𝐑𝐞𝐝𝐚𝐦𝐚𝐧𝐜𝐲║ᵗᵉˣᵗᶦⁿᵍ 「ꜱɪʀɪᴜꜱ ʙʟᴀᴄᴋ」

1.0

*bu bölüm pek texting değil.*

Akşam olmuştu. Clara keyifliydi. En sonunda onu rahatsız eden aptalın kim olduğunu öğrenecekti. En yakın arkadaşı Kaylee'e bundan henüz bahsetmemişti. Neden bahsetmemişti bilmiyordu ama onu bulduktan sonra söyleyecekti. Üzerine sıradan sweatshirt ve kot giydi sonra sessizce Slytherin Ortak Salon'undan çıktı. 

Hogwarts'ın en altından en üstüne kadar yürümesi gerekiyordu. Ve bu gerçekten yorucuydu. Tabii Astronomi Kulesi Gryffindor ortak salonuna daha yakındı. Bir de zindanlardan gitmeyi deneseydi ya.

Yol boyunca bir sürü tahmin yürüttü ama hiçbiri asla kafasına oturmuyordu. Ona göre Sirius'tan daha yakışıklı az kişi vardı. Nasıl bulabilirdi ki?

Astronomi kulesine geldiğinde biraz soluklandı ve merdivenleri çıktı. Birini gördü. Ayakta duruyordu. Ama tanıyamadı. Birkaç basamak daha çıktığından kim olduğunu anladı.

Bu Sirius Black'ten başkası değildi. Clara birkaç basamak geriledi. Elbette buna çok şaşırmıştı. Aklında tarttı. Aslında çok mantıklıydı. Bir o kadar da mantıksız. Aşık olduğu çocuğu nasıl anlamazdı ki?

Clara, o an yapması en kötü veya en iyi şeyi yaptı. Hızlı ve sessizce basamaklardan indi. Ve koşarak Slytherin binasına gitti. Yatak odasına girdi.

Elbette Kaylee onu ayakta bekliyordu. "Neredeydin sen?" diye kızıyordu ki arkadaşının suratındaki ifadeyi gördü. "Merlin! Böcürt görmüş gibisin. Ne oldu?"

Clara ağzını zar zor açtı ve ses çıkardı. "Sanırım az önce Bilinmeyen Numara'nın kim olduğunu öğrendim.

"Kimmiş?" dedi heyecanla Kaylee. "Black... Sirius Black." dedi sessizce. Kaylee'nin kafası karışmıştı. Bu yüzden mi bu kadar üzgündü.

"Bunun neresi kötü? Birbirinizi seviyorsunuz işte."

"O kadar basit değil. Ya da bilmiyorum belki basittir. Ama bu imkansız gibi..." diye söylendi. "İyi misin Clara? Bir sorun varsa dinleyebilirim." Clara, hızlıca pijamalarını giyidi. "Hayır sorun yok. Ben uyuyacağım. İyi geceler Kay..." dedi ve yatağına girdi.

Yukarıda hayal kırıklığına uğramış bir adam bıraktığını bilmeden...