Özgürlüğe Düş

By Gazelll0

449K 14.1K 21.1K

Gazel'in sıradan ilerleyen hayatını altüst eden takıntılı ve saplantılı Gencer Kaya , Gazel'e gerek yaptığı e... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55

23

8.8K 312 523
By Gazelll0


Yarım saatin ardından kulübenin kapısı açıldığında Gencer iti girdi içeriye. Suratını görünce bile midem bulanıyordu. Yanan şömineye bir bakış atıp kanepede yanıma gelip oturmuştu. Beni süzerken elimi gördüğünde kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Eline ne oldu sevgilim."

Elime uzanmaya çalıştığında kendimi geri çekip elimi kucağıma koydum.

"Senden kurtulmak için gözüm döndüğünde oldu. Farkında mısın Gencer senin ölecek kadar saplantılı olduğun kişi senden kaçmak için ölmeyi göze alıyor."

Sinirlenip üzerime geldiğinde kollarımdan tutup duvara yaslamıştı beni. Ellerimi çekmeye çalıştığımda izin vermiyordu.

"Bırak."

Gazel/Gencer temsili;

"Bak Sevgilim, zaten o Pusat iti yüzünden sinirliyim. Canını yakmaya zorlama beni."

Zorlada olsa ellerimi çekip pislikten uzaklaştıktan sonra gidip kanepeye oturdum aynı zamanda da konuşuyordum.

"Sanki canımı yakmak çok umrundaymış gibi konuşup zavallı komununa düşme. Götün korktu tabi Pusat illaki bulacak beni. Yakınlarda değil mi 2,3 güne bulur beni ondan senin bu korkun. Karşısına çıkamıyorsun da korkuyorsun."

Dediklerimden sonra gözü dönmüş bir şekilde boğazımı sıkmaya başladı.

Gazel/ Gencer temsili;


Biraz çırpınmadan sonra kenardaki dizimi karnına geçirdiğimde koltuktan yere doğru düşmüştü.
Öksürük krizine girdiğimde elim boğazımda bir kaç saniye durduktan sonra açtım gözlerimi.

Gencer bana doğru gelmek için ayağa kalktığında elimi kaldırıp durdurmuştum onu.

"Yaklaşma artık."

"Gazel...."

"Yanındayım işte yaklaşma, dokunma istemiyorum. Defol git."

Öksürerek söylediklerimi umursamadan gelip zorla başımdan öptükten sonra kulübeden çıkıp gitti. Kapıyı kilitlemediğini farkettiğimde kendime gelmek için bir kaç saniye bekleyip ayağa kalkmıştım.

Kapıya doğru gidip açtığımda karşıma Server çıktı.

"Bir şey mi istiyorsun yenge?"

"Mümkünse ölmek."

"Bir şey istemiyorsan içeri geç yenge,hadi. Abim gelir şimdi."

"Abinin de seninde Allah belasını versin."

Kapıyı suratına kapattığımda  kapıya yaslanıp yere çöktüm.

Gazel temsili;

Kaçsam kurtulamayacaktım tek çarem Pusat'ın beni bulup kurtarmasıydı.   Kanepeye gidip yattığımda düşünmeye başladım.
Pusat'ı, Lavin'i herkesi tek tek düşündüm. Ama en çok da Pusat'ı.
Buradan kurtulduğum an ilk işim onu sevdiğimi söylemekti. Bu bok çukurunun içinde nasıl becermiştim bilmiyordum ama ona aşık olmuştum.
Kabaydı falan ama benim için her şeyi yapacağını biliyordum. Mesela şuan hiç uyumadan beni aradığını düşünmeme bile gerek yoktu buna emindim.  Düşünmek yerine uyumak mantıklı geldiğinde gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

☣️☣️☣️☣️☣️

Yanağımda bir şey hissettiğimde sıçrayarak uyanmıştım. Gencer başımı okşayarak sakin olmamı söylediğinde kanapeden ayağa kalktım.

"Yaklaşma diyorum sana gerizekalı mısın sen, anlamıyor musun?"

"Cık cık cık sana yakışıyor mu bu laflar sevgilim. Senden uzak durmam mümkün değil aklım dursa kalbim durmaz. Bak sana yemek getirdim. Hiç bir şey yemedin."

Tekrar onun kalktığı kanepeye oturduğumda suratsız bir şekilde konuşmaya başlamıştım.

"Senden gelecek her şey haram bana. Geçmez o yemek boğazımdan. Git sen zıkkımlan. Beni de rahat bırak."

Kaşlarını çattığında bağırmaya başlamıştı.

"YİYECEKSİN GAZEL."

Ayağa kalktığımda bende çatılmış kaşlarımla konuşmaya başladım.

"Ben senin emir verebileceğin kölen değilim Gencer. Beni kapıdaki köpeklerinle karıştırma, boyun eğmem ben. Döveceksen döv ama bana bir şeyi zorla yaptıramazsın. Canımı bu şekilde yakamazsın. Benim canımı ancak sevdiklerim acıtır."

Sert bir şekilde tokat attığında saçımdan tutup yere attı beni.
Kafamı kaldırıp elimle kanayan dudağımı sildiğimde suratına bakıyordum.

Gazel temsili;

Ayağa kalktığımda sırıtmaya da başlamıştım.

"Şimdi kesinlikle yiyeceğim yemeğimi öyle mi?"

Gülüp tekrar girmiştim söze o köpekte sinirden saçlarını çekiştiriyordu.

"Ben senin için ölürüm Gazel, seni çok seviyorum Gazel , en değerlimsin Gazel. Bu mu senin değerin ,sevgin.
Böyle mi istediğin yaptıracaksın bana. Ne zaman yaptım, beni dövmen hiç işe yaramadı ki şimdi yarasın."

"Ben ya-..."

Lafını kesip ben devam ettirmiştim.

"Dur ben söyleyeyim, ben yapmak istemedim Gazel. Beni sen zorluyorsun buna. ÇÜNKÜ SENİ SEVMİYORUM. YANINDA KALMAK İSTEMİYORUM. SANA GÜLMEK ZORUNDA DEĞİLİM. NE SANIYORSUN Kİ SEN BU HER ZAMAN BÖYLE OLACAK. SENİN DEDİĞİN GİBİ SENİ SEVMEYECEĞİM ALIŞ BUNA."

Sinirle dışarı çıktığında kanepeye oturup elimle dudağımı silmiştim. Ayakta zor duruyordum. Elim ,boynum, dudağım ,yanağım berbat haldeydim ,açlıkta vardı tabi.

Kanepeye uzandığımda o caninin karşısında akmayan göz yaşlarım tek tek akmıştı. Ne kadar o şekilde yatıp şömineyi izledim bilmiyordum ama gitmek istiyordum buradan artık.

Küçük pencerelerden yavaş yavaş ışığın vurmasıyla sabah olduğunu anladım. Zar zor bedenimi hareket ettirdiğimde ayağa kalkıp kapının yanındaki pencereye adımlamıştım.

Dikkatlice dışarıya baktığımda kapının önünde sadece Baybars'ın olduğunu gördüm. Ölsemde, kaçamasamda deneyecektim. Yağmurun yağması şuan için hiç umrumda değildi.

Şöminenin yanındaki odunlardan bir odun alıp kapıyı tıklattım. Kapının arkasına geçtiğimde Baybars kapıyı açıp içeri girdiği gibi odunu kafasına indirmiştim. Bayılmamıştı ama ayık gibi de durmuyordu, bu onu oyalardı.

Kaymamaya dikkat ederek ormanda koşmaya başladığımda çalı çırpı her tarafımı kessede umursamadan koşmaya devam ettim. Ayağım bir kütüğe çarptığında sendeleyip yere düştüm. Ayağımı o kadar kötü çarpmıştım ki sanırım kopmuştu yani o derece.

Kendimi zar zor bir ağacın kenarına atıp yaslandığımda koşarak gelen Baybars'ı gördüğüm gibi ayağa kalkmaya çalışmıştım.

Gazel/ Baybars;

"BIRAK"

Bağırıp beni tutan ellerini ittiğimde bir adım geri gitti. Yürüyemeyip yere düştüğümde sinirden ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

"Gencer abi gelecek Gazel. Seni böyle görmesin."

"Abinin a*k Baybars. Sende o abinde topunuz tez zamanda geberirsiniz inşallah."

Bana yaklaşıp kucağına almaya çalıştığında kendimi geri çekip bağırmıştım.

"Dokunma! Gencer'den önce ben öldürürüm seni."

"Bak Gazel  ben her halükarda ölüyüm. Elimden kaçtığın için, şuan seni kucağıma alıp eve götüreceğim için,beni tehdit ettiğin sebep için daha sayayım mı? Yürüyemezsin ,ayağını görmüyor musun? Seni eve götüremezsem s*ker beni Gencer abi."

"İstemiyorum. Hayır, hay-.."

Lafımı bölen beni tek hamlede kucağına almasıydı. Canımdan bezmiştim artık elim yarılmıştı, ayağım kırılmıştı, dudağım patlamıştı, boğazım sıkılmaktan şişmişti ve nefes alamıyordum, yamağım zonkluyordu. Yaşadığıma şükredemiyordum bile ölü bir gaziydim resmen.

Eve yaklaştığımızda önümüzde ani manevrayla bir araba durdu. Arabadan inen Gencer'in bakışı yüzünden Baybars beni dikkatlice yere indirdiğinde yüzüne inen yumrukla yeri boylamıştı. İyi olmuştu  çoktan hak etmişti o yumruğu. Keşke biri de Gencer'e çaksaydı. Ki o kişi Pusat'dı.

"GAZEL NEDEN SENİN KUCAĞINDA LAN. NEDEN ORMANDAN GELİYORSUNUZ A*K?"

"Abi kaçarken ayağını çok kötü burktu yağmurda ıslanıp hastalanmasın diye taşımak zorunda kaldım."

"Bak bu iki oldu Baybars ikidir Gazel senin elinden kaçıyor. Koruyamayacak, sahip çıkamayacaksan işin yok burada. Beni uğraştırma sık kafana. Bir daha seni böyle Gazel'in yanında görürsem s*kerim seni."

Onlar tartışırken bende az çok sürünerek barakaya gitmeye başlamıştım. Şaka maka ayağım kopmuştu muhtemelen. İçeri girdiğimde birinin beni kucağına alıp kanepeye oturtmasıyla çığlık attım.

"Bırakın ya beni , dokunmayın bana. Obje değilim ben kaldırıp kaldırıp duramazsınız."

"Sevgilim bak canın acımış saralım."

Kremle sargı bezini getirdiğinde elinden alıp kendim sürüp sardım.
Ne zaman bağıracak diye bekliyordum ki işim bittiği gibi  kükremişti.

"Bu kaçmaların sinirimi bozuyor artık. Senin canın yandığında benimki de yanıyor bilmiyor musun?"

"Aaaa bilmez miyim Gencer. Elime bakıyorum acısı sende, boğazıma dokunuyorum acısı sende, dudağıma dokunuyorum acısı sende senin canın acımaz mı. Ne ironik ama insanın açtığı yaralar canını yakar mıymış."

Saçımdan sürükleyerek kenardaki borulara yaralı olmayan elimi kelepçelediğinde ifadesiz bir şekilde bakıyordum suratına. Yaralı elimle zar zor acısada saçıma dokunduğumda sessizce konuşmuştum.

"Saçıma dokunuyorum acısı yine sende."

Bölümü nasıl buldunuz aşkoşumsularım? Beğendiyseniz oylamayı, yorum yapmayı ve isterseniz beni takip etmeyi unutmayın. Bu arada bol bol gif koymayı düşünüyorum.

Yorum sınırını 500 koyuyorum.

Sizleri çok seviyorum.❣️❣️❣️❣️❣️❣️

Continue Reading

You'll Also Like

Tutsak By .

Romance

15.7M 547K 60
"Birlikte güldüğün birine aşık olmak kolaya kaçmaktır; ben seninle ağlamaya bile aşığım." Sıradan başlayan planlı bir intikam oyunu; ne denli büyük b...
41.4K 1.6K 30
Melin; Kaç kez diyeceğim seninle davete gelmeyeceğim diye, hediye yollayıp durma! Ekin Soner; Kabul edene kadar yollayacağım. Melin; Desene o zaman p...
121K 8.2K 72
Elini tuttum sıcacıktı , yüreği elimdeymiş gibi.
541K 26.9K 33
Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni... Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil deği...