Kara Olay(Gay)+18

By Bendis22

153K 8.8K 1.6K

Yıl 2049'da meydana gelen bir salgında kadın nüfusun büyük çoğunluğu öldü, erkek nüfusun yarısından fazlası s... More

TANITIM
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5

0.7

9.2K 600 64
By Bendis22

İyi okumalar dilerim

Reha yine elimi elinin içine alarak benimle birlikte Sinan'ın masasının karşısına adımladı. İkimiz de oturduğumuzda Sinan'ın bakışları beni buldu. Maskesinden kaynaklı boğuk sesiyle konuşmaya başladı.

"Somay, herhangi bir rahatsızlığın olduğunu düşünmüyorum. En azından kalbinle ilgili bir rahatsızlığın yok. Yine de bir şeyi gözden kaçırmamamız için seni bir EKG çektirelim ve ondan sonra durumu tekrar değerlendirelim." Sinan'ın sözleriyle vücudum tüy gibi hafifledi. Ama çok geçmeden kalple ilgili olmasa da bir sıkıntım olabileceği gerçeğini fark ettim. Sinan da aslında bunu ima eden bir laf sarf etmişti, zaten.

Kafamı kaldırıp Sinan'a bunu soracakken Sinan'ın bakışlarının hedefinin ben olmadığımı gördüm. Sinan dosdoğru Reha'ya bakıyordu. "Reha, bizi bir süre eşleşmen ile yalnız bırakır mısın? Birtakım... kişisel mevzular konuşacağız."

Şaşkınlıkla bir Sinan'a bir de Reha'ya baktım. Kişiselden kasıtları neydi? Ben Reha'nın kabul edip etmeyeceğinden emin olamadığımdan tereddütle yüzüne baktım.

Reha ise kısa bir duraksama yaşasa da kafasını sallayıp ayaklandı. Kapıdan çıkmadan önce arkasını dönüp bana baktı. "Somay, ihtiyacın olursa hemen kapının dışında olacağım. Çağırmaktan çekinme, beni."

Onun benimle ilgilenmesi hoşuma gittiğinden gülümsedim. Reha da bana karşılık gülümseyerek kapıdan çıktı. Kapıyı örttüğünde odada yalnızca Sinan ile ikimiz kalmıştık. Sinan ellerini masanın üstünde birleştirirken ellerini izledi. Hafifçe öksürerek bana baktı.

"Somay,.. sana söyleyeceklerimi yanlış anlama olur mu?" Sinan'a kafamı sallamakla yetindim. Bir an önce ne olduğunu duymak ve buradan çıkmaya odaklanmıştım.

"Bana kalırsa durumun fiziksel bir şeyden kaynaklanmıyor. Benim alanım kalp, fakat bu dediğim genel olarak vücudunla ilgili. İstersen sırayla hastanedeki tüm branşlardaki doktorlara görünebilirsin. Benim sana tavsiyem ise gidip interlojistlere* görünmen. Biliyorum, siz doğurganlar için bu biraz hassas bir konu. Reha'nın yanında söylemek istemedim çünkü sanıyorum ki bu Reha ile ilgili bir durum. Belki doğurgan babanla iletişime geçmen de mantıklı olabilir. Ben sadece söylemek istedim, karar tabiki sana ait." Ellerimden birini saçlarımdan geçirirken derin bir nefes aldım. İnterlojiye gitmemi gerektirecek bir durum muydu bu gerçekten?

Tekrar kafamı kaldırıp baktığımda Sinan'ın anlayışlı bakışları ile karşılaştım. "Reha olmadan interlojiye nasıl giderim?"

Düşündüğüm kadar hızlı hastaneden çıkmam mümkün durmuyordu. Yine de Sinan bir doktordu. Sorunumun interlojistlik olduğunu düşünüyorsa bu ihtimali göz ardı etmemeliydim.

Sinan hafifçe gülümsedi. "Reha ile gitmek istemiyorsun?"

Sinan'ın imalı konuşmasına bozulmadım. Karşımda bir doktor olarak duruyor olsa da Reha'nın arkadaşıydı. "Evet, istemiyorum. Reha ile arkadaş olduğunuzdan haberin vardır muhtemelen ama biz eşleştirileli pek fazla zaman olmadı. Eğer benim... doğurganlığımla veya bilmiyorum bunun gibi bir şeyimle alakalı sıkıntı çıkarsa BEK otomatik olarak eşleşmemi geri çeker. Reha fazla vicdanlı ve ben onun beni teselli etmek zorunda kalmasını istemiyorum. Dediğim gibi olursa birkaç güne beni doğurganların kaldığı bölgeden çıkarırlar. Reha da sadece tanışmış olduğum bir doğurgan olmayan olarak kalır."

Sinan ciddiyetle yüzüme bakarken kafasını salladı. "Senin için Reha'yı burada tutarım. Ama Somay,.. dediğin gibi olursa Reha "sadece" tanışmış olduğun bir doğurgan olmayan olarak kalmaz. Artık onun çocuğunu taşıma ihtimalin kalmasa da sırtını dönüp gidecek biri değil o. Bu aklında olsun, tamam mı?"

Usul usul kafamı sallamakla yetindim. "İnterloji bölümü ne tarafta?"

"İkinci katta, asansörden inip sağa dön. Koridorun sonunda." Oturduğum yerden kalktım ve Sinan'a her şey için teşekkür ettim. Ardından vakit bulursa Reha ile eşleştiğimiz eve bizi ziyarete gelmesini söyledim.

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Benim arkamdan da Sinan çıktı. Reha'nın bakışları ben odadan çıktığımdan beri üstümdeydi. Neler olduğunu anlamaya çalıştığını anlıyordum. Sinan ikimizin de birbirimize baktığımızı fark etti ve konuşmaya başladı. "Reha!"

Reha zorlukla bakışlarını üzerimden ayırdı. "Efendim, Sinan."

"Biraz konuşabilir miyiz, ikimiz?" Reha'nın tereddütlü bakışları bana döndüğünde içeriyi işaret ettim.

"Sinan sen içeri geç, ben hemen geliyorum." Sinan bana baktı, bakışlarını üstümde hissetsem de Reha bana baktığından dönüp de ona geri bakamadım. Hafif kapı sesiyle Sinan'ın içeriye girip bizi yalnız bırakmak için kapıyı örttüğünü anladım.

Reha anlatmamı bekliyor gibiydi, bakışları yüzümde dört dönüyor, kaşları çatık duruyordu. "Somay... sen- Sinan bir-"

Reha bir şeyler gevelediği halde cümlelerini toparlayamamıştı. Derin bir nefes alıp bana baktığında benim bir şeyler söylemem gerekiyor gibi hissettim.

Tüm gün benimle ilgilenmişti. Ona bir adım yaklaşarak ellerimi ellerine doğru uzattım. İki elini de avuçladığımda ortada kalan ellerimize baktı. O da benden tarafa bir adım attı. Ellerinden birini ellerimin arasından kurtardı. Avuçlarım içinde duran elinin de yerini değiştirdi. Benimkine kıyasla daha iri olan eliyle iki elimi de kıstırdı. Çektiği elini yüzüme doğru uzattığında gözlerimi kırpıştırdım. Elini yanağıma koyduğunda yüzünde bir şefkat emaresi belirdi. Parmakları hareketlenerek yanağımı okşadı.

Gözlerim bilinçsizce kapanırken biraz böyle kaldık. Ardından gözlerimi açıp kafamı dikleştirdim. Ellerimi Reha'nın elinin içinden çektim. "Hadi, git. Sinan'ı bekletme."

"Sen ne yapacaksın?" Ona yalan söylemeyi hiç istemiyordum ama interlojiye gideceğimi söylersem benimle gelmek isteyecekti ve şuan neden gelmesini istemeyeceğimi ona açıklayamayacaktım. Kendimi yorgun hissediyordum. Eğer bir şeyim varsa önce kendim öğrenip sindirmeliydim.

Özür dilerim, Reha... "Dışarıdaki banklarda otururum. Hem... hava almaya ihtiyacım var. Siz konuştuktan sonra beni ararsın ve EKG çektirmeye gideriz, olur mu?"

Reha bana ufak bir gülümseme bahşetti. Usulca kafasını salladı. "Bir şey olursa beni aramaktan çekinme, tamam mı?"

Sadece gülümsemekle yetindim. Bunun bir çeşit onaylama olduğunu anladığını biliyordum. Arkasını dönüp Sinan'ın odasına girdiğinde koridorda ilerleyerek Reha ile geldiğimiz yöne gittim. Asansörü gördüğümde nereden geldiğimizi doğru hatırladığımı fark ederek sevindim. İnterlojiyi bulmam zor olmayacak gibi duruyordu.

Asansöre binip sesli komut özelliğini kullanarak ikinci kata çıktım. Asansörden inip aynı Sinan'ın dediği gibi sağa döndüm. Koridorda ilerlerken en sonda interloji yazısını gördüğümde hem çabuk bulabilmemin sevincini, hem de az sonra duyabileceğim şeylerin endişesini içimde taşıyordum.

Evet, belki zaten hayatım boyunca çocuğum olmayacaktı beni hamile bırakabilecek birini bulamadığımdan. Ama her yeni eşleşmemde hamile kalabileceğim umudunu içimde taşırdım en azından. Eğer içeride hamileliğim ile alakalı olumsuz bir şey söylerlerse yıkılırdım. İçten içe belki de, Reha'nın bu yüzden yanımda gelmesini istememiştim: yıkıldığımı görmemesi için...

Kapının önüne geldiğimde hafifçe kapıyı tıklattım ve içeri girdim. İçeride iri yarı bir adam oturuyordu. Adamın yüzünde ciddi bir ifade vardı. Gözleri üstüme döndüğünde içim ürperdi. Adamın gerçekten çok sert bakışları vardı.

"Merhabalar, beni kardiyolojiden Sinan Bey yolladı. İçeri girebilir miyim?" Adam hafifçe kafasını sallarken ayağa kalktı ve önündeki koltukları işaret etti.

Ben oturduktan sonra o da yavaşça oturdu, sandalyesine. "Demek Sinan gönderdi. İnterlojistlik bir durumunuzun olduğunu mu düşünüyor?"

Ellerimle oynarken adama cevap verdim. "Evet, öyle düşündü."

"Ben Alp. Sanıyorum ki bundan sonraki sürecinizle ben ilgileneceğim. Şimdi bana tam olarak neyiniz olduğundan bahsedebilir misiniz?"



İnterlojist: Doğurganların uyum, hamilelik, eşleşme ile ilgili sorunlarında gittikleri doktorlara deniyor.
İnterloji ise bu bahsettiğim alanın bilimi.
(Kardiyolog, kardiyoloji gibi)

Bir sonraki bölüm görüşürüüz! Öpüyorum>3<

Continue Reading

You'll Also Like

480K 14.4K 51
işten eve dönerken ıssız bir ormanda duyduğu sesin peşine gitti ve bu bulunduğu yer onun hayatının değişim noktasıydı. * * * * * İLK KİTABIM OLDUĞU İ...
YASAK DENEY By 👑

Science Fiction

184K 17.1K 36
Tarih boyunca sadece birkaç kez cesaret edilen ve eşine az rastlanan, insanlık dışı bir yöntemle yapılan dil yoksunluğu deneylerine bundan yirmi iki...
155K 662 13
Fantezi Hikayeleri (Bilimkurgu - Fantastik - Doğaüstü)
626K 23.5K 42
İtaatkâr bir mafya ile üniversite öğrencisi bir dominant'ın hikâyesi. Arslan Velioğlu... Oğuzhan Erkmen... Kaldırılan hikaye düzeltme olmaksızın tekr...