FAHRİYE ( Düzenlemeye Alınaca...

By Sevgigunesi2023

3.9M 142K 20.3K

Kimsesiz bir kadın. Fahriye AKÇA Tehlikeli bir adam ile tek gecelik bir ilişkiden olan 5 aylık bebeği ile bi... More

(1)Aralanan Kayıp Gerçek...
(2)Yeni Bir Bahara İlk Adım...
(3)Geciken tanışmalar...
(4)Belirsiz Sohbet...
(5)Anlam Kazanılan Duygular...
(6)Gerçek Bir Aile...
(7)Sakin Bir Gün...
(8)" Mangal Günü " Keyfi...
(9)Paylaşılan Huzur Ve Mutluluk...
(10)Anne!
(11)Güven ve Huzur Dolu Kollar...
(12)Davetsiz Misafir...
(13) GÜNAH GECESİ ( Geçmiş )
(14)Zümrüt Bakışlar eşliğinde bir dans...
(15)Gediz Ve Fırat...
(16)Hırslı İddia...
(17)Ceza...
(18)Tatlı , Küçük Su Savaşı...
(19)Akraba Ziyareti...
(20)Bilinmeyen Numara...
(21)Ev Temizliği...
(22)Nur' a Süt kardeş...
(23)Bar Gecesi...
(24)Gizemli Dudaklar...
(25)Günah Gecesi 2 ( Hesaplaşma )
(26)Benim Olan...
(27) İtiraf...
(28)Nur...
(29)Mardin' e Gidiş...
(30)Evlilik Kararı...
(31)Anneye Trip...
(32)Evliliğe Bir Adım Daha...
(33)İsteme...
(34)Dedikodu...
(35)Tatlı Atışma...
(36)Kıskançlık...
(37)Fahriye DEMİR...
(38)Okyanus Gözlerin Acısı...
(39)Fahriye Yok!
(40)Acılı Bekleyiş...
(41)Kaybetme Korkusu...
(42)Ölüm Silsilesi...
(43)Beklenen Uyanış...
(44)Bilinmeyen Numara Kim?
(46)Duygu Yüklü Kavga...
(47)Aşk İtirafı...
(48)Baba Evine Gidiş...
(49)Peşini Bırakmayan Evham...
(50)Mafya Masası...
(51)Bul Beni...
(52)Acı...
(53)Mucizeler Bizimle Bir Olsun...
(54)İlk adımlar...
(55)Ömrüm Ömrüne kalsın...
(56)Kalbi Saran Kıskanç Dokunuşlar...
(57)Tamamlanması Gereken Aile...
(58)Pembe Ve Mavinin Ahengi...
(59)Hüznü Saran Mutluluk...
(60)Mutlu Sonsuz...

(45)Gecenin Sonu...

46.5K 1.9K 348
By Sevgigunesi2023

Keyifli okumalar...

Fahriye

Beni bırakıp gitmişti. Sadece gitmiş. Ne yaptığını anlıyor muydu acaba? Farkında mıydı?

Kızarmış göz pınarlarımı işaret ve orta parmağının sırtı ile sanki az önceki ruhsuz havayı içimden atabilirmiş gibi sildim.

Arkasını bu sefer dudaklarımdan esen hıçkırıklar almıştı. Durduramıyordum. En son dişlerimi dudaklarıma geçirip gözlerimi kapattım.

Belim ağrımaya başlamıştı. Bedenimi yavaş bir şekilde kaydırıp başımı yastığa koydum. Gözelerim pencereyi arşınlayarak gök yüzündeki hafif karanlık ile birleşti.

Güzeldi. Orada yaşamak isteyecek kadar güzel hemde. Karanlığın içinde yaşayan ışıltılar göz kamaştırıyor , ortaya bir şaheserlik yaratıyordu.

Elimi kaldırarak sanki dokunabilirmişim gibi uzattım.

Olmadı.

Dokunamadım. Geri indirdim elimi. Dakikalarca sadece orayı izledim.

Kapının tıklatılıp açılması bir olmuştu. Kucağında Nur ile Dilsu abla girip bana baktı.

Dilsu abla" Fahriye ablam iyi misin sen? Karan abi ile mi kavga ettiniz? "

Sol elimi yatağa bastırarak kendimi yatak başlığına yaslamaya çalıştım. Dilsu abla Nur' u sağ tarafıma koyup yastık ile destekleyince ellerini kollarım ve omzum arası bir yere koyarak dikelmemi sağlamıştı.

Dilsu abla" dikkatli ol Fahriye. "

Arkama yaslanır yaslanmaz derin bir nefes alarak gözlerimi ona çevirdim. Merak içinde yüzüme bakıyordu.

" Yok bir şey Dilsu abla. Küçük bir şeydi sadece. "

Dilsu abla" Emin misin ablam. Bak bir şey olursa senin arkandayız. Abimi bir güzel kendine getiririz. De... Bu biraz zaman alır. Tanıdığın üzere pek öyle kolay başa çıkabileceğin biri değil. Ama ıı...ıı pes etmek yok gülüm. En azından deneriz değil mi? "

Beni keyiflendirmek için arada yüzüne kondurduğu değişik yüz ifadeleri ile dudaklarım kıvrılmıştı.

Güldüğümü gördüğünde o da tatlı bir kıkırdama ile bana eşlik etmişti.

Dilsu abla" işte böyle gül kızım ya. Ne o öyle. Yüzün sirke satıyordu resmen. "

Sadece güldüm. Bir şey yapmak gelmiyordu içimden.

Dilsu abla" ah.. unuttum. Kuzum ilacını içmem gerek. Karan abi gitmeden önce vermemizi istemişti. "

Yanımdan kalkarak sehpanın üzerine ne zaman koyduğunu görmediğim ilacı ve suyu bana uzattı.

İlacı ağzıma koyarak su ile yolladığım da ağzımda bıraktığı tat ile yüzümü bir anlığına ekşittim. Berbattı. Ne bekleyebilirdim ki zaten.

Dilsu abla" Kuzum benim mutfakta biraz işim var. Bir şey olursa seslen olur mu? Tekbaşına bir şey yapma. Sonra Karan abi canımıza okur. "

Gülerek sonlandırdığı konuşmasında tepkisiz kalmıştım. Beni önemsiyormuydu ki?

Dilde abla odadan çıkınca Nur ile baş başa kalmıştım. Elinde duran ayıcığa bütün salyasını akıtmak ister gibi ağzına alıyordu.

Ayıcığı elinden alarak diğer tarafıma koydum. Bir anda elinden alınan ayıcığı ile duraksamıştı. Etrafına bakıp aradığını bulamayınca bana dönmüştü. Huysuz bir yüz ifadesi vardı.

" ayy..ne y...huu...imm "

Küçük dudakları ile çıkan kelimeler birbirleri ile uyuşmuyor , derdini anlatmaya çalışırken sinirli bir ton oluşturuyordu.

Bu hali karşısında dudaklarımdan küçük bir kıkırdama kaçmıştı. Gerçekten çok tatlıydı. Heleki üstündeki sarı küçük tulumu ile çok daha tatlı görünüyordu.

Nur gülüşüm ile anlamsız ve huysuz bakışları ile bakmaya devam etmiş ama ayıcığını aramaktan vazgeçmemişti.

Boynum ile omzumun üstünden uzanmaya çalışırken kalkamıyor , küçük elini omzuma atıp öyle deniyordu. Ama yine de yapamıyordu.

En son bulamadığı için yüzü ağlak bir hal alıp gözlerini bana çevirmişti.

" Ay..yye. uguu "

Dudakları titriyor ağlamaya yakın olduğunu belirtiyordu. Başını göğsüme bastırıp başına bir öpücük kondurdum. Kaymıyorum böyle bakmasına. Bütün yelkenlerim suya iniyordu.

Küçücük ağzı göğsüme yaslandığı anda bu sefer dikkati o bölgeye düştüğünden küçük sağ elini kaldırarak geceliğimin içine sokmaya çalışmıştı.

Ayıcık tamamen aklından çıkmış yerine süt bulma arayışı içine girmişti. Küçük elini gecelikten çekip aldığım anda küçük tiz çığlığı odayı doldurmuştu.

Elini tekrardan atmak istediğinde bu sefer avucum arasına almıştım.

" aç mı benim bebeğim. Ha... "

Daha fazla huysuzlanmasa iyi olurdu çünkü gerçekten tersi pisti. Ağladı mı tam ağlardı.

Sol elim ile dikatli bir şekilde sol tarafıma almak istediğimde yaramı zorlamış , canımı yakmıştım. Dişimi sıktım. Bundan bıkmıştım gerçekten.

Üçüncü denememde başararak yan tarafıma yatırmış ve derin bir nefes almıştım.

Nasıl bir akıllılık edip kendi başıma iş yapıyorsam. Belim yanıyordu. Dikişler tam alınmadığı için hareket esnasında ağrı yapıyordu.

Ağrımı yok sayıp başını göğüslerime gömen kızımın çabasına son vermek için biraz yan döndüm. Başı sol kolumun üstünde kaldığında göğsümü açarak ağzına vermiştim.

Uzun bir süredir sütümü emmediği için ilk bir ağrı olsa da sonrasında alışmıştım. Sanki biraz sonra kaçacak gibi hızlı hızlı içiyor odada içerken ki sesi duyuluyordu.

Tabi sütünü içerken diğer göğsüme attığı elini de saymak gerek. Birini içerken diğerini elliyor , arada avucu arasına sıkıştırıyordu.

Bu hareketine bakarken başımı iki yana salladım. İflah olmazdı.

Her an bambaşka bir değişimine şahit oluyordum. Şekillenen yüzüne , büyüyen vücuduna.

Tuhaf bir şeydi bu doğru ama aynı zamanda dünyanın en eşsiz gerçeklerinden biriydi de.

Başımı sütünü emerken uykuya dalmış kalbimin boynuna gömdüm. Herşeye değerdi.

Yarım geçirdiğim hayatıma , umutsuzluklarıma , yanlışlarıma , sevgisiz benliğime bütün herşeye değerdi. Onun canının yanında benimkinin hiç bir önemi yoktu.

Küçük naif bir öpücük kondurdum boynuna. Sağ elim ile üstümü yavaş bir şekilde düzelttikten sonra pozisyonumu hiç bozmadan yaşadığım en güzel anlardan birine kendimi bıraktım.

Burnumda kızımın kokusu varken aklım da babasından kalan kırıklıklar dans ediyordu.

***

Karan DEMİR

Elimi üst üste direksiyona geçirdim. Şerefi bir para etmez şeref*ze ödeyecektim bunu. Bir şey yapmış olsun hayatını katletmezsem adam değilim.

Düşündükçe sinir katsayım arttıkça artıyor baş ağrıtıyordu.

Gaza yüklendim. İbreyi en sonuna kadar zorluyordum şimdi.

Konağa yaklaştığım anda freni çekerek arabadan çıktım. Kaybettiğim inin önündeki ise yaramaz adamlarımı gördüğüm anda Kadirin yüzüne yumruğu geçirdim.

Yalpalayarak yere düşmüştü. Üstüne yürüdüğüm anda vazgeçerek konağa girdim. Onlardan daha önemli varlıklarım vardı. Ona ne kadar sinirli olsam da en değerli varlığımdı benim.

Merdivenler ayak sesim ile büyük yankı çıkartıyordu. Son katı çıkarak odaya ulaştığım da elimi kola uzatarak durdum.

Tereddüt mü ediyordum.

Bu düşünceyle küfür savurdum.

Tereddüt eden adammıydımda şimdi ediyordum. Vücudum saniye saniye daha da geriliyor öfkemi körüklüyordu.

Bir saniye daha kaybetmeden kapıyı açarak içeri girdim.

İçeri girdiğim anda gördüğüm manzara ile gözlerimi yumdum. Dişlerimi birbirine geçirmek ister gibi geçirdim.

" Bunun bedelini ödeyeceksin pislik herif. "

Odada sessiz bir aura dolaşırken yatağın sağ tarafına geçerek uyuyan karıma ve kızıma baktım.

Bu korkuyu bana yaşattığı için mahvedecektim onu. Yeminim olsun yanına bırakmayacaktım.

Küçük kadınımın alnına dudaklarımı bastırarak derin bir nefes aldım.

" Küçüğüm. "

Sessiz fısıldayışım ile kaşları hafif çatılmıştı. Burnumu yanağından boynuna doğru boylu boyunca kaydırarak en sonunda şah damarının olduğu yere getirince dudaklarımı tam üstüne bastırmıştım.

Dudaklarımın üstünde atan küçük atışlar gerilen vücudumun rahatlamasını sağlıyordu.

Fahriye'nin huysuz çıkan mırıltılarını duyuyor ama aldırmıyordum. Muhtemelen sakallarım boynuna batmıştı.

" Kimse size bir şey yapamaz. Yapanın... eceli olurum. "

Duvarlar şahit oluyordu. Benden kimse gitmeyecekti.

Bir elim saçları arasına girerek okşamaya başladığında dudaklarım da onu takip ederek saçları arasına karışmış ve her bir teline imzamı atmak ister gibi naif bir öpücük kondurmuştum.

Vücudum birkaç dakika sonra ondan ayrıldığında bu sefer küçük güzelimin minik bedeni göz kontağıma girmişti.

Yatağın sol tarafına geçerek kenara oturduktan sonra başımı küçük bedenine yasladım.

" küçük güzelim. "

Küçük parmakları her zamanki gibi hissettiği baskıya tutunmuştu. Şimdi elleri saçlarım arasına girmiş tutabildiği kadar avucu arasına almıştı.

Benim küçük kızım. Annesinin bana verdiği en değerli hediyelerden biri.

Başımı elleri ararsından uyandırmadan çektiğim anda huysuzlanmıştı. Ben olduğumu anlamış olmalıydı.

Ağzını açıp " Babba " kelimesi ile bunu doğrulamıştım. Beni tanıyor , kim olduğumu anlıyordu.

Durumun eşsizliği ile dudaklarım hakikatle kıvrıldı.

Baş ve orta parmağımın sırtı ile tombul yanağını okşadım. Yumuşak ve küçüklerdi. Parmaklarım yanağını kaplıyordu resmen.

" baban sizi koruyacak küçüğüm. Asla bırakmayacak. Canı pahasına yapacak bunu. Çünkü biliyorki hayatı tamamen sizden oluşuyor ve öylede devam edecek. "

Kulağına doğru fısıldadıklarım ile yanağında gezinen elim parmakları arasında yerini almıştı. Parmakları yakaladığı baş parmağımı tutmuş bırakmıyor , sıkı sıkı tutuyordu.

Elimi çekmedim. Aksine büyük avucum arasına alarak dudaklarımı üstüne bastırmıştım.

Elini halâ bırakmadan başımı kaldırarak ikisini birden seyretmeye başladım.

Onlara bir şey yapmış olsaydı...

Düşüncesiyle rahatlayan vücudum tekrar gerilmiş , elim yumruk olmuştu. Parmak boğumlarımda boynunu sıktığım için olan beyazlıklar olacaktı zamanı geldiğinde.

Seri bir şekilde odadan çıkarak aşağı indim. Akıllarını başlarına getirmem gereken kişiler vardı.

Merdivenlerin bitimi ile Gediz ve Fırat'ın yanıma gelmesi bir olmuştu.

Gediz" Ne oluyor Karan. Telefon kimden geldi? "

Fırat" Konuşsana abi. "

Boynumu iki yana doğru kıtlattım. Elimdeki telefon avucun arasında eziliyordu.

" Selim Şerefs*zi evime , konağıma kadar girmiş! Yetmiyor karıma , kızıma yaklaşıyor! Ve benim adamlarım saf saf bekliyor burada! "

Alnımda damarımın attığını hissettim. Parmak uçlarına kadar öfke doluyordum her saniye. Bitmek bilmiyordu.

Hangi cürretle onlara yaklaşır lan!

Gediz" Ne! Bir şey oldu mu , Fahriye iyi mi? susma söylesene lan! "

" iyiler. Şerefs*z blöf mü yaptı ya da gerçekten sadece korkutmak için girip çıktı mı bilmiyorum ama bildiğim en gerçek şey ecellerinin iki elimin arasında olduğu. Yılanın başı da peşinden koşan kuyruğu da ayağımın altında ezilecek. "

Fırat" Şeref*z herif. Karşımıza çıkmaya korkup zaaflarımız ile oynuyor. "

Dudaklarım yapacaklarımı ön görüyormuş gibi soğuk bir şekilde kıvrıldı. Yavaş yavaş sökecektim etlerini. Her bir uzvu yalvarana kadar.

" Merak etme. Ben onun ile öyle bir oynayacağım ki oyun ne demekmiş o zaman öğrenecek. "

Elimdeki telefonun titremesi ile gözlerim orayı buldu. İti an çomağı hazırla dedikleri bu olsa gerek.

Selim" Karan Beyimiz. Sürprizimi beyendin mi? Hahahaha. Yalnız nasıl bir koşuşun vardı görmen lazım. Seyrede seyrede doyamadım. "

Yumruğumu sıktım.

" Seni öyle bir si.....ğim ki ölmek için yalvaracaksın. Her hücreni sana tanıtmazsam şerefsizim. "

Karşından gelen ucuz kahkaha sesi ile dişlerimi sıktım.

Selim" aaa Demir. Bu tehditler ile bir yere gidemezsin bilmiş ol. Bir dahakine bu kadar şanslı olmazlar. Tabi ikisi birden mi yoksa sadece biri mi emin değilim ama yazık olacağı kesin. Özellikle karın. Kendisine hayran olmamak elde değil. Fa...-"

" Kes lan sesini! Sen kimsin ki kadınımın adını ağzına alıyorsun. Adını anarsan adını unutursun pu...t. "

Selim" Beni hafife alıyorsun Demir. Artık almayacağını anlarsın. Kendine zaaflar edip bu hayata sokarak hata yaptın. Bilirsin yer altı hayatı kadar tehlikeli bir şey yoktur...Karını kızını iyi koru. Sonlarının küçük Arin gibi olmasını istemezsin değil mi? "

Arin.

" Ecelini bekle. Çok yakında ensende olacağım."

Elele in arasında bulunan telefon parçasını kapatarak gözlerimi kapattım.

Gediz" Galiba kendimizi çok arka plana attık. Görüyor musun Fırat çakallar yol gözlüyor. Ölüm yolu tatlı gözükür gözüne heralde. "

Fırat" Adam olan araya aile karıştırır mı lan! "

Sert bir soluk verdim. İçim soğumuyor aksine daha da harlanıyordu.

Gözlerimi açarak ikisine döndüm. Benden pek bir farkları yoktu. Yumruklarını sıkıyor , yerlerinde zor duruyorlardı.

" Yerini bulun. Saklanabileceği ne kadar delik varsa arayın ve sessiz halledin. Bu olaydan kimsenin haberi olmayacak. "

Özellikle küçük karımın haberi olamamalıydı. Hem korkacak hem de sonuçları olmayan şeylere girişebilirdi.

Başlarını aşağı doğru sallayan ikiliyi arkamda bırakarak odaya çıktım. Göğsümde iki kişiye ait olan yer sahiplerini istiyordu.

Seri hareketler ile kısa bir duş aldıktan sonra bir eşofman altı giyerek yatağa adımladım. Her bir adımım sert ama dikkatliydi.

Yatağın sol tarafına yatarak ikisine döndüm yönümü. Ne kadar zaman geçti bilinmez iken küçük güzelimin hareketlenerek üstüme çıkarak göğsüme yatması ile dudaklarımda keyifli bir gülüş peyda olmuştu.

Küçük başı kalbimin üstünde dururken dudaklarından keyifli mırıltıların sesini işittim. Dudakları hafif büzülüp küçük elleri kolumu ve göğsüme tutunmuştu.

Sol elimi sırtına koyarak okşadığımda tekrar hareketlenmişti. Sanırım rahat değildi.

Yatağın ortasına hafif kayarak hem onu hem kendimi rahat bir pozisyona aldığım anda diğer göğsüme Fahriye'nin başını koyması ile gözlerim onu bulmuştu.

Başı boynuma yakın bir yerde dururken eli karnıma sarılıydı. Uyku halinde karnıma geçirdiği parmakları olmaması gereken yollara sokuyor , aklımı karıştırıyordu.

" hay elinin ... "

Sanki duyupta inat eder gibi daha çok batan parmakları ile gözlerimi kapattım. Ateşti bu kadın.

" Yandığım kadar yakıyorsun... "

Küçük parmaklarını yok sayarak saçlarının arasına dudaklarımı bastırdım. Kokuları etrafımı sarıyor , üstüme siniyordu.

Derin bir nefes alarak kollarımı iki yandan onlara sardım. Bu kolların boş kalmasına asla izin vermeyeceğim.

Gerekirse kan akıtır can alırdım. Ama izin vermezdim.

***

İki Buçuk Hafta Sonra

Dudağımda hissettiğim acı ile gözlerimi araladım yavaşça. Dudaklarım hafif acırken birbirine bastırıyor , sızısını alıyordum aynı zamanda.

Gerçi o kadar çok acımıyordu ama yinede rahatsız hissetmemi sağlıyordu.

Kendimi daldığım andan derinden gelen bir nefes alış sesi alarak sağa bakmamı sağlamıştı.

Karan kararmış bakışları ile dudaklarıma bakıyordu. Bir eli yılan misali belimi kavradığında ne olduğunu anlamadan altına almıştı beni.

Belimden alınan dikişler ile artık yatmak gibi bir mecburiyetim olmuyordu. Arada ağrı vuruyordu ama iyileştiğini söyleyebilirim.

Anlamaz bakışlar ile üstümde duran Karan' a baktığımda yavaş yavaş bana yaklaştığını farkettim.

Karan" dudaklarını büzmeyi bırak. "

Tıslar gibi konuşması ile dudaklarımı durdurmuştum. Ne zamandır yapıyordum farkında bile değildim.

" İster ısırırım , ister büzerim dudak benim değil mi? "

Açık duran dudakları muzip bir biçimde kıvrıldığında arkadan gelen kelimeleri ile gözlerim kocaman olmuştu.

Karan" Dün gece yetmedi sana herhalde. En son dudakların mırıltılar ile büzülüyordu çünkü. Az önce de ısırdığım dudaklar aynı bakıyor hâlâ. Tekrarlanmasını mı istiyorsun dün gecenin. Ha küçüğüm. O dudakların biraz daha aynı kalırsa pek iyi şeyler olacağını sanmıyorum ama genede sen bilirsin. "

Söyledikleri resmen arsızlığını gösteriyordu. Utanmaz bir şekilde gözlerimin içine bakarak sarf ettikleri yerin içine ittikçe itiyordu. Kanın yüzüme doğru gidişini hissediyordum.

" terbiyesiz. "

Başımın üstünde olan ellerinden güç alarak saçlarımın arasına kayan burnu ile nefesimi tuttum.

Karan" Gecenin ayazında sessiz menevişlere açık kalan kadın mı söylüyor bunu? "

Dudaklarım açılacağı kadar açılmıştı. Ellerim arasında duran yorganı iyice üstüme çektim.

Yüzüne karşı çemkirmeye hazırlanıyorken sağ tarafımızdan atılan tiz bir çığlık ile oraya bakmıştık.

Nur popo üstü , elleri beşiğe dayalı bir şekilde bize kaç çatarak bakıyordu. Daha çok Karan' a bakıyor kızgınlığını gösteriyordu.

Bu haldeyken düşündüğüm şey olamaz değil mi? Benim kızım babasını benden kıskanmış olamaz. Yani tamam önceden de vardı ama geçmiştir diye düşünmüştüm ve anlıyorum ki yanlış düşünmüşüm.

" babbbaaaa....! "

İkinci bir çığlık ile Karan direk kalkarak beşiğe adımlamıştı. Karan 'ın ona geldiğini fark eden 'babamdan uzak dur anne ' yanlısı kızım dolmaya hazır gözleri ile küçük kollarını uzatarak yerinde zıplamıştı.

Hain evlât dedikleri bu olsa gerek. Cık cık cık. Geri iade olsaydı direk karnıma geri tıkardım.

Üstü çıplak bir şekilde Nur' u kucağına almıştı Karan. Babasının geniş kolları arasında minicik kalmış bir halde küçük ellerini saçlarına atmaya çalışan kızım ise bundan bir hayli memnun gibi duruyordu. Gibisi de azdı da neyse.

Karan" Babasının güzeli. Uyandın mı güzelim? "

Boynuna yasladığı burnu ile boğuk çıkmıştı sesi. Bu hallerini değerlendirmeliydim.

Karan Nur' a dalmış halde iken gecelik üstümü üzerime geçirerek hızla banyoya atmıştım kendimi.

***

Akşama doğru kararan hava ile Karanlar da işten gelmişti.

Gün içinde Dilsu ablalar ile birlikte ev işlerini yapmış ve kahve keyfi yapmıştık. Arada bir bazı işlere el atmama izin vermiyorlardı ama bir şekilde ikna ediyordum onları.

Berzah ile de kaldığımız yerden flörtlerimize devam etmiştik. Arada bir sürekli ' amca mı ne zaman boşuyorsun Fahriyem " deyişi vardı ki görülmeye değerdi.

Allah nazarlardan korusun inşallah.

Şimdi de akşam yemeği hazırlığı yapıyorduk. Elimde taşıdığım tepsi ile avluya çıktığım da gözler bana dönmüştü.

Dilşah annem" Fahriye , kızım daha tam iyileşmedin sen. Ne diye iş yapıyorsun? "

Sedirde oturan Dilşah annemin seslenişi ile ona baktım. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

" İyiyim Dilşah anne. Bir şeyim yok. Geçti bile. Hem iş bile yapmıyorum. Alt tarafı tabak taşıyorum. "

Dilde abla" Sen şuna iş yapmak için Dilde abladan kaçıyorum desene. "

Bir anda arkadan gelen Dilde ablanın sesi ile elimdekileri masaya yerleştirdim.

" Ama..an sende abla. Nerdeyse bir ay oluyor üstünden zaman geçeli. Hiç bir şey kalmadı. "

Elinde bulunan tepsiyi masaya yerleştirip benim gibi yüzüme döndü.

Dilde abla" Demek bir şey kalmadı. Yalnız eltim ben bazı anlar yüzünün değişip durduğunu görüyordum. Ondan sonra da elini belinde kendi kendine şikayet edip durduğunu. Ve bu hâlâ oluyor. "

Dudağımı dişledim. Bilmek zorundamıydı. Evet tam iyileşmemişti.

Bazen öyle bir oluyordu ki ağrıdan kıpkırmızı oluyordum.

Gözlerim Karan ile birleştiğinde bana pek iyi bakmadığını görerek başka yere baktım.

Kesinlikle bıraktığım o ilaçları geri içirecekti bana. Hepsi de zehir gibi olanlardı.

Daha fazla uzatmadan ya da kaçmak amaçlı mutfağa inmiş ve taşımaya devam etmiştim. Kısa bir süre de hazırlanan yemek masası içel herkes yerini almış ve başlamıştık.

Nur , Siral babanın kucağında oturuyor bizlere bakmıyordu.

Yanımda oturan Karan ise ikide bir önüme bir şey koyup duruyordu. Yemediğimi gördüğü anda ise tek kaşını kaldırıyor ve öylece bekliyordu.

Az önceki mevzunun aklında yer ettiğinden emindim. Çünkü bu aralar iyiydik onunla. Ona karşı çekiliyor gibiydim. Herşeyime en ince ayrıntısına kadar bakıyor ve naif davranıyordu.

Sertliği ve soğukluğu halâ aynıydı ama bunu bana pek fazla hissettirmiyordu.

Ona bakmayı keserek önüme döndüm. Uzun uğraşlar ile yemek bitiminden sonra kahveler içilip odalara dağılmıştık.

Ben son kalan işler için mutfağa giderken Karan da çalışma odasına çıkmıştı Nur ile.

Saat geçerken kısa bir süre de hallettiğim işlerden hemen sonra merdivenleri çıkarak çalışma odasına geldim.

Nur' u emzirip uyutmam gerekiyordu.

Kapıyı tıklatarak içeri girdigim anda elinde telefon ile konuşan Karan göz açıma girdi. Biraz sinirli gibi duruyordu.

Bedeni gerilmiş alnındaki damar gerilmişti.

Geldiğimi gördüğü anda Koltukta yatan Nur' u kucağıma vererek kulağıma fısıldamıştı.

Karan" Odaya dönün siz güzelim. Az sonra gelirim ben. "

Yüzüne bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Birden bire ne olmuştu ki?

Benden bir cevap beklediğini farkettiğim anda başım ile onaylayarak dışarı çıkmıştım.

Anlamıyordum. Neden bu kadar sinirliydi bu adam?

Başımı iki yana doğru sallayarak Nur ile beraber merdivenlerden inmeye başladım. Küçük bebeğim elinde bulunan şey ile ilgileniyor bana bakmıyordu.

Elindekinin ne olduğuna baktığım da bir flaş bellek olduğunu anladım. Galiba Karan' a aitti. İşle ilgili olabilirdi.

" Yaramaz küçük hanım. Babanın eşyalarını mı alıyorsun? "

Elime ulaşmaya çalışarak almak istediğinde geri çekerek izin vermemiştim. Herhalde uykusu olsa gerekti ki fazla inat etmeden almaktan vazgeçip başını boynuma koymuştu.

Başının üstüne bir öpücük kondurarak merdivenleri geri çıktım. Bitmek bilmiyorlardı.

Fazla ses çıkarmamak adına attığım sessiz adımlar son bulduğunda tekrardan çalışma odasının önündeydim.

Yanlız anlamadığım şekilde kapı aralık ti ve içerden bağırma sesi geliyordu. Karan dı galiba.

Kapıdan girmek için adım attığım an beni durduran sizler ile yerinde çakılı kalmıştım.

Karan" Bul bana onu Gediz. Haftalardır nereye girdiyse bul. Adam elini kolunu sallayarak konağıma giriyor o da yetmiyor yatak odama girerek karım ve kızımın canına kast ediyor. "

Buz kesmiş bir şekilde kala kaldım.

Kızımın canına kast ediyor.

" ah..hh "

Elimi kapı kolundan çekerek hızlı adımlar ile odaya döndüm.

Gözlerimden birer birer yaşlar dökülüyor buz kesmiş yüzümü ıslatıyorlardı. Ellerim titriyor , gözlerim puslanıyordu.

Kızımın canı tehlikedeydi. Hatta benim bile. Tam tahmin ettiğim gibi yer altı hayatı bırakmıyordu peşimizi.

Kucağımda uyuya kalan Nur'uma baktım. Kollarımı daha sıkı sararak kokusunu derin derin soludum.

" Kimse sana bir şey yapamaz. Asla izin vermeyeceğim. Ben ölürüm ama sana bir şey olmasına izin vermem....hıı..."

Başına üst üste küçük öpücükler koyarak beşiğine yatırdım.

Gözyaşlarım dinmek bilmiyordu. Elimin tersi ile silerek telefonumu aramaya başladım.

Ne yapacağımı biliyordum.

Heryeri arayarak en sonunda bulduğumda numarayı bularak üstüne tıklattım.

...

" Alo merhabalar. Ben ... uçağı için bilet ayırtmak istiyorum... Evet. Ne zaman? ...Tamam teşekkür eder- "

Arkadan gelen kapı kapanma sesi ile elimdeki telefon yeri boyladı. Aramızda sessizlik hüküm sürerken arkadan sinirli olduğunu haykıran nefes alış sesi ile gözlerimi yumdum. Gözlerim kapalı bir şekilde beklerken sessizliğin arasında duyulan sesi ile gözlerimi geri açtım.

" Ne. yapıyorsun. SEN! "

Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız?

Biliyorum bölüm biraz geç geldi ama bunu uzun yazarak telafi etmeye çalıştım. İnşallah beğenirsiniz.

Birde arkadaşlar bana bir teklif gelmişti. Kitabımı taşımam ile alakalı. Dream uygulası kitabımı taşımami istiyor. Ben zaten karar vermedim daha yani kitap bittikten sonra belli edeceğim ama yine de sizin fikirlerinizi de merak ediyorum.

Bölüm nasıldı?

Fahriye 'nin kararı sizce doğru mu?

Karan Ne yapacak?

En güzel bulunan sahne?

İstenilen sahneler?

Sizleri seviyorum

Kendinize iyi bakın.

Continue Reading

You'll Also Like

9.7K 2.5K 87
İş çıkış saatinin en kötü kısmı geride kalınca, Avrupa Yakasına giden yolda trafikte sıkışıp kalmaktı. Kolumdaki saate baktım telefonumun zil sesiyle...
11.7K 1K 14
200823 "Rütbem bir tek senin gözlerin karşısında yetersiz kalıyor." - "Baba lütfen yapma.. Yemin ederim benim bir suçum yok zorla dokundu bana.. Yap...
587K 22.6K 53
+13 SERT KIZ SERİSİ | 1 ☠☠☠ Yakılırdı hayatlar. Küller rüzgara doğru savrulur, uçar başka hayatlara karışırdı. Çoğu hayatlar masumdu fakat bazıları v...
24.9K 517 2
"Biliyor musun? bazen beni bırakıp gideceksin diye ölesiye korkuyorum. Her şey o kadar güzel ilerliyor ki ister istemez korkuyorum. Bir gün beni bıra...