kızıl melek

By fatmagl0102

24.7K 3.3K 1.5K

Kapak tasarımı; MucizeviMarvelFan #kalpkırıklığı 1.sıra 17.09.2021 #Hüzün 1.sıra 10.10.2021 More

B.1 Büyük acıların Küçük sırları
B.2 çalınmış hayaller
B.3 İçimizdeki endişe
B.4 Kalbin üzerindeki kasvet
B.5 Küçük yalanlar
B.6 Zihnimdeki kelimeler
B.7 Sahte tebessümler
B.8 Küçük bir oyun
B.9 Kızıl Afet
B.10 Siyahın içindeki mavi
B.11 Güzel bir gece mi?
B.12 Sakın!
B.13 Bağımlı
B.14 SÖZ
B.15 Yeşeren umutlar
B.16 Güven bana
B.17 küçük bir sır
B.18 pişmanlık
B.19 Yeni duygular
B.20 Acı tebessüm
B.21 Oyun
B.22 Sahroş kızıl
B.23 kalbe giden teklif
B.24 Tutunamayanlar
B.25 Gerçekler
B.26 Dayanamadık delirdik
B.27 Seni kurtaracağım!
B.29 Unutulan geçmiş
B.30 Lanetli beden
B.31 Uçurumdaki düşünceler
B.32 güven duygusu
B.33 Seni seviyorum
B.34 Araf
B.35 Canımın canı
B.36 Teni tenime
B.37 Günah çıkarmak
B.38 Ölüm
B.39 liman ve gemi

B.28 Bilinmeyen hisler

537 92 53
By fatmagl0102

Fatma Gül 🌹









"Ne yaşadın bilmiyorum ama öğreneceğim seni kurtaracağı ve sana dokunan o insanın parmaklarını tek tek koparacağım. Söz kızıl"

Benim her zaman yaptığım yaptı ve söz dedikten sonra serçe parmağını kaldırdı. Bu halde bile iken yüzüme hafif bir tebessüm kondurdu ve bende serçe parmağımı parmağına doladım.

"Kurtar beni Uraz"

"Kurtaracağım seni kızıl"

Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu beni kurtacak mısın Uraz gerçekten bunu başaracak mısın? Ben bile kendimi kurtaramıyor iken sen bunu nasıl yapacaksın?

"Sözünü tutmazsan bozuşuruz"

Diyerek dalgaya vurdum sırtım onun sert göğsüne iken çenesini başımın üstüne koydu.

"Ben sözümü tutarım kızıl"

Umarım...

Karamel kokusunu derince içime çektim. Hatırladığım kesitler benim peşimi bırakmıyordu canımı yakıyordu ve bu hiç geçmeyecekmiş gibi geliyordu.
Geçmiş bir türlü geçmiyordu her an ensemdeydi bu korku ile yaşamak beni yavaş yavaş öldürüyor.
Daha ne kadar dayanacağım bilmiyorum.

"Canan hanımla görüşmek ister misin?"

Hemen başımı olumsuz anlamda salladım birşeyleri tekrar konuşmak ve hatırlamak istemiyordum. Sadece gördüğüm kabusu yada geçmişi her neyse aklıma getirmek ve canımı yakmak istemiyorum.

Tek istediğim karamel kokusuna sarılıp uyumak...

"Canan hanımla görüştüm hatırladıklarını yada geçmişi konuşmak dile getirmek hafızana yardımcı olabilirmiş onunla konuşmak istemiyor isen benimle konuşmalısın"

Urazın kollarından sıyrıldım ve ondan biraz da olsa uzaklaştım. Bu yaptığıma kaşları çatık bir şekilde anlam vermeye çalışıyordu ama kimseyle konuşmak istemediğimi anlamıyordu. Dile getirmek belki iyi gelebilirdi ama şuan değil tekrar kriz geçireceğimi hissediyordum ve bu en son isteyeceğim şey bile olamazdı.

"Neyi konuşmalıyız Uraz kabus mu gerçek mi bunu bile ayırt edemiyor iken hangi gerçekleri sana anlatabilirim. Konuşmak istemediğimi dile getirdim üstelemenin anlamı yok"

Kutay ve çiçek beraber içeriye girdiler. Çiçeğin elinde bir tepsi vardı üzerinde ki yemeklerin kokusu buraya kadar gelmişti.

"Bunlara gerek yok ben eve gideceğim saat kaç?"

Bakışlarım odanın içindeki saati aradı. Duvardaki koyu gri saati görünce gözlerim kocaman açıldı. Saat gecenin ikisine geliyordu. Bu saat kesinlikle yanlış olmalıydı

"Oha"

Dudaklarımdan refleks olarak firar eden kelime ile çiçek kıkırdadı. Cidden bu kadar saat uyumuş muydum ben! Kim bilir kaç saattir uyuyordum.

Evdekiler...

Ah kesinlikle beni öldüreceklerdi bu sefer babamın elinden beni kimse alamazdı.

"Yanlış değil mi bu saat? Telefonum nerede? Ah evdekiler delirmiştir şimdi nerede benim bu telefonum?"

Odanın içinde telefonumu ararken çiçek elindeki tepkiyi yatağın yanındaki komodinin üstüne koydu.

"Sakin ol Asena ailenin haberi var"

"Bu daha beter" diye hiddetle bağırdım. Eğer çiçek burada urazın evinde olduğumu aileme söylecek kadar salak ise onunla hemen arkadaşlığımı kesebilirdim.

"Urazda olduğundan haberi yok tabiki ki bizde olduğunu söyledim iyi değil dedim annene biraz yağcılık yaptım o da kabul etti."

Derin oh çektim annemin izin vermesi şaşılacak bir durumdu genelde ben ablama söylerdim o da annemi ikna ederdi. Annem benden çok gizem ablamın sözlerini dinlerdi. Büyük ihitmalle babamla yaşadığım kavgadan dolayı izin vermişti. Daha doğrusunu demek gerekirse babamın beni dövdüğü olay için izin vermişti.

"Tamam o zaman sizin eve gidelim" çiçek yüzüne mahçup bir gülümseme takındı.

"Gidemeyiz çünkü anneme de arkadaşlarımızın evinde sabahlayacağımızı söyledim"

Canım arkadaşım! Bir yerden kurtuluyorsa bir yerden mahvediyordu.

"Artık bir yere gidemeyeceğini anladığına göre yemeğini yiyebilirsin"

Bana kibirle bakan uraza kaşlarını çatıp atabileceğim en sert bakışı attım. Canım yemek yemek istemiyordu ve Uraz böyle yaptıkça iştahım açılmak yerine tamamen kapanıyordu.

"Asena iyi olduğuna göre bizde odamıza geçiyoruz saat geç oldu"

Odamıza!

Odam değilde odamıza mı dedi o adam yoksa bana mı öyle geldi. Çiçekle aynı odada kalmayı düşünmüyor değil mi?

"Bir dakika bir dakika odamız derken"

"Benim odama" çiçeğin yanağı kızarır iken bana utangaç bakışlar atıyordu. Bu Kutay denen bağımlı çocuğa hala güvenmiyordum ve onunla beraber uyuması hiç de sağlıklı değil.

"Hadi ya başka isteyiniz var mı bağımlı beyefendi"

"Sen karışma kızıl siz de geçin odaya kıza güneşin odasından kıyafet ver"

Kutay, urazı onayladı ve ardından çiçeğin elini tutup odadan çıkardı. Sert bakışlarımı çiçeğe yönlerdim gitme diye ama o bana mahçup bir şekilde bakmaktan başka bir şey yapmadı.

"Ne demek sen karışma o adamın ne yapacağı belli olmaz aynı odada uyuyamazlar"

"Sevgili onlar beraber uyuyacaklar yada her ne halt yapacaklarsa seni ilgilendirmez"

Hiç bir halt yapamazlar çiçek çok saf bir kızdı ve herkese çok çabuk kanıyordu kutaya da çok çabuk alışmıştı ve bu beni korktuyordu çünkü Kutay ne dese küçük kedi yavrusu gibi yapacağına emindim.

"Beni ilgilendirir o çocuğa güvenmiyorum tanıştıkları zaman ona karşı oynadığı oyunu unuttum sanmayın"

"İnsanlara karşı güvensiz olduğunu anlayabiliyorum ama şuan neden bu kadar fevri olduğunu anlamıyorum."

Gergin olduğum zaman fevri hareket ederdim şuan olduğu gibi "Bu kadar olay yaşamış iken fevri olmamı mı anlamıyorsun?"

"Evet çünkü kollarımda iken masum bir kedi gibisin sakin sakin duruyorsun kollarımdan çıktığın gibi hırçın kedilere dönüyorsun. Çiçek güvende burada güvendesin ama hala diken üstünde duruyorsun. Biraz olayları akışına bırak, çiçeği rahat bırak istediği gibi yaşasınlar aşklarını sen aşkta yanıldın diye herkes yanılmaz bunu unutma"

Sözlerinin gerçekliği ile sertçe yutkundum. Benim tek derdim onun zarar görmemesiydi. Çünkü çiçek çok çabuk kanıyordu ve benim gibi yara almasını istemiyordum.

"Şimdi otur ve yemeğini ye ardından canan hanımın senin için gönderdiğiniz ilaçları içiceksin"

Ne ara ilaç göndermişti ki ben bunu düşünürken Uraz belimden çekip beni yatağa oturttu.

"Sende iyi alıştın dokunmaya" diyerek onu tersledim. Urazın ise dudağının tek kenarını hafifçe kıvrıldı ardından komodinin üstündeki tepsiyi alıp kucağıma bıraktı.

"Farkında mısın eskisi gibi dokunmamdan rahatsız olmuyorsun"

Gözlerimi kaldırıp ona baktığımda yüzünde herhangi bir alay yoktu onun aksine ciddi bir ifade ile bana bakıyordu.
Gerçekler ile gözlerimi ondan kaçırdım evet rahatsız olmuyordum aksine yanında olmak beni rahatlatıyordu.

"Hiçte bile...rahatsız oluyorum ama sana belli etmiyorum" kesinlikle yalandı rahatsız olsam belli etmemezlik yapmazdım.

"Tabi kesin öyledir"

Hafifçe gülerken düştüğüm duruma gülmemek için dudaklarını ısırdım. Beni böyle iyi tanıması cidden çok sinir bozucu bir durumdu.

"Yemeğini ye üstümü değiştirip geleceğim"

Aç değildim ama daha fazla uzatmak istemediğim için başımı olumlu anlamda salladım. Uraz kalkıp odadaki dolabın sürgülü kapağını açtı ardından eşofman ve tişört alıp başka bir kapıyı açıp girdi.
Diğer kapı çizim odası olduğuna göre o kapı da büyük ihitmalle banyo olmalıydı.

Önümdeki çorbaya kaşığı kaldırıp bir kaç yudum aldım. Tadı gerçekten de güzeldi ben çorbamı içiyor iken Uraz bir süre sonra içeriye girdi üzerindeki gri eşofman ile siyah tişörtü ona farklı bir hava katmıştı. Ona herşeyin yakıştığını bir kez daha anladım.

Büyük adımlarla yanıma doğru geldi komodinin çekmecesinden bir kutu ilaç çıkardı ve tepsinin üstüne koydu ardından yatağın diğer tarafına uzandı. Kucağımdaki tepsiyi alıp komodinin üstüne geri koydum.

"Neden bitirmedin"

"Pek aç değilim daha fazla yersem midem bulanır"

Tepsideki ilacı alıp bir tane su yardımı ile içtim ardından komodinin kenarında duran kitabı elime aldım bu bana verdiği birinci Baskı olan kitaptı bunu eve giderken kesinlikle unutmamalıydı.

Kendimi biraz daha yukarıya çektim ve sırtımı yatağın başlığına yasladım. Uraza baktığımda yarı kapalı yarı açık gözlerle bana bakıyordu. Yorgun ve uykusuz görünüyordu

"Benim hiç uykum yok amaa"

Diye yakındım artık ne kadar uyudum ise gram uykum kalmamıştı. Uraz beni belimden tutup kendine çekti ardından kafasını göğsüme koyup gözlerini kapattı.

"Uraz ne yapıyorsun?"

"Tüm gün seninle uğraştım yorgun ve uykuluyum şimdi yerinde dur uyuyacağım"

Uğraşmasaydı ben ona uğraş dedim mi hayır! Urazın nefes alışverişleri düzene girdiğinde ofladım.

"Uraz" diye seslendim ama ondan herhangi bir ses gelmedi. Sıcak nefesi tişörtümünden tenimin içine sızıyordu.

"Ya nasıl hemen uyuyabilirsin"

Ben yatağa girdikten nerdeyse yarım saat bir saat sonra anca uyuyabiliyordum ne kadar yorulursam yorulayım yine de bu hep böyleydi.

Kitabı yanıma bırakıp bende gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama bir türlü uyuyamadım saatler aktıkça akıyordu ama bir türlü uyuyamıyordum.

Ardından bıraktığım kitabı tekrar elime aldım. Ve ilk sayfadan sesli bir şekilde okumaya başladım.

"Uraz Olric'i seviyor musun?"

Cevap vermeyeceğini bile bile onunla konuştum bu biraz delilik olabilirdi ama umrumda değildi şuan canım sıkılıyordu ve bu konumda iken yapacak hiç bir şeyim yoktu.

"Ben seviyor muyum sevmiyor muyum bilmiyorum. Çünkü hep gerçekleri vuruyor yüzüne dost acı söyler diyorlar ama bence öyle değil dost acıyı tatlı bir şekilde söyler."

Derin bir nefes alıp kitabın eski sayfalarına dokundum. "Saçmaladım değil mi? Evet evet saçmaladım"

Ardından kitabı sesli bir şekilde okumaya devam ettim bu bir kaç saat devam etti urazın nefesini vurduğu yer terlemişti ama onu rahatsız etmemek için kımıldamıyordum.

Kitabı bıraktıktan sonra uzunca bir süre onu izledim. Mavi gözlerini kapatan göz kapaklarını, özenle yaratılmış kirpiklerini, her zaman çatık duran kaşlarını, yumuşak ve pembemsi duran dudaklarında daha da fazla oyalandım.

Saat sabahın dokuzunu gösterir iken Uraz hala uyuyordu her yerimin tutulduğunu hissetsem de ondan ayrılmadım Uraz ise bana daha da sıkı sarılıp uyuyordu.

Onun kokusu ile sabahlamak dün olanlardan sonra bana çok iyi gelmişti. Tam onu uyandırmak için seslenecektim ama aniden açılan kapı ile yerimden sıçradım. Kapının önünde hiç de beklemediğim bir kişi duruyordu.

Buse yüzündeki ilk defa gördüğüm gülümseme ile kapıyı açmıştı bizim Urazla bu halimizi görünce yüzündeki tebessüm yavaş yava soldu. Gözlerindeki hayal kırıklığını an be an hissettim.

Bu görüntü ile sertçe yutkundum Uraz kapının açılma sesinden dolayı hafifçe kımıldandı ardından gözlerini tamamiyle açtı. Gözleri gözlerimde iken bakışlarım ile kapıyı gösterdim.

Urazın uykulu gözleri yavaşça kapıya döndü. Bakışlarım ondan ayrılmadı ne tepki vereceğini merak ediyordum Ama Uraz boş ifade ile karşısındaki kadına bakıyordu.

"Bi sorun mu var sabahın erken saatinde gelmişsin"

Urazın uykulu sesi ile derin bir nefes aldım bir insan uykulu iken de bu kadar çekici olabilir miydi?

Buse sanki dili tutulmuş gibi bakışları sadece onun bana sarılı olan kollarındaydı. Ardından bakışlarını zor da olsa kaldırdı ve uraza baktı.

"B..ben yanlızsın sandım şey.. konuşmak için gelmiştim"

"Artık yanlız değilim biliyorsun kapıda beklersen geleceğim"

Artık yanlız değil... Benimle...

Buse zor da olsa kafasını sallayıp odadan çıktı. Uraz elini belimden çekti ve kafasını göğsümden kaldırdı. Bedenimden ayrılan bedeni ile üşüdüğümü hissetim.

"Bekle geleceğim"

Ben ona herhangi bir cevap vermedim ama Uraz yataktan kalkıp odadan çıktı ardından kapıyı hafif aralık bırakmıştı.

Hayır gitmeyeceğim kesinlikle dinlemeyeceğim. Özel konular konuşuyorlardır belki...

Ah tamam açık bırakmış kapıyı duymamı istemeseydi kapıyı kapatıp giderdi ama açık bırakmıştı.

Yataktan kalktığımda tüm bedenimin uyuştuğunu anladım. Vücudumu hızlı bir şekilde esnettikten sonra parmak uçlarımdan yürüyerek kapının önüne geldim.

"Ne söyleceksen söyle sevgilim bekliyor"

Busenin damarına basmak için böyle dediğine adım gibi emindim. Busenin sabahın bu saatinde mutlu bir şekilde neden buraya geldiğini deli gibi merak ediyordum.

"Uraz ben... Özür dilerim"

Ha

Ne için özür diliyor? Merakım gittikçe katlanır iken kapıya biraz daha yaklaştım.

"Ben senin değerini bir başkasına gittiğin gün anladım. Hep sana olan hislerimi içime gömdüm benim gibi bir kadını hak etmiyor dedim başka birini bulsa mutlu olur dedim ama yapamıyorum her gün beni görmeye gelen adamı arıyor gözlerim benden uzaklaştığını fark ettiğimde darmaduman oldum ben"

Busenin samimi sözleri ile yutkunamadım. Boğazımda bir yumru oluşmuştu sanki nefesimi tutup urazın bir cevap vermesini bekledim.

Ona dönecek miydi? Zaten buse için sevgililik rolü yapmamışmıydık istediği oluyordu. Şimdi beni bırakıp ona mı gidicekti? Bu düşünce kalbimde büyük bir sızının oluşmasına sebep oldu.

"Ben bilmiyorum ama seni özledim Uraz"

Küçük bir adım daha atıp kapının ardındaki bedenlerine baktım buse urazın boynuna sarılmıştı ve ağlıyordu. Urazın elleri havada iken bomboş gözlerle karşısındakinin duvara bakıyordu.

Sarılma...

Lütfen sarılma...

Bunu neden istedim bilmiyorum ama sarılması daha beş dakika önce o kollar bana sarılmış iken şimdi ona sarılmaz.

Urazın elleri busenin beline sarılınca gözlerimin önü bulanıklaştı. Gözlerimi onlardan çekip tavana diktim ardından kirpiklerimi yaşlar akmasın diye kırpıştırdım.

Neden kalbim sızlıyordu bu çok saçma zaten amacımız buseyi kıskandırmaktı Uraz istediğine ulaşmıştı.

"Gerçekten o kızı sevmiyorsun değil mi?"

"Bilmiyorum"

Onlar hala orada sarılır iken kapıyı sessiz bir şekilde kapattım. Ardından başımı kapıya yasladım ağlamamak için kendimi olabildiğince sıktım.

Aptalsın...

Onun odasında olduğun için onları o halde gördüğümde kalbim sızladığı için aptalsın.

Beni neyden kurtacaksın Uraz? Kalbimin sana verdiği tepkilerden nasıl kurtacaksın. Canımın acısına bir acı daha eklerken nasıl acılarımdan kurtacaksın.

Kapıdan ayrılıp yatağın ucuna oturdum masada duran tepsinin üstündeki ilaç, yanında duran kitap ve kollarımda uyuduğu dağınık yatak

Gözlerimi onlardan çektim sanırım burda artık bir fazlalık gibiydim gitsem iyi olucaktı.

Bana okumam için verdiği kitaba kaydı gözlerim her ne kadar bana verdiğinde mutlu da olsam elim onu almaya gitmedi.

Onu ardımda bırakıp kapıyı açtım kapının hemen karşısında buse ve Uraz karşı karşıya hala konuşuyorlardı. Ben kapıyı açınca ikisi de sustu busenin gözleri dolu dolu bir şekilde uraza bakıyordu bana bakma tenezzülünde bulunmadı. Mutluluk göz yaşları sadece busenin yüzünden akıyordu.

"Ben gidiyorum görüşürüz" zar zor konuştuktan sonra cevap vermesini beklemeden merdivenlerden indim. Salonda Kutay ve çiçek gülerek sohbet ediyordu.
Umarım mutlu olursun çiçeğim çünkü bu his çok boktan bir şey
Çiçek beni gördüğünde yüzüm her ne halde ise yüzündeki gülümseme soldu.

"Asena"

Onlarla konuşmak istemediğim için dış kapıyı açıp hemen çıktım. Ardımdan gelmemeleri için kapıyı kapatmıştım. Belki de Uraz buseyi seçtiğini görmem için

Adımlarımı hızlandırıp hatırlamadığım bir sokağa girdim. Evden yeterince uzaklaştığımı hissettiğinde adımlarım daha da yavaşladı.

"Hey bekle"

Duyduğum tanıdık sesle yavaşlayan adımlarım daha da hızlandı. Arkamdan urazın yerine busenin gelmesi komikti. Kolumdan bir el tutuldu ve durmamı sağladı.

"Bekle bak yanlış anlaşılma olmasın diye söylüyorum ben ve Uraz..."

"Evet sen ve Uraz birbirinizi sevdiginizi anladınız ve beraber olmaya karar verdiniz ve emin ol bu umrumda dahi değil istediğini yapabilirsiniz"

Umrumda

Değil! Umrumda değil iki günlük bir adama inanmayacağım.
Busenin arkasında bir kaç adım geride Uraz duruyordu ve bakışlarının hedefi bendim.

"Buse bizi yanlız bırak"

"Ama..."

"BUSE BİZİ YANLIZ BIRAK!"

Buse daha fazla üstelemeyip arkasına dönüp buradan uzaklaştı. Urazın bakışları bende iken arkamı dönüp gitmek istedim ama buna izin vermeyeceğini bildiğim için ne söyleyeceğini dinlemek istedim.

"Neden çıkıp gittin?" Şaka mı yapıyordu bu adam? Ne yapmamı bekliyordu oturup yeni ilişkilerini kutlamamı mı?

"Orada durmam gerekmiyordu istediğin gibi buse oyunu yuttu ve sevdiğin kadın sana geri döndü. O seni sevdigini söyledi sende ona sevdiğini söyledin ve benim olayım bitti bu yüzden o evde kalmamın anlamı yok!"

Kaşlarını çatıp bana doğru sinirli bir adım attı ve tam karşımda durdu.

"Onu sevdiğimi söyledim mi ben!" Diye bağırdı sokak ortasında sokakta kimsenin olmaması biraz daha rahat etmemi sağlıyordu.

Onu sevdiğine dair bir şey söylememişti ama beni sevmediğini belirtmişti yine de buseye açık kapı bırakmıştı.

"Beni sevip sevmediğini sorduğunda bilmiyorum dedin ona açık kapı bıraktın"

Şuan tam olarak neyin tartışması yaptığını anlamıyordum beni bırakıcaktı ben evime gidicektim o ise istediğini yapmakta özgürdü tek istediğim beni bırakmasıydı.

"Çünkü bilmiyorum"

"O zaman seviyormuş gibi bakma bana"

Yüksek sesim cümlenin sonuna doğru kısılmıştı. Urazın afallayan gözleri gözlerimden ayrılmadı.

"Anlamıyorum ben bana bu kadar iyi davranmanı anlamıyorum bu kadar ilgili olmanı ve hiç bir zaman anlamı..."

Dudaklarıma yapışan dudakları ile cümlemin devamını getirmedim. Beni öpmüyordu sadece dudakları dudaklarımın üstündeydi beni öpmek için değilde susturmak için yapmıştı bunu.

Dudaklarım titredi biraz daha sakinleştigimi hissettiğimde uraz yavaşça dudaklarını çekti dudaklarımdan ardından anlını anlıma bastırdı.

"... Ve hiç bir zaman anlamıyorum, daha önce kimsenin yapmadığı şekillerde gözlerini üzerime dikmeni"

...

Bölüm sonu🥰

Bölümü beğendiniz mi?

Vote ve yorumları unutmayın :d

Yeni bölümde görüşmek üzere 😇


Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 27.9K 33
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
25.3M 902K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
1M 13.9K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
1.3M 49.4K 53
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...