🌸GÖLGE-2-🌸
Diğer bölümden devam ediyor.
Keyifli okumalar canlarım
Kerem odadaki kameraya doğru bağırdı.
"Lan duyuyon beni demi piç!! Ailemi bana izletince bu elime verdiğin kumandaya basacağımı mı sanıyon!"
Kerem kahkahalarla güldü.
"Siktir git piç! Rüyanda görürsün ancak!!Basmayacağım lan!! Bu kıza iğrenç şeyler yapmana izin vermeyeceğim!! Sen dedin ya gene olsa gene yaparım pişman değilim, bende gene olsa gene yaparım pişman değilim olmayacağmda!!"
Zerda ağlarken bir yandan da Kereme teşekkür ediyordu.
"Teşek..teşekkür ederim..Teşekkür ederim..beni ona verme..o... kötüüü! Hemde çook.."
"Vermem...İyisin demi ?"
"Evet evet iyiyim sayende teşekkür ederim ..Onun bana dokunmasındansa ,yıllarca soğuk havuzun içinde bekleye bilirim.."
"Anladım...Zerda sana niye Zerdali çiçeği diyor bu piç?"
"Bilmiyom! bilmiyom!!"
"Tamam heyecan yapma..Zerda şu halimize bak be kız..Adam ağzımıza sıçıyor! Dışardaki hem senin abin olacak mal seni öldü biliyor hem benim hayırsız kardeşim benim bu igrençlikleri yapacağımı düşünüyor..Lan insan der abim yapmaz!! Ben bunun gibi piçmiyim? Tamam piçlik var ama bunun kadar piçlik yok ya bende."
Zerda Kerem'in haline kıkırdadı.
Kerem dönüp Zerda'nın yüzüne baktı ,birde eline verilen üstünde tek tuşu olan küçük kumandaya..
O gün bu kumandayı Gölgenin eline verdiği şekli hatırladı, söylediklerini. Kumandayı elinde daha çok sıktı!
Geçmişe yolculuk
Ağzı burnu kan içindeki Kerem'in karnına bir yumruk daha attı. Sonra adamı Serkan'a seslendi.
"Serkan getirin oğlum uzaktan kumandalı ayak zincirini!! takın Zerdaya."
Adamlar Gölgenin dediğini yaptı.
Serkan elindeki kumandayı Gölgeye uzattı.
"Taktılar abi,buda kumandası. "
Gölge kumandayı alıp Kerem:in avcunun içine koydu.
"Al bu kumandayı iyi tut bir gün yaşadıklarından dolayı ya da sana yaşattıklarımdan! dolayı kendi elinle basacaksın bu tuşa!"
"Sen şimdi soruyorsundur, bu ne, niye basacağım falan diye, ben anlatayım sana Kerem şöyle..."
Gölge Keremin yanından kalkıp karşısında yerde duran Zerda'nın yanına gitti.
"Kerem Yağıç seni işe alan o gerizekalı kimdi ?hah hatırladım Deniz..Sen Zerda'yı benim inimden kaçırıp arkanda da o salağı gözcü olarak bırakırsın ha, yazık oldu dostuna, alnının ortasına bir kurşun yedi ölümü öyle kolay ve acısız oldu ki..Senin ki öyle olmayacak!! Demek Zerda'yı abisine götürürsün o zaman sana şöyle küçük küçücük bir süpriz yaptım hatta bu süprizi ben değil yardım ettiğin minik fare yaptı. "
Kahkahalarla gülerken Serkan'a sordu.
"Serkan Sinan Gümüş kardeşini bu hale getiren kişi kimmiş öğrendi mi?"
"Öğrendi abi, her delikte onu arıyor şimdi. "
"Ya tüh üzüldüm o kişi için, ismi neydi bir söyler misin ?"
"Abi bunları kardeşime yapan kişi Kerem Yağıç ."
Kerem kendi ismini duymasıyla yerden toplanıp Gölgeye baktı
"Kerem Yağıç mı? Ben onun kardeşine bir şey yapmadım ki ,her şeyi sen yaptın ruh hastası!!"
"Evet ben yaptım gene olsa gene yaparım pişman değilim süprizzzz ama şuan Sinan Gümüşün beni değil kardeşinin katili olarak aradığı kişi sensin. "
Kerem bir karşısındaki deliye bir de korkudan küçük çocuklar gibi köşeye sinmiş Zerda'ya baktı.
"Nasıl??? NE KATİLİ LAN!!! Zerda karşımda yaşıyor.."
Gölge Keremin bu sözlerine gülerek karşılık verdi
"Evet ama bunu galiba bi biz biliyoruz. Serkan nasıl yaptınız bu işi bir anlatın Kerem beye."
Arkada her şeyi izleyen vicdansız robotlarından biri olan sağ kolu Serkan ceketinin önünü ilikleyip başı yerde öne çıkarak yaptıkları planı ayrıntısına kadar anlattı.
"Tabi abi hemen şöyle ki, Kerem Zerda'yı burdan depodan kaçırıp, Sinan Gümüşe götürdü. Ama fark etmediği bir şey vardı ,bu onun için bir sınavdı. Bize sadık olup, olmadığını, göstereceklerdi. Ama ne Deniz, nede Kerem, bu sınavı geçemedi.
Geçemeyenin başına gelecekler, senin bana dediğin gibi aylar öncesinden belliydi. Kızı Sinan Gümüşün evine kadar götürdü senin izin vermenle tabi. Çünkü Sina'nın Zerda'yı görmesini, canının yanmasını istedin. Yanımızdaki adamlarla hemen Keremi indirdik arabaya aldık.Tam Zerdayıda alacağımız sıra Gümüşün adamları çatışma başlattı! Allah'tan fazla adam yoktu hemen gerekeni yaptık, dört beş adamı öldürmek zor değildi açıkçası, yanımızda getirdigimiz ilacı Zerdaya enjekte ettik saniyeler içinde ilacın etkisi başladı. Daire şeklinde ateş yakıp Zerdayı içine koyduk ama bu kargaşanın içinde bebeği geç fark ettim.. Almaya çalıştım ama bırakmadı! Tam o sıradada Sinan Gümüş geldiği için öyle bırakmak zorunda kaldık abi..Gerisini biliyorsun abi ,Arabanın plakası Kereme aitti, kameralarda biz maske taktık bizi kimse görmedi ama tek geride iz bırakan Kerem oldu ve ekmeğimize yağı Zerda sürdü Keremin ismini o verdi. Sinan Zerda'nın öldüğünü düşündü, çünkü verdiğimiz ilaç sayesinde kalbi ve nabzı durmuştu . Morgdan sonra defnedilmek için çıktığı yolda, ayarladığımız cenaze arabaları yer değiştirdi. Denizin cesedi onlara gitti Zerda bize. Her şey plana göre oldu abi."
Gölge o günü hatırlayıp sinirle Kerem'e doğru yürüdü
"Tek bir şey, tek bir şey planda yoktu!! Oğlum senin yüzünden öldü o gün! Sen bunun bedelini ödeyeceksin Kerem Yağıç! Öyle kolay ölüm yok sana ilk yardım ettiğin Zerda'yı kendi ellerinle bana getireceksin ve ben işkencelerime kaldığım yerden devam edeceğim!!! O kumandaya basmak Zerdayı bana vermek anlamına geliyor benden aldıklarını tek tek vereceksin! Bana yanlış yapılmaması gerektiğini herkesin öğrendiği gibi, sende öğreneceksin!!"
Şimdiki zaman
"Basmayacağım lan basmayacağım ağzına sıçtın zaten, Zerda'yı sana vermeyeceğim. "
Zerdaya tekrar dönüp baktı, sanki yavaş yavaş azda olsa düzeliyor gibiydi o pisliğin yanına gitmeyeli, görünürdeki yaraları bile geçmeye başlamıştı.
Kerem Zerda'yı biraz daha güldürmek için sordu.
"Hoşunuza gitti bakıyorumda ?"
Zerda gülerek konuştu.
"Bana en çok sevdiğim dostumu hatırlattın.."
"Kimi, hep Yiğit'i anlattınyon , birazda başkalarını anlat. "
"Mert..O çok iyi biri komik ,eğlenceli. O benim adamımdı..Onları çok özledim..
Kerem bir gün burdan kurtulur muyuz?"
Kerem ona cevap vereceği sıra Gölge odaya girdi, yüz şeklinden daha yeni duydukları onu mutlu etmemişti anlaşılan.
"Sana ben cevap vereyim minik fare, burdan kurtulamıyacaksınız. Sizin çok beğeneceğiniz bir film hazırladım izlemek ister misiniz filmin adı Canavar ve Peri kızı. Serkan yansıt izleyelim. Bakın kiymetimi bilin sırf siz film izleyin diye kaç dolar harcayıp yaptırdım bu Sinema erkanını , kıymet bilmiyorsunuz. En son kaçıncı bölümde kalmıştık Serkan?"
"Abi en son dağ evini izledik. "
Kerem gülerek konuştu
"Nasıl unuttun lan kardeşim seni vurdu ya en heyecanlı yerinde kapattın, kırdın bizi Gölge lütfen o bölümü tekrar izlemek istiyorum. "
Gölge Keremin sözleriyle huzursuzca yerinde kıpırdadı .Serkan canlı yayını beyaz perdeye yansıtdı.
Bir oğlan bir mahallede yürüyordu en son kapıya geldi bir kadın kapıyı açıp sordu
Kimsin oğlum!"
Kerem annesinin sesiyle yüzündeki gülümseme yerini göz yaşlarına bırakdı
"Şey teyzecigim ben bir arkadaşa baktım ama galiba gece gece yolu şaşırdım kusura bakmayın ."
Zerda Mertin sesiyle, ağlamaya başladım.
"Mert?"
Kerem Zerda'ya bakıp tekrar izlemeye devam etti
"Kime baktın gece gece? Gündüzler torbaya mı girdi oğlum. !"
Oğlum..Ne çok özlemişti annesinin ona oğlum diyişini ,kulaklarında daha "Gitme oğlum, gidip ne yapacaksın orda ,burda iş mi yok gir çalış birine. "
"Anne parası çok, ben yarısını size yollayacağım. "
"Benim rızam yok gitme."
Annesini dinlemeyip gelmişti buraya şimdi geldiği nokta ortalıktaydı.
Ellerini yumruk yaparak keşkelerle izlemeye devam etti
"Yıl..Yıldıza bakmıştım ben ama gördüğüm kadarıyla yanlış geldim .Acaba Yıldız'ın evi ne tarafta?"
"Hangi Yıldızı soruyorsun sen?"
"Şey Yıldız Gümü..Pardon Yıldız Gül ."
"Hee o zaman doğuru gelmişsin burda bir tane Yıldız Gül var ."
"Sen Yıldız'ın neyi oluyon bakayım sevdiği ne değilsin demi kardeşin yaşında o kız?"
Yıldız kim anlamamıştı ne Zerda nede Kerem
"Ne sevgilisi teyzem ya o benim kardeşim!"
Zerda şaşırmıştı Mert'in sözlerine kardeşim mi??
Mert yetimhanede büyümüştü onun kardeşi yoktu ki?
Acaba yıllardır aradığı ailesinin izini mi bulmuştu!!
"Senin ismin Sinan mı!!"
"Ha Sinan ha Mert ne fark eder abi abidir teyzem. Yıldızı bir çağırır mısınız size zahmet."
Abimle ne alaka Yıldız?
"Tabi tabi emredersin paşam! Geç bahçede Yıldız konuş."
Kadın kapıyı sonuna kadar açtı. Mert içeri girdi. Ardından kamerayı tutan kişi kapıya doğru yürüdü, kapının yanındaki ağaca sokulup duvardan kamerayı içeri doğru uzattı ve Kadının Mert'i dövüşünü görmemle toplanıp daha dikkatli baktım
"Seni ırz düşmanı seni hayatımızı mahvettin sen. Seni şerefsiz seni ."
Kerem gülerek konuştu
"Ohhh, vur anam vur elin alışsın şimdi yanlış kişiyi dövüyorsun ama olsun sen vurdukça ben şu yanımdaki p*çe vurduğumu hayal ediyorum vur, vur ,birazda yukarı. "
O kadın Kerem'in annesimiydi!!
Mertin sözleriyle tekrar beyaz perdeye döndüm
"Ahh dur teyzem. Niye vuruyon ahh yandım anam yandım. Ne şerefsizliğimi gördün be teyze ahh vurma tamam!"
İki kişi gelip ayırmaya çalıştı biri Melekti!
Ama diğeri kimdi?
Ve Melek'le Annesi kavuşmuş muydu?
Şuan mutluluktan Mert'in sopa yemesini bile unuttum.
Benim yüzümden abim ona neler yapmıştı..
Yanan canım onun yaşadıklarıyla daha çok yandı.
Meleğin konuşmasıyla göz yaşlarım kaç ay sonra ilk kez mutluluktan akarken, onları izlemeye devam ettim.
"Anne dur yapma. "
Kerem kız kardeşini görünce mutlu olmuştu hemen Zerda'ya dönüp konuştu.
"Zerda ben yanlış görmüyorum demi, Melek ve Annem kavuşmuşlar mı? Yoksa bugün yediğim dayaktan serap mı görüyorum ben?"
"İkimizde aynı serabı göremeyiz demi."
"Allah be!"
Kerem dört gözle izlemeye devam etti
"Acıma kızım bu domuza çekil daha yeni başladım ben."
"Dur vurma Necla teyzem o abim değil. "
Yıldız'ın bu sözlerine Mert üzgün bir şekilde baktı.
"Abin değil miyim..Ben seni kardeşim yerine koymuştum hâlbuki.."
Yıldız sinirle Mert'e baktı.
Zerda bu iklinin sohbetinden bir şey anlamıştı
"Sus bir tanede ben geçireceğim seni Sinan abim sanıyor! Tanıştırayım Meleğin annesi Necla teyze."
Mert bunu duyunca hemen yerden emekleyerek kaçıp Yıldız'ın arkasına geçti.
Ne demişti kız?
Sinan abim mi?
Galiba manevî abisi olarak demek istedi.
"Benim bu kara kızla hiç alakam yok efendim.O kara ben sarışın, o siyah gözlü ben yeşil gözlü o suratsız gülmez ben sempatik güler yüzlü ,yakışıklı bir adamım ve ben Sinan değilim. "
Zerda Mertin sözleriyle kıkırdadı özlemişti onun konuşmalarını
Kerem'in annesi bir Merte bir Yıldız'a baktı sonra gülerek Mert'e bakan Meleği görünce Sinan abim olmadığını anlamıştı galiba elindeki küreği kenara bıraktı
"Doğuru diyon bak bu kara yağız kıza benzemiyorsun sen. Onun kadar yürekli degilsin belli."
Mert dizleri üstünde kızın kulağına konuştu.
"İyi bir şey mi dedi?"
"He abi he senin bana dediklerine karşı çok güzel bir sey dedi. "
"Ben ne dedim hacı?"
"Ben suratsız mışım, gülmez mişim !"
"Ben öyle demedim hacı!..Yok valla ben tamda öyle dedim ama öylesine be kızım. "
Mert'in sözleriyle güldüm, Mert işte böyleydi büyümemiş, büyüyememiş bir çocuktu
"Abiiii Necla teyze hala sana bakıyor farkında mısın ?"
"Bu demek oluyorki "O ağzını kapat yoksa ben o ağzı güzel bir şekilde kapatırım" oluyor değil mi?"
"Kesinlikle öyle oluyor. "
"Tamam sustum."
Kerem'in annesi Meleği yanına alıp konuştu
"Hadi kızım biz içeri geçelim. "
Mert daha fazla susamadı,
"Yengeee bir tane yengem nasılsın?"
Melek tebessüm ederek cevap vereceği sıra Mert Kerem'in annesinin radarına yakalandı derin bir şekilde yutkunup konuyu değiştirdi.
"Aaa ne güzel kuş öyle değil mi Yıldız?"
Yıldız olan kız Mert'e gülerek baktı
"Ne kuşu abi gecenin yarısında kafana fazla mı darbe aldın acaba ?"
"Sus kız Meleğin annesi nasıl bakıyor öyle ."
Kerem'in annesi Meleği de alıp içeri geçti.
Yıldız'la Mert te yerden kalktı.
Yıldız Merte dönüp sordu.
"Hayırdır niye geldin sen?"
"Yurt dışından yeni geldim bir öğreniyorum ki Meleği kurtarmışsın! Hani beni bekliyecektin?"
"Öyle olması gerekti öyle oldu. Sen gelip bana her şeyi anlatarak yardımcı oldun zaten senin bulduğun bilgiler ve ayarladığın arabayla Necla teyzeyi getirdik buraya gerisi bendeydi. "
Kerem şaşırdı duyduklarına
"Bu bücür mü, yardım etti Annemle Meleğin kavuşmasına?"
Gölge yerinde huysuzca cevap verdi.
"Bücür diyip geçme tam bir baş belası her yerde önüne çıkıyor sıçan,!"
"Bak seni böyle rahatsız ediyorsa ben bu kızı çok sevdim."
Gölge bana bakıp gülerek izlemeye devam etti. Bu gülüş demek oluyordu ki siz gülün en son gülen ben olurum. Şimdi izlettipi bu canlı yayında birinin canını yakacaktı ama kimin, Keremin mi , benim mi? Artık onu tanımaya başlamıştım bize boşa bunları boşa izlettirmiyordu vardı bir planı, bunu gülüşünden belli ediyordu.
Derin bir nefes alıp Mert le bu Yıldız denilen kızın konuşmalarını izlemeye devam ettim
"Gece gece kadını tanıyamadım onun eli ne kadar ağırmış kafam zonkluyor."
"Eli değil kürekle kafana kafana vurdu."
"Kürekle miii? Ne zalimmiş be onun kızına kavuşmasında yardım edeyim o beni dövsün vayy adaletine dünya. "
Kerem Mert'in sözlerine cevap verdi
"He valla seninle aynı fikirdeyim, ben burda iyilik yapayım siz benim gelmişime, geçmişime sayın kulaklarım çınlamakdan ağrıyor artık!"
Keremin sözleriyle kendimi saklamak istedim, yer yarılsa da yerin dibine girmek istedim.
Kerem'in tekrar izlemeye devam etmesiyle bende baktım
"Daha az bile bu gerçekleri bildiğiniz halde kaç ay sustunuz. "
"Doğru diyon her şeyi hakediyoruz biz...Zerda'nın ölümü bizi çok değiştirdi bizi böyle görüyorsa nasıl üzülüyordur.."
Mert'in sözleriyle göz yaşlarım akmaya başladı. Kısık sesimle ona cevap verdim.
"Hemde çook.."
Kerem halimi görünce konuştu.
"Senin suçun yok üzülme, ağlama da, hele şu piçin yanında hiç ağlama! Baksana adam bizim üzüntülerimizle besleniyor şerefsiz."
Zerda göz yaşlarını sildi ekrandan gelen sesle kızın ne demek istediğini anlamadı .
"Evet sizin için üzülüyordur. Beni tanımıyordu nede olsa..."
Evet tanımıyordum kimdi bu kız?
"Hadi evine bir daha da gece gelme kadınların olduğu eve gelmen mahalle sakinleri tarafından doğru karşılanmaz.
"
"Tamam gidiyorum bende ."
Kamera tekrar eksi yerine geçip onları çekmeye devam etti
Kız Mert'i yolcu etti. Mert'in arabası gidince eve girmek için arkasını döndü. Tam içeri gireceği zaman kameranın olduğu tarafa koştu!!
Bunu ne ben nede Gölge pisliği bekliyordu
Erkan birden karardı odada Gölgenin elindeki cihazdan ses geldi
"Abi kız beni fark etti."
Gölge yerinden kalkıp sandalyeye vurdu ardından elindeki cihaza bağırarak konuştu.
"Allah kahretsin çabuk çık ordan çabuk!!"
Kerem gülerek baktı
"Lan Gölge ben bu kızı çok sevdim senin işlerine burnunu sokmasına falan bayıldım. "
"Sen sev sev bakalım Zerda seviyor mu birde ona sormak lazım?
İkiside bana baktı.
"Ben tanımıyorum onu?"
"Aaa evet doğru sen kardeşini tanımıyorsun demi, unutmuşum."
"Ne kardeşi ?"
"Üvey kardeşin baban anneni aldatmıl galiba o pislikten her şey beklenir de neyse şimdi sıra sana hazırladığım sürprizde Kerem ,Zerda yeni bir kardeşi olduğunu öğrendi, sen de dayı olacaksın ama benden bir evlat almıştın hatırladın mı? Kaç ay önce ayarladığım salak hemşire kardeşinin düşük yapmasını beceremedi !Beceriksiz ama öğrendiğime göre üçüz bebekleri olacakmış."
Ben kardeşim olduğunu öğrendim şaşkın şaşkın etrafa bakarken Kerem Gölge'nin sözleriyle çıldırdı, ilk kez onu bu kadar çıldırmış gördüm.
"Sakın seni gebertirim!! Onlara dokunursan seni gebertirim piç adi herif!!"
"Ama öyle olmalı benden aldığınız bir bebek yerine üç bebek ölürse rahatlarım. Neyse yarın bir gün onu da izletirim size. Hadi iyi geceler minik farem kendine iyi bak bana lazımsın daha ."
Kerem'e bakıp odayı terk etti.
Arkasında çıldırmış bir Kerem ve Yıkık bir Zerda bırakarak .
.