•ECEM AKAR...
•
•
•Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı •unutmayın lütfen.
•
•
•
~Açmayalım hiç konusunu,İnan özlüyor insan kokusunu~
~Ecem~
🦅💥🙀🦋
Elimdeki telefonu kapatarak koltuğa attım,
Kartal'ın bedenimi saran ellerini tutarak üstümden çekip ittim,
İrkilerek gözlerini açıp etrafı hızlıca kontrol etti.
"Yavrum?"
Dizinin üstünde oturan bana masum masum baktı,
"Günaydın" sert duran ifademi inceleyen gözleriyle belimi tutarak yerinde doğruldu,
Gözleri geniş bahçenin camını buldu,ardından duvar saatini.
"Gece yarısı olmuş,ne günaydını güzelim?"
"Bana mesaj-"
"Abi!" Salona koşarak giren Çakal ile aceleyle Kartal'ın dizinden kalktım,
"Ahıra mı giriyorsun yavşak herif!" Basılmanın etkisi ile utansam da gözlerimi Çakal'dan çekmedim.
"Abi Alex kaçmış" Alex?.
Gözlerim ayağa kalkan Kartal'ı buldu,
Gözleri kısılırken az önce ki sakin halinin yerinde yeller esiyordu,
"Nasıl kaçtı Çakal?"
Çakal başını eğdi,
"Dün onu almaları için adamları yolladım abi,
Otele baskın yaparak almışlar ama-"
Yanımdan hızla geçip Çakal'ın boynuna yapışan Kartal ile gözlerim irice açılmıştı,
"Kartal!"
"Amanı sikerim senin nasıl kaçırırsın lan elinden!!"
"Kartal bırak adamı!"
Yüzü kızaran Çakal başı önünde hareket etmeden duruyordu,
Kartal'ın kolunu tutarak çekmeye çalışsam da daha fazla güç uyguluyordu,
"O adam yanımdaki kadına dokunursa belanı sikerim Çakal..anladın mı?"
"Anladım..abi" Kartal'ın elini çekmesi ile endişeyle Çakal'a yaklaştım,
Öksürerek kapıya doğru gitmesi ile kolunu tuttum,
"Otur şuraya nereye gidiyorsun?" Sağ eli ile ağzını kapatarak öksürmeye devam ederek kolunu elimden çekti,
"Yenge iyiyim,merak etme"
Eski rengi yavaş yavaş yerine gelirken gözleri arkamda dolaştı,
"Fatih'i yollarım birazdan,bu gece burda kalmasan iyi olur yenge" öksürerek arkasını dönüp gittiğinde arkamı döndüm.
Salonun köşesinde duran bar tezgahında oturan Kartal ile kaşlarım çatıldı,
Az önce adamı boğuyordu,bu ne rahatlık Aslanım?!.
Çıplak ayaklarım ile hızlı hızlı yürüyerek yanına ilerledim,
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Kafasına diktiği sarı sıvıyla şişeyi alarak yenisini doldurdu,
"Sana diyorum,adamı boğuyordun neredeyse!"
Elindeki şişeyi yere fırlatması ile irkilerek geriye doğru sendeledim,
Parçalanan şişeden akan sıvı üç basamaklı merdivenden aktı.
"Canın tehlikedeyse kardeşimi sikime takmam Ecem"
Ayağa kalkarak camlara basmadan karşıma geçtiğinde bir adım geriledim.
"Saçının teline zarar gelirse yaşayamam,
ben bu düzeni seni korumak için kurdum" saçımı okşayan eli ile gözlerimi kaçırdım.
Bu iyi bir şey miydi?.
"Yenge!" İkinci defa salona dalınması ile Kartal sinirle başını kaldırıp arkama baktı,
Sırtımı Kartal'a dönerek Salonun girişinde duran Fatih'e baktım.
İkisinden birinin canı yanacaktı en son.
Gözleri yerde parçalanmış cam kırıklarına ardından Kartal'a kaydı,
"Abi..yengeyi evine bırakmak için yani istersen?" Tereddüt ile bakıyordu Kartal'a,
Ne oluyordu Allah aşkına beni yiyecek mi sanki,
Neyin korkusuydu bu?.
"Burda kalacak ben giderim" Sinirle arkamı döndüm,
Ela gözleri değişik bakıyordu..hastalıklı gibi.
"Hiç bir yere gitmiyorsun" Sözlerim ile dudakları iki yana kıvrıldı,
"İyi değilim güzelim yanında kalamam"
Sol kaşımı alayla yukarı kıvırarak Fatih'e döndüm,
"Sen git Fatih" gözleri bir bana bir Kartal'a kayıyordu,
"Yenge,yarın konuşsanız abi sinirli şimdi.
Gel ben seni eve bırakayım"
Bu adam neden benimle çocukla konuşur gibi konuşuyordu,
Kendimi çocuğu gibi hissediyordum.
"Gelmiyorum!" Sinirli çıkışım ile gözleri Kartal'ı buldu.
Arkamı dönerek Kartal'a baktım,
Bakışları yüzümde gezinirken hafifçe tebessüm etti,
Ardından başını kaldırarak hala girişte duran Fatih'e bakıp başıyla çık işaretini yaptı.
Adım sesleri gelirken daha fazla dayanamadan kollarımı Kartal'ın boynuna doladım,
Elleri belimi sardığında yere değen parmak uçlarımın teması kesilmişti.
Bacaklarıma destek vermesi ile ayaklarımı beline sardım.
"Benden korkmanı istemiyorum" kulağıma fısıldadığı sözler ile başımı boynuna bastırdım.
"Korkmuyorum"
"Kriz geçirirsem korkma,sana zarar veremem"
"Biliyorum"
"O yüzden gitmedin..bırakmadın beni"
"Bırakmadım"
Gözlerimi kapatarak kokusunu soludum,
Öfke kontrolü olduğu belliydi ki az önce olanlar ile emin olmuştum.
Hareketlenerek salondan çıkıp merdivenlere ilerlediğinde ensesindeki saçlarını okşadım.
Beraber ilerlemeliydik,her öfkesinde onu bırakacak olursam günün yirmi iki saatini yalnız geçirirdim.
Odasına girdiğimizde beni indirerek dudaklarıma küçük bir buse kondurdu,
"Hasta değilim sadece aşığım,Kılına zarar gelsin istemiyorum"
Güldüm.
"Hayır hastasın,benim deli ve aşık hastamsın" çatılan kaşları düzelirken dudakları iki yanına kıvrıldı,
"Olurum deli de olurum hastan da olurum"
"Aferin" gülerek saçlarıma busesini bıraktı.
•
Ceketimi alarak neredeyse koşarak çıktım hastaneden,
Ayağımdaki topuklu botlar hastaneyi inletirken içimdeki endişe gittikçe büyüyordu.
Arabamı otoparktan çıkarmam ile ilerideki araba da hareketlendi,
Siyah arabanın plakasını görünce derin bir nefes aldım,
"Fatih"
Gözlerim bir telefonuma bir yola kayıyordu,
Bir haftadır süren mesajları ne kadar görmezden gelsem bile artık Kartal'a anlatmam gerekiyordu,
Engelledikten bir saat sonra farklı bir numaradan yazıyordu.
Bir haftadır Kartalı iki defa görebilmiştim,
Çakal Mekanda işleri olduğunu söyleyip duruyordu,
Ben aklını karıştırmamak için susmuştum fakat artık sabrım kalmamıştı.
Mahalle'de hızla ilerlemem insanların dikkatini çekerken sonunda siyah kapının olduğu sokağa girmiştim.
"Lütfen burda ol lütfen" çantamı alarak indim arabadan.
Siyah kapının önüne gelmem ile kapıdaki iki adam önüme geçti,
"Yenge abi burda değil" gözlerimi kapatarak sıkıca arkamı döndüm.
"Allah kahretsin"
Beni takip eden araba sokağa girdiğinde sinirle güldüm,
Takip edildiğimi inanın hiç fark etmemiştim(!).
Fatih arabadan inerek ceketini düzeltti,
"Yenge hayırdır ne bu telaş?" Meraklı gözler ile karşıma geçtiğinde elimdeki telefonu kaldırdım.
"Biri telefonuma sürekli mesaj atıyor Fatih,
Artık burama geldi!" Elimi alnıma bastırmam ile gözleri öfkeyle parladı.
"Hangi siktiğimin soysuz kahpesi yapabilir yenge,
Yanlış numaradır belki kimin götü yer sana mesaj atmaya!?" Ardı ardına ettiği küfürleri hızlıca sindirerek telefonumu açtım.
"Yanlış numara bir haftadır bıkmadan mesaj atmaz Fatih,
Engelledikçe farklı numaralardan yazıyor,
Kara cevher miymiş elmas mı anlamadı-"
"Siktir!"
Telefonumu elimden çekip mesajları okumaya başladı,
"Anasını avradını soyunu sopunu-"
"Gerçekten daha fazla hayal dünyanı genişletme yeter"
"Yenge abiye nasıl anlatmazsın,bende öğrendim şimdi ebemi siker niye anlatmadın diye!"
Telefonumu elinden aldım,
"Abin ortalarda yok Fatih,ne yapabilirim mecbur polise gideceğimi" sözlerim ile başını geriye atarak dilini damağına vurup itiraz sesi çıkardı,
"Polis bize yaramaz,gel sen benimle"
.
"Telefon şu an burda bir bağ evinde,bağlantı çok kesik sürekli yer değiştiriyor" bilgisayarın başında oturan adama kısa bir bakış atarak Fatih'e baktım.
Anlıyormuş gibi ekrandaki saçma sapan çizgileri inceliyordu.
"İstanbul'da değil mi şimdi?"
"İstanbul'da dedim ya abi?"
"Bağ evi dedin salak herif!"
"Abi-"
"Konumu at bana biz buluruz"
Adam şaşkınca Fatih'e baktı,
"Fatih abi ben konumu nasıl atayım sana telefon mu bu,Hacker'ım abi ben?"
Fatih ensesini kaşıyarak bilgisayara baktı,
"Bizim Hakan'a at o zaman o da Hakan sende Hackersın işte?"
Gülerek arkama yaslandım,
Adam bana kısa bir bakış atarak bilgisayarlarına geri döndü,
"Kartal abinin haberi var mı abi?"
Merakla Fatih'e baktım.
Gülerek ellerini arkasında birleştirdi,
"Var tabi oğlum,sağ koluyum ben adamın benim istediğim şeye hayır diyebilir mi o?"
Kaşlarım alayla yukarı kıvrılırken genç adam başını iki yana salladı,
"Valla başım yanacak gibi ama senin hatırına işte"
.
•Yazar•
"Yenge sen araba da kal,ben halledip geliyorum"
Ecem'in cevap vermesine izin vermeden silahını beline takarak arabadan indi,
Ecem endişeyle etrafa baktı,
Fatih'e uyup gelmişti bir gazla ama ormanlık alana girince tüyleri ürpermişti.
Üstelik iki kişiydiler,
Aklına gelen Fatih ile endişeyle çantasını alıp arabadan indi,
Ya biri bir şey yaparsa Fatih'e.
Elindeki telefondan Kartal'ın numarasını tuşlayarak Fatih'in gittiği yolu takip etti.
Telefon çalmadan hattan düşüyordu,
Çekmiyordu işte bu dağ başında.
Arkasına kısa bakışlar atarak hızlı hızlı yürüdü,
Ayı çıkar mıydı acaba?.
Fatih girdiği bağ evine tek başına baskın yapmıştı,
Ama umduğu Kara cevher iken yaşlı bir adam bulmuştu.
Adamı sorguya çekmeye çalışıyordu,
Adamın ağzında diş yoktu üstelik duymuyordu da,
"Amca..hop burdayım amca!"
Yaşlı adam oturduğu sandalyeye tutunarak ayağa kalktığında Fatih kolunu tutmak için hamlede bulunurken adamın oturduğu sandalyede duran ışığa gözleri kaydı.
Yeşil olan ışık hızla kırmızı olarak yanıp sönmeye başladığında Fatih yavaş bir şekilde eğilerek sandalyenin altına baktı,
"Anasını avradını..."
.
"Dağılın o Fatih itini sağ istiyorum!" Kartal'ın sesi ormanda yankılanırken Çakal endişeyle adamları bölerek Kartal'ın peşinden ilerledi,
Bu sefer Kartal'ın elinden alamayacaktı Fatih'i anlamıştı onu.
Adam kırmızı görmüş boğa gibiydi,
Elindeki silah sinirden titrerken her adımı toprağı deliyordu.
"Abi-"
"Abini sikerim Çakal kes sesini!"
Çakal susarak başını eğdi.
"Abi araba burda!!" Uzaktan gelen ses ile Kartal duraksayarak geldiği yolu geri dönmek üzere arkasını döndü.
Attığı ilk adım ile ormanda bir çığlık kopmuştu.
Ardından büyük bir patlama.
Kartal hızla arkasını döndü,
Ormanın ilerisinden yükselen dumanlar ile çığlığın geldiği sol tarafına döndü.
"Ecem..güzelim"
Silahını beline koyarak o yöne doğru koşmaya başladı.
Çakal ise patlama sesine koştu.
Arkalarındaki adamlar ikiye bölünerek peşlerine düştü.
{~}
Aaow!!.
Düzenleme nasıl olmuş?.
Oy vermeyi unutmayın kuzular<3