high school

By -jisoosings-

794 78 47

okula yeni gelen ingilizce öğretmeni jungkook, huysuz fizik öğretmeni taehyung'un sinirlerini bozuyordu. [düz... More

omegaverse nedir?
dos
tres
cuatro

uno

208 19 14
By -jisoosings-

dilciler ve gayler

jungkook
yeni okulum çok güzel
ağlamak üzereyim

jimin
bende vardım okula
çok iyi burası
iyi ki özel okul başvursu yapmışım

seokjin
okula bi girdim iltifatlar havada uçuşuyor
yok hocam çok yakışıklısınız
yok efendim hocam ışığınız gözümü aldı sınıfa girerken haber verin
bu çocukların sözlükleri şimdiden 100

namjoon
jin yine başladı ben en iyisi kendimkinden bahsedeyim
benimki pek de iyi değil gibi
çocuklar beni sevmedi galiba

jungkook
seni sevmeyen ölsün
kim sevmemiş benim namjoonumu
sevmişlerdir sevgilerini nasıl göstereceklerini bilmiyolardır

jimin
çocuk dediklerin 18 yaşında
joon senin gibi 10. sınıf veletleri almadı

jungkook
evet birazcık ergen olabilirler
ama 18 yaşındakiler de ergen ki

seokjin
bu nasıl bi kendini avutma yöntemi

namjoon
ben bile kabullendim jk
sende kabullen

jungkook
tamam, kabul
bütün liseliler ergen

namjoon
12'lere giriyor olmam o kadar iyi oldu ki bir de üstüne üstlük dil sınıfının derslerine giriyorum
şaka gibi
sınıftaki herkes gay
işim kolay 💅🏿

jungkook
keşke bende 11'i alsaydım
niye gidip 10'ları aldım ki

seokjin
harbi niye aldın

jungkook
başka sınıf kalmamıştı
bende 10'ları almak zorunda kaldım
her neyse bu gün beni hiçbir şey üzemez
hem yeni öğrencilerimle tanışacağım
BU BENİM İLK ÖĞRETMENLİK DENEYİMİM!!!

namjoon
evet hepimizin öyle
e tabi üst üste 3 kere mezuna kalmasaydım belki ben yeni başlıyor olmazdım

jimin
HWOWJQPWJAPQJPAKAPQMSPA

jungkook
GWOSNQOSNOAMAPSNAPA

seokjin
WOSNQPWJAPKQPAJAPQMA

namjoon
komik mi arkadaşlar

seokjin
HEMDE ÇOK BSPANSOAMAOSMAPAMALMAAB
CİDDİ CİDDİ ÜÇ SENE BOYUNCA FİZİKTEN KALDIĞIN İÇİN ÜNİ OKUYAMADIN

jungkook
HSOSNQOQMSPQMAOAMQPSM

namjoon
adam yine insaflı çıktı
sınıfı geçeyim diye sınavdan yine kalmama rağmen puan verdi

jimin
fiziği sikim ya

jungkook
same

seokjin
same bro

jimin
amk saat kaç olmuş
derse girsenize

jungkook
telefondan başımı kaldırırsam girerim
neyse beklesinler biraz napim
işleri ne

namjoon
ben girdim derse hadi iyi şanslar

seokjin
bende girdim şimdi tenefüste yazarım
İYİ ŞANSLAR JİMİN VE JUNGKOOK
KALBİM SİZİNLE BEBİTOLARİM

jungkook
yaa hyung teşekkürler

jimin
bende girdim hadi bb

jungkook
of ben tek mi kaldım şimdi
(iletildi, 08:03)
baya baya tek kalmışım
(iletildi, 08:03)
bende girim napim
(iletildi, 08:03)

*****

jungkook, elindeki telefondan başını kaldırdığı anda karşısında gördüğü, adamla sıçramıştı. adam ona kaşlarını çatmış bir şekilde bakarken gözleri doğrudan, bal rengi irisleri hedef alıyordu.

tam konuşmak için ağzını açtığı sırada konuşup sözünü kesen bu yabancı oldukça kabaydı da.

"burada ne işiniz olduğunu sorabilir miyim? bütün öğretmenler derse başladı fakat siz hâlâ buradasınız. sebebini öğrenebilir miyim?" bir kaç saniye boyunca gri irislerine boş ve utangaç şekilde bakakalmıştı. sonrasında ise hemen cevap verip, sınıfa doğru adımlamaya başlamıştı.

"özür dilerim, efendim. bu hatamı mahzur görün, lütfen. hemen şimdi sınıfa çıkıyordum."

ders işleyeceği sınıfın kapısının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı, jungkook. o kaba yabancının kim olduğunu düşündü bir süre, herhangi bir koku alamamıştı, beta olabilir diye düşündü, jungkook. fakat bunu düşünmenin mantıksız olduğuna karar verip kafasını iki yana sallarak düşüncelerinden kurtulup, yüksek sesli, kahkahalar, konuşmalar ve bağırışmaların olduğu sınıfın kapısının kulpunu tutup aşağıya indirdi.

kapıyı açtığı anda kesilen sesler ve sınıf zemininde kayan demir sıraların sesi ile öğrencilere döndü, jungkook. küçük bir el hareketiyle öğrencilere oturmasını işaret ederken, işe kendimi tanıtmakla başlamalıyım diye düşündü. küçük, siyah, çantasından çıkardığı renkli kalem kutusundan bir, beyaz tahta kalemi çıkarmıştı.

elindeki kalemle hiç tereddüt etmeden öğretmen masasından uzaklaşarak beyaz tahtaya yaklaşmıştı. hızla ismini tahtaya yazıp kendini tanıtmaya başladı.

"ben, Jeon Jungkook. bu seneki ingilizce öğretmeninizim. haftada toplam 4 saati birlikte geçireceğiz. daha bu sene atandım, pek bir deneyimim olduğu haliyle söylenemez. siz beni üzmezseniz eğer bende sizi üzmem diyebiliyorum sadece. eğer isterseniz sırayla tanışabilirsiniz eğer ki istemezseniz direkt dersleri nasıl işleyeceğimizden bahsedeceğim."

sınıftan topluca 'dersleri nasıl işleyeceğimizden bahsedelim' uğultuları gelmesine bir hayli şaşırmıştı, jungkook. beklediği şey direkt olarak dersi kaynatma çabası için olan tanışmaydı. benim için hava hoş diye düşündü.

"evet, şimdi şöyle arkadaşlar; sınıfta çoğunlukla speaking pratiği için ingilizce konuşmak istiyorum çünkü ana dili ingilizce olan biriyle konuşurken size gramer sormayacaklar, veyahut gelip sizden eksik kurdukları cümleleri tamamlamalarını istemeyecekler. eğer bu sizin için uygunsa şu andan itibaren ingilizceye başlamak istiyorum. hem bu sayede ingilizce seviyenizi de öğrenmiş oluruz. ne dersiniz?"

sınıftan tekrar büyük bir uğultu şeklinde 'olur' sesleri yükseldiğinde gülümsemeden edememişti, jungkook. hep bunun hayalini kurmuştu. ingilizce öğrenmek, ingilizce öğrentmek ona büyük bir mutluluk veriyordu.

yerinden kalkıp, küçük -fakat ders kitapları için ideal boyutta olan- çantadan ders kitabını çıkarmıştı. hemen başlamak için öğrencilerede kitaplarını açmalarını söyledi. sonrasında ise yüzündeki büyük gülümsemeyle tekrar konuştu, fakat bu seferki İngilizceydi.

"okay, let's start..."
( "tamam, hadi başlayalım..." )

*****

öğrencinin, sorduğu ingilizce soruyu yine ingilizce bir şekilde cevaplamasını dinlerken saatini kontrol etti, jungkook.

bir saati geride bırakmışlardı, bile. tenefüste eline hiç telefonu almadan, ikinci saat işleyeceği şeylere bakmıştı, ders kitabından.

jungkook, dersin bitmesine on dakika kaldığını fark ettiğinde, öğrenciye oturması için bir komut verip öğretmen masasına geçip, oturdu. canı çok sıkılmıştı, ingilizceyi ne kadar sevsede sürekli çalışmaktan pek haz almazdı. üniversite sınavına çalışırken saatlerce ingilice çalıştığı için ingilizce çalışmaktan soğumuştu artık.

öğrencilerinde, sıkıldığı aşikardı. aklına bir fikir geldiğini belirtircesine kafasının üstünde bir ampül yanmıştı, adeta. hemen konuşmaya başladı, öğrencilerin ilgilisini bu şekilde çekeceğini iyi biliyordu.

"hepinizin telefonu yanında, değil mi?" diye sordu heyecanlı bir sesle. fakat sınıftan çıt çıkmamıştı. okula telefon getirmek yasaktı. e jungkook'ta bir öğretmendi ve herhangi bir öğrencinin elinde telefon gördüğü anda alma yetkisi vardı. bu yüzden korkuyordu öğrenciler. telefonlarını kaptırmak isteyecekleri son şeydi.

jungkook, bunu anlamış gibi tekrar konuştu;

"hadi ama çocuklar, almayacağım elinizden, mobil oyun oynayacağız telefonlarla."

öğrenciler, bunu duyduğu anda uykudan yeni uyanır gibi sıçramıştı, sırada, böyle bir şey beklemiyorlardı. herkes, anında çantalarından ve ceplerinden cep telefonlarını çıkarmıştı. bir kaç kişi dışında herkesin telefonu olmasına pek şaşırmamıştı, jungkook. sonuçta teknoloji çağındaydılar.

tam telefonundan bulduğu ve yeni çıkan çoklu oyunu açacaktı ki aklına sınıfta internet sahibi olamayacak öğrenciler gelmişti. hemen sınıfa yönelttiği soruyla, bir kaç kişinin oyun için yeterli internetinin olmadığını öğrenmişti. kendi telefonunda yeterince internet vardı. hepinize yeter diye düşündü ve bluetooth'u açıp kendi internetini sınıftakilerde paylaştı.

ilk oyun bittiği anda, kazanan tabii ki, jungkook'tu. herkesi öldürmüştü, ve hiç kimse sınıfta yaptıkları 'neredeydin? kimleydin? ne yapıyordun?' münazaralarına rağmen anlamamıştı, asıl hainin jungkook, olduğunu. elini havaya kaldırıp yumruk şekline getirip hızla aşağıya çekmişti. dışarıya da vurduğu bir şeytani bir 'ha ha' nidasından sonra zilin sesiyle irkilmişti.

sınıftan yükselen itiraz seslerine kulak asarak, yüzündeki gururlu gülümseme ile eşyalarını toplamaya başladı. eşyalarını toplamayı bitirip dudağına bastırdığı parmaklarını, öpüp dudaklarından uzaklaştırdığı elinin üstünde sanki kendi parlatıcılı, dudaklarının öpücüğü varmış gibi sınıfa doğru üfledi.

"hadi, iyi dersler çocuklar." deyip sınıftan tamamen çıkıp öğretmenler odasına doğru ilerledi.

______

bi anda yazmaya basladim ve bole bise oldu ne yaptigimi bende bilmim cok seyapmayin

Continue Reading

You'll Also Like

783K 24.9K 55
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
158K 14K 13
Dilhun kitabında geçen Karan ve Mavi'nin hikayesidir. Bu kitabı anlamak için diğerini okumanıza gerek yoktur. Kırdığın kalbin vebaliyle yaşar, Seni...
1M 62.4K 42
Ayağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir yara bırakmıştı ki, asla affetmeyecektim o...
1.5M 55.2K 54
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...