Komşum Dengesiz

Door Esrau57

277K 13K 849

♠ Amaç: Hayata yeni bir sayfa açmak. Yeni bir eve geçerek bu amacı gerçekleştirmek isteyen dört genç kız. Hen... Meer

Tanıtım ♠
1.Bölüm ♠
2.Bölüm ♠
3.Bölüm ♠
4.Bölüm ♠
5.Bölüm ♠
6.Bölüm ♠
7.Bölüm ♠
9.Bölüm ♠
10.Bölüm ♠
11.Bölüm ♠
12.Bölüm ♠
13.Bölüm ♠
14.Bölüm ♠
15.Bölüm ♠
16.Bölüm ♠
17.Bölüm ♠
17.Bölüm Tekrar.
18.Bölüm ♠
19.Bölüm ♠
20.Bölüm ♠
21.Bölümden Kesit!
21.Bölüm ♠
22.Bölüm ♠
23.Bölüm ♠
24.Bölüm ♠
25.Bölüm ♠
26.Bölüm ♠
27.Bölüm ♠
28.Bölüm ♠
29.Bölüm ♠
30.Bölüm ♠
31.Bölüm ♠
32.Bölüm ♠
33. Kesit! /Duyuru
33.Bölüm♠
34.Bölüm♠
Ne Diyeyim ki Şimdi?
35.Bölüm♠
36. Bölüm Kesit♠
5 Ay Sonra Bir Not😕

8.Bölüm ♠

7.9K 376 5
Door Esrau57

[ Multimedia Emir ]

8.Bölüm°

- Pınar -

Evden içeriye girerken hava kararmaya başlamıştı.

Ben kendimi saat ne kadar erken olsa da yatağa atmak isterken, burnuma dolan yemek kokuları bundan vazgeçirmişti.

Koltukta uyuyan Simge'yi geçerek mutfağa girdim.

Kesin yemek yapmamak için uyumuştu.

Mutfağa girdiğimde İpek ocaktaki tencereyi karıştırırken Arya'da masaya oturmuştu.

"Nerdeydin? "

Arya beni farkettiğinde yanına gittim ve bende masaya oturdum.

"Hiç . "

"Hiç için sırıttığına göre gerçekten hiç olmalı."

İpek'le bana bakıp gülmeye başladıklarında elimi ağzıma götürdüm.

Yoo.. sırıtmıyordum.
Ne diye sırıtacağım?

Sinirle hala gülen kızlara döndüğümde Arya dudaklarını birbirine bastırdı ama İpek hala otuz iki dişiyle selam veriyordu.

Sertçe masadan kalktım ve hızlı adımlarla mutfaktan çıktım.

Utanmadan dalga geçiyorlardı birde !

***

Yemek hazır olana kadar odamda biraz oyalanmıştım.

Tabii ki uyumamak için verdiğim savaşı saymıyorum, eğer uyusaydım yemeği kaçırırdım ve bunu istemiyordum.

Az önce babamla konuşmuştum ve bir ara yanına uğrasam iyi olurdu.

Bu aralar trip atmaya başladı. Bu hiç babama yakışan şeyler değil. Trip atan sakallı bir adam...

"O eve taşındığından beri hiç aramıyorsun."

"İyi ki izin verdim ha! Bir kere bile beni özlediğini söylemedin."

"Bende bir kızım var diye mutluydum, umutluydum. Beni arar diye."

Odamdan çıkıp merdivenleri uçarak indikten sonra mutfağa koştum.

Mutfağın kapısını açıp masayı gördüğümde kendimi hemen şurda kapağı açık olan çöp kutusunun içine tıkmak istedim.

Yavaşça bir kaç adım atıp masaya yaklaştım.

Kızlar bana asık suratlarıyla bakarken ben kafamdak asıl soruyu gözden geçirdim.

Ortada duran tavuğu siyaha mı boyamışlardı?

*****

- İpek -

Bir süre Pınar'ın konuşmasını dinledikten sonra Arya'nın yaptığı salatayla, benim yaptığım yumurtayla günü bitirmiştik.

Pınar mutfak için birini alması gerektiğini söylediğinde buna katılmıştık. Gerçekten ihtiyacımız vardı.

Tamam, yemek yapmayı biliyorduk ama bazen aksiklikler olabiliyor, yada inatçılığımız tutabiliyor, bu yüzden azar işitmek ise hoş olmuyor.

Bu kadar 'yor' demişken bu arada, tatil de bitiyor hani.

Evet, bir hafta sonra üniversiteye başlayacaktık ve tatil bitiyor diye üzülüyordum ama içimdeki heycanı yok saymak haksızlık olurdu.

Telefonumun ekranına bir öpücük bırakıp şarja taktıktan sonra yatağıma girdim.

***

Üzerimde bağırarak tepinen Simge'yi iterek yere düşürdüm ve kafamı yastığa daha çok gömdüm.
Alarm kursaydım daha mutlu uyanırdım.

Simge'nin cırlayan sesi kulaklarımda yankılanırken yataktan kalktım ve karşısına dikilip 'özür dilerim.' diye anırdıktan sonra banyoya ilerledim.

Simge'yi susturma yolları; kural #1 : Özür dile ve git.

Üstümdekileri yere atıp ılık suyun altına girdim ve güzelce yıkandım.
Çıktıktan sonra saçlarımı kuruttum ve giyindim.

Merdivenleri inerken Arya'yla karşılaştım ve selam verdim.
Bu merdivenler çok fazlaydı.
İnmeyi bitirdiğimde direk mutfağa girdim.

Pınar ve Simge masada otururken bir kadında ocağın başındaydı.
Ne çabuk birini bulmuştu ki? Hangi ara..

Omuz silkip bende masaya oturdum ve hemen başladım.

"İşte bu be.. neydi o şeyler. Sizinle uğraşmak...Yemek istediğimde önümde."

Pınar çayının içerken suratındaki mutlulukla bize bakıyordu.

Gıcık.

Bende bu mutluluğu bozmak istiyorum arkadaşlar...dün bana demediği kalmamıştı hanım efendinin.

"Ay kızlar ya. Okulların açılmasına sadece bir haftacık kaldı. "

Pınar çay bardağını masanın üzerine bırakırken yanımdaki Simge oflamış hemen ardından kahvaltısına geri dönmüştü.

Pınar ise mavi gözleri ve çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.

"Niye hatırlatıyorsun ki? Biliyorum."

"Hani ..ben...şey olsun diye.-."

"Gıcıklık."

"Yok canım, sana niye gıcıklık yapayım."

İçimdeki sesler bana 'döneek dööneek' diye bağrırken, onları bir köşeye ittim ve çayını içmeye geri dönen Pınar'a baktım.

Annesini gerçekten merak ediyordum. Babasıyla tanışmıştım ve böyle taş bir kızın o babadan olduğuna inanmamıştım. Hiç benzemiyorlardı.
Bir kere babası kumral saçlı, Pınar siyah saçlı. Babası yeşil gözlü, Pınar mavi gözlü.

Evlatlık gibi mübarek.

Her neyse ...

Ben kahvaltımı bitirip kalkarken Arya da kahvaltıya oturmuştu.
Mutfaktan çıkıp salona geçtim ve koltuğa oturdum.

Ahghg niye bu kadar sıkıcı bu ev...

Ayağa kalktım ve kapıya doğru zıplayarak gittim..

Biraz hava alabilirdim.

Kapıyı kapatıp çıktım ve güzel bahçeye baktım.

Burda da zıplayabilirdim!!

Zıplaya zıplaya bahçeyi turlarken bana bakan bir çif gözü farkettiğimde durdum ve bana bakan amcaya ilerledim.

"Günaydın amca! "

"Günaydın kızım. Ne bu mutluluk. Hayırdır? "

"Yok amca. Bahçenin güzelliğine bakıyordum, sonra dedim bir turlayayım. Diğer ev sizin mi?"

"Evet, benim. Hadi sen hopla zıpla gençsin daha. Benim işlerim var."

"Tamam amca. Kolay gelsin."

Amca yanımdan geçip giderken, şuan bana pek uzak olmayan evden çıkan Emir dikkatimi çekti.

Ellerimi arkamda birleştirdim ve onu izlemeye devam ettim.

Evden çıkıp, kapının hemen önündeki iki basamaktan inerken eli ceplerindeydi.

Yeşil çimlerin üzerinde hızlı adımlarla yürüyerek arabasının yanına gittiğinde bende hareketlendim ve yanına ulaştım.

"Günaydın. "

Sesim yeterince neşeli çıkmıştı. Beni duyup ela gözlerini bana doğrultunca İpek hormonlarım harekete geçmişlerdi.

"Sanada. "

Sesi beni bu güneşli havada üşütürken, neden bana ikinci kez böyle soğuk cevap verdiğini merak ettim.
Arabasına binmeden önce, içimde onunla bazı konuları konuşma isteğini gerçekleştirmek istedim.

"Peki. İki dakika konuşalım mı? "

"Bak Melek, işim var gücüm var. Senin boş laflarını dinleyemem."

Gözlerim yanmaya başlarken , kendime bu kadar kolay ağlamamam gerektiğini söyledim ve cevap verdim.

"Hah. İşin ne? Gidip canının istediği kızı öpmek mi? Yada biraz daha ileriye gidip becermek? Senin gibi boş adamların işi gücü bu değil mi? Ayrıca adım Melek falan değil... ha tamam meleğe benzeyebilirim ama bu ad-"

"Bitir artık. "

Umursamaz sesi kulaklarıma ulaştığında gözlerine baktım ve kalbimin kırılmasına izin verdim.

Arkamı döndüm ve hiç acele etmeden yavaş adımarla eve ilerledim.

Şimdi biraz ağlayabilirim.

*****

Yorum ve oylarınızı unutmayın lütfen!!

Biliyorum bölümler iki haftada bir geliyor ama anca yazabiliyorum.

***

Ga verder met lezen

Dit interesseert je vast

14.2K 729 24
Götten salladığı bir numara?
7.4M 438K 72
Terk edilmenin acısını yaşayan genç kızın başvurduğu garip yol kendine göstermelik bir sevgili bulup eski sevgilisini kıskandırmaktır. Bunun için oku...
1.9M 124K 56
TAMAMLANDI Siz: Her şeyi anlarım. Siz: Ulan beni babamın doğurduğunu bile anlarım ama, Siz: Birinin beni dolandırıp, bankamdan sadece 31 TL çekmesin...
10.5K 1.2K 26
Seyran'ın okulundaki mezuniyetin son dakikalarında şişe çevirmece oynanmaya karar verilir. Sıra Seyran'a gelince cesareti seçer ve bilmediği bir numa...