Bok: Clara?
Bok: Neredesin? Cevaplamayacak mısın?
Clara: Her şeyi sor ama bunu sorma.
Clara: En azından şu anlık. Haftaya sor başka zaman sor. Belki hazır olurum ama şu an sorma.
Bok: Peki, seni mi kıracağım?
Bok: O zaman en büyük korkun ne?
Clara: Sağ ol.
Clara: Bunu daha önce hiç düşünmemiştim.
Clara: Yalnızlık desem yalan olur. Zaten çok bir kimsem yok.
Clara: Başarısızlık desem kimin umurunda.
Clara: Hiç emin değilim.
Bok: Anlaşılan bugünkü sorularıma cevap vermeyeceksin.
Clara: Hayır
Clara: Şu an gerçekten bilemiyorum.
Bok: Belki daha basit bir şeydir. Örümcek, yılan ne bileyim...
Clara: Sanmıyorum. Ben basit şeylerden korkmam.
Bok: Belki mutlu olmaktan korkuyorsundur.
Clara: Ha? Öyle bir korku olduğunu sanmıyorum.
Bok: Hayır, var.
Clara: Peki neden böyle bir şeyden korkayım ki?
Bok: Mutluluk korkusu yaşayan kişi, mutlu olduğunda ardından kötü bir şey olacakmış gibi hisseder.
Clara: Komikmiş.
Clara: Şimdi gerçek konumuza dönelim
Bok: Clara-
Clara: Biliyor musun?
Clara: İyi geceler.
Bok: Ama Clara...
Bok: Bir bekleseydin.
Bok: İyi geceler...