GÜZEL KATİL (Tamamlandı)

By kediciteyze2

12.5K 1.8K 4.7K

Bir dilek dilerken dikkatli ol; çünkü gerçekleşebilir. Kapak tasarımı: @writerladyy , periler, Elfler, büyülü... More

1 - MAPUSHANE KAPISI ASMA KİLİTLİ
2 - EBEDÎ BAKİRE
3 - HİÇ AŞIK OLMADAN ÖLMEK
4- "ESAS OĞLAN" GÖKHAN
5 - KIZLARPINARI KÖYÜ
6 - ELF DİYARI ORMAN
7 - ELFLERİN ÖDÜLÜ
8 - İMDAT, DELİRDİM
9 - EFSANEYİ BİLEN TEK KİŞİ
11 - KAPIMI ÇALAN AŞK MI?
12 - KISKANÇ
13 - HER ŞEY TEPETAKLAK
14- DEDEKTİFİMİZ EKSİKTİ!
15 - PAROLA: TİLKİ
16 - TEK KIRMIZI GÜL
17 - AÇILIN! BEN DOKTORUM
18 - ŞANTAJ
19 - YANLIŞ KADINA BULAŞTIN
20 - BENİMLE EVLENİR MİSİN?
21- KARA BULUTLAR
22 - NİŞANIMIZ VAR
23 - KARAKOL
24- NOLANDA
25 - HERKES ŞOKTA
26 - CANAN
27 - PERİLER GERÇEKMİŞ
28 - FISTIKLI BAKLAVA
29 - VUSLAT
30 - VE İNTİKAM
31 - SEVİYORSAN İSPATLA
32 - FİNAL: ELVEDA KAPRİSLİ PERİ

10 - AYŞE DENİZ!

371 58 171
By kediciteyze2

O gün Aylin'in hayatında bir dönüm noktası oldu. Çocukluğundan beri hayvanları çok severdi, gözüne pisi pisi otu batıp kör olan, araba çarpan kedileri tedavi ettirir, yuva bulmaya uğraşırdı. Bunu sevap puanları kazanmak için değil, başka türlü içi rahat etmediği için yapar ve kendisine yol, su, elektrik olarak dönmeyeceğini bilirdi ama şimdi umman gözlerinden mutluluk gözyaşları dökülüyordu. Dünyada kaç kişinin başına böyle bir mucize gelir ki? Bir gecede yeniden 25 yaşına geri dönmüştü. Teyzesine:

" Yedi kaçtı deme  teyziş ama alışveriş yapmam lâzım." dedi ve 

Kollarını açıp, kendi çevresinde dönerken ekledi:

 "Çünkü yeniden 38 bedenim! Vuhuuu! Elveda büyük beden giysiler, hoşça kalın anti-aging kremleri! " 

Sonra koltukta oturan kadıncağıza sarıldı:

"O arada sen de valizlerini hazırla, önceden konuştuğumuz gibi  yanıma taşınıyorsun."

" Kız dur, şişler bir yanına batacak! Bu eve, komşularıma hatta bakkala, manava, eczacıma bile öyle alıştım ki, zor olacak. Önce taşınma fikrine alışayım sonra Elif hanım evi bir güzel temizlesin. Yavaş yavaş hazırlanırım."

"Ah, seni bilmez miyim? Evi kırklamadan gelmezsin. Tamam ne zaman hazır olursan, o zaman gelir seni alırım. Teyze-yeğen çok güzel geçek günlerimiz."

Tabii başlarına gelecek olanları henüz bilmiyorlardı. Aylin, teyzesini kucaklayıp öptü ve AVM'nin yolunu tuttu. İçi içine sığmıyordu, her vitrin camında çaktırmadan kendine baktı ve içinden:

"Fıstık! " dedi.  

Arada bir:

"Ya hepsi rüyaysa? Ya sabah yine 60 yaşımda olursam?"

diye korkmuyor da değildi. Yine de keyifle butikleri dolaştı; yazlık şapkalar, uçuşan elbiseler, sandaletler, kapri pantolonlar aldı. O alışverişteyken, Gökhan da Mehmet'in başını şişiriyordu:

"Ya erkek arkadaşı varsa Memo?"

"Parmağına baksaydın; yüzük? "

" Yoktu ama böyle güzel bir kızın erkek arkadaşı olmaz mı?"

"Güzel olduğu için yanaşmayabilirler de."

"Hmm, umarım öyledir. Ya sevdiği askerdeyse? "

"Yahu kurma kafanda."

"Sözlü olsa, söz yüzüğü olur di mi Memo? "

"Evet, evet...yüzük yoksa bekardır kesin."

Sevim hanım, ikisinin konuşmasına kulak misafiri olmuştu. Yanlarına geldi, bir elini oğlunun, ötekini evladı kadar sevdiği Gökhan'ın omzuna koydu:

"Ayol çocuklar ben ne güne duruyorum? Bir 'Hoş geldiniz keki' yapar kapılarına giderim, zaten doktor hanımı çok merak ediyorum. Gelince GBT'sini çıkartmış kadar olurum evelallah."

"Harikasınız Sevim teyze!"

"Ben mutfağa gidip keke başlayayım. Zaten bugün çardak günü sırası bende.."

Mehmet ve Gökhan "çak" yaptılar. Bu iş de hallolmuştu. Gökhan da ustalara bakmaya kendi villasına gitti. 

ÇARDAK HANIMLARI

Sevim hanımın "çardak günü" meşhurdu.  Rüzgârla çın- çın- öten rüzgâr çanlarının, kırmızı kırmızı ruj çiçeklerinin sarktığı makromelerin asılı olduğu ahşap pergola çardakta, üç komşu kadın her gün sırayla buluşup yiyip, içip, dedikodu yapmaya bayılıyorlardı. 

Ne yapsınlar? Üç kadın da yüzme bilmiyordu ki, yüzmeye gitsin. Çocuklar plaja gidiyor, aralarında 'usb ucu, wi-fi, FRP  gibi  anlamadıkları şeylerden söz ederken, onlar da böyle vakit geçiriyorlardı. E, kuşak farkı. Bu durumdan emekli olmuş beyleri de mutlu oluyordu. Hanımları lak lak ederken, bahçenin başka bir tarafındaki masada  siyaset, askerlik anıları ile vakit geçiriyorlardı.

Birkaç saat sonra çardakta masa kurulmuş, Sevim, Nazan'ın annesi Hümeyra ve Aleyna'nın annesi Şengül hanım oturmuş, çay içip, ağız sulandıran sarmaları, kısırları, peynirli börekleri götürüyor ve Mehmet'in annesinden dedikoduları dinliyorlardı:

"Sormayın kızlar, meğer kocası bunu genç sekreteriyle aldatıyor muymuş!"

"Aaaaaa ! "

"Kadın da  intikam için bunu direksiyon öğretmeniyle boynuzlamış mı!"

"Hiiiiiiii ! "

"Adamın eski metresi de intikam için hepsini çekip Twitter'a koymaz mı?"

"Uuuuu ! "

Heyecanlı konuşma siyah Range'in, bitişik villanın kapısına yanaşmasıyla bölündü. Sevim hanım:

"Kızlar! Sonunda doktor hanımla tanışacağız, bakın cipi geliyor." dedi. Ötekiler de:

"Ay, çok merak ediyorum ben."

"Davet edelim hazır çok güzel şeyler yapmışken. "

" İyi fikir. Kapı açılıyor!"

diyerek beklediler.

Cipin kapısı açıldı, önce pembe stiletto giymiş bir çift biçimli bacak sonra da bacakların sahibini gördüler. Başında geniş kenarlı, beyaz bir yazlık şapka, üzerinde pembe çiçekli, tiril tiril bir yazlık elbise vardı.  Elleri, kolları Roman, Armani, Park Bravo gibi alışveriş paketleriyle doluydu. Kulaklarında pembe Chanel sallantılı küpeler vardı. Çardaktan sesler yükseldi:

"Wooow! Bu da kim ayol?"

" Kim olacak hayatım? Herhalde Gökhan'ın abayı yaktığı kızdır."

" Ayyy, dediği kadar varmış."

" Valla öyle Maşallah deyin kızlar, nazar değdirmeyelim."

Sevim hanım ayağa kalktı ve iki bahçeyi ayıran ahşap çitin oraya gitti; gülümseyerek genç kıza seslendi:

"Hu, huuuu! Hoş geldiniz kızım. Güle güle oturun."

Aylin, sol tarafına baktı. Çardakta oturan hanımları görünce, burnuna gelen tarçınlı, elmalı kekin kokusunun sebebini de anladı ve gülümseyerek yanıtladı:

"Hoş bulduk. Sağolun."

" Siz doktor hanımın nesi oluyorsunuz? Yeğeni filan mı? "

" Nasıl ? "

"Emlakçı, evi bir doktor hanım aldı demişti de, biz kızlar da tanışmak için sabırsızlanıyorduk."

derken, ağızları dolu olduğu için konuşamayan diğer hanımları işaret etti. Kadınlar el salladılar. 

"Şey, doktor hanım gelmedi henüz."

"Aaa? Ne zaman gelecek?"

"Şey, ge , son anda romatizmaları tuttu da kaplıcaya gitti."

"Ah kıyamam....peki siz nesi oluyorsunuz?"

"Ben mi? Ben... eee... ben yardımcısıyım. Evine mukayet oluyorum. "

"Çok memnun oldum kızım. Ben Sevim."

"Ben de Ayl...Ayşe.  Çok memnun oldum. "

"Buyurmaz mısınız kızım, çay içelim birlikte."

 "Şey, çok teşekkürler ama işim var; size afiyet olsun. Görüşürüz."

"Eh, peki canım. Kolay gelsin."

Aylin içeri girdi, kapıyı kapattı, paketleri yere bıraktı ve arkasına yaslandı:

"Doktor benim,  60 yaşındaydım ama 25 yaşıma döndüm"  diyemediği için onu kimse suçlayamazdı. Dese de kim inanırdı? Böylece Aylin, Ayşe oldu. Bir soyadı bulması da gerekiyordu.  Karşısında uzanan dalgalı, mavi sulara baktı. Artık o AYŞE DENİZ'di.

Sevim,

"Ay ne güzel kız değil mi hanımlar? Durun temiz tabak getireyim, kek sıcakken hepsinden koyalım hoş geldin bahanesiyle ağzını ararım. Gökhan evladım benden haber bekliyor."  deyince,

Şengül yanıtladı:

"Ay ne kurnazsın kız. Hi,hi,hi."

Böylece Sevim hanım, zeytinyağlı sarma, elmalı kek, kısır, peynirli börek koyup, üzerini temiz bir peçeteyle örterek Aylin'in kapısına yollandı. 

Aynı saatlerde Mehmet de Gökhan'a ve ustalara tabak ve kettle ile çay getirmişti. Ustalar işe ara verdiler ve  bir köşede yiyip, içmeye başladılar. 

Gökhan,  "mmm" diyerek börekten ısırırken,  Mehmet'e yakındı:

"Memo yaa, diyelim ki erkek arkadaşı filan yok, nasıl tanışacağım ki? "

"Oğlum, sen koskoca Gökhan Akın'sın, bütün kızlar sana deli oluyor! Hele şu son diziden sonra görenler 'Foçalıııı" diye koşmuyor mu sana selfi için? Çal kapısını, tanış sonra yemeğe davet et."

"Yahu öyle de, sabah sabah kapısına dayandım! Ziline bastım, deli ettim! Ne yüzle?"

"Daha iyi ya özür dilemeye gidersin; bir yanlışlık oldu başkasının evi sandım dersin."

"Hah! Bu iyi kanka! Yanlış ev!"

Yarım saat sonra ise Sevim hanım boş tabakla tekrar çardağa döndü:

"Haberler şahane kızlar! Gökhan çok sevinecek. Hah, geliyor! Garibim meraktan öldü. "

"Sevim teyze? N'oldu? Evli? Sözlü? Nişanlı?"

" Ayol panik yapma, gittim gittim, gözün aydın evli değil, sözlü değil, nişanlı değil, erkek arkadaşı yok! Annesi, babası doktormuş ama trafik kazasında kaybetmiş ikisini de.

Hümeyra hanım

"A, vah, vah...boşuna Allah çirkin talihi versin dememişler..." dedi. Mehmet'in annesi devam etti:

" Tıp okumuş. Doktor hanımın yardımcısıymış." Şengül:

"Ayy hem güzel, hem doktor! Kaçırma bu kızı Gökhancığım." derken, Hümeyra lafa girdi:

"Kıyamam, tıp eğitimi pahalı tabii, anne, baba da yok; ev işi yapıyor o güzellikle ha? Ayol hem üzüldüm, hem de çok takdir ettim."

" Ben de canım. Doktor hanım da Kızılcahamam'daymış. Ne zaman gelir belli değilmiş üzgünüm kızlar tanışamayacağız belki de . Bu yaz taşınmaz tekrar İstanbul'a dönebilirmiş. "

Çardak hanımları:

" Aaa tüh....eh ne yapalım..."

dediler.  O sırada Gökhan da Aylin'in villasına doğru yürümeye başladı. Mehmet atıldı:

"Kanka nereye ?"

"Özür dilemeye Memo.  Sonra da yemeğe davet edeceğim ya."

"Yahu böyle mi? "

"Nasıl yani ? "

"Bir demet çiçek al, özür dilemeye elin boş mu gideceksin? "

Gökhan, eliyle kafasına vurdu.

" Tüh! Haklısın ya!  "

Gökhan,  arabasına bindi, yolda da kendi kendine prova yapıyordu:

"Merhaba, ben Gökhan Akın sabah kapınızı çaldığım...."

"Yok, yok 'ben James Bond' gibi oldu. "

"Merhaba ben Gökhan, sabah sizi rahatsız ettiğim için çok özür dilerim; başkasının evi sandım.."

"Merhaba, sabah sizi rahatsız ettim kapınızı öyle çalmak..."

Bir saat sonra taze kır çiçeklerinden oluşan bir buketle kızın evinin kapısındaydı, kalbi 3. 5 atıyordu, zile bastı ve hemen çekti. Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Aylin mutluluktan gülümseyerek kapıyı açtı ama sabah sabah elini zilden çekmeyen münasebetsizi tanıyınca, kaşlarını çattı.  Çatınca da Gökhan'ın eli ayağına dolaştı:

"Merhaba,  bu sabah kapınızı bacanızı yani kapınızı çalınızı....çal...zil..."

Continue Reading

You'll Also Like

49.3K 2.2K 34
Yıl 2050 Büyük Türkiye projesinin kurucusu Prof. Barış Güngör yeni projesi için denek olmayı kabul edecek bir kız arıyordu . Ayla Yılmaz bu iş için b...
13.5K 1K 16
" Umarım daha sık görüşürüz. " dedi prenses. Erkek çocuğu yine hiçbir şey söylemeden önüne döndü. Erkek çocuğunun bakışları ve sert görünümü hâlâ kı...
8K 562 51
Bir ayin sonucu, kendimi bir başka evrende buldum. Geri dönmeyi asla düşlemedim. Başka bir evreni; bir fırsat, özgürlüğüme açılan bir kapı olarak g...