LAL

By susundelikonusuyor

4.6M 257K 131K

Benim ruhum delik delikti. Biri benim anahtarımı bulup açsa ve o ruhu çıkarsa , ruhumun üzerindeki yanık izle... More

1. Bölüm : Benim adım Lâl'di
2. Bölüm: Bir Montluk Sevgi
3. Bölüm: -Muş'lu Deneyimler
4.Bölüm: Rengarenk Çiçekler
Karakter Tanıtımı
5. Bölüm : Dili Olmak
6.Bölüm: Toprakta Filizlenen Sevgi Tohumları
7.Bölüm: Kaybolan Bedenler ve Ödenilen Bedeller
8.Bölüm: Hazer değil Latif!
9.Bölüm: Yıllar Sonraki Mutluluk
10.Bölüm: Ne Bu Dünyada Ne de Başka Bir Evrende
11.Bölüm: Atlı Karıncada Okunan Masallar ve Yaraları Onarılan Küçük Kız
12.Bölüm: Bağıran Gözleri Duymak
13.Bölüm: Kırgınlığın Ardından Gelen Huzur
14.Bölüm : Gülüşü için Dünya'yı Yakıp Söndürmek
15.Bölüm: Fotoğraf Kabinindeki Mutluluk Filmi
16.Bölüm: Deniz Kızının Köpük Olması
17.Bölüm : Biz Güzeldik
18. Bölüm : Geçmişteki Acıların Portresi
19.Bölüm:Sen Bir Mucizesin
20.Bölüm: Leyla Kadın
21. Bölüm: İncelikler Yüzünden
22.Bölüm: Üç Silahşörler ve Şövalyeleri
24.Bölüm: Zeze ve Üçüzler
25.Bölüm: Hazer ama Hazar Olan
26.Bölüm: Lâl'in Yorgun Kalbi
27.Bölüm: Historia De Un Amor
28.Bölüm: Bizi Bizden Başkası Anlamasın
29.Bölüm: En Güzel Hediye Çiçektir Çünkü
30.Bölüm: Af Dilemeye Yüzüm Yok Çiçek
31.Bölüm: Lotus Çiçeği
32.Bölüm: Rapunzel'in Saçındaki Çiçekler
33.Bölüm: Dost
34.Bölüm: Hazer'in İçindeki Çocuk
35.Bölüm: Kalbim Senin Ellerin, Kalbin Benim Gözlerim
36.Bölüm : Ediz'in Kızı
AÇIKLAMA
37. Bölüm: Varolmayan Ülke'nin Sakinleri
38.Bölüm: Sevda Çiçeği
39.Bölüm: Korkunun Filizleri
40. Bölüm: Üçüzlerin Manastırı
41.Bölüm : Bu Son Olsun
42.Bölüm : Bir Kar Tanesi Olup Eridim Ağzında
43.Bölüm: Yalnızlığa Terk Edilen Oda
44.Bölüm: Sessizliğin Öfkesi ve Çiçek'in Ruhunun Karanlığa Teslimi
45.Bölüm(1.KİTAP FİNALİ): Narin Çiçeğin Vedası
46.Bölüm :Lâl Çiçekler
47. Bölüm: Havuzdaki Kanın İntikamı
48. Bölüm: Yıldızlar Gökte Yükseldiğinde
49.Bölüm: Ediz'in Cehennemi
50.Bölüm: Güneşin Aydan Geceyi Çaldığı Vakit
51.Bölüm: Demirlerin Zaferinin Başlangıcı
52.Bölüm: Kartal'ın Toprak Nefreti
53. Bölüm : Birleşen Alınlardan Doğan Kuvvet
54. Bölüm: Biz Demir'dik.
55. Bölüm: Balık Adam'ın Hasreti ve Deniz Kızı'nın Korkusu
56. Bölüm: Kara Kalemli Adam'ın 7 Saatlik Acısı
57. Bölüm : Mutlu! Çok Mutlu
58. Bölüm : İçimde Kaybolan Papatyalardı Gözlerin
59. Bölüm: Asterix ve Oburix
60. Bölüm: Menekşedeki Huzur Kokusu
61. Bölüm: Bir Sabah Kahvaltısının Mutluluğu
62. Bölüm : Üstü Kapatılmış Yaraların Nasırı
63.Bölüm: Aranan Kalbin Listesi
1 Milyon, 1 Milyon , 1 Milyon!
64. Bölüm: Kötü Kedi Şerafettin
65.Bölüm: Kutsal Günün Kutlaması
66. Bölüm: Annelerinin Şefkati Altındaki Küçük Kız
UMAY&RASİM ÖZEL BÖLÜM I
67.Bölüm: Işığın Altında Karanlıkta Sıkışmak
68. Bölüm: Gerçeklerin Yakıcılığı
69. Bölüm: Zamanın Öldüren Akışı
70. Bölüm: Yangını Körükleyen Çiçekler
71. Bölüm:Ediz'in En Değerlisi
72. Bölüm: Uyuşan Kalpler ve Zehirli Eller
73. Bölüm: O Hatırlamazdı , Ben Unutmazdım
74. Bölüm: Etten Duvarların Kalpsiz Tuğlaları
75. Bölüm: Sen Aydınlığa Ben Sana Hasret
BAYRAM ÖZEL BÖLÜM
76. Bölüm: Bu Gece Yalınız
77. Bölüm: Demirler Ruh ve Sinir Hastalıkları Merkezi
78. Bölüm: Buz Sarkıtlarında Açan Lotus Çiçeği
79. Bölüm: Küçük Bir Tohum
80. Bölüm(Final Part 1): Minik Eleman
80. Bölüm(Final Part 2): Benim Adım Hep Çiçek'ti
TOMRİS
ŞİMAL YILDIZI
ÖZEL BÖLÜM I
ÖZEL BÖLÜM II
2 Milyon, 2 Milyon, 2 Milyon!
ÖZEL BÖLÜM III
ÖZEL BÖLÜM IV
3 Milyon, 3 Milyon,3 Milyon!

23.Bölüm: Kara Kalemli Adam

56.6K 3K 1.8K
By susundelikonusuyor

Ben geldimmm ❤️

Nasılsınız , nasıl gidiyor?

Bölüm şarkısı: Louane- Si t'étais là (şarkı önerisi için @rainscloud a teşekkürler❤️)
Diğer bölüm şarkımız : Kargo - Yıldızların Altında

Lâl kızımız ❤️:

İyi okumalarr ❤️

...

Nereden getirdiklerini bile bilmediğim piknik örtüsünün üzerinde sırtım Ediz abimin göğsüne yaslanmış abilerimi dinliyordum.

Yanımda bulunan cips paketini direkt kucağıma alarak kolamı da diğer elime aldım.

"Toplama saçlarını" diye hayıflanan Ediz abim yaptığım topuzumu açarak gür sarı saçlarımın dağılmasına neden olmuştu.

Karışmış saçlarımı büyük elleriyle düzeltip bir öpücük kondurunca ona bakıp gülümseyerek çiçekli tacımı düzelttim.

"O cipsi yemeye devam edersen bir sürü selülitin olacak ve 105 kilo olacaksın onun yerine al muz ye"
diyen Ali'ye baygın bir bakış attım.

"Bakma kız bana öyle valla oyarım gözlerini!" Ali'den gözlerimi hızla çekerken kedi gibi  başımı Ediz abimin göğsüne yasladım.

Ediz abim bu halime kahkaha attıktan sonra başımı güçlü kollarıyla sarıp saçlarıma bir öpücük daha kondurdu.

"O zaman hava pembeleşmeye başlamışken ateş yakalım"

Sarp'ın direktifiyle Yusuf ve Hazer etraftaki odunlardan aldılar.

İçerisinde olduğumuz yeşil alan o kadar güzeldi ki kuş cıvıltıları , çiçekler...

Çok...çok güzeldi.

Ateş yakıldıktan sonra Hazer gitarını almış akordunu kontrol etmişti.

Hazer bir şarkıya başlamıştı ama kestiremememiştim ardından Sarp ayağa kalkarak beni de Ediz abimin göğsünden koparmış birden beni elimden tutarak döndürüp dans etmeye başlamıştı.

"Benim gönlüm sarhoştur, yıldızların altında!"

Bir kere daha döndükten sonra ben de olduğum yerde dans etmeye başladım. Salık saçlarımı rüzgarın da etkisiyle savuruyor güzel bir ahenkle dans ediyordum.

"Sevişmek ah ne hoştur , yıldızların altında!" Yusuf bağırdıktan sonra Ali ona takılarak "Çok biliyorsun herhalde yıldızların altında sevişmeyi" demişti.

Ben de bu hallerine kıkırdayıp Hazar'ın elinden tutup kaldırdım. Diğerleri de şarkının bazı yerlerinde giriyor ve sürekli olarak elleriyle alkış tutuyorlardı.

Sadece Yusuf elindeki kamerayla videomuzu çekiyordu.

"Yanmam gönlüm yansa da !" Hazer'den sonra Hazar bağırdı "Ecel beni alsa da!"

Ediz abim bağırdı "Gözlerim kapansa da yıldızların altında!"

Allah'ım hiçbirinin canını alma, gözlerini yıldızların altında kapatma!

Hazar beni elimden tutarak savurduktan sonra beni kendine eteklerim de dönecek şekilde çekti ve beni önüne alarak çenesini omzuma yaslayıp şarkıya devam etti.

Hep bir ağızdan söylüyorlardı.

"Benim gönlüm sarhoştur! Yıldızların altında! Sevişmek ah ne hoştur , yıldızların altında!"

Hazar'ın kollarından çıkıp dans etmeye devam ederken Ali de ayağa kalkmış elindeki muzdan yedirmeye çalışmıştı.

Uzattığı muzdan bir ısırık aldıktan sonra ona şirince gülümsedim.

"Kurban olsun abin sana" diye mırıldandığını zannederken ben çoktan duymuştum. Belli ki duyulmasını istemiyordu.
Duymamazlıktan gelerek Sarp ile iki elimizi de tutarak aynı anda kollarımızın altından geçtik.

Güçlü bir kahkaha attıktan sonra tam bana sarılacaktı ki arkamdan birisi bacak arama girerek beni yukarı doğru kaldırdı.

Düşeceğim için panik olmuştum ama beni kaldıran bedenin Ediz abim olduğunu görünce sakinleşip ellerimi yanaklarına götürdüm ve sıkmaya başladım.

Bu sefer de Yusuf ayağa kalkıp kamerayı bize yaklaştırdı ve Ediz abimin yüzünü çekmeye başladı.

"Çekme ! Yusuf çekme!" diyerek ellerini kameraya uzatsa da ellerinden tutup kendime çektim ve sıkıca tuttum.

Gelen kusma isteği ile bir elimi hızla Ediz abimin elinden kurtardım ve dudaklarımın üzerine ters bir şekilde koydum.

Yüzüm buruşmuştu.

Ali "Lâl ne oldu abim?" deyince Ediz hızla başını bana çevirdi ama ben kendimi tutamayıp birden kusmaya başladım.

Ediz'in üstüne...

Beni hızla aşağı indirip yeşillik alana doğru eğdirdi ben de bugün tüm yediklerimi kusmaya devam ettim.

Sarp ve Yusuf çok iyi abiler olduğu için bu halimize kahkahalarla gülerken Hazer ve Hazar "Adamın karizması yerle bir oldu !" diye bağırıyorlardı.

İşin saçma tarafı olanlar hala kameraya alınıyordu.

"Lâl tutma kendini kus!" deyip saçlarımı tutan Ediz abime utancımdan bakamıyordum bile.

Koskoca adamın üzerine kusmuştum.

Safir abim yanıma gelip "Rahatladın mı güzelim?" dese de ona da bakamıyordum.

Nedensizce utanmıştım.

Çok saçmaydı.

Ediz abimin bana uzattığı suyu alarak ağzımda çalkalayıp toprağa tükürdükten sonra hala video çeken Yusuf yanıma gelip kamerayı ağzımın içine kadar sokmuştu.

"Lâl Hanım! Lâl Hanım , Ediz Demir'in üzerine kusmak nasıl bir his ?"

Kameraya ters bir bakış attıktan sonra birazcık daha su içtim.

Ediz abim yanıma gelip bana bakmaya çalıştı ama ben gözlerimi ısrarla ondan kaçırınca iki parmağıyla çenemden tutup yeşil gözlerini , mavi gözlerime kenetleyip kıyamıyormuş gibi bana baktı.

"Sen benden utandın mı çiçeğim ?" bakışlarımı ondan çekerek başımı salladım.

"Neden utanıyorsun küçük kızlar hep babalarının üzerine kusar" dedi anayasadan madde okuyormuş gibi.

Ben de en sonunda içimdeki saçma utancı kırarak ona baktım ve şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yolladım.

Ardından Ali'nin sesi geldi "Mideyi çok mu karıştırdık acaba küçük fare?" diyerek yanıma geldi ve ağzımın içine baktı.

Hazar "Hadi artık hava soğudu eve gidelim" deyince herkes ayaklandı.

Ardından Sarp "O zaman yarış?" dese de itiraz ettim.
"Siz isterseniz yapın benim bacaklarım ağrıyor"

Sarp kaşlarını çatarak baktı bana " Senin bacakların geçen gece de ağrıyordu bir şey mi var acaba ?" diyerek Ali'ye dönmüştü.

Ali yanıma gelip beni kucağına oturttu ardından bir elini bacağıma götürerek yavaşça sıktı.

"Burası mı ağrıyor?" deyince başımı salladım.

"Ya demir ve magnezyum eksikliğin var ya da boyun uzuyor bir ara seni hastaneye götüreyim de kontrol ettirelim" dedi gülümseyerek ardından "Bunlar hep muz yememekten" deyip burnumdan öpmüştü.

En sonunda Hazar ayağa kalkıp "O zaman şöyle yapalım , abi sizin arabalar buranın başlangıcında değil mi?" dedi.

Abi takımı başını sallarken Hazar konuşmaya devam etti. "Lâl'in bisikletini oraya koyalım Lâl de benim önüme binsin bacakları ağrıyorsa bisiklet de sürmesin" dedi bana şefkatle bakarak.
Bunu çok istediği gözlerinden okunuyordu.

Bu fikir hoşuma gitmişti. Ellerimi çırpıp yerimde zıpladığımda çayırlık alanın sonuna kadar ben sürmüştüm ardından benim bisikletimi arabasına koyan Safir abim kulağıma eğilmiş "Bu dingille aynı bisiklete binmek istediğine emin misin ? Deli sürer bu" demişti.

Ben de bir şey olmaz der gibi omuzlarımı silkip ellerimi kaldırmıştım.

"Şehir dışında olmadığını biliyordum , benden kaçtın. Bir ara konuşalım" dedikten sonra abime buruk bir gülümseme göndererek Hazar'ın yanına gittim.

"Hadi ikiz gel de şunlara bir güzel toz yutturalım!"
kıkırdayarak Hazar'ın önüne bindim ve herkes aynı hizaya gelince Sarp "3 deyince başlıyoruz!"

Bekledi bekledi. Hepsi bir ağızdan "3 !" dedikten sonra Hazar hızla bisikleti sürmeye başladı.

Hepsi üçkağıtçıydı!

Hazar o kadar hızlı sürüyordu ki ağzıma giren rüzgardan nefes alamıyordum.

"Lâl! Sadece rüzgarı hisset!" Hazar'ın bağırmasıyla gözlerimi kapatıp kollarımı hafifçe genişlettim.

Bu iyi geliyordu.

Yaklaşık 15 dakika sonra eve gelince evin önünde bir sürü araba olduğunu gördüm.

Kaşlarımı çatarak abi takımına bakınca Safir abim açıklama yaptı: "Sanırım amcamlar geldi"

Amcamlar?

"Kuzenlerimiz de var" dedi Sarp açıklama yaparak.

Hazer'in tişörtünün ucundan tutarak ona sığındım..
Hazer kolunu omzuma atarak beni herkesten koruyormuş gibi sakladı.

Onlar da bana yapılan şeyleri görmezden gelerek iğrenç kahkahalar atabilirlerdi sonuçta .

Bir kez daha kaldıramazdım.

Kaldıramamıştım zaten.

Endişemi fark etmiş olacaklar ki bana yaklaşmaya çalıştılar ama ben de Hazer ile birlikte bir adım geriledim.

Korkuyordum.

"Lâl, gel çiçeğim yanıma" Ediz abimin yatıştırıcı sesiyle ona bakmak istedim ama gözlerimi başka bir noktaya çevirdim.

Eve girmek istemiyordum.

Hazer'e dönüp sadece baktım. Tek bir bakışımla ne demek istediğimi , ne hissettiğimi anladı.

"O eve girmeyeceğiz siz isterseniz girebilirsiniz" dedi keskin sesiyle.

Ali sinirlenmiş olacak ki "Ne demek girmeyeceğiz ?" ardından bana bakıp "Ne oluyor küçük fare?" dedi.

Omuzlarımı silktim.

Hazar'a baktığımda bize kırık bir gülümseme gönderdikten sonra arkasını dönüp eve ilerledi.

Ne olmuştu ki?

Yusuf'un telefonu çaldığında bize anlamadığını belli eden bir bakış attı ve telefonu açtı.

"Efendim anne?" karşı taraftan sesler gelirken Safir abim bana yaklaştı. "Neden gelmek istemiyorsun ? Korkuyor musun biz varız." dedi yalvararak.

O bu aralar iyi değildi. Gülümsemesi bile buruktu.

"Gelmek istemiyor işte ne uzatıyorsunuz !" Hazer'in bağırışıyla irkilmedim. Aklımda Hazar vardı.

Yusuf telefonu cebine koyarak yanımıza yaklaştığında konuştu "Annem eve çağırdı , seninle tanışmak için gelmişler. Tanışırsın daha sonra biz bugün senin çok yorulduğunu söyleriz istersen çıkarsın odana hadi güzelim gel" diyerek elime uzandı.

İçeridekiler benim için gelmişti.

Beynimin eski anılara kaymasına engel olamamıştım.

"Neredesin Lâl'cik! Elma dersem çık armut dersem çıkma!" içinde olduğum dolabın kapısı birden açılınca çığlık atmaya çalışsam da başaramadım.

Babam bu sefer yine dövecekti ve amcam olacak adam öylece kamera kaydına alıp kahkahalarla gülecekti.

"Buraya gel seni küçük dilsiz!" diyerek ince kolumdan tuttuğu gibi minik bedenimi odadaki yatağa fırlatmıştı.

Başımı iki yana sallıyor bana dokunmaması için dualar ediyordum.

Elimden gelen tek şey buydu.

Minik bedenime ait bacaklarımla ona tekme atmaya başladım.

"Lâl?" anılarımdan irkilerek sıyrıldığımda bana endişeli gözlerle bakan aile üyelerime baktım.

O eve girmekten başka çarem yoktu.

Başımı sallayıp korkak adımlarla eve ilerledim.
Hazer elimi tutarak beni kendine çevirdi.

"Lâl , her zaman yanındayım biliyorsun değil mi ikiz?" başımı sallayıp onu rahatlatmak anacıyla yanağına öpücük kondurdum.

Ediz abim elimi tutarak bizi evden içeri soktu ve salona ilerledik. Oldukça kalabalıklardı.

"Ay geldi yeğenim en sonunda" diyerek ayağa kalkan adama baktım. Gözleri babamdan farklı olarak kahverengiydi.

Bana yaklaşınca Ediz abimin arkasına sığındım.

Yeni insanlar tanımaktan nefret ediyordum.

"Korkma kız gel buraya" deyip bana sarılmaya çalışınca abimin sırtına tutundum sıkıca.

Babam çaresiz halimi görmüş olacak ki "Osman!" diyerek adamı uyarmıştı.

"Ama ben sadece tanışmak istemiştim" olduğum yerden çıkarak tokalaşmak için elimi uzattım babama ayıp olmasını istemiyordum.

Adının Osman olduğunu öğrendiğim adam hevesle elimi tutup benimle tokalaştı.

"Doruk? Ne işin var burada ?" Yusuf'un sesiyle bakışlarım köşede sarma otlanan Doruk'a döndü.

"Hiç öyle geçerken uğrayayım dedim." diyerek Yusuf'un yanına gelmiş omzuna vurduktan sonra babama dönüp "Oğlun namusuma göz dikti Rasim Amca al şunu üstümden AA! Sarılıyor bir de!" dese de herkes ona bakmakla yetindi.

Yusuf ellerini bile kıpırdatmıyordu.

Ona göz devirdikten sonra "Gelsene sen bir" deyip odasına çıkmışlardı.

Onlar çıkarken Sarp " Bak bak" deyip imalı imalı gülmüştü.

Koltuğa oturunca annem bana bakıp "Bak kızım bu büyük amcan Mehmet" dedi yeşil gözlü bir adamı gösterirken.

"Memnun oldum küçük hanım" deyince başımı salladım.

"Senin ismin de Lâl biliyorum merak etme" deyip olduğu yerde arkasına yaslandı. "Bak bunlar da kuzenlerin Asil ve Metin" dedi.

Asil'iinceledim. Sarıya çalan gözler ve siyah saçları vardı , oldukça yakışıklıydı. Bana dümdüz bakıyordu. Gerçi geldiğimden beri herkese öyle baktığını görüyordum. Demek ki stili buydu.

Bana küçük bir baş selamı verdikten sonra bakışlarını Ediz abime çevirmişti. Bir dudağının kenarı da kıvrılmıştı. İmalı imalı bakıyordu.

"Asil , Ediz ile aynı yaşta , Metin de Sarp ile aynı yaşta" bu sefer mavi gözlerim Metin'e döndü.

Abisi gibi saçları siyahtı gözleri yanlış görmüyorsam elaydı. O da yakışıklıydı.

O ise bana bakıp kocaman gülümsedi. Ben de ona gülümsedim.

"Naber kuzen ?" demişti ama ben sadece gülerek omuzlarımı çeneme doğru çekmiştim.

"Ay ben bu kızla çok iyi anlaşacağım!" deyip yanıma gelip saçlarımı karıştırmıştı.

Ancak Ediz abimin sesiyle dondu "Yürü git lan otur yerine!" Asil , Ediz abimin bu kahkahasına kocaman bir kahkaha atarken Metin şehadet getirerek yerine geri oturmuştu.

Kafa çocuktu.

Ortam o kadar gergindi ki. Kimseden çıt çıkmıyordu.

Annem gerginlikle gülümseyerek başka bir adamı gösterdi "Bu da küçük amcan Hasan" demişti.

Adamın sert bakan bakışları gözleri bana dönünce yumuşamıştı. "Memnum oldum kızım" dedikten sonra "Bu zibidi de senin kuzenin Deniz sizden 1 yaş büyük , başka kuzenin de yok zaten" demişti.

Deniz, sert bakışlarla bana bakarken Safir abimin yapay öksürüğü ile bakışlarını kaçırmıştı.

Deniz'in gözleri de kahverengiydi.

En sonunda anneme dönüp susadığımı belirten bir işaret yaptıktan sonra mutfağa doğru ilerlerken kapının çalması ile yönümü kapıya çevirdim.

Kapıyı açtığımda karşımda saçları uzun , gözleri masmavi , bembeyaz teninde kara kara dövmeler olan çok yakışıklı bir adam çıkmıştı.

Benden birkaç yaş büyük duruyordu. Tutulmuş gibi adamı izliyordum.

Kara Kalemli Adam.

İşin garibi o da aynı şekilde beni izliyordu.

Kalbim hızla çarpmaya başladı.

Bu da neyin nesiydi?
...

Ben geldimm❤️

Bölüm nasıldı ?

Kuzenler ?

Gelen adam kim?

Lâl?

Hazar?

Hazer?

Yusuf?

Sarp?

Safir?

Ali?

Ediz?

Asil:

Metin:

Deniz:

Gelen arkadaş:

Continue Reading

You'll Also Like

Yedi Metre By Nur

General Fiction

1.3K 137 50
Bana yaptıkların, yaşattıkların o kadar ağır şeylerdi ki; sustum, hatta sesimi dahi çıkarmayacağım konumlara sürüklendim ama artık bitti. Senin tanıd...
3.7K 264 32
Geçmişine takıntılı genç bir öğretmenin,koltuk değneği olan eski bir araba yarışçısıyla yaptığı Salıncak kavgasının hikayesi.. Kahverengi olan Ela v...
690K 38.6K 77
Hayranı olduğunuz bir ünlünün nasılsa cevap vermeyeceğini düşünüp ona acılarınızdan bahsederseniz ama o mesajlarınızı görürse?
10.3K 736 40
•Kesit• "Şimdi sıra sende." Dedi. "Ne?" "Öpme sırası diyorum, sende. Aklını bu kadar çabuk başından alacağımı bilmezdim." Dedi gülerek. "Öpmek sı...