Raunchy Alpha // larry

By bearschangedmylife

58.2K 5.2K 11.5K

Şımarık bir Alfanın neler yapabileceğini görmek istiyorsanız doğru yerdesiniz! Harry olgun omegayla mühürlene... More

a slice of the future
prolog
one
two
three
four
six
seven
eight
nine
ten
eleven
twelve
thirteen
fourteen
fiveteen
sixteen
seventeen
eighteen
nineteen
twenty
twenty-one
twenty-two
twenty-three
twenty-four
twenty-five
twenty-six
twenty-seven
twenty-eight
twenty-nine
thirty
thirty-one
thirty-two
thirty-three
thirty-four
thirty-five
thirty-six
thirty-seven
thirty-eight
thirty-nine
ONE-SHOT
fourty
fourty-one
fourty-two
fourty-three
fourty-four
fourty-five
fourty-six
fourty-seven
fourty-eight
fourty-nine
fifty
fifty-one
🎀fifty-two🎀
fifty-three
fifty-four
fifty-five
fifty-six
fifty-seven
fifty-eight
fifty-nine
sixty
sixty-one
sixty-two
sixty-three
sixty-four
sixty-five
sixty-six
sixty-seven
sixty-eight
sixty-nine
fınal
Special Chapter "🔄"
Special Chapter "24" 1/2
Special Chapter "24" 2/2
Special Chapter "Axel"
Special Chapter 2 "Axel"
Special Chapter 1/2 "Harry or Louis?"
Special Chapter 2/2 "Harry or Louis"
Spacial Chapter "New Groom" 1/2
Special Chapter "New Grooms" 2/2
Special Chapter "Alternative Jobs 1/3"
Speical Chapter "Alternative Jobs 2/3"
Speical Chapter "Alternative Jobs 3/3"
Special Chapter "Wedding Photo"
Special Chapter "Becoming an Alpha"
Special Chapter "Valeria's Alpha" 1/2

five

1K 96 138
By bearschangedmylife

Merhaba~

İyi okumalar!

×××

Bir okul sonrasında daha sakin bir şekilde otobüs bekliyordu Louis. Ancak bu sakinliği kısa sürmek zorunda kaldı.

"Merhaba."

Louis üstüne alınmadan durağın yanında dikilmeye devam etse de diğer kurt oldukça ırarcıydı. Bir beta kokusu etrafa yaymasına rağmen.

"Hey Omega, doğru tahmin ettim değil mi? Böyle bir koku başkasında olamaz çünkü..."

Ulu orta bir kurta sulanmayı önemsiz bulan beta yavaşça Louis'nin yanına yanaşsa da Omega ağzını açmadığı gibi dönüp bakmamıştı bile. Betanın asla üzerine alınamayacağı şekilde kolunu kaldırıp saatine baktığında otobüsün gelmesi gerektiğini farketti.

"Küçük bir 'merhaba'yı bana fazla mı görüyorsun Omega? Senin gibi düzgün birini, ancak benim gibi rahat bir insan tamamlar, ha?"

"Senin gibi bir yavşağı ancak iyi bir yumruk tamamlar, ha!"

Louis hemen diğer tarafındaki Alfayı hissedince saatine tekrar baktı.

Acaba bela çekme saati mi gelmişti?

Beta bir kez daha ağzını açmadan ona tepeden bakan öfkeli Alfanın, Omegayı sahiplenen duruşunu farkedip geri çekilmişti. Ancak uzaktan izleyen Harry onun bakışlarını hatırlayarak hırsını alamamış bir şekilde peşinden gidecek olunca Louis kafasını bile çevirmeden Alfayı yakasından tutup çekti.

"Nereye?"

"Sadece bir şey söyleyecektim Omegam?"

"Senin gitmiş olman gerekmiyor mu?"

Harry anında arkasına dönüp ona sevimli bir gülümsemeyle bakıp önünden bakışlarını ayırmayan Louis'nin koluna sarıldı. "Şöyle oldu aslında Louis! Dedim ki bugün Lou ile geleyim o kızını alırken ben de sana bir bakayım, sonra gelirken bir baktım biri seninle konuşuyor. Sonra da dedim bari sadece bakmayayım bir 'merhaba' diyeyim. Meğer benden önce davranmışlar, o yüzden gideyim de dedim ona bir hesap sorayım. Sonra-"

"Sen bu kadar konuşmak için küçükken ders mi aldın!?" Sonunda göz göze geldikleri Alfaya tek kaşını kaldırdı Louis. "Sus artık!"

Harry ise onunla göz göze gelmiş olmanın etkisiyle gülümsedi ve istemsizce yüzüne doğru eğildi. Fakat hızla başını geriye çeviren Omega ile sadece burnunu saçlarına yaslayabilmişti.

Ve şimdi cennetin kokusu burnunun hemen ucundaydı...

Büyük istekle derin bir nefes çekince Louis olduğu yerde titredi, üzerinden soğuk bir rüzgar esintisi geçmiş gibi.

"Sapık gibi koklayıp durma beni sokağın ortasında!"

"Sadece bu herkesi çeken kokun hakkında düşünüyordum Louis, haklılar biliyor musun? Fakat haklı olmaları onlara bunu yapma hakkını vermiyor..."

"Abartma ve şu koca burnunu çek!"

"Abartmak? Ah, hayır hayır Omegam... Senin kokun, her kokladığımda sevdiğim her şeyin aromasını saçıyor. Bazen bir çiçek, bazen bir parfüm..."

Harry bir şair edasıyla kısık gözlerini Louis'ye çevirip son derece ciddi bir şekilde konuştu.

"Bazense en sevdiğim yemek gibi kokuyorsun." Bununla birlikte Louis de bakışlarını ona çevirince ifadesini bozmadan mavilere bakarak devam etti. "Güzel soslu bir salata."

Omega dudaklarından püsküren gülüşüne engel olamadan elinin tersiyle Alfanın göğsüne vurup önüne döndü. "En azından etli bir yemek beklerdim Alfa."

"Etli? Ah Louis'm, formumu korumam gerek. Biliyorsun ben bu muhteşem vücuduyla insanlara ilham kaynağı olan bir modelim!"

"Dikkat et İlham Kaynağı, otobüsün tekerinden üzerine çamur sıçramasın."

Louis ona dönmeden gelen otobüse binince Harry'nin ağzı açık kalmış, ancak aklı yerine gelir gelmez onun peşinden otobüse atlamıştı. Omegaya akpilini basar basmaz arkasındaki kokuya döndü. "Senin kartın var mı ki, otobüse biniyorsun?"

"Bende kart çok Omegam, sana ne lazım?"

Louis arabanın hareket etmesine ve binen son yolcu olmalarına güvenerek ona baygın bir bakış attı. "Akpilin ne olduğunu biliyor musun?"

Harry cevap vermeksizin ona melül melül baktıktan sonra, "Sende varsa eminim çok güzel bir şeydir, Omegam..." deyince Louis gözlerini devirdi.

"Buradan yürüyemezsin Alfa."

Onun yerine de bastıktan sonra otobüsün içinde ilerleyince hızla peşine takıldı Harry de. "O zaman ben de buna binerim Louis!"

"Of!" Louis çocuk gibi oflayıp oturacak yer kalmaması üzerine cam kenarındaki demire tutundu. Arkasındaki sırık Alfa ise aracın bir anda dönmesiyle kendini Omegaya doğru savrulurken bulmuştu.

Louis başının yanından beri cama tutunan el ve sırtına yaslanan bedenle kafasını çevirip, halinden son derece memnun bir şekilde sırıtan Harry'ye baktı. Bir şey söylemeden önce camdaki elini alıp demire koydu ve bedenini geriye ittirdi, kendine alan açabilmek için.

"Tutun, küçük Alfa."

Harry elini onunkinin yanına koyup, bedenlerini temas ettirmeden, öbürünü de Louis'nin diğer yanından demire yerleştirince onu kolları arasına almış oldu. Louis sıkıntıyla iç çekerek kendini cama yaklaştırdı. "İnsan içindeyiz ve yanımda yeterince alan var. Arkamda durma."

"Ama Louis, ya sen de benim gibi sendeler ve düşersen? Senin kalkanın olmaya hazırım."

"Senin aksine ben ilk defa binmiyorum Harry!"

Tam kolunu tutup çekilmesini sağlayacakken onlara dönük yüzleri farketti. Çoğunun Harry'yi tanımış gibi bir hali vardı ve en ufak açıklıkta yanına gelecek gibi duruyordu. Aracın diğer tarafına da göz ucuyla bakıp bu durumun yolcuların genelinde var olduğunu anlayınca elini Alfanın kolundan çekip eski yerine koydu.

Bu şımarık Alfayı bırakmaya gelecek gibi değildi.

Harry ise Louis'nin düşüncelerinden bir haber, asırlar gibi geçen o kolundaki elin varlığıyla kendinden geçiyordu. Omeganın durumdan hoşnut olduğunu düşünerek demirlere daha sıkı tutunarak keyifle gülümsedi.

Birkaç durak daha bu şekilde durduktan sonra Louis kendi durağına yaklaştıklarını farkederek kapıya ilerlemek için arkasını döndü. Harry ile yüz yüze gelmelerine kalmadan araç ani bir dönüş yapınca Alfa ikinci kez boşta bulunup Omeganın sırtını cama yasladı. Göğüslerinin birbirine yaslanmasının ardından Harry başını eğince burun buruna gelmişlerdi. Louis ensesinden başlayıp boynundan tüm bedenine yayılan sıcaklığı hissederek, bunun mühür noktasından kaynaklı olduğunu anladığı gibi bakışlarını Alfanın göğsüne indirdi. İfadesinin anlaşılmasını engellemek amacıyla kaşlarını hafifçe çattı.

"İneceğiz."

Harry sesini çıkarmadan onun, kolunu indirmesine ve dikine olan demirlerdeki bir butona basarak otobüsü durdurmasına izin verdi. Onunla birlikte çıkışa yanaşıp, iki yana açılan kapılardan çıktığı gibi peşine takılmaya devam etti.

"Durak evine uzak mı?"

"Bir sokak arkaya yürüyorum."

Harry evin görüş açılarında olmadığını anlayınca elini Louis'nin beline yerleştirerek, onu gözüne kestirdiği bir ağacın arkasına yönlendirdi.

"Ne yapıyorsun-!"

Harry sırtını ağaca yasladığı gibi Louis'nin sırtını göğsüne yaslayıp bedenini kollarının arasına aldı. Omeganın kollarının üzerinden beri geçirdi kollarını, yüzünü eğip burnunu boynuna yasladı. Louis etrafını saran kolların aksine yoğun kokunun onu etkisi altına aldığını fark ettiğinde derin bir nefes aldı.

"Harry..."

"Farkında mısın?" Derken sesinin Louis'nin teninde kaybolduğu için boğuklaşmasını umursamadı.

Louis ellerini kaldırıp Harry'nin dirseklerine kadar kıvrılan salaş gömleği sayesinde açtıkta kalan kollarına koyarken konuşmak için dudaklarını aralasa da yutkunmaktan sesini çıkaramadı.

"Kokun," dedi Harry onun cevap vermemesini önemsemeden. "..bir anda tüm otobüsü saran o kokun... Eğer o an inmeseydin seni ben indirecektim."

Omega kendini toparlamaya çalışıp tekrar yutkundu ve vücudundaki yanmanın geçmediğini hatırladı. "Kokunu bastırmazsam başına üşüşecek çok fazla arsız kurt var etrafta. Ki..." Harry gözlerini kapatarak derin derin soludu Louis'yi. "..ben bile kendimden geçmek üzereyim."

"H-hayır... Ben-ben kontrol edebiliyordum..."

"Endişelenme, kimsenin, kendimin dahi sana zarar vermesine izin vermem Omega."

"Alfa..."

Harry onun bunu istemsizce yaptığını biliyordu, ancak sesi... O kadar istekli çıkmıştı ki...

Nefesinin sıklaştığını ve hızlandığını hissedebiliyordu, ancak parmaklarını kendi kollarına geçirerek bizzat Louis'yi tutmamak için direndi.

"Şimdi sakinleşmelisin, seni sakinleştireceğim ve evine götüreceğim Louis."

Konuşmak yerine kafasını sallayan Omegayla derin bir nefes aldı Harry. Ancak saniyesinde pişman oldu, çünkü şuan tüm ciğerleri onun kokusuyla bezenmişti.

Bu sefer yutkunan Harry olunca kollarını gevşetti zorlukla. Onu tamamen bırakamazdı, ancak biraz daha sararsa hiç bırakamayacaktı.

"Harry," dedi derinleşen sesiyle. "..b-bekle, hatırladım... Ç-çantamda, hap var..."

Harry memnuniyetsizlikle kaşlarını çattı. "Hayır..." Dedi hırladığını farketmeden. "İlaç kullanmanı istemiyorum, ben seni sakinleştirebilirim..."

"Y-yapma Alfa, zorlandığını biliyorum... Be-benim için de, senin için de, bu daha iyi..."

Bunun doğru olmadığını kanıtlamak ister gibi çözdü kollarını bir anda Harry. Ancak Louis'nin sendelemesine izin vermeden elini tuttu ve kendine çevirdi. Yutkunduktan sonra Louis'nin gözlerine baktığında ikinci kez yutkunmak zorunda kalmıştı, koyulaşan mavileri gördüğü için.

Kendi koyulaşan gözlerinin Louis'ye katkı sağladığını bilmeden.

"Dinle Omega," İkisinin de nefeslerini derinden almalarından dolayı belirgin bir şekilde hareket ediyordu bedenleri. "..benim defilem var, aslında seni ona davet etmek için peşinden geliyordum. Gelir misin?"

Louis gözlerini sıkıca kapatıp açtıktan sonra soruya odaklanabilmek için kaşlarını çattı. "Defile mi?"

"Evet, evet ben de katılacağım. Yanımda olur musun?"

"Ben mi...?"

"Evet," Kafaları öne düşer gibi alınları birbirine yaslandı. "..kimse senin olduğun kadar benim yanımda olamaz."

Ellerine tutunan ellerin parmakları, kendi parmaklarının arasına geçince gözlerini önce ellerine sonra Harry'ye çevirdi. Bedenindeki ısı düşmese bile, aklını toparlamaya başlamıştı.

"Ben, bilmiyorum. Orada..."

"Sadece gözlerini benden ayırma yeter." Kapanan gözlerini açtı, alınlarını ayırmadan. "Gerçi istesen de alamayacaksın gözlerini."

Louis kapalı gözleriyle burnundan nefes vererek güldü. Harry'nin başı ile alnını ittirmesiyle burunları birbirine sürttü. Sonunda Omega da gözlerini açınca aralarındaki kaybolan mesafeye karşı gelemediler. Harry gözlerini gözlerinden ayırmadan ufak bir hareketle dudaklarının birbirine yaslanmasını sağladı. Ancak göğsüne yerleşen elle tekrar ayrıldı.

"Eğer... İlaç kullanmamı istemiyorsan, bunu yapmamalısın..."

"Ben senin ilacın olacağım."

Ayrılan elleri sayesinde birini Louis'nin ceketinin sakladığı ince beline doladı, öbürünü ise Omeganın sakallarının üzerine yerleştirip dudaklarını birleştirdi. Birbirine yaslanan dudaklarının ardından ellerini kaldırıp Harry'nin göğsüne yerleştirdi Louis. Sakinliğini koruyan öpücük onları daha çok harlamakla, sakinleştirmek arasında gidip geliyordu. Harry, sonunda ona kavuşmanın getirisi daha fazlasını istiyor, ancak anın güzelliğinden kopamıyordu. Louis, kontrolsüz gelişen hislerinin getirdiği gerginlik tüm vücudunda gözle görülürken, Alfanın dudaklarının tahmin ettiğinden daha iyi hissettirmesi onu sakinleştiriyordu.

Yine de Harry daha da eğilip Louis'nin üst dudağını yakalamak isteyince geri çekildi Omega.

"Dur..." Harry, tekrar Louis ile göz göze gelebildiğinde mavilerinin durgun bir suya dönüştüğünü farketti. Yeşillerini sarıp kül edecek ateşin onun yüzüne yansıdığına emindi.

Ancak Louis'ye sıçramasından korktuğu kıvılcımlardan dolayı yavaşça Omegasını bıraktı. Louis bedenini kavrayan büyük ellerin uzaklaşmasıyla boğazını temizleyip istemsizce elinin tersini dudaklarına değdirdi. Ardından Alfanın hemen karşısında olduğunu da hatırlayıp elini omzundan sarkan çantasının sapına götürdü.

"Gidelim Omegam."

Louis onun, geri çekildiği için, somurtacağını düşünürken Alfa onu bırakır bırakmaz elini tutmuştu. Omegaya kısa, ancak çok şey anlatan bir bakış atıp yürümeye devam ettiler.

O bakış ise, sana uzun süre bakarsam sonumuz bizim ev, diyordu.

Evlerinin önüne kadar gelmelerine rağmen Harry'nin elini tutmayı sorun etmedi. Bu kadar şeyi sorun edecek olsaydı o dudakları ne olursa olsun birleşmezdi zaten.

Harry, Louis'nin kapısının önüne gelince durdu. Onu bırakıp verandadaki basamakları çıkmasını izledi, ancak geri adım atmak yerine peşinden gidip ilk basamağın önünde durunca, bunu farkeden Louis ona dönmüştü. Bakışları 'Ne istiyorsun?' der gibi bakınca dudaklarını büktü Harry.

"Bırakamıyorum..."

"Yine mi?"

"Yine..." Louis gülüşünü saklayarak kafasını çevirdi ve sakallarını kaşıdı.

"Önceki bırakamamanda Arthur müdahale etmişti, tekrar onu çağırmalı mıyım?"

"Lütfen onun adını yanımda ağzına alma..." Yenilgiyle omuzlarını düşüren Harry çekilmek için hareket etmeden Louis'ye dikti gözlerini. "İyi misin?"

"Evet," dedi yavaş ve kısık bir şekilde. "..soğuk bir duş alırsam kendime gelirim."

"İlaç almayacaksın?"

"Almayacağım."

"Güzel." Harry bir çocuk gibi ikna olduktan sonra rahatlayarak gülümsedi ve gamzelerini sergiledi.

Louis onun yanaklarını süzdükten sonra karşısında dikleşti. "Şimdi de sözümü dinleyerek gidip çıkacağın sahne için provalarını yapıyorsun.." Elini köpek okşar gibi Harry'nin başına koyup saçlarını okşadı. "..ve uslu bir kurt oluyorsun," Eli yanağına inip, Alfanın suratında donup kalan gamzesine parmağıyla dokundu ve cümlesini bitirdi. "..tamam mı?"

Harry gözlerini kırpıştırarak kafasını salladı ve yavaşça, "Tamam..." dedi.

"Aferin sana." Louis geri çekilip evin kapısını açmak için dönünce Harry titrek bir sesle konuştu.

"Sana, seni getirmeleri için birilerini gönderebilirim..."

Louis dönüp omzunun üstünden beri gülümsedi, baygın yeşillere. "Sadece yeri ve saati mesaj at."

Harry'nin aralık dudaklarına bakıp kapıyı kapattı. Bir süre bekledikten sonra merakla yan taraftaki camın tülünü araladı. Telefonla konuşarak sarsak adımlar atan Alfanın arka profiline bakarken Harry ilerleyip bir anda dizlerinin üstüne çöktü ve ellerini de yere yaslayıp saçlarının yer çekimine karşı koymasını engelledi. Louis'nin merakla kaşları kalkarken kardeşleri çoktan etrafına doluşup tülü tamamen açmışlardı. Onlar film gibi Harry'yi izlerken bir şeyden anlamayan Doris ve Ernest bile gelmiş ablasının ve Louis'nin kucağına çıkmış, onlar gibi dışarıyı seyrediyorlardı.

Kendini yüzüstü yere bırakan Harry'ye bir süre daha bakarlarken, siyah büyük bir araç Harry'nin yanına yanaşıp, kayan kapısı açılmıştı. Güneş gözlüklü, kapşonlu ve şapkalı iki kişi onu yerden alıp arabanın içine sürükleyince Louis telaşlansa da, şapkalı ve beyaz tenli olan gözlüklü adam kapıyı kapatmadan önce onlara sırıtarak el sallayınca kaşları şaşkınlıkla kalkmıştı.

Herhalde arkadaşlarına söylemiş olmalıydı.

Dudaklarını yalayıp tülü kapatırken hafifçe gülümsedi.

Aptal Alfa.

×××

Harry yatırıldığı koltukta baygın bir şekilde yatarken Niall ve Zayn gözlükleri ve şapkalarından kurtuldular.

"Bu nasıl bir ilişki ya? İnsan sevgilisinin evinin önünde bu kadar rezil olabilir mi?"

"Elimde değil Niall... Ayakta duracak halim kalmadı... Bütün suç onda ve onun güzelliğinde..."

"Beyinsiz."

"Hayır bize niye aldırıyorsun kendini? O kadar adamın, koruman var, onları çağırsana!"

"Zaten buluşmayacak mıydık? Ha şimdi, ha akşam..."

"Anlamadığın kısım şu marul kafa," Zayn, Harry'nin kendisine bakmamasını umursamadan parmağını hışımla ona doğrulttu. "..bizim senin gibi haberlere düşmemek için yasa çıkaran babamız yok!"

"Doğru." Dedi Niall da telefonundan son haberleri kontrol ederken.

Harry hızla doğrularak kaşlarını çattı. "Dedim ben size, sizin isimlerinizi de vereyim, hakkınızda haber yayınlayanlara ceza verilsin diye?"

"Almayayım, Sürü Varisi. Senin eline düşmektense gazetecilerin yalan haberlerine düşmeyi tercih ederim."

"Doğru." Dedi Niall ikinci kez, telefonunu cebine koyarken. "Yeni bir şey yok neyseki."

"Abartmayın! Ne kötülüğümü gördünüz?!"

Zayn elini kaldırdı ancak ona vurmamak için dilini ısırdı. "O çok sevgili Harry Styles'ın haberlerini yaymaya korkan halk(!), senin söylediğin her kelimeye sorgusuz inandıkları için bitmek bilmeyen bir haberim var sayende!"

Niall kahkaha atarak geriye yaslandı ve hemen ardından haber spikeri moduna girdi. "Şok haber! Ünlü şarkıcı ZAYN, tam adıyla Zayn Jawaad Malik, kilo kaybı yaşadığı bir dönemde destek aldığı ünlü yaşam koçu Liam Payne ile ilişki yaşıyor!"

Zayn susturmak için kafasına vurduğunda geri kaçıp devam etti. "Acaba ünlü şarkıcı bu ilişiki için bilinçli mi zayıfladı!?"

"Şey şey!" Dedi Harry gülüşlerinin arasında. "Onunla başka türlü birlikte olamayacağını düşünen bir kitle vardı!"

"Neden acaba!? Bir röportajda bunu sen söylediğin için olmasın!?"

Harry, Zayn'in üstüne saldırmasından kaçıp geri düşerken gülmeye devam etti.

"İşin daha komik tarafı," Niall karnını tuttu. "..Liam'la çıkmasına rağmen hala bir deri bir kemik!"

"Çünkü aldığı kiloları yakıyorlar birlikte!"

Harry ve Niall birbirlerini tuta tuta kahkaha atarlarken Zayn ikisinin de saçlarına yapıştı. Onlar çığlık çığlığa onun elinden kurtulmaya çalışırken araç onlar için en güvenli evin bahçesine giriş yaptı.

Styles Malikanesi.

"Zayn! Seni Liam'a söyleyeceğim! Böyle huysuz, baş belası bir omegayı bıraksın-AAH!"

"Zaten sen bir omegaya benziyor musun ki!? Ha!? Sana inanmak için kaç kere sormaları gerekiyor türünü!?"

"Sen bunu söyleyecek en son kişisin!? Senin Omegan bir alfaya benziyor ilk bakışta, farkında mısın!?"

"Sen..." Dedi Harry açılan aracın kapısını umursamadan korkunç bir bakış attı esmer adama. "..benim Omegam hakkında mı atıp tuttun...?"

Zayn başına geleceği bildiği halde kaçamayınca Alfayı üzerinde bulup kapıdan dışarıya, çimenlere doğru yuvarlandılar. Niall hızla telefonun kamerasını açıp onları videoya aldı. Bu çocuksu kavga bahçeye giren bir başka arabaya ve evin açılan kapısına kadar sürdü.

"Çocuklar! Ne yapıyorsunuz siz?"

Diz altı kalem eteği ve topuklu ayakkabılarıyla onlara adımlayan Anne'in karşısından da spor arabasından inen Liam gelerek Niall'ın arkasına geçti.

"Acaba sevgilimi ezmekten vazgeçer misin Harry?"

Zayn üstündeki bedeni yuvarladığı gibi yavaşça ayaklandı. Üstünü başını sirkeleyip yerde uzanmaya devam eden adama küçük bir bakış attı ve sevgilisine doğru yürüdü.

"Hoşgeldin ayıcığım."

Liam son derece havalı bir şekilde yürüyüp, yine havalı bir şekilde konuşmasına rağmen asla vazgeçmediği hitabı duyunca güldü. Elini yakışıklı sevgilisinin beline sarıp, "Merhaba," dedi.

Zayn çarpık gülümsemesini koruyarak Liam'ın yanağını dürttü. Niall bir paparazi edasıyla video modundaki telefonuyla onların etrafında dönerken Harry hızla kalkıp annesine doğru koştu.

"Anne! Bil bakalım bugün ne yaptım!?"

"Umarım Louis'nin parmağına bir yüzük falan takmaya kalkmadın?"

"Pfft!" Dedi Harry elini Anne'e doğru sallayarak. "Tabii ki hayır!"

Annesi alayla gülüp eve dönünce Harry arkasındaki arkadaşlarıyla onun peşine takılmıştı. "Louis'yi yarın geceki defileye çağırdım!"

"Kabul etti mi?"

Harry soruyu sorduğundan cevabı aldığı ana kadarki yaşananları tekrar hatırlayınca tekrar bayılacak gibi oldu fakat kendini tutup iç çekti. "Evet..."

"Oh, Niall, sen de sahne alacaktın değil mi? Şu Harry'nin sahne kazalarının toplandığı videoyu izlettirsene! Bence kabul ederler, o koca bedenin devrilmesini izlemek çok zevkli!"

"Zayn, yanındaki o 'Ayıcığına' güveniyor olabilirsin, ancak elimde kalacaksın haberin olsun!"

"Dostum, ölmek için daha çok gencim ve daha seninle düet yapmadık, acele etme lütfen!"

"Neyse sorun değil, nasıl olsa o gün onunla tanışacağım, videoyu önden indirebilirim."

Harry annesine sarılmayı bırakıp telefonunu açtı ve rehbere girdi. "Hey Porky! Yarınki program hakkında bir değişiklik yapabilir miyiz?"

"Ekmek param!" Niall hızla onun üzerine atladıktan sonra Zayn ikisinin hallerine gülerek omzuna dolanmış eli tutup Anne'in karşısındaki koltuğa oturdular.

"Nasılsınız Bayan Styles?"

"Oh, iyiyim Zayn? Bu resmiyeti neye borçluyuz?"

"Ah, mazur görün. Bazen karşımda bir Kraliçe varmış gibi hissediyorum size baktıkça."

Anne kıkırdayarak elinin dudaklarına dokunmasına engel olamadı. "Bu yaşta kalbimi okşayarak beni tehlikeye atma Zayn."

Zayn gülümseyerek ona bakmaya devam ederken Liam da Zayn'e hayranlıkla bakıyordu. Arka planda kavga eden Harry ve Niall ise birbirlerinin omuzlarına attıkları kollarıyla yanlarında bitti.

"Anne! Hazırla kendini! En yakın zamanda Omegamı buraya telli duvaklı bir şekilde sokacağım!"

"Dikkat et de o duvak senin kafana geçmesin Alfacık!"

Geniş salonları yine kahkahalarla dolunca Harry somurtarak annesinin yanına oturdu. "Size göstereceğim!"

Telefonunu bir kez daha eline alınca bu sefer Zayn ve Niall endişeyle doğruldu. "Bize gelinlik sipariş etmiyordur, değil mi?"

Liam ve Anne onlara gülerken Harry telefonu kulağına götürdü. "Alo?"

"Efendim Harry."

"Omegam!" Bütün kafalar kendisine dönünce ukala bir şekilde güldü. "Ne yapıyorsun?"

"Sen arayana kadar yemek yiyordum Alfa."

"Şimdi sesimi duyduğuna göre daha iştahlı yiyebilirsin o halde!"

"Aksine, senin aradığını gördükleri için kalan yemek boyunca tüm lokmalarımı boğazıma dizecekler."

Harry sanki laf sokulmamış gibi bir kahkaha atarak içerideki kimseye belli etmeden devam edince, Louis duyduğu kahkahayla tek kaşını kaldırdı. "Ah, Louis yine çok komiksin!"

"Aptal."

Harry bu sefer onu gerçekten kıkırdayarak karşıladı. Omegasının sesi her şeyin farkında gibi alaylı çıkmıştı. "Şimdi Omegam, sana bir soru soracağım, bunu cevapla söz yemeğini telafi edecek harika bir yemeğe çıkaracağım seni!"

"Telafi? Bana daha çok fırsatı değerlendiriyormuşsun gibi geldi."

"Olabilir?"

Louis gülerek koltuğun kenarına oturmadan önce mutfak kapısından kafalarını çıkarmış kızlara kötü bakışlarından yollayıp içeri girmelerini sağladı. "Sor."

"Tamam, şimdi Louis'm, biz bir gün evleneceğiz ya hani?"

"Öyle mi?"

"Evet! İşte o zaman biz gelin damat olacağız?"

"Gelin?"

"EVET! O GELİN SEN OLACAKSIN, DEĞİL Mİ?!"

Harry bir müddet karşıdan ses gelmesini bekleyip seslendi. "Louis?"

"Son söylediğini tam duyamadım, ben ne olacakmışım?"

Harry merakla bakan çifter çifter gözlere bakarken yangına körükle gittiğini farkederek sesini titretmemeye çalıştı. "Gelin?"

Hemen arkasından karşı taraftan gelen kahkaha sesi kulağını kutsayınca gözlerini kırpıştırarak başını koltuğa yasladı. Anne dahil hepsi onun bu eriyen haline bakıp birbirlerine kısa bakışlar attıktan sonra ona geri döndüklerinde suratındaki yayvan gülüşü gördüler.

Harry ise artık gözlerini kapatmaya hazır, o muazzam sesin değişken tonlarıyla kendinden geçiyorken, ses önce yavaşlamış sonra kısık bir kıkırtıya dönüşmüştü.

"Of Harry! Senin yüzünden kendim öyle hayal ettim!" Tekrar kıkırdadı. "Aslında iyi olurdu, böylece insanlar yanlış bir düğüne geldiklerini düşünüp kapıdan döner ve beni o rahatsız kalabalıktan kurtarırlardı!"

"Y-yani?"

"Evet tabii, giyerim! Sakallarımla da çok uyumlu olur! Aptal Harry."

Harry telefonun kapanmasını umursamadan son dakika o ince dudakların arasından saldığı kıkırtıya odaklanmışken aldığı cevabın farkındalığıyla doğruldu. "Olur, dedi!"

"Ne!?"

"Olur dedi, haha!" Omeganın alayla kurduğu cümle anlamını yitirirken Harry ayakta dans etmeye başlamıştı.

"Yanlış duymuş olmayasın?"

"Doğru duydum! Hatta alın, mesaj atayım gözünüzün önünde!"

Şapşal Alfa;
-Omegam! Gelinlik konusunda ne demiştin, bir de buradan yazsana!🥺😌🤭💙

Küçük, Seksi ve Benim💙🐺😤🤤🌼; 
-Evet dedim, aptal.

Herkes bu mesajı görüp şokla geri çekilirken Harry sırıtarak geri yaslandı ve telefonu ikinci kez titredi.

-İnanmış olamazsın değil mi?
-Çünkü daha çok senin gelinlik giyip, benim seni kucaklamam gerekir, Manken Kurt?

Harry eklenen mesajları onlara belli etmeden sırıtmaya devam etti.

-Kısa bir an için bile olsa seni öyle hayal etmek bir yana, o kahkahanı dinlemek bana bir ömür yeter Omegam.

-Şapşal...

Harry gerçek bir şapşal gülümsemeyle annesine yaslanırken iç çekti.

Bu Omega onun için yaratılmıştı...

×××

Bu sefer söz, Ayıcığıma atacağım🙈

Bunu yazmışken uzun olmasa atayım diyorum da,

Çocuklar da artık devreye girsinler ama değil mi!

Umarım beğenmişsinizdir,

Çok değerlisiniz,

-Arthur

Continue Reading

You'll Also Like

211K 22K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
93.5K 4K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
23.5K 1.7K 30
Dünya'ya sahip olmayı amaçlayan Kaptan Hydra gizli tuttuğu örgütü ile iş başındadır. Tarafına çektiği kişilerin içinde en son kazanması gereken kişi...
24.2K 2.8K 17
"Bakalım kızışma dönemindeki bir omegayı, aptal alfalar kadar tatmin edebilecek mi bir vampir." ✨ Vampirler ve kur...