FAHRİYE ( Düzenlemeye Alınaca...

By Sevgigunesi2023

3.9M 143K 20.3K

Kimsesiz bir kadın. Fahriye AKÇA Tehlikeli bir adam ile tek gecelik bir ilişkiden olan 5 aylık bebeği ile bi... More

(1)Aralanan Kayıp Gerçek...
(2)Yeni Bir Bahara İlk Adım...
(3)Geciken tanışmalar...
(4)Belirsiz Sohbet...
(5)Anlam Kazanılan Duygular...
(6)Gerçek Bir Aile...
(7)Sakin Bir Gün...
(8)" Mangal Günü " Keyfi...
(9)Paylaşılan Huzur Ve Mutluluk...
(10)Anne!
(11)Güven ve Huzur Dolu Kollar...
(12)Davetsiz Misafir...
(13) GÜNAH GECESİ ( Geçmiş )
(14)Zümrüt Bakışlar eşliğinde bir dans...
(15)Gediz Ve Fırat...
(16)Hırslı İddia...
(17)Ceza...
(18)Tatlı , Küçük Su Savaşı...
(19)Akraba Ziyareti...
(20)Bilinmeyen Numara...
(21)Ev Temizliği...
(22)Nur' a Süt kardeş...
(23)Bar Gecesi...
(24)Gizemli Dudaklar...
(25)Günah Gecesi 2 ( Hesaplaşma )
(26)Benim Olan...
(27) İtiraf...
(28)Nur...
(29)Mardin' e Gidiş...
(30)Evlilik Kararı...
(31)Anneye Trip...
(32)Evliliğe Bir Adım Daha...
(33)İsteme...
(34)Dedikodu...
(35)Tatlı Atışma...
(36)Kıskançlık...
(37)Fahriye DEMİR...
(38)Okyanus Gözlerin Acısı...
(39)Fahriye Yok!
(40)Acılı Bekleyiş...
(41)Kaybetme Korkusu...
(42)Ölüm Silsilesi...
(44)Bilinmeyen Numara Kim?
(45)Gecenin Sonu...
(46)Duygu Yüklü Kavga...
(47)Aşk İtirafı...
(48)Baba Evine Gidiş...
(49)Peşini Bırakmayan Evham...
(50)Mafya Masası...
(51)Bul Beni...
(52)Acı...
(53)Mucizeler Bizimle Bir Olsun...
(54)İlk adımlar...
(55)Ömrüm Ömrüne kalsın...
(56)Kalbi Saran Kıskanç Dokunuşlar...
(57)Tamamlanması Gereken Aile...
(58)Pembe Ve Mavinin Ahengi...
(59)Hüznü Saran Mutluluk...
(60)Mutlu Sonsuz...

(43)Beklenen Uyanış...

52.2K 2.1K 342
By Sevgigunesi2023

Keyifli okumalar...

Fahriye 'den

Uzun bir hayal alemindeydim sanki. İkide bir annemlerin bana seslendiklerini duyuyor ama onlara cevap veremiyordum.

Bu artık can sıkıcı olmaya başlamıştı.

Neler olduğunu anlamıyor ve hiç bir şey yapamıyordum.

Bir yerde sıkışıp kaldığımın farkındaydım ama çıkmak için yolumu bulamıyordum.

Bu an bir öncekilere kıyasla daha kendimdeydim. Uyanmak ne olduğunu , nerede olduğumu görmek istiyordum.

Sonra bir ses duydum.

Uzak geliyordu bana. Ama hissediyordum biri vardı.

" daha ne kadar uyumayı düşünüyorsun kadın? "

Karan.

Sonra koku soludum. Bu... bu kızımın kokusuydu.

Yani başımda hareket eden minik bedenini hissederken küçük elimi kaplamış büyük ellerde hissetmiştim.

Karan" Geri. Dön. Artık. Benim gibi bir adam seni özlüyor. "

Özlemek mi? Karan beni özlüyordu.

Uyanmak ve onları görmek istedim.

Elimi sarmış büyük elini sıkabildim kadar sıktım. Ne kadar sıkabildim bilmiyorum ama beni hissetmişti galiba.

Etrafta oluşan hareketlilik ile birlikte boynuma konulan dudaklar ve beraberinde yanımda bulunan hareketliliğin kaybolduğunu hissettim.

" hoş geldin kadın. "

Sesi boğuk çıkmıştı.

" anneni uyandırdık güzelim. "

Nur ile konuşmuştu galiba.

Babalığını seviyordum. İyi bir babaydı.

Bir anda uzaklaşmak için adım atınca elini sıkarak durdurmuştum.

Gitmelerini istemiyordum.

Elini tamamen kendime çekerek kırpıştırdığım gözlerimi açtım.

İlk bulanık görünmüş olan yüzler daha sonrasında belirginleşmişti.

" K-aran "

Yorgun gözlerim ile zümrüt gözlerine bakıyordum.

Sonra kucağında duran kızım girdi bakış açıma.

Büyük bir gülümseme ve bozuk konuşması ile bana bakıyordu.

" Nurum "

Fısıltı gibi çıkmıştı ismi dudaklarımdan. Benim en kıymetli hazinem olan varlığım.

Babasının kollarında , dahası bir hastane odasında annesine bakıyordu.

Sol gözümden bir damla yaş düştü.

Açık tutmakta zorlandığım gözlerim nihayetine ererek büyük bir yorgunlukla sanki az önce uyanan ben değilmişim gibi kapanmıştı.

Beraberinde Karan 'ın tutmuş olduğum elide ellerim arasından kurtulmuştu.

Gözlerim yine karanlığa sürülürken son farkettiğim Karan 'ın bana seslendiği ve sonrasında alnıma bastırdığı dudakları olmuştu.

***

Yakınlarımda duyduğum birkaç ses ilgi odağım olmuştu. Sağ elimde ve sol elimde birilerinin tutuşunu hissediyordum.

Küçük bir nefes aldım. Belim ve başımda küçük ağrılar baş göstermişti.

" Aydın ne zaman uyanacak? Doktora bir sor! "

" sabret güzelim ne dedi duymadın mı? Kızımız birazdan uyanacak. "

" inşallah Aydın. Onu çok özledim. Görüpte dokunamamak gibi. "

Şakağıma konulan bir öpücük hissettim. Annemdi galiba.

Ardından saçlarıma burnunu yaslayan birini hissettim. Bu da galiba babamdı.

" doktora bir daha mı baksak? Annem haklı , hala uyanmadı. "

Emir abim.

Sesi endişeli çıkmıştı. Ne kadardır uyumuştum acaba. Kendi hatam! Ne diye kendi başıma iş yapmıştım ki! Onları çok endişelendirmiş olmalıyım.

Yavaş yavaş gözlerimi kıpırdattım.

İlk başta bulanık görüntüm en sonunda netleşmişti.

Gördüğüm ilk kişi annem olmuştu. Göz altlarındaki hafif morluklar doğru dürüst uyumadığını gösteriyordu.

Gözlerinde de hala yerini koruyan yaşlar mevcuttu.

Kendimi çok suçlu hissettim. Benim yüzümden bu kadar üzülmüşlerdi. Suçluluk duygusu ile yaşlar gözlerime yer etti.

Annem" Annem , küçük kızım. Şükürler olsun. Uyandın. "

Uyandığını görmesi ile gözlerindeki yaşlar kendilerini bırakmışlardı. Şakağıma ard arda öpücük kondurup saçlarımı okşarken konuşmaktan da kendini alamıyordu.

Annem" Aydın kızımız uyandı. Ahhh... uyandı. "

Babam" uyandı güzelim. Bizim kızımız o. "

Annem sandalyeye oturup elimi öperken babam gözlerimden öpmüştü.

Babam" Hoş geldin meleğim. "

" ba...ba. " Boğazım kurumuş olduğu için zor çıkıyordu sesim.

Babam" Efendim babam , herşeyim."

" s-su. "

Konuşamadığımı anlamış olsalar gerek , Onlara baka dururken sağ tarafımdan dudaklarıma bardak uzatılmıştı.

Başımı küçük bir hareket ile sağ tarafıma çevirdim. Mirza abim sandalyeye oturmuş bir şekilde elimi tutarken Karan su bardağını tutuyordu.

Ağzımı açıp suyu içmeye çalıştım. Ama olmuyor üstüme dökülüyordu.

Biraz daha gayret edip içmeye çalışırken başımın altından saçlarımın arasına giren bir el , başımı hafif kaldırıp suyu içmeme yardımcı olmuştu.

Suyu artık içebilecek bir pozisyona geldiğim için ağzımı açarak suyu içtim. Yanan boğazım suyun dokunuşu ile ferahlamış , çok iyi gelmişti.

Başımı geri yastığa koyduğumda saçlarımın arasındaki elde yerinde kalmıştı. Başımı kaldırıp elin sahibine baktım.

Karanmış. Her zamanki gibi.

Üstündeki beyaz gömlek ve siyah pantolon ile herzamanki gibi dinçti. Kalıplı bir adamdı. Gömleğin ilk üç düğmesi açıkken kavruk teni gözler önündeydi.

Gözlerimi yüzüne çıkardım. Kaşlarının altından yüzümü inceliyordu. Gözlerime tutundu gözleri. Onun ile birlikte saçlarımın arasındaki eli de çekilmeye başlamıştı.

Mirza abim" iyi misin küçüğüm? Bir yerin ağrıyor mu? Emirhan doktoru çağır. "

Mirza abimin bana seslenmesi ile ona döndüm. Elmi okşayarak yüzüme konuşuyor daha yeni farkettiğim Emirhan abime sesleniyordu.

Karan ve Mirza abimin iri cüssesi yüzünden onları görememiştim.

Ama herkes buradaydı. Dedemler , amcamlar abimler ve Dilşah anneler hepsi buradaymış. Odada her hareketimi izliyorlarmış.

Tebessüm etmeye çalıştım. Bütün yüz kaslarım tutulmuş gibi ağrıdığı için yapamıyordum.

" sizi gördüğüme sevindim. "

Sesim bir öncekine göre daha iyiydi. En azından boğazım yanmıyor ve sesim cızırtılı çıkmıyordu.

Babaannem" oyyy benim küçük kızım. Hoş geldin torunum. 1 haftadır uyanmıyordun. Küçük torunum gelip anca uyadırabilmiş seni. "

Nur.

" o...nerede babaan...ne? "

Mirana abim" kantinde güzelim. Boran ilgileniyor. "

Başım ile onayladım. Onu özlemiştim. Kokusu burnumda tütüyordu.

" getiremez misiniz onu? "

Sesim ağlamaklı çıkmıştı. " anne " deyişi hala kulaklarımda çınlıyordu.

Babam" gelecek güzelim. Az sonra burada olur. "

Dilşah anne" Fahriye nasılsın kızım? İyi misin? "

Yatağın kenarına gelen Dilşah anneye baktım. Onunda gözleri dolmuştu. Böyle bir kayınvalidem olduğu için dua etmeliydim galiba. Ölmem için dua eden biride olabilirdi.

" iyiyim... Dilşah anne. Siz nasılsınız? "

Elimi sıkıp üst üste hafif vurdu.

Dilşah anne" iyiyiz güzel gelinim. Bir daha bizi böyle korkutma. Nur çok özledi seni. "

Dedem" bir şeyi yok benim torunumun. "

Annem babam sandalyeden kalkıp dedemlere yol açmışlardı.

Bedirhan dedem yanı başıma gelip saçlarıma dudaklarını bastırıp geri çekildi.

Dedem" hanım görüyor musun? Torunum ne kadar güçlüymüş. "

Babaannem" sana ne dedim Bedirhan. Torunun genleri benden almış. "

Bedirhan Dedem" hahahh öyle olsun hatun. Öyle olsun. "

Babaannem" hadi kendine iyice bak kızım. Çabuk iyileş ve kalk. Biz eve dönüyoruz. Senin bu deden yaşlandı artık. Bakmak münasip düşer. "

Elimi okşayıp dedemler ile birlikte kalkmıştı. Amcamlarda onlar ile gitmişti. Görmeden öncede her biri " geçmiş olsun " deyip saçlarımı öperek çıkmışlardı.

Odada bir tek abimler , yengemler , Berzan abiler ve Karan kalmıştı.

Berkan" abla. "

Annemlerin az önce olduğu tarafa geçip yavaş bir şekilde sarıldı. Mirza abimin elindeki elimi çekip sırtına koydum.

Sırtını okşayıp yanağını öpüyordum. Korkmuş olmalıydı. Bana sarılırken baya dikkatliydi çünkü.

" yok bir şey. Buradayım. "

Sesimi sakin tutuyordum. Ne kadar iyi olduğumu anlar ise o kadar durulurdu.

Belimdeki ağrı kendini yine hissettirmişti. Sağ elimi kaldırdığım için hafif zorlansa da aşağıdan beline koymuştum.

Berkan 'a sarılı dururken bizi ağlak bir şekilde izleyen küçük SARIHANLAR gözüme takıldı. Gerçek miyim değil miyim diye inceliyorlardı galiba.

" gelin... buraya. "

Çağırmamı bekliyorlarmış gibi demem ile kollarıma kurulmuşlardı.

Arat" seni çok özledik abla. "

Ayaz'ın bir eli saçlarımın arsında iken Baran'ın bir eli yanağıma yaslıydı.

" bende sizi. "

Berkan'ın başı sağ göğsüme yaslanmış duruyordu. Bir süre boyunca ben onların sıcaklıklarında onlarda benim kollarımda hasret gidermiştik.

Karan" yeter bu kadar. Yarasına çarpabilirsiniz. "

Karan 'ın sert çıkan sesi ile yavaş yavaş benden ayrılmışlardı. Ne olmuştu birden. Ona baktım.

Çatık kaşları ile bir bana birde Berkanlara bakıyordu. Niye öyle bakıyordu? Yanlış bir şey mi vardı da biz anlamamıştık.

Ayaz galiba ona hiç bakmamıştı. Çünkü geri çekilir çekilmez dudaklarını alnıma bastırmıştı. Gülümsedim. Küçük adamlar olmuş büyük adam.

Baran" iyi misin abla? "

Yorgunluk ile göz devirdim. Kaçıncı soruştu acaba.

" iyiyim. Valla iyiyim ahh! "

Konuşurken elimi kolumu sallamaya çalıştığım için belimi oynatmıştım.

Bir anda hepsi başıma toplanmıştı. Karan sinirli bakıyordu bana. Miran ve Mirza abimde biraz sinirli birazda endişeli bir şekilde.

Karan" Ne yapıyorsun sen! Kendine niye dikkat etmiyorsun? "

Bir yandan beni dikkatli bir şekilde yatırırken diğer yandan beni azarlamıştı. Sesi hem sakin hemde aksi bir şekilde çıkmıştı.

Başımı her yere çevirmiş ona bakmamıştım ama onun gözleri pür dikkat bendeydi.

Gürkan abim" dikkatli ol Fahriye! " herkes niye bu kadar aksiydi.

Aras abim" hareket etme güzelim. Dikişlerin açılabilir. "

Gürkan abimlere nazaran daha iyi karşılamıştı.

" Tamam iyiyim. Bir an yanlışlıkla oldu. "

Mirza abim" yeni uyandın hareket etme bu kadar. Uyanmadığın zamanı telafi ederiz güzelim. Ama bu tek başına hareket ettiğin için kurtulduğunu sanma. İyileştikten sonra yoğun bir hesap vereceksin. "

Ne kadar sakin konuşursa konuşsun sesinde olan tınıyı çok net algılamıştım. Tek başıma kimseye güzelce haber vermeden çıktığım içindi bu.

Neyseki şimdilik bir şey yoktu. O zamana kadar kendimi haklayacak konuşmayı düzenlerdim.

Karan" O hesap çok yakında bana verilecek. Kurtulduğunu sanma güzelim. "

Ya da ben öyle sanmıştım. Güzelim demesine mi takılsam yoksa kurtulamadığıma mı üzülsem bilemedim.

Sevda yengem" Fahriye biz çok korktuk kız. Sen öyle orada yatarken... "

Karan 'ın bakışlarının biraz da olsa üstümden kalkmasını sağlamıştı. Şeytandı ama yeri geldiğinde ne yapacağını biliyordu.

Berkan ve Aratları eli ile itekleyip yavaş bir şekilde boynuma sarılan yengeme baktım. Ağlıyordu galiba. Sesi çok boğuk boğuk çıkmıştı çünkü.

" yaaa bir şeyim yok. Çok yorulmuştum uyumak istedim o kadar. Ama kızımı çok özledim niye hala gelmedi ki. "

Ezgi yengem" gelecek yengem gelecek. Kötü etkilenmesin diye çok getirmiyoruz. Gerçi öyle bir yasa hala gelmedi ama yinede tedbir. Bu sürede seni çok özledi. Her anı " anne " diyerek tamamlıyordu. Sanki hissetmiş gibi. "

Hem gülüp hem sanki o anları aklına gelmiş gibi hüzünleniyordu. Farkım yoktu ondan. "

" ne kadardır uyuyorum. "

Aram abim" 1 hafta oluyor. " gözlerim irileşti. Nasıl?

" o kadar oldu mu? "

Miran abim eğilip saçlarıma öpücük kondurmuş ve yüzüme bakmıştı.

Miran abim" evet güzelim. Çok inatçı çıktın. Doktor kendi uyanır demişti. Ama sen uyanmak bilmedin. Az sonra gelir. Durumunu öğreniriz. "

" ne zaman çıkacağım peki? "

Aras abim tam konuşacak iken içeri doktor olduğunu düşündüğüm bir adam girdi. Kırk yaşında falan vardır.

Yatağın başına gelip masanın üstünde bulunan pembe dosyayı eline aldı.

Doktor" merhaba Fahriye Hanım. Nasıl hissediyorsunuz? Ağrınız var mı? "

Ağrı demesi ile belimdeki kendini belli etmişti.

" merhaba. İyiyim gibi ama belimde ağrı var. Birde elimi iyi kullanamıyorum. "

Şevkatli bir tebessüm bahşetmişti yüzüne. Yaşından dolayı hafif kırışıklıklar da kendini belli etmişti.

Doktor" Merak etmeyin Fahriye Hanım. Geldiğinizde bizi epey korkutmuştunuz ama şimdi iyisiniz galiba. Başınıza aldığınız darbe kan kaybetmenize sebebiyet vermiş aynı şekilde belinize girmiş olan kazıkta. Birkaç gün sizi biz uyuttuk , geri kalan sürede uyanmanızı beklemiştik. Sonunda bu sabah bir belirti gösterip uyanmanız ile sizi normal oda ya çıkarttık ama sizi birkaç gün daha burada misafir edeceğiz. Şimdi sizi kontrol etmem gerekiyor lütfen ters bir durum olduğunda söyleyin. "

Diğerlerine döndü.

Doktor" Lütfen odayı boşaltır mısınız? Bu kadar kalmanız bile uygun değil. "

Sözünü bitirdi bitirmez yatağın kenarına gelip gözlerime bakmıştı.

Berzan abiler ve abilerim çıkarken sadece Karan , Miran , Mirza ve Aras abim kalmıştı.

Ben ise hala duyduklarımın şokunu yaşıyordum. Ne demek kazık girmiş. Duymak bile içimi titretiyordu. Demek o tarifsiz acı o yüzdendi.

O anlar aklıma geldi. Yuvarlanışım , vücudumdan akan kanlar , bekleyişim , her kendime geldiğim anda hissettiğim ağrılar. Derince yutkundum.

Doktor" Fahriye Hanım önce parmaklarınızı sonra da elinizi oynatır mısınız? "

Doktorun seslenmesi ile ona döndüm. Sağ tarafıma geçmiş hastane elbisesini yarim açmış bir şekilde belimi inceliyordu.

Dediğini kavrayınca yavaş bir şekilde parlaklarımı oynattım. Bütün dikkatler benimle parmaklarıma yoğunlaşmıştı.

Sorun yoktu. Hemşinli oynatabiliyordum. Bu sefer elimi hereket ettirdim. Yukarı aşağı hareket ederken belim biraz hareketlendiği için ağrı girmişti.

" ıh-h "

Hareketlerimi uzatınca ağrı büyümüştü.

Doktor" bu kadar yeter Fahriye Hanım. Bir sorun görünmüyor ama kısa bir süre elinizi kullanmamanız sizin için daha iyi olur. Birkaç hafta askılık kullanmanızı uygun görüyorum. Zaten iki gün daha buradasınız. Unutmadan iki-üç tedkit daha yapılması gerekiyor. Şimdiden sizi taburcu edeceğimiz güne kadar kendinize iyi bakın. Geçmiş olsun. "

Gözlerim elimde parmaklarımı oynatıyordum. Üzülmüştüm.

Karan" bir problem olmaz mı doktor? "

Doktor" yok Karan Bey. Tekrardan geçmiş olsun. "

Dosyamı imzalayıp çıkmak için adım atmış iken Aras abim durdurdu.

Aras abim" biz biraz daha konuşalım doktor Bey."

Onlar çıkarken Mirza ve Miran abimde onalar ile çıkmıştı. Oda da sadece ben ve Karan kalmıştık. O da zaten gözlerini üzerimden ayırmıyordu.

Karan" Evet... söylemen gereken bir şeyler yok mu Fahriye? "

Sessizliği o bozmuştu. Ses tonu sinirli gibiydi.

" Ne gibi? "

Ne kadar saf ayağına yatarsam o kadar iyiydi. Ama o hiç susacakmış gibi görünmüyordu. Yüzüme eğilip göz hizama girdi.

Yüzümü önüme çevirdim.

" Hangisinden başlamak istersin? Bana " adî " diyerek hakaret etmenden mi , yoksa konaktan çıkarken haber bile vermemenden mi? Hangisi! "

Sakin sesi gittikçe yükseliyordu. Dudaklarımı dişledim.

Eli çenemi tutarak kendine çevirdi. Yüzümüz artık birbirine bakıyordu. Nefesi dudaklarımda sıcaklığı tenimde dolaşıyordu. Gözlerim dudaklarına düştü.

Bu yakınlık bana hiç iyi gelmemişti. Fazlası ile sıcaklamıştım. Dudaklarım aralandı. Artık aldığım nefes onun dudaklarına vuruyordu.

Dudaklarımı birbirine bastırıp başka yere çevirdim. Gözleri yüzümden ayrılmıyordu.

Bir anda nefesini kulağımda hissettim.

Karan" Gözlerime bak. "

Dudakları kulağıma değip tenimi karıncalandırıyordu. Bunun daha ötesine gitmiştik ama ben yinede alışamamıştım.

Kulağımın altına bastırılan dudaklar ile gözlerim gözlerini buldu.

Karan" cevap ver. "

Neye cevap vermem gerektiğini unutmuştum.

" neye? "

Dudağı kıvrıldı.

Karan" bana hakaret etmenden başla mesela. "

Sesi eğlenir gibi çıkmıştı.

" Yanlış bir şey söylediğimi sanmıyorum. "

Tek kaşı ahenkle yukarı çıkmıştı. Gözleri gözlerimi esir almış bekliyordu.

Karan" Demek öyle. Bunu odamız da daha detaylı soracağım sana. "

Yutkunmak isterken bir anda öksürük tutmuştu. Aklı neredeydi bu adamın!

Yüzündeki alaylı gülümseme ile benden uzaklaşmıştı.

Karan" Diğerine geçelim bakalım. Konaktan haber vermeden nasıl çıkarsın? "

Alaylı tonu gitmiş yerini daha ciddi bir hal almıştı. Dişlerimi dudaklarıma geçirdim.

" çabucak gelecektim. Kolyem yani babamın verdiği kolyeyi düşürdüğü mü anladım ve almak istedim. Ama işler d- "

Karan" düşündüğün gibi gitmedi değil mi Fahriye!"

Bir anda lafımı bölüp kendi tamamlamıştı.

Karan" Daha yeni evlendik ama sen bana bir haber bile vermeden çıkıyorsun konaktan. Söylemeye bile tenezzül etmedin. Kızının seni ne kadar beklediğinden haberin var mı? Ya da benim! Arıyorum açmıyor , soruyorum kimse nerede olduğunu bilmiyor. Sonra bir bakıyorum daha dün evlendiğim karım bir ormanda kanlar içinde. Ben boşu boşuna mı kimse çıkmasın dedim. Gitmek isteseydin bile bana gelecektin. Seni bende götürebilirdim. Ama sen kendi bildiğini okudun. Şimdi görüyor musun nerede olduğumuzu? Kendine ne yaptığına bak. Hayatımızdan ne kadar zaman alındı bak! "

Odayı hıçkırık sesim doldurmuştu. Damlalar birer birer gözlerimden düşüyordu.

Sessiz sessiz konuşmasının bitmesini beklemiştim. Ama fazla kızmış olacağını düşünmemiştim.

" söyleseydim izin vermezdin. Seni ikna etmeye çalışırken de vakit kaybederdim. O zaman da Nur uyanacağı için gidemezdim. "

Çekinmeden ve duraklamadan söylemiştim. Bende haklıydım. Böyle olacağını bilsem gidermiydim ki!

Karan" Böyle olunca daha mı güzel oldu! Hayatından olabilirdin? "

Büyük adımlar ile yanıma ilerleyip bir eli ile başımın arkasından tutarak yüzüne yaklaştırmış ve dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

Dudaklarını uzun bir süre benimkilerin üstünde bekletmişti. Gözlerim kapalı bir şekilde kolunu tutmuştum.

Geri çekilip dudaklarını santimlik durdurdu.

Karan" Beni...sensiz...bırakabilirdin. "

Sesi kendinden emin çıkıyordu. Bu seferki rotası alnım olmuştu. Nefesi oraya vuruyordu.

Karan" Böyle bir şey olduğunda seni asla affetmezdim Fahriye. "

Sözünü bitirir bitirmez elini daha çok saçlarıma bastırıp alnımı öpmüştü.

Sol elim daha sıkı tuttu kolunu. Tırnaklarım olsa batmıştı şimdiden.

Peki bu ne demekti şimdi?

Seviyor muydu beni? Ya da ben , ben seviyor muydum onu?

Dalmış olduğum denizden beni kapı sesi bölmüştü. Karan benden uzaklaşıp yüzüme bakarken ben kapıya dönmüştüm.

İçeri kucağında Nur ile giren Boran abim ile yüzümü gülümseme kaplamıştı.

" Nur. Kızım. "

Belli etmeden göz yaşlarımı silip onlara geri döndüm.

Boran abim Nur' u kucağıma dikkatli bir şekilde bırakıp alnımdan uzunca öperek sandalyeye oturdu.

Boran" geçmiş olsun güzelim. "

" sağ ol abi. "

Boran abim Karan 'a başı ile selam vermiş ve elime küçük bir öpücük bırakmıştı.

Gülümsedim.

Boran abim" Miran abiler nerede? "

Karan" doktor ile konuşmaya gittiler. "

Boran abime cevap verirken bile gözlerini benden ayırmamıştı.

Daha sonrasında ise Karan 'ın vermiş olduğu cevap ile oda yine sessizleşmişti.

Kızıma döndüm. Tatlı tatlı yüzüme dokunup bir şeyler söylüyordu. Pek anladığım söylenemezdi.

Sağ elimi kullanmadan onu sol kolum ile tutup oturtum. Boran abimin de zaten bir kolu onu tutuyordu.

" Merhaba annecim. Özledin mi beni?... Ben seni çok özledim. Kaybettim sandım. "

Sildiğim yüzüm tekrar şelale misali akmıştı. Rüyam aklımda yer etmişti birden.

Nur 'un başını göğsüme yaslayıp burnumu başına yasladım. Kokusunu özlemiştim.

" küçük kızım benim. "

Nur başını göğsümden kaldırıp elini dudaklarıma yaslayınca minik avuç içinden üst üste öpmüştüm.

Hoşuna gitmiş olsa gerek minik kıkırtısı odayı doldurmuştu.

Gözüm Karan 'a takıldı. Sağ tarafımda bulunan sandalyeye oturmuş ikimizi seyrediyordu.

Ne zaman oturmuş hiçbir şekilde anlamamıştım. Ona baktığımı farkettiğinde Nur da olan gözleri bana dönmüştü.

Oturuşundan dolayı gömleği gerilmiş ve bütün hatları belli olmuştu. Gözlerim istemsiz oralara kayarken dudağının kıvrıldığını farkettim.

Aşağılara doğru yönelirken kendime gelerek önüme dönmüştüm. Rezillik. Kocamı süzerken yakalamıştım.

***

İki gün Sonra

Bir yerden kaldırıldığımı hissettiğimde gözlerimi hafif aralayıp kurtulmak istemiştim.

Karan" şşş... benim. Eve dönüyoruz. Uyumaya devam et güzelim. "

Sesini duyar duymaz rahatlamıştım. Dikkatli ve yavaş bir şekilde kucağına almıştı beni.

Sağ elim askıda olduğu için sol elimi boynuna sarmıştım. Beni kucağına sabitleyip yürümeye başladığımızda bakışlarını yüzümde hissediyordum.

Elimi daha sıkı sarararak boynuna gizlendim. Kokusu bütün her şeyi ile benimleydi. Burnumu daha da bastırdım. Bu duraklamasına sebep olmuştu.

Karan" rahat dur. "

Aksi bir şekilde söylenmişti. Onu dinlemeyip daha da bastırdığım da anlamadığım bir şeyler mırıldanıp yürümeye devam etmişti.

***

Bir kaç dolap sesi ve daha sonrasında gelen su sesi ile uykumdan uyanmıştım.

Gözlerimi yarım açıp etrafa baktığımda odada olduğumu anladım. Hastaneden sonra eve gelmiş ve direk yatağa yatırılmıştım.

Dilşah anneler her saat başı yanıma gelip ya ilaçlarımı veriyor ya da durumumu soruyorlardı.

Dilde ablalarda muhabbet edip geri gidiyorlardı.

Azıcık dikelip Nur 'un beşiğine baktım. Mışıl mışıl uyuyordu küçüğüm.

Su sesinin geldiği yöne baktım. Banyoymuş. Sanırım Karan gelmişti.

Koltukta ceketi duruyordu. Pencereye döndüm. Akşam vakti gibiydi ama saate bakmam gerekiyordu.

Telefonuma baktım. Odayı taradığım da Nur 'un beşiğinin yanında olduğunu gördüm. Kalkamazdım.

Başımı sola döndürüp tokamı aradım. Saçlarım terletmişti.

Toka mı bulamamıştım ama Karan 'ın telefonu bana göz kırpmıştı.

Saate bakabilirdim. Elime alıp baktığım da saatin 5 olduğunu farkettim. Ben bu kadar uyumuş muydum ya.

Elim istemsiz açma düğmesine gitti. Şifresi yoktu. Niye şifre koymaz ki? Ben olsam ölsem koyarım. Sonuçta hiç kimseye güven olmaz.

Açılan telefon ile bir an kararsız kaldım. Kurcalasamıydım? Kızmasın sonra? Olabilir.

Yok canım kocam değil mi? Kızmaz.

İlk klasörlere girdim. Şok olmam aynı oldu. Benim be Nur 'un bir sürü fotoğrafı vardı.

Birinde ben ve Nur uyurken olan bir fotoğraf. Tanıdık geliyordu.

Ah tabi o salında uyurken olan fotoğraf. Ama hangi ara çekmişti.

Fotoğraflara geri döndüm. Bir sürü vardı. Birinde hafif gülmüş göz kırpmışım. Bir diğerinde tek kasımı kaldırmışım.

Biraz daha oyalanıp bu sefer rehbere girdim. Beni ne olarak kaydetmiş görelim değil mi?

Rehbere girmem ile sadece 50 kişinin numarası olduğunu anladım. Ne kadar az. Ama daha önce denk geldiğimde daha fazlaydı.

Acaba iki hat birden mi kullanıyor. Olabilir. Ama niye kullansın ki? Of karmaşık işler. Neyse.

Onu bunu bırakıp baş harfime basarak gelen isimleri kontrol ettim.

Fırat.

Birkaç tane daha isim vardı ama sadece Fırat abiyi tanımıştım.

Beni ismim ile kaydetmemişti. Peki o zaman ne olarak kaydetmişti ki.

Biraz daha gittiğimde büyük harfler ile GARDENYAM ve KAÇAK KÜÇÜK KADIN diye iki tane numara olduğunu gördüm.

Tek kaşım kalktı. Bu iki kişi kimdi.

İlk GARDENYAM olan numaraya bastım. İstemsiz sinirlenmiştim. Biraz daha aşağı indiğimde kaşlarım kalkmıştı.

Bendim.

Hem öküzken hemde romeo nasıl oluyor ki bu adam.

Ama diğer numara kimindi o zaman. Bu numara bana aitse diğeri kimindi.

Derin bir nefes alarak geri bastım. Şimdi KAÇAK KÜÇÜK KADIN denen kişinin numarası tam karşımdaydı.

Ya aldatmışsa. Sinirden gözlerim doldu. Ne olursa olsun kimse aldatılmayı istemez.

Korku ve sinirle numaraya bastım.

Gözlerimi kapatıp elimi yukarı hareket ettirmem ile artık numara karşımdaydı.

Tam karşımda belki de beni aldattığı kadın vardı. Bu düşünce ile sağ gözümden bir damla yaş düştü.

Herşeye rağmen yavaş bir şekilde gözlerimi açıp baktım.

Ne...

Ama... Ama bu numara...

Nasıl olur...

Merhaba arkadaşlar

Bölüm geç geldiği için özür dilerim arkadaşlar. Ama okul başladığı için artık atamıyorum. Beni biliyorsunuzdur zaten. Ben normalde asla bölümleri geç atmam.

Ama uzun bir süre yokum arkadaşlar.

İnşallah bölümü beğenirsiniz. Bölüme geçelim.

Bölüm nasıldı?

En güzel sahne?

Karan 'ın tepkisi?

Sizce Fahriye 'nin gördüğü numara kime aitti ya da ?

Kendinize iyi Bakın

Sizleri seviyorum.
































Continue Reading

You'll Also Like

62.2K 5K 45
Yeşil iri gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Ne güzel gözleri var. Başındaki yeşil şal ve gözlerinin yeşilliği ile gözlerimi ondan alamıyordum. Gözl...
139K 9.1K 80
"Muhammet abi..." Arkamı döndüğümde kız kardeşlerimin can dostu Rumeysa'yı gördüm. Gözlerini kaçırıp tekrar bana baktığında sesini duydum. Rahatsız o...
31.8K 2.2K 29
(Sırat: Yol) Başının hemen altında, göğsünün hizasındaydım. Kokusu burnuma dolarken ağlamalarımın arasından, neden istediğimi bile bilmediğim bir sor...
35.7K 3.1K 46
Geçmişimi bir toprağın altına gömerken o günler de bıraktığım herkesten koşarak uzaklaşmıştım. Giderken büyük bir bomba patlatmış ve hepsinin benden...