Heaven in Your Arms

By Buluttss

12.6K 848 593

Keiji yatılı okulda burslu okuyan bir lise öğrencisidir. Okula yeni gelen bir çocuk tüm hayatını değiştirecek... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Part 2- Bölüm 1
Part 2- Bölüm 2
Part 2- Bölüm 3
Part 2- Bölüm 5
Part 2- Bölüm 6
Part 2- Bölüm 7
Part 2- Bölüm 8
Part 2- Bölüm 9
Part 2- Bölüm 10
Part 2- Bölüm 11
Part 2 - Bölüm 12
Part 2- Bölüm 13
Part 2- Bölüm 14
Part 2- Bölüm 15
Part 2- Bölüm 16
Part 2- Bölüm 17
Part 2- Bölüm 18
Part 2- Bölüm 19
Part 2 - Bölüm 20
Part 2 - Bölüm 21
Part 2- Bölüm 22
Part 2- Bölüm 23
Part 2- Bölüm 24
Part 2 - Bölüm 25
Part 2- Bölüm 26
Part 2 - Bölüm 27
Part 2 - Bölüm 28
Part 2 - Bölüm 29

Part 2- Bölüm 4

154 12 6
By Buluttss


Keiji ertesi sabah kahvaltıya indiklerinde Kei'ye mesaj yazdı ama mesajını görmemişti. İletilmemişti hatta mesaj. Ona ormandaki yeri göstermek istiyordu.

Bokuto ile yemeklerini yerken Hiro ve Kentaro kahkahalar atarak aşağı indiler.

"Banyoya mı kilitledi kendini geri zekalı?"

"Evet dostum, omzuna dokundum sadece."

"Geri zekalı" dedi gülerek "Tam bir geri zekalı. Neden böyle anormal tipleri alırlar ki bu okula" dedi Kentaro, hiç sesini kısma ihtiyacı duymamıştı. " Eee sonra?"

"Sonra gece gelip yatmış sanırım bilmiyorum. Sabah yoktu odada." 

Keiji aniden alarma geçti. Bokuto'nun da onları dinlediğinin farkındaydı. "Hadi" dedi sevgilisine.

"Mhm" Bokuto hemen tabakları toplayıp bıraktı. "Dün gördüğümüz yere bakalım önce"

"Tamam."

Hızlıca geniş bahçeden geçtiler. Kei orada değildi. Belli ki yeterince gizli olmadığını düşünmüştü.

"Zarar mı verdi acaba ona? Sadece dokundu diye kilitlemez ki kendini insan. Canını mı acııtı, korkuttu mu acaba?"

"Bokuto gerçekten rahatsız olmuş olabilir." Dokunulmaktan da rahatsız olması ona bir şey hatırlatmıştı. Yetimhanede kaldığı zamanlarda bir çocuk vardı, kimse ile konuşmayan, iletişim kurmayan, göz teması bile kuramayan bir çocuktu. Sadece birkaç kelime ile konuşurdu. Biri ona dokunduğu zaman bir tür kriz geçirirdi. Keiji öğretmenlerin konuşmalarında onda otizm olduğunu duymuştu. Kei'nin bazı hallerini ona benzetiyordu. Sadece utangaç ve çekingen biri olduğu da düşünülebilirdi ama bu konuda bir şeyler okumuştu ve otizmin geniş bir spektrum olduğunu, farklı türleri olduğunu da biliyordu.

"Yani tabii o aptal bana da dokunsa iğrenç hissederdim de banyoya kilitlemek de biraz fazla değil mi?"

"Hayır tatlım zihinsel bir farklılığı olabilir. Yani bazı şeyler dikkatimi çekti. Bir sorunu olabilir diye düşünüyorum. Tabii olmayabilir de sen bir şey sorma, tamam mı?"

"Mhm tamam. Anlamadım ama bir sorunu varsa yardım ederiz ona değil mi?"

"Tabii ki bebeğim, bulalım da onu."

Tüm bahçeyi gezdiler, revire bile baktılar. Dışarıda değildi belli ki. "Kütüphaneye de bakalım." dedi Bokuto

"Mhm tamam."

İçeri girdiler kimse yoktu. Görevli bile gelmemişti daha. Kütüphanenin lavabosunda birinin kesik kesik nefes aldığını duydular.

"Kei?" Keiji seslendi. Yerde oturuyordu. Dizlerini karnına çekmişti. Yüzü bembeyazdı, gözleri kızarmıştı.

"Kei" yanına çöktü.

"D-dokunma." sertçe fısıldadı.

Keiji hemen ellerini kaldırdı "Tamam, dokunmayacağım." Sonra sevgilisine döndü "Bokuto su getir."

Bokuto hemen koştu. Otomattan bir şişe su aldı. Keiji kapağını açıp yerde perişan halde oturan arkadaşına verdi.

"Kei güvendesin, biz yanındayız." dedi sakince. Onu sakinleştirmek pek kolay olmayacaktı belli ki. "Seni revire götürelim mi?"

"Hayır"

"Hiro yemekhanede konuşuyordu geri zekalı pislik" dedi Bokuto, çok öfkeliydi.

"Dokunulmasından nefret ederim." dedi, nefesi hala düzelmemişti.

"Ne oldu Tsukki? Zarar mı verdi sana? Yemin ederim o ikisini öldüreceğim."

"Dokundu, yapma dedim. İ-irkildim." gerildiği belliydi

"Sakin ol, su iç biraz." dedi Keiji. Daha da panik olursa nasıl yardım edebileceğini bilmiyordu.

"Ben irkilince çok hoşlandı bundan. B-banyoya kilitledim kendimi, o uyuduktan sonra odadan çıktım."

"Uyumadın mı bütün gece?"

"Hayır."

"Neredeydin? Nöbetçi fark etmedi mi?"

"Duymadı, dikkatliydim."

"Tsukki neden bizim odamıza gelmedin ki?"

"Geceydi."

"Olsun ne önemi var, perişan olmuşsun."

"Kei bak şimdi bizim odamıza gideceğiz sen sakince biraz uyuyacaksın tamam mı?"

"Hayır hayır o binaya giremem, onlar görünce rahat bırakmayacaklar." nefesi sıkışıyordu yine.

"Kei, sakin. Sakin ol, ben seni onların görmeyeceği bir yerden götüreceğim"

"N-nasıl?"

"Bak bana güvenebilirsin. Bize güvenebilirsin, biliyorum tanımıyorsun bizi pek fazla ama sana zarar vermeyeceğiz, onların vermesine de izin vermeyeceğiz."

"Tsukki hadi gidelim, ver bana elini." dedi Bokuto elini uzatıp.

"Hayır." dedi aniden, oturduğu yere büzüldü iyice.

"Ah çok özür dilerim, ben unuttum. Söz dokunmayacağım sana." dedi ellerini cebine soktu.

Keiji sevgilisine döndü. "Bo odaya çık çekmeceden yangın merdiveninin anahtarını al, kimseye görünme. Bizimle orada buluş."

"Tamam" hemen çıktı.

"Hadi Kei, çıkalım biraz dinlenmeye ihtiyacın var."

"Tamam."

"Endişelenme tamam mı, kimseyi görmeyeceğiz. Yürüyebilir misin?"

Başını salladı yavaşça. Kütüphanenin önüne çıktılar. "Gel kimse yok" dedi Keiji etrafa bakınıp. Hızlı adımlarla yürüdüler.

Onlar yangın merdivenine yaklaşırken birkaç kişi ön kapıdan çıktı "Hadi acele edelim" dedi.

Bokuto orada bekliyordu merdivenleri açmıştı çoktan. Keiji önde Bokuto en arkada çıktılar merdivenleri.

"Ben yemekhaneye iniyorum." dedi Bokuto. O ikisi de pek bir şey yememişlerdi. Kei'nin de kahvaltı yapması gerekiyordu.

"Kei rahat ol tamam mı?" dedi. "Beraber odandan kıyafet alalım mı? Üzerini değiştirmek ister misin?"

"Gidemem."

"Tamam bak sana Bokuto'nun kıyafetlerinden vereceğim."

"T-tamam."

Hemen dolabı açıp bir eşofman ve bir tişört çıkardı. Arkadaşına uzattı "Hadi banyoda giyin sen."

Arkadaşı gidince dolaptan yedek battaniye çıkarıp genelde yatmadıkları yatağın üzerine serdi. "Gel buraya uzan." dedi arkadaşı banyodan çıkınca.

"Teşekkür ederim."

"Önemli değil Kei, şimdi sana içecek sıcak bir şey yapacağım."

"Zahmet etme."

"Hayır hayır ne zahmeti, sen uzan üzerini ört" hala hafifçe titrediği gözünden kaçmamıştı. Mutfağa giderken arkadaşının battaniyeye büründüğünü ve gözlerini sımsıkı kapadığını fark etti.

Birkaç dakika sonra Keiji elinde bardakla yanına geldi. Karşıdaki yatağa oturdu. Bokuto da birkaç tostla geldi. Hemen kapıyı arkasından kilitledi.

"Bunu sana yaptım Tsukki" tostu uzattı.

"Sonra yesem?"

"Miden mi kötü?"

"Hayır şimdi yiyemem."

"Tamam tamam zorlama kendini, uyumaya çalış"

"Uyuyamam" yine panik olmuştu.

"Tsukki, bak gece hiç uyuyamamışsın. Biraz sakinleşip dinlenmen gerekiyor"

"Özür dilerim çok, rahatsız ediyorum sizi."

"Saçmalama, sorun yok. Tamam uyuma dinlen sadece. Lütfen rahat ol"

Keiji ve Bokuto tostlarını yediler. Kei kendi dünyasına çekilmiş gibiydi. Kulaklıklarını takmıştı. Battaniyeye sarınmış öylece oturuyordu.

O sırada Keiji'nin aklına bir fikir geldi. Yalnız olacağını bilirse uyuyabilirdi. İhtiyacı olduğu çok belliydi. "Bo?"

"Hmm?"

"Bak onu biraz yalnız bırakalım biz kütüphaneye gidelim, sonra da yüzmeye gideriz. Biraz uyumaya ihtiyacı var."

"Uyusuun."

"Biz buradayken uyuyamaz şimdi, korkuyor, gerginliğini atamadı üzerinden."

"Tamam tatlım gidelim. Sen söyle ben eşyalarımızı hazırlarım."

"Mhm" sonra kalktı. Kei'nin dikkatini çekmek için ayakucundaki boşluğa hafifçe vurdu. "Kei?"

"Hmm?"

"Bak biz şimdi gideceğiz tamam mı?"

"A-ah tabii" kalktı hemen. "Çok özür dilerim. Meşgul ettim böyle."

"Off hayır o anlamda demedim. Bak uzan." içini çekti. "Biz önce kütüphaneye oradan da spor salonuna yüzmeye gideceğiz. Anahtarlarımızı sana bırakacağız. Sen kapıyı arkadan kilitle. Tamam mı? Kimse olmaz, rahatla biraz uyu."

"Benim yüzümden odanızdan çıkacaksınız. Gerek yok ben bir yerde otururum."

"Hayır bak, biz zaten çalışacaktık. Yüzmeye de her zaman gidiyoruz zaten. Sen varsın diye değil. Ayrıca gerçekten uyuman gerek. Kimse girmez buraya. Bo eşyalarımızı hazırlasın" çantasını karıştırdı. Ona bir kart uzattı "Bu benim anahtarım, kapının üzerindeki de Bokuto'nun. Sadece bu ikisi var. Yedek falan da yok. Kimse rahatsız edemez. Bizim işimiz akşama doğru biter. Sen bize haber vermeden de gelmeyiz. Tamam mı?"

Başını salladı hafifçe.

Keiji onun ne kadar yorgun olduğunu görebiliyordu. "hadi yat sen, istediğin her şeyi kullan tamam mı? Lütfen çekinme. Yedek havlular burada, duşa girebilirsin."

"Teşekkür ederim."

"Biz çıkıyoruz Tsukki, kilitle hadi kapıyı" dedi Bokuto.

"Tamam" fısıldadı. Keiji ve Bokuto arkalarından kapı kilidinin sesini duyunca gittiler.


Continue Reading

You'll Also Like

2.8K 145 26
DİKKAT! +18 yazımlar, küfür ve argo tabirler, fiziksel ve psikolojik şiddet içerir. Ahsen çok özlemişti bu çocuğu sakalları uzamıştı yine. Kalbi deli...
2.6K 204 7
anılHarmony_: Gökyüzünün yansımasıydı mavi deniz Sevgim ise kalbimin yansıması Yansıtamadığım şeyler ise Aldığım yaralardı Mr.potatoesman: Oysa yara...
12.3K 988 40
Dylan ve Tyler'ın yolları çoktan ayrılır. Dylan başka bir adamla evlenir ve evden çıkmasına karşı bir sevgilisi var. Tyler ise hâlâ Dylan'ı unutamaz...
3.3K 456 7
Polonyanın soylularından Sebastian, kız kardeşini kurtarmak için İngiliz Oldham Kontu Ryan Kent'le izdivaca gönüllü olur.