YANLIŞ KADER

بواسطة nebosadamlarizaq

1M 47K 16.9K

Bir hemşire hatası yüzünden yanlış kaderi yaşayan iki genç. Peki gerçekten bir hastane hatası mı? Yeni hay... المزيد

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
✨ KARAKTER TANITIMI ✨
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Duyuru
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35 *FİNAL*

Bölüm 18

25.1K 1.1K 249
بواسطة nebosadamlarizaq

Yaklaşık 10 gündür 11 falan da olabilir bölüm atmıyorum daha doğrusu atamıyorum. Köydeydim ve internet yoktu. Bölüm yazamadım. Köyleri belki bilirisiniz çok iş gerektirir. İşte bana kalıyordu ve bu yüzden ne bölüm yazabildim ne de doğru dürüst dinlenebildim. Kusura bakmayın. keyifli okumalar

_____________________________________

YAZAR'DAN;

(Yazardan yazmayı çok seviom yaa)

Demir Bey sinirden deliye dönmüştü. Gülay Hanım suçluluk duygusu ve üzüntünün verdiği acı ile ağlıyordu.

Poyraz ilk duyduğunda gidip o Hüseyin denen aşağılık herifi öldürmemek için zor durdu.

Ata ve Poyraz dışında kardeşlerden kimse bilmiyordu Ela'nın şiddet gördüğünü.

Eray pişman olması gerekirken asla bu duyguyu hissetmemişti. Haklıydı o kendine göre.

Ata ona ılımlı davranmaya başlamışken onu koruma isteğinide hissetmişti.

Ege ablasını çok seviyordu. Okulda onun arkasında durması onu çok mutlu etmişti. O da istiyordu onu korumak.

Arda... Pişman olmak sonunda aklına gelmişti. Onun Ege ile ne kadar iyi anlaştığını görünce kendini parçalamak istiyordu.

Emre zaten Ela'nın şiddet gördüğünü biliyordu. O bir doktordu. Onu muayene ederken morluklardan ve kemer izlerinden anlamıştı. Kim yaptı bilmese de eski ailesini tahmin etmişti.

Poyraz söylediğine Demir Bey ne yapacağını bilemez halde koca salonda volta atmaya başladı. Bunun sonu olmadığını anladığında koltuğa tekrar oturdu. Öne eğilip dirseklerini dizlerine koydu ve gür sarı-beyaz saçlarını çekiştirdi.

Gülay Hanım zaten duygusal birisiydi ve en ufak şeyde ağlardı. Ne yapacağını bilemedi. Duvarı seyrederek ağlamaya devam etti.

Poyraz onlar sakinleştiğinde konuşmaya devam etti.

"Onun anlatmasını bekleyelim diyorum ben. Ben bilmeniz gerektiği için söyledim ama bize onun anlatması lazım. Ata, ben ve siz biliyorsunuz. Yarın her zaman gittiğimiz sahil parka gidip piknik yapalım. Ela piknik yapmayı çok severmiş. Yani Ömer öyle söyledi. Sakın ha bildiğinizi belli etmeyin. Zeki bir kız anlayacaktır."diyerek uzun bir konuşma yaptı.

"Anladım oğlum. En kısa zamanda anlatsın da o herifi bir de ben döveyim."dedi Demir Bey.

Poyraz biraz tereddüt ederek Ömer'in yanına gitmiş ve Ela'nın ne sevdiğini öğrenmişti.

Ömer kıskanç birisi değildi ama konu sevdikleri olunca biraz kıskanırdı. Özellikle Ela ve Beyza için ekstra vardı fakat Ela artık mutlu olmayı hak ediyordu. Saçma bir kıskançlık için onun bu mutluluğunu elinden almaya hakkı olmadığını düşünerek sevdiği şeyleri Poyraz'a söylemişti.

"Şimdi yatalım. Yarın cumartesi günü olduğu için piknik yapmaya gidebiliriz. Kahvaltıda ona söyleriz artık. Hadi Allah rahatlık versin. İyi geceler."dedi Demir Bey ve Gülay Hanım salondan çıktı.

Poyraz uykusu olmadığı için bahçeye çıkmıştı. Bahçe de tek olmadığını fark etti.

Eray duruyordu..

"Uyku tutmadı mı?"dedi Poyraz.

"Hayır abi. Gel otur sana bir şey soracağım."dedi Eray ani bir cesaretle.

"Sor bakalım."dedi ve sandalyelerden birisini çekti.

"Nasıl bu kadar çabuk güvendiniz Ela'ya. Onunda Eda gibi olmadığını nereden bileceğiz?"diye sordu Eray.

Sinirliydi. Abileri ve kardeşleri ona değil daha 2 haftadır tanıdıkları birine güveniyordu.

Haliyle gururu kırılmıştı. Balo olayında haklı değildi belki ama anlamlandıramıyordu. Nasıl olurda bu kadar çabuk güvenmişlerdi?

"Güven değil. Sadece his.. Herkes aynı değil. Bunu biraz geç kavrayacaksın galiba. Zaten illaki bir açık verir. O zaman sen haklısın derim ama 2 hafta oldu. Ne onu tanıyanların söyledikleri ne de bizim gördüğümüz haliyle Eda ile Ela'nın hiç bir benzerliği yok. Şunu kabul et. Biraz daha bu şekilde sorumsuz davranmaya devam edersen o zaman seni tanımam Eray. Bir kıza yaşattığın şeyi düşünsene. Önüne gelen bütün erkekleri kötü bilecek. Senin yüzünden.. Bunu sana kanıtlamanın farklı yolları vardı ama sen kötü yolu seçtin. Hem de hiç seçmemen gereken bir yolu seçtin. Ömrü hayatı boyunca senden nefret bile edebilir. Bunu hiç düşündün mü?"diyerek herhalde en uzun konuşmasını yapmıştı.

Umarım ki Eray anlardı. Çünkü hem nefesi hem de fikirleri boşa gitmiş olurdu.

"Ne düşüneceğimi bilmiyorum. Zaman lazım.."dedi ve yavaşça sandalyeden kalkarak eve girdi.

"Umarım bu zaman çok uzun değildir."diye mırıldandı Poyraz ve arka cebinden sigara paketinden bir sigara çıkardı. Diğer cebinden çakmak çıkardı ve sigarayı eli ile koruyarak yaktı. İçine giren duman ve onu üflemek nedensizce onu rahatlatıyordu.

Bir süre sonra o da eve girdi. Sevdiği kadının yanına yattı ve ona sarıldı. Huzurlu hissediyordu.

Ev halkı uykudaydı. Sabah onlar için acı yumağımı yoksa bir kuş cıvıltısımı olacaktı.

Zaman gösterecekti.

Zaten herşey zamana bağlı değil miydi?

ELA'DAN;

"Ne tatlı uyuyor Demir!"dedi biri.

Ulan ben en son kulakları olmayan elflerle evcilik oynuyordum.

Hatta ben anne oldum ve bir elf baba oldu.

"Görüyorum hayatım. Aynı bir melek!"dedi başka birisi.

Ben miyim melek?

Ya bunlar çok mutlu ya da kör!

Neyse işte birisi benim çocuğum oluyordu.

Ne anlatıyorum ben ya?!

Kafam şu an allak bullak yeminlen!

"Ablaaa! Kalk artık!"dedi Ege malı.

"Sus lan dümbelek! Uyuyoruz şurada!"dedim boğuk sesimle. Hafif kıkırdama sesleri duyuldu.

Yeni uyanıyorum amına salın beni bi be!

"Abla ama bak kalkmazsan pikniğe gidemiyeceğiz!"dedi sahte bir hüzünle.

"He he napim! Dur ne?"dedim aniden kafamı yastıktan kaldırırken.

"Piknik mi dedi o yoksa birisi bana şaka mı yapıyor?"dedim hala tuhaf çıkan sesimle.

"Hayır bir tanem. Bugün pikniğe gidiyoruz."dedi annem.

"Vallaha mı kız?! Ay çok sevindim ayol!"dedim biraz cırlayarak.

Ne be?

Ben piknik yapmaya bayılırım! Ağaçlar, ızgara tavuk, top oyunları ve daha nicesi.. Ayrıca benim bu mükemmel ciğerlerim biraz oksijen istiyor. Bunu vermek lazım.

Özellikle ızgara tavuk!

"Ne zaman gidiyoruz. Hadi gidelim. Top var mı ya? Çok kalabalığız, bir işe yarasın değil mi ama?"dedim yatağımı toplarken.

Ben niye yatağımı topluyorum ki?

"Sakin ol kızım. Kahvaltı yaptıktan sonra gideceğiz. Sen hazırlan biz seni masada bekleyeceğiz."dedi babam ve anlımdan öptükten sonra diğerleri ile birlikte dışarıya çıktı.

A dostlar şuraya bayılacağım!

Eridim!

Neyse işimiz var tutmayın beniii!

Şarjdan telefonumu çıkardım ve Serdar Ortaç, Mahmut Tuncer, Hande Yener karışık listemden karışık çala tıkladım.

Ayh!

Hande Yener- Havaalanı çıktı.

Kıvırta kıvırta odamdaki banyoya girdim ve işlerimi hallettim. Tekrardan kıvırtarak giyinme odasına ilerlemeye başladım.

Ne giysem lan?


Elime beyaz bir tişört, siyah bir pantolon, siyah-beyaz kareli bir gömlek geldi.

İyi iyi güzel olucak.

Şimdi orada ben otururum çimene mimene uğraşmayalım.

Ya da dur!

Biz zenginiz kendine gel!

Aman olsun canım! Sonuç olarak ben rahat edemem.

Ayacıklarımada beyaz bir ayakkabı aldım.

Mükemüthiş uyum!

Ayakkabıları elime alıp pembe ayıcıklı terliğimi giydim ve odadan çıkıp asansöre doğru ilerledim.

Acaba asansör düşse ne olur?

Ölür müyüz lan?

Ya da kırarım ben bir yerimi!

Bir şey olmaz bana!

Dedi ve öldü..

Asansöre girip '0'a bastım. Yavaş yavaş inerken 2. Katta durdu. İçeriye Arda girdi.

Sarı pipi seni sünnet edecem!

"Günaydın"dedi sırıtarak.

Suratına baktım bön bön sonra ağzımın içinde bir günaydın mırıldandım ve önüme döndüm.

Kırgınım ama kötü birisi değilim. Sonuç olarak biyolojik abim ve aynı evde yaşıyoruz. Yüz yüze bakacağız. Ben bir şey yapmadım o düşünsün banane!

Her yerde bu var sıkıldım. Başka birileri var mı acaba?

Derken asansör durdu.

Eee? Kapı niye hâlâ kapalı?

Şaka mısın asansör?

Ciddi olamazsın!

Ben bu malakla aynı asansörde mi kaldım yaa!

Nalet girsin!

Arda'nın götüne mümkünse!

_____________________________

*Bitti..

*Arkişler bölüm stokladım yağni bölümler gelecek skain olun!

*Unutluduysam ağlarım ki!

*Mutlu değilim arkadaş of!

*Sizi sevirem ayol!

*Diğer bölümde görüşmek üzere 👋

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

10K 485 16
17 yıl boyunca boşuna acı çektim,boşuna ağladım,boşuna kimseyi bulamayıp kendime sarıldım,kendi gözyaşlarımı sildim.Çünkü kimse yoktu.Kendi kendimin...
940K 46.2K 38
Yıllarca hayat denen zırvalığın bana bahşettiği kaderle mücadele ettim ben. Hayat güçlülerin hayatta kaldığı bir oyunsa eğer ben de adımı listeye ekl...
463K 11.8K 44
Hayatı babası hariç yolunda giden pelin yeni okulunda her gün olaylar yaşar senelerdir abilerini ölü zanneden pelin Birgün karşılarına çıkarsa ne olu...
DEĞİŞEN HAYATLAR بواسطة -Loya-

قصص المراهقين

587K 24.6K 37
17 yıl önce karışan bebekler. 17 yıl boyunca kendini Yağmur KAYA sanırken bir DNA sonucunda Yağmur ÖZAL olan Yağmur'un hikayesi. Anne ve babası abile...