Özgürlüğe Düş

By Gazelll0

433K 13.7K 21K

Gazel'in sıradan ilerleyen hayatını altüst eden takıntılı ve saplantılı Gencer Kaya , Gazel'e gerek yaptığı e... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
48
49
50
51

47

1.1K 76 214
By Gazelll0

Bir gelinlik mağazasının önünde durduğumuzda yan tarafının da damatlık bölümü olduğunu görmüştüm. İçeri girdiğimde aklımda olan ve istediğim tür gelinliği kadına anında  söyledim.

"Sade bir model istiyorum. Zariflikten yanayım."

Kadın dediğime gülümsediğinde bir odaya girip bir kaç model getirdi.

"Şu aralar en beğenilen gelinlik tarzı bu gelinlikler."

Gelinliklerin içinde gördüğüm bir tanesi çok hoşuma gitmişti. Diğerlerini gözüm görmemişti bile. Bu kadar sade olup şık duran bir şeye çok az şahit olmuştum.

"Bunu istiyorum, deneyebilir miyim?"

"Zevkli bir seçim. Tabiki buyrun arka tarafta kabinlerimiz. Beyefendi de koltuklarda oturabilir."

Pusat çatık kaşlarıyla onayladığında kadının suratı renkten renge girmişti. İnsanları öldürecek gibi bakmaktan hiç bir zaman vazgeçmeyecekti herhalde. Gelinlikle kabine girdiğimde saçımı rahat giyinmek açısından tepeden salaş bir topuz yapmıştım. Gelinliği direk giyindiğimde kenarda bulunan aparatla fermuarı da zar zor kapamıştım.

Aynaya baktığımda çok zarif görünüyordum. Gelinliğim satendi, derin bir göğüs dekoltesi vardı ve belimdeki kemere kadar iniyordu. Kolları danteldendi. Çok zarif bir görüntüsü vardı.

"Meleğim bir şey mi oldu?"

"Yok çıkıyorum şimdi."

Kabinden çıktığımda Pusat'ın arkası dönüktü.

"Pusat."

Seslenmem ile arkasını döndüğünde olduğu yerde kalmıştı. Donmuş gibiydi. Kaşları çatık ,eli havada ve bedeni bana dönüktü.

"Pusat?"

"Ha yani , çok güzel görünüyorsun meleğim."

"Yakıştı değil mi? Ben de çok beğendim."

"Yakışmak ne kelime  muhteşem görünüyorsun."

Şaşkın ve saçma bakışları arasında kabine geri girmiştim. Gelinliği çıkarttığımda alıp çıkmıştık. Pusat'a da siyah jilet gibi bir smokin aldığımızda en sonunda eve atmıştık kendimizi.

Bir kaç bir şey atıştırmaya başladığımızda Pusat ağzındaki lokmayı yutup konuşmaya başladı.

"Yarın nikahımız kıyılacak sonra da imam nikahı."

"Bu akşam kızları buraya çağırıyorum o zaman."

Başını salladığında telefonumu elime alıp Gamze'yi aramıştım.

"Alo Gamze nasılsın canım?"

"İyiyim hayatım sen nasılsın?"

"İyiyim bende. Şey soracaktım siz dün Hakan'ın işleri için buraya gelmiştiniz değil mi?"

"Evet tatlım daha dönmedik bir kaç işi daha varmış. Ayrıca sizin düğün var döner miyiz hiç. Zaten sözü de kaçırdık. nasıl kaçırdım ben istemeyi aklım almıyor."

Dediğine güldüğümde söze girdim.

"Evli bir kadınsın sen hayatım işleriniz çıkıyor çok normal. Bu gün bekarlığa veda gibi bir şey yapıcaz benim için. Kına gecesi yapmayacağım biliyorsun."

"İki saate oradayım tatlışım istediğin bir şey var mı?"

"Yok canım gelmen yeterli."

Bir kaç bir şey daha konuştuğumuzda kapamıştık telefonları. Pusat hafif tebessüm ettiğinde elimi öpüp kalkmıştı masadan.

"Aradığınız her şey var evde. Alkolü fazla kaçırma sakın meleğim."

"Sende."

Başımdan öptüğünde çıkmıştı evden. Pusat da Sedat abi, Merzat, Levent abi ve Ecevitlerle bir yerde toplanacaktı. Şarapları çıkartıp bardaklarla birlikte salonda yerdeki geniş sehpaya yerleştirdiğimde atıştırmalık bir şeyler de çıkartmıştım.

Kapı çaldığında elimdekileri masaya bırakıp açmak için ilerlediğimde ısrarla zile basılıyordu. Kapıyı açtığım gibi karşımda Lavin ile Gamze'yi gördüğümde gülümsemiştim.

"Ne çalıyoraunuz zili öyle alacaklı gibi."

"Canımız öyle istedi aşkoşum ne var yani."

Lavin yine Lavinliğini konuşturduğunda ikisine de sarılmıştım. İçeri geçtiğimizde masaya kurulduğumuz gibi konuşmaya başladık.

"Hepimiz sırayla evleniyoruz resmen. Kız bir de peş peşe bari biraz geçseydi. Evde de kalamayacak kadar güzeliz ama acelemiz ne anlamadım."

Gamze'nin dediğine güldüğümüzde bir şeyler atıştırıp şaraplarımızdan yudumluyorduk. Eğlenerek geçirdiğimiz zaman diliminden sonra Gamzeye ısrar etsek de Hakan'ın beklediğini söyleyip kalkmıştı.

"Yarın nikahımız sonra da evde imam nıkahımız kıyılacak Gamze, kesinlikle gel."

"Söylemen bile saçmalık hayatım tabiki geleceğim. Bahçe şimdiden efso gözüküyor bu arada."

Gülümsediğimde sarıldığımız gibi gitmişti. Lavin ile içeri geçip tekrar yerimize kurulduğumuzda  sessizlik kaplamıştı her yeri. Sessizliği ilk bozan Lavin'in ağzından çıkan yakıcı cümlelerdi.

"Bilmeyene her şey o kadar güzel ki. Güzel olan her şeyin arkasındaki acı gerçekler bilinmediğinde daha şahane görünüyor insana. Ne kadar zorluk atlattık halbuki ,ama onlar görmedikleri için sadece düğünü düşünüyorlar. Oysa ki biz yaşadıklarımıza rağmen geldiğimiz süreci düşünmeden edemiyoruz. Sence de öyle değil mi Gazel? Şuan çok mutlusun ama bu mutluluğa erişene kadar yaşadığın şeyler gölge düşürmüyor mu anılarına."

Gözlerini boydan boya kaplı camdan dışarı bakarak söyledikleriyle bir süre konuşmamıştım.

"Haklısın. Düşünmeden edemiyor insan. Kaza yaptığımızda Pusat'ı kaybediyorum sanmıştım. Şuan evleniyoruz. Hep yanımda , hep elimi tutuyor ama hala onu kaybedecekmişim gibi hissediyorum Lavin ,o günki gibi. Yakamı bırakmayacak yaşadıklarım biliyorım. Anılarımıza düşen gölgelerden ancak güneş doğarsa kurtuluruz. Bizi bu gölgelere karanlığımız hapsetti."

Sarıldığında sıkıca sarmıştım kollarımı.

"Başaracağız birtanem. Beraber çıkacağız o karanlıktan. "

Başımı salladığımda ayrılmıştım.

"Korkuyorum Lavin. Hiç bir neden yokken korkuyorum. Normal mi ki bu?"

Elime uzanıp tuttuğunda hafiften tebessüm etti.

"Çok şey yaşadınız. Çok normal korkman ama sakın endişelenme biz hep buradayız. Hep senin yanındayım. Ne dediğimi hatırlıyor mısun."

"Eğer yanında yoksam mutlaka arkana bak. Yanında değilsem arkanda olurum."

Gözlerim dolu dolu dediğim cümleyle onunda gözleri dolmuştu.

❤❤❤❤❤❤❤

PUSAT'DAN DEVAM:

Rakı masasında herkes kendi halinde bir şeyler konuşuyordu. Sessizce rakıyı bardağını kafama diktiğimde Merzat konuşmaya başlamıştı. Etrafa baktığımda masadakilerin kendi aralarında konuştukları için duymadıklarını farketmiştim.

"Abi dertlisin bekarlığa veda seni bu kadar üzmez diye düşünüyordum."

Gülmeye çalışarak söylediğine her zamanki çatık kaşlarımla bakarak cevap verdiğimde susmuştu. İkimiz arasında geçen uzunca sessizlikten sonra konuşmaya başladım.

"Anlamıyor Merzat. Elinde olmadan bazen benden de korkuyor. Bu ne demek biliyor musun?"

Yüzünden belli olmasa da gözlerinden geçen hüzüne şahit olduğum dostum bir süre sussada konuşmaya başlamıştı.

"Kolay şeyler yaşamadı. İkinizde zor şeyler atlattınız. Senin için zor biliyorum ama onun için daha zor. Seni de zaten bu parçalıyor farkındayım. "

Tekrar doldurulan rakımı kafama diktiğimde bardağa diktiğim gözlerimi kaldırmadan sertçe tek bir kelime söylemiştim.

"Korkuyorum."

Bakışlarımı Merzat'a çevirdiğimde gözlerinde hüzün ve gururla birlikte hafif sululukla bana bakıyordu.

"Yıllarca yanında can yoldaşın oldum. Senden bu kelimeyi duymak da varmış.
Ne demiştim sana Pusat?"

Yıllar önce dediği kelimeler zihnimden  bir bir akıp geçmişti.

"Bir gün bir vurulacaksın , işte korkuyu o an anlayacaksın. Korku  ölüm değil Pusat , asıl korku kaybetmek."

O günki dediği cümleyi harfiyen söylediğimde eliyle sertçe omzuma bir iki kere vurdu.

"Haklıymışsın. Şuan evde benimle evleneceği için veda düzenliyor. Eve gideceğim ve elimi tutucak biliyorum ama gittiği günki gibi hissediyorum. Gidecekmiş gibi..."

"Senin karanlığın hepimize yeter. Ama sen güneşini bulmuşsun kardeşim, bizi aydınlığa ancak o güneş çıkarır."

Dediği şeyle bir süre bardağa bakıp içtiğim gibi sertçe kalkmıştım masadan. Aklıma bir çift çakır göz geliyordu.

Ceketimi elime aldığımda masadakilerde kalkmıştı. Ceketlerini iliklediklerinde etraftakilerin başlarını yere eğmesiyle çıkmıştım mekandan.

❤❤❤❤❤❤

GAZEL'DEN DEVAM:

Lavin'nin üzgün ve dolu gözleriyle söze girmesiyle gözlerimi silip dinlemeye başlamıştım.

"Gazel sadece bir şey için pişmanım ve bu pişmanlığım asla bırakmayacak yakamı."

Gözlerinden yaş akarken devam etmesi için beklemiştim.

"Kaçırıldığım zaman beni kurtarmak için kendini feda ettiğinde , önümde vurulmamam için siper olduğunda o arabaya binip benim için zor da olsa gitmek tek pişmanlığım. Hala rüyalarıma giriyor. Seni geride bıra-.."

Sözünü kestiğimde gözümden tek damla yaş gelmişti.

"Hatırlıyor musun Lavin burada uyandığım ilk günü. Ağlayışlarımı, çırpınışlarımı.  Beni geri verebilirdiniz Lavin ,başınıza gelecek olayları bilmenize rağmen tanımadığınız ben için uğraştınız. Hele sen, sana minnettarım. Benim için her şeyi göze alan biri için yapmam gerekeni yaptım ben. Her zaman duygularımızla hareket edemeyiz birtanem. Mantıklı olan o an oydu. Oradan ikimiz çıkamazdık biliyorsun. Hem sen bana söz verdin ve beni buldunuz. Bunu düşünüp kendini üzmeni istemiyorum."

Zorla gülümsediğinde ayağa kalkmıştı.

"Merzat ayık gelmez bu gün. Alkollüyse ve evde beni göremezse rezillik çıkartır. Manyak bir gün rezil etti beni herkese ,aşkım diye bağırıp duruyormuş evin içinde. Eve bir gittim ki odalarda beni arıyor. "

Dediklerine kahkaha attığımda yolcu etmiştim canım arkadaşımı.

Etrafı topladığımda kapıdan gelen seslerle mutfaktan çıkıp salona girdim. Elinde ceketini tutan siyah gömleğinin üç düğmesi açık siyah pantolunuyla saçı başı dağınık ,belli etmese de mayhoşça etrafına bakan gözleriyle sarhoş olduğu belli olan koca adamım içeriye girdiğinde gözleri etrafta dolanırken bende takılı kalmıştı. Sanırım baya içmişti.

"Meleğimmm."

Sarhoş olsada belli olmayacak kadar dik ve sarsılmaz bir şekilde kaşları çatılırken yanıma adımlamıştı. Başımdan öptüğünde koltuklardan birine götürüp oturttum.

"Hani çok içmeyecektin."

"Gözler."

Gözlerime bakarak söylediği şeyi  anlamadığımda tekrar girdi söze. Hızlı konuşamasa da netti konuşurken.

"Konuşurken akla gelen bir çift çakır göz. İçmeden duramıyor insan. Ben hep sarhoşum zaten."

Dedikleriyle gözlerine bakıp yanağından öpmüştüm. Eliyle beni uzaklaştırdığında ne olduğunu anlamamıştım açıkçası.

"Duş almadım daha. Koku rahatsız eder seni."

Umursamadan gözlerinden öptüğümde mutfağa adımlamıştım. Sade türk kahvesi yapıp sehpaya koyduğumda belli belirsiz gülümsemiş içmeye başlamıştı.

Birden koltukta yüz üstü uzandığında başını dizlerime koymuştu. Bir ayağı aşağıda diğeri koltuğun üstünde , sağ eli aşağıya sarkık sol elide sağ elimi tutuyordu. Sarhoşken bir acayipti bu adam.

"Gitmezsin dimi."

Birden dediği cümleyle gözlerim yüzüne düşmüştü. İfadesiz ve her zaman ki çatılı kaşlarıyla tavana bakıyordu. Ama gözleri çok karışıktı her duygu vardı sanki.

"Beni bırakıp gitmezsin dimi. Ben bir tek sana bencil değilim. Ben bir tek sana acımasız değilim. Ben zoru sende kullanamam Gazel. Gitmek istersen kalbimde taşımak istesemde zorlayamam seni.  En zorunu yapar senin için senden vazgeçerim. Beni çıkmazda bırakma. Her an gidecekmişsin gibi, beni bırakıp gidecekmişsin gibi."

Dedikleriyle gözümden düşen yaşı silmiştim. Bana bakıyordu. O ağlamazdı. Sert çehresine inat hüzünlü gözlerinden anlıyordum her şeyi.

"Bırakmam Pusat. Söz veriyorum seni asla bırakıp gitmem. Sende gitmezsin dimi?"

"Gerekirse ölürüm yine de o eli bırakmam."

Kalkıp koca bedeniyle bana sarıldığında kollarımı boynuna dolamıştım.

Çikeletalı sütlerimm  nasılsınız bakalım? Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda bekliyorum.

Aksiyon isteyenler de var, yazarım yapma hep mutlu olsun diyenlerde. Merak etmeyin çiçeklerim bizde aksiyon ve sevgi her daim olacak. İlerleyen bölümlerde güzel şeyler olacağının size garantisini verebilirim.

Bana ve hikayeme verdiğiniz destekten dolayı sonsuz teşekkür ediyorum ve sizleri çok seviyorum.

Bölüm sınırını 780 koruyorum. Sınır geçildiği an yeni bölüm gelecek.

Kendinize çok tatlış bakın çitlenbiklerim. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

Sizi seviyorum❤❣❤❣

Continue Reading

You'll Also Like

2.8M 151K 48
Her belayı kendine çekebilecek potansiyelde olan muhabirimiz ile belalardan hiç hoşlanmayan yakışıklı başkomiserimizin tatlı aşk haberine hoş geldi...
122K 7.8K 20
Önümde duran araçlara korkarak bakmaya devam ettim ne kaçabiliyordum ne de bağırıp yardım isteyebiliyordum. Zaten yardım edecek kimse de yoktu sokakt...
923K 4.6K 5
Hiç olmaması yerde olan bir kız. Mafyanın evinde ve odasında... Korkunç, sinirlenince gözü birşey görmeyen acımasız katil mafya ... Kız odasına girm...