çocuğa karşı gelemiyorum ki. Beni neden öpmesine izin verdim... Bir de çillerimden öptü. Eğer bunu bir kız yapsaydı onunla şimdi oracıkta evlenebilirdim. Ama o... O bir erkek ve ben daha önce bir erkekten hoşlanmadım ya da ne bileyim aşık da olmadım.

Ama böyle davranışlar bana mı öyle geliyor bilemiyorum ama normal bir erkeğe karşı olduğum duygulardan daha farklı hissediyorum... Tek diyebileceğim;

"Umarım benimle eğlenmiyorsundur."

-----------------------------------------------------------


Continue Reading

You'll Also Like

1.6K 263 15
"Bana deli diyorlar, Jeongin." "Sanatçı dediğin deli olmaz mı zaten?" minific!
1K 120 5
dokunduğumda acı içinde kusmamı sağlıyorsun ANGST DEGİLLL !!!
137K 12.9K 45
Gay olduğu için okulda zorbalık gören Han Jisung Ve kimsenin gay olduğunu bilmediği zorba Lee Minho
5.2K 521 8
"reddedildim" "ne utanç verici"