Heaven in Your Arms

By Buluttss

12.6K 848 593

Keiji yatılı okulda burslu okuyan bir lise öğrencisidir. Okula yeni gelen bir çocuk tüm hayatını değiştirecek... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Part 2- Bölüm 1
Part 2- Bölüm 2
Part 2- Bölüm 3
Part 2- Bölüm 4
Part 2- Bölüm 5
Part 2- Bölüm 6
Part 2- Bölüm 7
Part 2- Bölüm 8
Part 2- Bölüm 9
Part 2- Bölüm 10
Part 2- Bölüm 11
Part 2 - Bölüm 12
Part 2- Bölüm 13
Part 2- Bölüm 14
Part 2- Bölüm 15
Part 2- Bölüm 16
Part 2- Bölüm 17
Part 2- Bölüm 18
Part 2- Bölüm 19
Part 2 - Bölüm 20
Part 2 - Bölüm 21
Part 2- Bölüm 22
Part 2- Bölüm 23
Part 2- Bölüm 24
Part 2 - Bölüm 25
Part 2- Bölüm 26
Part 2 - Bölüm 27
Part 2 - Bölüm 28
Part 2 - Bölüm 29

Bölüm 24

203 14 21
By Buluttss




Herkese merhaba! Bu bölümle birlikte part 1'in sonuna geldik. Hikayeye ipuçlarını bu bölümde göreceğiniz yeni bir karakter eklenecek. Bundan sonraki bölüm isimleri part 2-bölüm 1 şeklinde devam edecek.

BokuAka ship devam edecek ikinci partta ama kitabın polyamory kısmı da yavaştan başlıyor. Sadece BokuAka sevenler de umarım okumaya devam eder.

03.12.21-24.12.21 sürecinde beni yalnız bırakmayan herkese ve 1.3k görüntülenmeye teşekkür ederim. Üç okurum falan var ama olsun seviyorum sizi :) Başlarken okunacağını ya da ilgi göreceğini hiç düşünmemiştim. Eğer içinizden geliyorsa oylarınız ve yorumlarınız bundan sonra da beni mutlu edecek. Sevgiler...


Tatilin kalan günleri neyse ki ikisi için de güzel geçiyordu. Denize gitmişlerdi beraber iki kere, sabahları yatakta geçiriyorlardı. Tatil ödevlerini yapıyorlardı birlikte. Keiji çok mutluydu. Birkaç gün önce yaşadıklarını geride bırakmıştı, sevgilisinin ona acıdığı fikrinden kurtarmıştı kendini. Bokuto da dikkatliydi, farkındaydı.

Cuma günü yataktalardı, sevişmişlerdi. Bokuto kollarının arasında sarmıştı sevgilisini "Bebeğim?"

"Hmm?"

"Yarın okul ihtiyaçlarını alacağımı bahane edip dışarı çıkalım mı?"

"Sıkıldın mı?"

"Yoo sıkılmadım, ama tatilimizin son günü güzel olsun diye."

"Sen istersen gidelim tatlım."

"Sen?"

"Ben de isterim" gülümsedi sevgilisine.

"Şoför dedi ki bana, alışverişe gider gibi yap, ben de harika bir gezi planı yapayım size" kıkırdadı.

"Bo ya babana bir şey derse?"

"Demez beni çok sever, annemi de severdi, bizi hep istediğimiz yerlere götürdü. Babam anneme araba anahtarı asla vermezdi, gider diye sanırım bilmiyorum. Ama o ne dersek yapardı eve döndüğümüz sürece. Kendi teklif etti, anladı bence. Annen çok sevinirdi dedi, anladım ben."

"Sen güveniyorsan benim için sorun değil bebeğim" dedi esneyerek.

"Keij?"

"Yarın gidersek eğer güzel bir gün geçirelim tamam mı?"

Keiji anlamamıştı "Nasıl yani tatlım?"

"Geçen günkü konuları falan açmayalım yani, sen kırgındın ya."

"Tamam Bo" mırıldandı. O da çabuk unutmayacaktı belli ki.

Bokuto onun keyfinin kaçtığını anlamış gibiydi. Gıdıklamaya başladı onu. Keiji kıkırdayıp duruyordu onun yanında mutsuz olamayacağının kanıtıydı sevgilisinin davranışları.


Gerekli ayarlamaları yapıp Keiji için de izin aldıktan sonra sabah erkenden çıktılar. Kahvaltı bile yapmamışlardı. Şoförleri öyle söylemişti.

"Günaydın" dedi Bokuto kıkırdayarak selamladı onu.

"Günaydın" dedi Keiji de çekingence.

"Günaydın efendim" şoför kibarca selamladı onları. Arabaya bindikten sonra sordu "Siz bir plan yaptınız mı efendim?"

"Aslında sana bıraktık daha çok" dedi Bokuto. "Buraları fazla bilmiyorum."

"Tabii efendim, alışveriş yapmanız gerekecek mi?"

"Hayır hayır o sadece bahaneydi."

Şoför de gülünce Bokuto yanındaki sevgilisinin rahatladığını hissetti.

"Tamamdır öyleyse."

Onları güzel bir parka götürdü. Onlar inerken bagajdan bir piknik sepeti çıkardı. "Sizin için evden hazırladılar efendim" dedi gülümseyerek. Bir de termos uzattı.

"Saat 11'de akvaryum açılıyor, siz istediğiniz kadar kalın burada. Sonraki durağımız orası. 11'den sonra ne zaman isterseniz gidebiliriz" dedi.

"Teşekkürler Yamiji." dedi Bokuto. Piknik sepetini ve termosu aldı, diğer eliyle sevgilisini kolundan çekti.

"Ah harika bir gün olacak Keij" dedi gülerek.

Sevgilisi de gülümsedi "Evet Bo, teşekkür ederim"

"Bu günü güzelleştiren sensin, ben teşekkür ederim" dedi.

İki kişilik küçük bir masaya oturdular. Bokuto sepettekileri çıkarmaya başladı.

"Hadi başlayalım" dedi sevgilisine her şey hazır olunca. Arada ona kremaya batırılmış meyveler veriyordu.

"Çok güzel şeyler hazırlamışlar, benim adıma da teşekkür et olur mu Bo, mahcup oluyorum."

"Ederim bebeğim" gülümsedi "annemle giderdik bazen böyle yerlere hafta sonları, hava güzelken yani. Evde kalmaktan pek hoşlanmazdık, o zaman da hazırlarlardı."

"Çalışanlarınız seviyordu onu değil mi?"

"Annem çok nazikti. Her şeyi rica eder, çoğu zaman kendi yapardı, onlarla birlikte. Çalışanlar da çok severdi onu gerçekten. Onlar da kendilerini toparlayamadılar uzun süre."

"Anlıyorum bebeğim" elini tuttu.

"Sonra bana iyice düşkün oldular tabii, psikoloğumla seanslarımı onlar takip ederdi ya da evde kötü olursam yardım ederlerdi."

Bokuto sevgilisine anlatmamıştı ama biraz tahmin ettiğini düşünüyordu. Bazen saatlerce banyoda kalırdı, derisini kazıyana, yara yapana kadar yıkardı kan kokusu gitmediğinde burnundan. Pek çok defa utanç verici anlar yaşanmıştı bu nedenle. Banyoya girip onu havlulara sarıp çıkarırlardı. Sakinleşmesini beklerlerdi yanında.

"Bebeğim?" Keiji'nin sesiyle kendine geldi. "İyi misin?"

"Evet" güldü hafifçe.

"Bugün kötü şeyler düşünme." yanağını okşadı. "Tamam mı sevgilim?"

"Mhm."

"Hani sana anlattığım o değişik çocuk vardı ya."

"Evet tatlım" dedi Bokuto. Sevgilisi tatildeyken yanında bir kadınla okulu gezmeye gelen bir çocuktan bahsetmişti. Kadın müdürle konuşurken Keiji de çocukla sohbet etmeye çalıştığını ama pek cevap alamadığını söylemişti. Başını pek yerden kaldırmıyordu, utangaç bir tipe benziyor demişti.

"Acaba gelecek mi okula? Kayıt yaptırmadan çıkmışlardı ama."

"Bilmiyorum ki tatlım, bizim yaşımızda mıydı?"

"Evet."

"Biraz değişik bir çocuktu, umarım rahat olacağı bir yere gider."

"Belki pisliğin tekidir, o yüzden konuşmamıştır."

"Öyle değildi işte Bo, farklıydı yani biraz. Üzülmüştüm onun için. Buralı değil gibiydi, değişikti yani saçları falan sarıydı ama boyalı değil gibiydi. Uzun boyluydu."

"Tatlım" dedi Bokuto kıkırdayarak. "Kıskanmalı mıyım?"

"Off saçmalama Bo, sadece gelip gelmeyeceğini merak ettim o kadar."

"Tamam." gülümsedi ona. "Hadi biraz daha ye"

Keyifle kahvaltılarını yaptıktan sonra biraz oturup kuş seslerinin ve hafifçe serin havanın tadını çıkardılar. Sonra toplanıp arabaya gittiler.

"Akvaryuma gidiyoruz. Siz de istersiniz değil mi efendim?"

Bokuto cevap vermedi, Keiji'ye sormuştu ama sevgilisi anlamamıştı. "Hmm? Bana mı sordunuz?" dedi şaşırmıştı.

"Evet efendim. Yani ilginizi çekmezse hemen bir alternatif bulurum."

"Ah hayır tabii ki çeker. Ama efendim falan demenize gerek yok, sadece Keiji yeterli."

"Tabii ki" dedi.

Bokuto sırıttı, sevgilisi tabii ki alışık değildi. O hep böyle büyüdüğü için yadırgamıyordu artık. "Hadi hadi akvaryuma." dedi heyecanla.  "Buradaki çok güzeldi değil mi?"

"Evet efendim."

Şoför biletlerini almaya çıktığında Bokuto ona sarıldı "İyisin değil mi bebeğim?"

"Mhm."

"Bak rahat ol tamam mı? Gerçekten."

"Tamam Bo" dedi gülümseyerek. Bokuto uzanıp burnunun ucunu öptü.

İkisi de ilgiyle deniz canlılarını izliyorlardı. En iyi ve en büyük akvaryumlardan biriydi burası ülkedeki. Hayvanlara doğal yaşam alanı sunuyordu. Büyük hayvanlara ise sadece rehabilitasyon amacıyla ev sahipliği yapıyorlardı. Şanslılardı ki iki dev balina şu an tedavi oluyorlardı orada, onları da görebilmişlerdi. Keiji büyülenmiş gibi izliyordu onları. "Bo çok güzeller." diye mırıldandı.

"Evet bebeğim." kocamanlardı ve gerçekten çok güzellerdi. Bir süre onları izledikten sonra diğer bölümleri de gezdiler. Gördükleri her şey harikaydı, çok sevmişlerdi. Bokuto çıkmadan sevgilisi için pelüş bir balina almak istiyordu. Ama belki itiraz ederdi, hem ona sonra vermek istiyordu. Hediyelik eşya bölümünden geçerken istediği şeyin fotoğrafını çekip şoföre gönderdi ve almasını istedi.

Çıktıklarında şoför ellerinde iki kap dondurmayla onları bekliyordu.

"Yoruldunuz mu" diye sordu onlara

"Hayır harikaydı Yamiji" dedi Bokuto gülerek.

"Evet yakın zamanda geldim ben de buraya."

"Öyle mi?"

"Mhm Lisa'yı getirdim. Balinaları o zaman gördüm zaten. Sizin de görmek isteyeceğinizi düşündüm."

Bokuto sevgilisine döndü "Lisa Yamiji'nin kızı, çok tatlı dört yaşında" sonra şoföre eğildi "eşin kızın iyi değil mi?"

"Evet evet iyiler. Lisa da sizi sordu."

"Benim için öp onu." dedi içini çekip. Özlüyordu gerçekten, bazen görürdü onu. Özellikle annesinden sonra Bokuto'yu neşelendirebilen nadir şeylerden olduğu için Yamiji zaman zaman getirirdi onu.

"Tabii" gülümsedi. Telefonunu uzattı ona "Son hali."

"Kocaman olmuş." dedi Bokuto kıkırdayarak.

"Bir fırsat bulunca görüşürsünüz efendim." dedi.

"Evet" sonra sevgilisinin elini tuttu.

Dondurmalarını yerken bir yere yönelmişti araba.

"Nereye gidiyoruz?"

"Planetaryum."

"Harika fikir!" dedi Bokuto gülerek, sevgilisine döndü "Bayılacaksın."

"Bo senin bildiğin şeyler bunlar, sıkılacaksın."

"Hayır buraya ilk defa geliyorum ben de. Ayrıca o kadar uzun zaman oldu ki böyle şeyler yapmayalı. Gerçekten bebeğim çok mutluyum şu an."

"Tamam öyleyse." gülümsedi.

Orada da birkaç saat geçirdikten sonra yemek yemeye geldiler.

"Hadi beraber yiyelim" dedi Bokuto ısrarlar şoförü de çağırdı.

Üçü beraber sohbet ederek yemek yediler. Keiji biraz ailesinden bahsetmişti konuşurken. Neden tüm yaz tatilini orada geçirdiğini açıklayabilmek için. Bokuto onu dinlerken tekrar tekrar hayran oluyordu sevgilisine. Gözyaşlarına boğulmadan birine annesinden bahsetmesi imkansızdı onun. Çok olgundu sevgilisi.

Yemekten sonra kalktılar "Çok yorgun değilseniz aklımda son bir yer var."

"Neresi?"

"Burada bir açık hava müzesi var, stüdyo Gibli'ye ait. Oraya gidebiliriz diye düşündüm"

"Yamiji harika bu! Totoro, sevgilim ve ben fotoğraf çektireceğiz" kıkırdıyordu.


Keyifli geçen bir günden sonra saat dokuza gelirken okula döndüler.

"Yamiji" dedi Bokuto "çok çok teşekkür ederiz bu harika gün için. Gerçekten"

"Memnun kalmanıza çok sevindim."

"Çok teşekkürler efendim" dedi Keiji de kibarca.

"Ne zaman isterseniz hizmetinizdeyim." dedi onlara.

"Çok teşekkürler gerçekten." dedi Bokuto tekrar. Sonra vedalaşıp odalarına çıktılar.

Keiji sevgilisinin sırtına sarıldı, ellerini okşadı yavaşça "Tatlım"

Sevgilisinin kollarında dönüp sarıldı ona.

"Bo çok teşekkür ederim bugün için. Böyle güzel şeyleri en son yaptığım zamanı hatırlamıyorum bile."

"Tatlım benim. Benim için de çok güzel bir gündü. İyi ki varsın sevgilim."

"Sen de Bo."

Bokuto sevgilisini kollarına alıp yattı, onun mutlu olması için yapabileceği her şeyi yapmak istiyordu.

Okulun bu sessiz hali bir gün sonra bitecekti. Özleyeceklerdi bu günleri. Son birkaç günü baş başa öyle güzel geçirmişlerdi ki bir yatılı okulda ailelerinden mahrum çocuklar olduklarını unutmuşlardı sanki. Zaten ailelerinden uzak oldukları da bir gerçek değildi. Onlar birbirlerinin aileleriydiler.

Continue Reading

You'll Also Like

16.4K 1.3K 11
"Sen benimsin Eddie." veya Tarihin en ünlü kötüleri Venom ve Eddie'nin çocuğunu ziyaret ederler.
2.8K 145 26
DİKKAT! +18 yazımlar, küfür ve argo tabirler, fiziksel ve psikolojik şiddet içerir. Ahsen çok özlemişti bu çocuğu sakalları uzamıştı yine. Kalbi deli...
528 69 11
Bilinmeyen: Erkek götü düz olur aq
2.6K 204 7
anılHarmony_: Gökyüzünün yansımasıydı mavi deniz Sevgim ise kalbimin yansıması Yansıtamadığım şeyler ise Aldığım yaralardı Mr.potatoesman: Oysa yara...