KEYİFLİ OKUMALAR.
Camila'nın Bakış Açısı:
Bu yatakta kaç gündür yattığımı bile bilmiyorum. Eskiden çiftleri eleştirirdim biliyor musun? Sevgilisi gidince ağlayan ya da aldatan kızları hiç anlamadım, neden ağlayarak vakitlerini boşa harcadıklarını anlamadım. Bu kadar zor ve yorucu olabileceğini bilmiyordum. Tamamen boş hissettim, aniden hayatım artık heyecan verici değilmiş gibi. Odamın kapısının açıldığını duyduğumda orada yatıp tavanı izliyordum.
"Ne yapıyorsun?"
"Hiçbir şey değil." Dinah'nın iç çektiğini duydum. Yaklaştı ve yatağımın kenarına oturdu.
"Lauren hakkında bazı haberlerim var ve her şeyi dinlesen iyi olur. O zaman istediğini yap ama şimdi beni dinlemeni istiyorum, tamam mı?" Başımı salladım, zaten fazla seçeneğim yoktu.
"Dün gece Normani beni aradı. Sanırım Lauren'in kuzeni Veronica ile tanıştınız mı?"
"Evet neden?"
"Eh, Veronica dün gece dışarıdaydı. Bir bardaydı ve sözde Lauren'in arkadaşı Keana olan bu kızı gördü."
O kaltağın adını duyduğumda gözlerim büyüdü. Hikayeyle ne yaptığını merak ettim, tepki vermedim ve Dinah'ın devam etmesini bekledim. "Veronica tesadüfen arkadaşlarıyla yaptığı konuşmayı duymuş. Sen ve Lauren hakkında konuşuyordu..."
"Devam et."
"Her şeyi planladığını açıkladı. Lauren'i aradı ve sarhoş numarası yaptı. Lauren evine geldiğinde üzerine atladı ve o kaltak fotoğraf çekmesi için birini tuttu ve sonra sana gönderdi."
"Bütün bunları Lauren'la barışabilmem için uydurmadığına emin misin?"
Lauren seni gerçekten aldatmış olsaydı, onu asla savunmazdım ve onu öldürürdüm. İnanıyorum ki Dinah, bu kız beni çocukluğumuzdan beri koruyor. Az önce sahip olduğum tüm bilgileri yapmak için zaman ayırdım, Keana şu anda gülüyor olmalı. Bu kızdan gerçekten nefret ediyordum ve beni gerçekten sinirlendirmeye başlamıştı.
"Yine de Lauren bana Keana'nın evine gideceğini dürüstçe söylemeliydi, açıklamalıydı. Onu durdurmazdım..."
"Camila... muhtemelen son zamanlarda derslerin yüzünden stresli olduğunu fark etti ve endişelenmeni istemedi."
"Ayrıca, o kızı hala umursadığını kanıtlıyor, yoksa telefonlarıma cevap vermeyecek kadar acele etmezdi."
"Ahh Camila... Ben üzerime düşeni yaptım, karar sana kalmış. Seni birkaç saatliğine bırakacağım, iyi misin?"
"Sorun değil... Kapıyı kapattığından emin ol."
"Tamam hoşçakal Chancho! İki kere düşün ve aptalı oynama!" Kaşlarını çattı ve beni hızla terk etti.
Telefonumu aldım ve Lauren'ın bana gönderdiği mesajları tekrar okumaya başladım. Beni yumuşatıyor ve onu arayıp onu affettiğimi söylemek istememe neden oldu ama bir sorun vardı, bu duyguyu anlatamam. Dinah'tan bir mesaj aldığımda uyku aktiviteme geri dönmek üzereydim.
Dinah'dan: Yow Walz, biraz yemek yemeyi ve duş almayı unutma. Kendini güzelleştir çünkü eve geldiğimde Camila zombisini görmek istemiyorum! Öp öp seni seviyorum (tavuktan daha fazla)
Dinah haklıydı, tekrar bayılmadan önce biraz yemeliyim. Banyo muhtemelen bana iyi gelecek ve evet, son birkaç gündür gerçekten bir zombiye benziyordum. Yemek yiyip serinletici bir banyo yaptıktan sonra kendimi yüzüncü kez yatakta dizüstü bilgisayarımda birkaç dizi izlerken buldum. Normalde bu tür şeylere pek duyarlı değilimdir ama orada her şeye ağladım ve tesadüf mü bilmiyorum ama adamla kızın kavga ettiği tüm sahnelere denk geldim. Her sesi duyabilmek için sesi yüksek açmamıştım. Eve biri girmişti, Dinah muhtemelen geri dönmüştü. Susadım ve bir bardak su için mutfağa inecek kadar tembeldim. Bu durumda en iyi arkadaşınızdan da faydalanabilirsiniz.
"DİNAH BANA BİR BARDAK SU VERİR MİSİNİZ? TEŞEKKÜR EDERİM!" Serime döndüm, birkaç dakika sonra adım sesleri duyuldu. Etkileniyorum, genellikle ondan bir şey istediğimde tüm zamanını alıyor ama bu sefer muhtemelen beni çok fazla kızdırmak istemedi. Kapıyı açtı ve bir bardak suyu masamın üzerine koydu. Ancak, kapıyı kapattı ve hiçbir şey söylemedi. Garip olduğunu düşündüm, bu yüzden arkamı döndüm. Önde kimin olduğunu gördüğümde vücudum dondu, 'Lauren?'
"Merhaba Camz... nasılsın?"
"t-tamam, teşekkürler. Evime nasıl girdin?"
"Dinah içeri girmeme izin verdi " Hafifçe kıkırdadı ve kahretsin gülüşünü nasıl özlediğimi.
"Biliyordum..." diye mırıldandım. Bunu biliyor olmalıyım, bu yüzden benden duş almamı istedi. Güzel çünkü Lauren benim felaket durumumu görseydi ne yapardım bilmiyorum.
"Konuşabilir miyiz?" diye tereddütlü bir sesle sordu. Başımı salladım ve biraz rahatladığını gördüm. Sanki bir aslanmışım gibi tereddütlü bir adımla bana yaklaştı ve onu ısırırım diye korktu. Battaniyemi bacaklarımı örtmek için aldım çünkü üzerimde sadece büyük bir tişört vardı ve sonra onun bakışlarına düşmek istemedim. Yaptığımı görünce hafifçe gülümsedi.
"Yani?" Ben net bir şekilde sordum.
"Sanırım Dinah sana çoktan açıkladı mı?"
"Evet ve?"
"Aptallık ettiğim için özür dilerim. Keana'nın evine gitmemeliydim, duygularını dikkate almalıydım ve dürüst olmalıydım. Ama yanılmanı istemedim ve düşündüm ki iyi olup olmadığını kontrol et, hepsi bu. Sana onun senden daha önemli olduğu hissini verdiysem özür dilerim, sana karşı dürüst olmadıysam özür dilerim bebeğim. Sana her şeyi anlatacağıma söz veriyorum ve ben kazandım Artık senden bir şey saklama." Lauren başını öne eğmişti ve onu bu halde görmek canımı yakıyordu. Onu gördüğümde onu çoktan affettiğimi söylemesine bile gerek yoktu.
Yanına gelmek için hareket ettim ve yanağını okşadım. Onu dudaklarından öptüm, o çok özlediğim lanet dolgun dudaklarını. Dudaklarımız uyum içinde hareket etti, öpücük tatlı ve samimiydi. Bu kız bana yaşayabileceğim tüm duyguları yaşattı ve hoşuma gitti.
"Seni özledim."
"Ben de seni özledim aşkım." Drama sahnesinden sonra şimdi Lauren'la yataktaydım? Yürüyüşe çıkmamızı istedi ama şimdilik sabahı ona sarılarak geçirmek istedim. Son kez akşama yetişmek için bir film izlemeye karar verdik. Lauren odaklanmıştı ve hiç hareket etmedi. Ekranda olup bitenlere hiç dikkat etmeyen benim aksime. Neredeyse üstüne uzanıyordum, sadece yüzüne hayran kalıyor ve sürekli boynuna küçük öpücükler veriyordum.
"Bebeğim, film izlemek istediğini sanıyordum?"
"Evet, ama yanımda ne olduğuna bakmayı tercih ederim." önümde döndü ve sırıtarak burnumun ucuna dokundu.
"Kız arkadaşım neden bu kadar tatlı?" Cevap vermedim ama güzel yüzüne bir sürü küçük öpücük kondurdum. Kulakları kıpkırmızı olmuştu ve bence çok tatlıydı. Etrafında bir bandaj olduğunu fark ettiğimde eli yanağımdaydı. Elini tutup yakından inceledim, geçen seferki gibi derin bir yarası vardı.
"Bebeğim, ne oldu?"
"Ah ciddi bir şey yok." Elini hızla çekti ve gözlerime bakmaktan kaçındı. Bu davranışı biliyorum, eminim kızmıştır ve bardak kırmıştır. Ona çok fazla soru sormak istemedim, bu yüzden elini geri aldım ve yarasını iyileştirebileceklermiş gibi ona birkaç öpücük verdim. "Seni seviyorum Lo... Ve o muhteşem yüzüne tokat attığım için özür dilerim..."
"Ben de seni seviyorum Camz ve sorun değil, bana daha çok tokat atsan bile, sadece yumuşak ellerini hissetmek için yapmana izin vermeye razıyım." yine de sevimsiz olmayı başardı. Onu öpmek için gömleğinin yakasından çektim. Birden oda daha sıcak oldu. Lauren dudaklarını çeneme doğru indirdi ve sonra hemen zayıf noktalarımı bulduğu boynumu emmeye geldi. Boynumun kıvrımındaki öpücüğünü derinleştirmek için saçlarını çekiştirdim. Eli belimdeydi ve şehvetli bir şekilde okşamaya başladığı kıçıma doğru indi. Tek yapması gereken beni aç bir şekilde öpmekti çünkü onun için zaten ıslanmıştım. Ama telefonum bizi sıcak seansımızdan kesti. Sözümüzü kesen kişiyi gerçekten öldürecektim.
"Sevgilim tamam, sonra devam ederiz." Lauren kıkırdayarak dedi çünkü yüzümdeki tahrişi gördü. Dinah'dı, her zaman doğru zamanda gelir.
"Ne?!
"Vay canına sakin ol kaltak. İlginç bir şeyi bölmüş gibi hissediyorum, değil mi?
"Bu sefer seni affediyorum çünkü sana teşekkür etmem gerekiyor ama sonra konuşabilir miyiz lütfen?"
"Tamam. Biri azgın... iyi eğlenceler Chancho!" Hızlıca telefonu kapattım ve meşgul olduğumuz şeye geri döndüm. Üzerine oturdum ve gömleğinin düğmelerini açmak için acele ettim.
"Hahaha bebeğim yavaşla... bugün çok azgınsın." sırıttı ve yavaşça iç uyluklarıma dokundu. Neden bilmiyorum ama o zamanlar onu çok istiyordum. Libidom çok aktifti ve cinsel gerilimi azaltmam gerekiyordu. Üçüncü turdan sonra durmaya karar verdik çünkü vücudum onun enerjisine daha fazla dayanamadı. Birlikte duş alıp yemek yedik. Lauren, çok fazla boş zamanımız olduğu için alışveriş merkezine yürüyüşe çıkmamızı önerdi. Lauren yatağımda oturmuş kıyafet seçmemi bekliyordu. Gardırobumdan bir kazak ve mini bir etek çıkarmıştım.
"Ne düşünüyorsun bebeğim?"
"Camila, dışarısı soğuk ve bu etek çok kısa." Giymeme izin vermeyeceğini bildiğim için gözlerimi devirdim.
"Ve bu?" Ona siyah bir kazak ile ince bir kot pantolon gösterdim.
"Siyah ter tamam ama daha büyük bir kot pantolonun yok bu yüzden güzel kıçını görmüyoruz?"
"Lauren!"
"Ne?"
"Böyle devam edersen işimiz asla bitmez."
"Arggh iyi..." Memnun oldum çünkü son sözüm vardı. Onun önünde değiştim çünkü evet, artık saklanma zahmetine girmiyordum.
Lauren vücudumun tüm kısımlarını biliyordu ve beni her zaman gözleriyle yemesine rağmen onun önünde soyunurdum.
Lauren'in Bakış Açısı:
Camila ile barışabildiğim için mutluydum. O kızı çok sevdim ve olanlar bana onun benim için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Artık alışveriş merkezinde el ele yürüyorduk.
Bazı mağazalara gitmiştik, Camila bana iş için gömlek aldı. Bazı renkleri pek hoşuma gitmedi ama bu kesim yaratığa da vazgeçemedim. İç çamaşırı mağazasına girdiğimizde şaşırdım. Seçtiği parçaları söylemeyeceğim ama onda görmek için sabırsızlanıyorum. Camila beni bırakmadı. Ya elimi tutuyordu ya da kolumu ya da belimi tutuyordu. Bazıları bana bakmazken beni kontrol eden tüm kızlara öldürücü bakışlar attı. O an anladım ki sadece güzel ve seksi bir kız arkadaşım değil, aynı zamanda yapışkan ve kıskanç bir sevgilim de vardı.
Dondurma için durduk. Ödeme yapmak için kasadaydım ki birden Camila belirdi ve bir çocuk gibi koluma sarılmaya başladı. Utangaç oldum çünkü sevgisini herkesin önünde gösterdi. Hiç aldırış etmedim, sadece benim için yeniydi. Sonunda Camila beni kestiğinde ödeme sırası bendeydi.
"Affedersiniz ama KIZ ARKADAŞIM iki dondurma aldı ve geminizde iki dondurma alırsak üçüncü bir tane bedava alacağımızı söylüyor."
"Ah e-evet... hangi aromaya sahip olmak istersiniz?"
"Bir Muz lütfen. Senin için uygun mu BABE?" Camila neden bu kadar tuhaf konuşuyordu?
"Nasıl istersen aşkım." Bebeğin yanaklarını sıktım ve alnından öptüm. Dondurmanın parasını ödüyordum ve Camila etrafta bir yer bulmak için beni çabucak dışarı çıkardı. Dükkanda çok yer varken oturmamızı istemedi, çok sıcak olduğunu ve dayanamayacağımı söyledi ve seçmesine izin verdim. Başka bir çiftin oturduğu bir sıra bulduk. Diğer kıza bağlı kalmamı istemediği için sonunda oturuyordum.
"Bebeğim kıskanmana gerek yok. Kız da erkek arkadaşıyla birlikte."
"Evet ama yine de başka kızların sana yakın olmasından hoşlanmıyorum. Ve bir dahaki sefere, bana ödemem için parayı vereceksin, bir yer bulmaya bak."
"Hmm t-tamam..." Camila bazen beni korkutuyor, kafasından neler geçtiğini merak ediyorum. Şimdi sütünün ve Muzlu dondurmanın tadını bir bebek gibi çıkarıyordu. Tatlılığına o kadar hayran kaldım ki dondurmamın eridiğini görmedim.
"Tatlım, dondurman eriyor!" çantasında bir mendil aradı ve pantolonuma akan buzu temizledi. Aniden yaptığı şeyde durdu ve salyasını yuttuğunu gördüm. Bakışlarını takip ettim ve kasıklarıma baktığını fark ettim. Muhtemelen onunla hemen temastan dolayı bir şişkinlik oluşmuştu.
"Hala alışamadın mı?" Kulağına boğuk bir şekilde fısıldadım ve mandu yanaklarında hafif bir kızarıklık belirdi. Bu kediyi şok etmek çok kolaydı. Ama olacaklar karşısında şok olma sırası çabucak bana gelmişti. Bana doğru eğildi, bir elini boynumun arkasına, diğerini kasıklarımın arasına yerleştirdi.
"O şey içimdeyken daha çok alışırım bebeğim." dudakları hafifçe kulak mememe dokundu ve bu, omurgamdan aşağı bir ürperti göndermeye yetti. Basit sözlerle beni her zaman uyandırmayı nasıl başarıyordu.
"Deneme çünkü şu anda seni yedek kulübesinde becerebilirim Camila..."
"Gerçekten mi? Bu bankta hangi pozisyonu seçerdin?"
"Anın tadını çıkaracağın her türlü pozisyon."
"Hmm ilginç... belki bir dahaki sefere, şimdi dondurmanı ye." doğruldu ve hiçbir şey olmamış gibi kendini yerine koydu. İkinci kez benimle böyle alay ediyor.
"Çok alaycı Camila Cabello."