Özgürlüğe Düş

By Gazelll0

433K 13.7K 21K

Gazel'in sıradan ilerleyen hayatını altüst eden takıntılı ve saplantılı Gencer Kaya , Gazel'e gerek yaptığı e... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51

32

6.2K 228 603
By Gazelll0

Eve geldiğimiz gibi direk odaya çıktık. Topukları ayağımdan attığım gibi kendimi yatağa atmıştım. Tabiki dikkat ederek atmıştım elbisem kısaydı çünkü.

"Meleğim kalk üstünü değiştir."

Kolumdan tutup yataktan kaldırdığında valizimden benim için aldığı pijama takımını elime verdi.
Banyodan giyindiğim gibi çıkıp yatağa yatmıştım. Ayaklarım ağrıyordu ve uyumak istiyordum bir de bunun yarını vardı.

"Saat erken meleğim."

"Yarın da düğün var Pusat. Tabi saatlerce topuklu üzerinde yürüyen sen değilsin."

Bir şey demeyip başımdan öptüğünde belimden tutup kendine çekmişti. Burnunu saçlarıma değdirdiğinde uyumaya başladım.

✡️⚛️✡️⚛️✡️⚛️✡️⚛️✡️

Güneş ışığıyla uyandığımda banyodan su sesi geliyordu. Telefonumu elime alıp saate baktığımda 10'a geldiğini farkettim. Ben bu kadar uyumayı nasıl başarmıştım Allah aşkına ya.

Ayağa kalkıp giyineceğim siyah bir tayt ve sweatı elime alıp iç çamaşırlarını da ayarlamıştım. Bizim için konulan bornozlar banyodaydı zaten. Siyah çorabımı da elime aldığımda yatağa oturup beklemeye başladım.

Banyonun kapısı açıldığında Pusat çıkmıştı banyodan. Ayağa kalktığımda banyoya girmek için yürümeye başladım. Pusat'ın yanından geçerken belimden tutup yanağımdan öptüğünde boynuna sarılmıştım.

"Günaydın meleğim. Hiç pas vermiyorsun."

"Günaydın koca kurt. Banyo yapmak istiyorum. Da senin parmağına ne oldu?"

Sarılı parmağını gördüğümde ne olduğunu merak etmiştim.

"Önemli bir şey değil, yaktım."

"Baksaydık."

"Önemli bir şey yok."

Sarılı parmağını öptüğümde dudağının bir tarafı kıvrıldığında dudağıma küçük bir buse kondurup komidinin üstündeki saatini eline almıştı. Bende banyoya girdiğimde duyması için bağırıyordum.

"Sen aşağıya in Pusat. Bekleme beni."

Bir ses çıkmadığında kapı sesi duyulmuştu. İnsan bir tamam derdi e ne yapalım bu kadar yontabilmiştim. Davarlıkları vardı ama  bende onu böyle sevmiştim. Banyomu güzelce yaptıktan sonra üzerimi giyinip saçlarımı kuruttum. Zaten kabarık bir saçım yoktu. Saldığım zaman dalgalı duruyordu. Olduğu gibi bırakıp odadan çıktığımda merdivenlerden inmeye başladım.

Herkes kahvaltı masasındaydı. Bende gidip oturduğumda Pusat sandalyemi kendine çekmişti. Bir şeyler yedikten sonra direk ayaklandık. Erkekler damat tıraşı için erkek kuaförüne biz de Gamze'nin yıllardır gittiği kuaföre gidecektik. Pusat başımdan öpüp gittiğinde elbiselerimizi alıp arabalara binmiştik.

Yarım saat sonra kuaföre geldiğimizde arabadan teker teker  indik.

"Yaman şöyle kenarlarda durun. 10 kişi çok dikkat çekiyorsunuz."

Dediğimi onaylayıp etrafa dağılmışlardı. İçeri girdiğimizde hepimizi direk oturtup işlerine başladılar.

3 saatin ardından bayılacağımı sanmıştım. Maskeler,kremler havada uçuşmuştu. Sanırım bunlardan sıkılan bir tek ben vardım. Saçımı yaptıklarında Gamze'nin bana hediye olarak aldığı saç tacını takmışlardı.
Makyajımı sade tonlarda yapıp kırmızı mat ruju da sürdüklerinde 5 saate anca hazırlanmıştık.

İşi ilk biten  Lavin 10 dakika önce kabinlere üstünü giyinmeye gitmişti. Çıktığında gerçekten de aldığım elbisenin ona çok fazla yakıştığını farkettim.

Lavin'in giyindiği elbise ve ayakkabı;

Kuafördekilerde beğenilerini sunduğunda söze ilk ben girdim.

"Dediğin gibi prenses olmuşsun."

"Senin sayende tatlışım."

Kendi gibi şahşalı , gösterişli şeylere bayılıyordu. Giyinmek için bende kabinlere girdiğimde üstümü giyinip çıkmıştım. İçeri doğru yürüdüğümde Lavin benim eserim der gibi bakıyordu.

Gazel'in giyindiği elbise, ayakkabı ve saçı;


Elbise mini olduğu için biraz rahatsız olsamda sorun değildi.

"Çok güzel görünüyorsunuz Gazel hanım."

Kuaförün sahibi de beğenisini dile getirdiğinde teşekkür etmiştim.

"Gelinim ben ya beni nasıl gölgede bırakmayı başardınız."

"Mükemmelsin hayatım tek kelimeyle şahane."

Sıra sıra söylediklerinden sonra gülümsediğimde herkes sonunda hazırdı. Dışarı çıktığımda korumalar bakıp hemen kafalarını önlerine eğmişlerdi.

"Levent abi Pusat'lar ne zaman gelecekler bir bilgin var mı?"

"Geliyorlar yenge, yoldalar."

Arabalar peş peşe durduğunda Gamze direk binmişti arabaya. Onlar anında yola çıktıklarında Lavin ile Merzat'da gitmişti. Pusat korumalarla konuştuğu için yanına yürümeye başladığımda başını bana doğru çevirdi. Geldiğinden beri beni ilk görüşüydü.  Korumaları eliyle kovduktan sonra çenesi seğirerek yanıma geldi. Kıskanç kurt içten içe kudurduğunu biliyordum.

"Çok güzel olmuşsun meleğim. Fazla güzel, çok fazla..."

Birşey demesine izin vermeden yanağında öptüğümde konuşmaya başladım.

"Biliyorum güzel oldum. Ama sende çok yakışıklı görünüyorsun. Bu arada saçlarını beğendim."

Arabaya doğru yürüdüğümde binmem için kapımı açtı. Bindiğimde kendide binmişti. Oturduğumda kısa olduğu için hafif yukarı çıkan eteğimi gördüğünde alnında atan damarları buradan görebiliyordum. Çenesi seğirerek konuştuğunda dinlemeye başladım.

"Gitmiyoruz."

Dediği şeyle kaşlarımı çattığımda sırıtmamak için zor duruyordum.

"Abartma Pusat. Çalıştırsana arabayı."

Bir dakika boyunca yüzüme bakıp sonunda arabayı çalıştırdığında sinirden direksiyonu kıracak kadar sıktığını görmüştüm.

"Pusat ben senin sevgilinim farkında mısın , senin. Kim cesaret edip bakabiliyor da sen bu kadar sinirleniyorsun."

"Hele bir baksınlar bak o zaman feriştahlarını nasıl si*******."

Sen iflah olmazsın bakışlarımı atıp asık suratımla kafamı cama çevirmiştim. İlla kızdırıp moralimi bozacaktı. Bende kıskançtım hatta çok yakışıklı olmuştu ve ben çok kıskanıyordum. Ama onun yaptığı gibi yapmıyordum.

"Gazel fazla kıskancım güzelim biliyorsun."

Dediği şeyle ona döndüğümde ifadesizce suratına bakıp bir şey demeden cama döndürdüm kafamı.

"Tebrikler Pusat. İki kuruşluk keyfimi bertaraf edip  hevesimi  kursağımda bıraktın."

Yaklaşık iki dakikadır bana sesleniyordu ama hiç umrumda değildi. Şuan camdan dışarısını seyretmek daha cazip geliyordu.

"Güzelim cevap versene."

Cevap vermediğimde arabayı ani bir frenle yolun kenarına çekmişti. Sinirli olsa da korkulacak sakinlikte bana doğru yaklaştığında sakince konuşmaya başladı. Beni korkutmak istemediği belliydi.

"Köpek gibi kıskanıyorum lan köpek gibi. Seni böyle görünce deli oluyorum kıskançlıktan geberiyorum. Elimde değil."

Burnumun dibine kadar girip sustuğunda gidebildiğim kadar geriye gidip ben konuşmaya başladım. 

"Bende kıskanıyorum ama senin yaptığın gibi yapmıyorum. Beni eve bırak keyfim kaçtı."

Dediğim şeyle kaşlarını daha çok çattığında burnumdan öptükten sonra yanağımdan da öpüp kulağıma doğru yaklaşıp konuşmaya başlamıştı.

"Özür dilerim meleğim tamam mı. Dışarıdaki piçler yüzünden seni üzmemeliydim.Lütfen gidelim hadi."

Bir şey demeyip kafamı salladığımda boynuma küçük bir öpücük kondurup geri çekilmişti. Arabayı çalıştırdığında kısa bir süre sonra  lüks bir mekanın önünde durdu. Çok görkemli gözüküyordu. Gösteriş meraklısı kelebek ne olacak.

Arabadan indiğimizde Pusat'ın koluna girdim. Düğün salonundan içeri girdiğimizde abartısız herkes bize bakıyordu. Dudaklarıma hafif bir tebessüm kondurduğumda Lavin'lerin olduğu masaya doğru ilerlemeye başlamıştık.

Pusat sandalyeyi çekip oturmamı sağladığında kendiside yanıma oturup birleşmiş olan ellerimizi masaya koymuştu. Erkekler bu tarafa bakamıyorlardı ama kadınlar gördüğü için içten içe seviniyordum.

"Nerede kaldınız kızım her şey tamam birazdan çıkacaklar."

"Sorma Lavin, Pusat efendinin kıskançlıkları işte."

Pusat'a bakarak söylediklerimden sonra Pusat'da kaşları çatık bana bakmıştı. Elimi çattığı kaşlarının ortasına getirdiğimde düzletmeye çalıştım. Hep böyleydiler düzelmiyorlardı hiç.

"Pes Pusat tamam yani çok güzel ve iddialı görünüyor olabilir ama bari bu gün yapmasaydın."

Lavin Pusat'ın tek bir bakışıyla sustuğunda  alkışlar eşliğinde Gamze ile Hakan girmişti salona.   Çalan romantik şarkıyla dans etmeye başladıklarında ikinci dans şarkısı çalmaya başladığında herkes piste çıkmaya başlamıştı. Lavin ile Merzat da dansa kalktığında şuan için dans etmek istemiyordum.  Tabi bunda benim davarımın katkısı büyüktü.

Sandalyemin geriye çekilmesiyle dansa kalkmayan insanların bakışları bize döndü. Elini bana uzattığında herkesin gözü bizde olduğu için el mecbur elimi uzatıp ayağa kalktım.

Piste geldiğimizde bir elimi omuzuna bir elimi de  eline bırakmıştım. Dans ederken o sadece bana bakıyordu farkındaydım ama hiç umrumda değilmiş gibi etrafı seyrediyordum.

"Gazel."

Adımı söylemesiyle yüzümü ona çevirdiğimde gözlerimin içine bakmaya başladı.

"Küs müsün meleğim?"

"Küs değilim , kırgınım sadece o kadar."

Elimi daha sıkı tuttuğunda konuşmaya başladı.

"Haklısın meleğim. Senin yanında elimden geleni yapmaya çalışıyorum biliyorsun değil mi? "

Dediği şeyle biraz durup tebessüm etmiştim. Böyle biri olması yaptıklarını mrtbas edeceğim anlamına gelmiyordu. Ama o ben böyleyim demek yerine benim için elinden geleni yapıyordu bunu biliyordum. Elinden elimi çekip yanağına koyduğumda diğer eli gibi o elinide belime yerleştirmişti.

"Biliyorum."

Hiç kimse umrunda değilmiş gibi yanağına koyduğum elime hafif kafasını yasladığında genişçe gülümsemiştim. Benimle dargın olmaya katlanamıyordu biliyordum. Müzik bittiğinde yanağındaki elimi öpüp ellerimizi birleştirmişti. Dans ederken hiç fark etmemiştim ama herkes bizi izliyordu. Hiç umursamadan masaya gidip oturduğumuzda Lavin sırıtarak telefonunu bana verdi.

Videoyu başlattığımda bizi Pusat'la dans ederken videoya aldığını görmüştüm. Çok güzel gözüküyorduk, fazla güzel. Aramızdaki boy farkı giydiğim topukluyla çok az da olsa kapanmıştı. Ama gözle görünür bir boy farkı hala vardı. Topuklu giyinmediğim zaman Pusat'ın göğsüne gelebiliyordum. 

Pusat Levent'e işaret verdiğinde  Levent elinde kutuyla yanımıza geldi. Gamze'ye hediyesini verecektik. Pusat bana da almak istesede zar zor dil döküp vazgeçirmiştim. Takmayacağım bir şeyi almaya gerek yoktu.

Gamze'nin yanına gittiğimizde  hediyesini verdik.  Kutuyu açtığında çok beğenmişti.

"Çok teşekkür ederim. Çok beğendim."

İkisine de sarıldığımızda Hakan'a da aldığımız saati vermiştik. 
Düğün bitmişti artık. Bizim kaldığımız evde kalmayacaklardı. Düğün hediyesi olarak Hakan çok güzel bir ev almıştı. Biz de gidene kadar şuan kaldığımız evde kalacaktık.

Çıkışa yöneldiğimizde direk arabaya bindik. Ayaklarıma kara sular inmişti artık. Pusat arabayı bilmediğim bir uçurumun kenarın sürdüğünde ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Arabayı durdurduğunda inip kapımı açmıştı.

"İnsene meleğim."

Arabadan indiğimde arabanın kapısını yaslanıp manzarayı seyretmeye başladık. Pusat birden bana döndüğünde cebinden bir yüzük çıkartmıştı. Çok zarif ve güzel gözüküyordu. Kanat şeklinde bir yüzüktü.

"Meleğim gösterişli şeyleri sevmediğini biliyorum. Sana hayatımı içine katarak soru sorduğumda alacağım yüzüğe kadar bu yüzüğü takmanı istiyorum."

Sağ elime uzandığında yüzük parmağıma takmıştı. Bilerek sol parmağıma takmadığını biliyordum.

"Çok güzel. Teşekkür ederim."

"Bu yüzük bizim biz olmamızın sebebi değil ama zamanı gelinceye kadar göstergesi olsun. Bunlarda benim göstergem."

Sağ elinin yüzük parmağındaki bandı çıkardığında siyah bir kanat dövmesi vardı. Gömleğinin sol tarafını açtığında aynı dövmenin biraz büyüğünü sol göğsünde kalbinin üstünde görmüştüm. Elimi ağzıma getirdiğimde şok geçiriyordum.

"Pusat."

"Meleğim aslında sol parmağıma yaptıracaktım ama evlilik yüzüğümüzün kapatmasını istemedim. Seninde sol parmağına evlilik yüzüğümüzün takılmasını istiyorum. Sağda kalsın o yüzük."

Başımı salladığımda gözümden düşen tek damla yaşla Pusat'a sarılmıştım. O kadar duygulanmıştım  ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Aşkoşlarımmmm nasılsınız bakalım? Valla ben gecenin dördü beşiyim. Hiç uyuyamıyorum hahahaha.

Bölümü nasıl buldunuzzz? Beğendiyseniz ya da ne bileyim hikayemi seviyorsanız ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

İsterseniz ve beğendiyseniz oylamayı, yorum yapmayı ve beni takip etmeyi unutmayın.

Yorum sınırını 555 koyuyorum.

Sizleri çok seviyorum çikeletalı ve muzlu sütlerimmm😘😘💜💜❣️❣️💖💖

Continue Reading

You'll Also Like

415K 27K 24
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...
687K 30.7K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...
353K 23.2K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
2.5K 221 13
bir ZeyKer hikayesidir.