12 Ekim 1953
Bugün on altı yaşıma giriyordum. Yanımda kimse yoktu. Kendimi oldukça yalnız hissediyordum. Anna tatildeydi ve gerçek anlamda tek arkadaşım oydu. Bir süreliğine tatilde olacağını söylediğinde üzülmüştüm. Ondan başka kimim vardı ki?
Öğle yemeği arasında bir masada tek başıma oturuyordum, sonra üç kız yanıma yaklaştı ve karşımdaki boşluğa oturdular.
"Doğum günün kutlu olsun Janice." dedi siyah saçlı kız nazikçe. Beni sevmediğini biliyordum. Tamamen sahteydi, tıpkı okuldaki herkes gibi.
"Teşekkür ederim." diye cevap verdim sessizce.
"Doğum günün için ne planlıyorsun? Özel bir şeyler var mı?" diye sordu tekrar, aynı nezaketle. Neredeyse fazla iyiydi.
"Bu orospuya iyi davranmayı kes Jasmine. Kahrolası eziğin teki." dedi diğer iki kızdan biri. Ona sadece baktım ve iç çektim. Buna alışkınım... galiba.
"Sadece bugün için iyi dileklerimi söylüyordum. Yani, iyi karma* için falan işte. Neyse." dedi Jasmine ve diğer ikisi gülmeye başladı.
Beni üzmemişlerdi. Hiçbir şey hissetmiyordum. Enerjimi onun söylediklerine üzülmekle harcamayacaktım, eh en azından şimdilik. Ama daha sonrasında bana neden bulaşmaması gerektiğini öğrenecekti.
Ansızın, kahverengi saçlı bir çocuk masamıza gelerek yanıma oturdu. "Hey, duyduğuma göre bugün doğum gününmüş. En azından Bianca'dan öyle duydum." dedi, az önce konuşan sarı saçlı kızı kastediyordu.
"Evet. Sen de kaba bir şeyler mi söyleyeceksin?"
"Hayır... aslında seninle konuşmak istiyorum. İyi birisin ve bence güzelsin. İsmin Janice, değil mi?" dedi nazikçe.
Şimdiden yanaklarım pespembe olmuştur, eminim. "Evet, senin adın ne?" diye sordum.
Daha önce kimse güzel olduğumu söylememişti. Yine bir şaka yaptıklarını veya oyun oynamaya çalıştıklarını düşünüyordum.
"Donovan. O kızlar az önce sana ne söylemişti?" diye sordu. "Biraz üzgün görünüyorsun."
"Biri dalga geçmek için doğum günümü kutlamak istedi. Bianca da bir ezik ve orospu olduğumu düşünüyor. Onları tanımıyorum bile. Harika bir doğum günü değil mi sence de?"
Bakışları şaşkınlık içindeydi. "Vay canına, bu berbat bir şey. Bir insana neden böyle derler ki?" diye sitem etti. "Özellikle de seni tanımayan birine. Hayatın hakkında hiçbir bilgi sahibi olmayan birinin seni yargılamaya hakkı yok."
Duydukları onu üzmüş gibi görünüyordu.
Hiçbir şey söylemedim. Sadece ona baktım.
"Eminim olduğun şekilde harika birisindir. Seni tanımaya çalışmadılar bile. Ama ben deneyebilirim. Sen bir ezik değilsin Janice, veya orospu. Gerçekten. Sana söylenenlere kulak asma."
*iyi karma: karma inancını 'ne ekersen onu biçersin' şeklinde özetleyebilirim. jasmine de iyi bir şey ekiyor ki sonucu kendisi için iyi olsun.