Doğu Rüzgarı❆ || Loki Fanfıc

By derindennis

76.7K 5.4K 2.2K

Ophelia, tanrı aşka düşen bir aptala yardım eder. Dikkat ! Loki bu kurguda hem baba hem de Stark damadıdır. More

Fırst
I.Far From Home
II.Little Clishe
III.Your Heart My Home
IV.My Light , Loki
V.Falling In Love With You
VI.Lovely Day
VII.Oh,Ophelia
VIII.Time To Goodbye
IX.What Is Left From You To Me
önce insan ol!
X.The Avengers
XI.Absquatulate
XII.Our Tiny Miracle
XIII.Always And Forever
XIV.Sealed Souls
XV. Powerful Mother
XVI.My Way
XVII.Loved Me
XVIII.Pure Poison
XIX.Fire In Fire
XX.I'm In Paın, Because Of You
XXI.Day By Day
XXII.Genius, Mama, Ballerina, Wife
XXIII.Never Let You Go
XXIV.Together, Ever
XXV.Love's Forgiveness
XXVI.Lover's Death
XXVII.Lovers Never Die
XXVIII.Daddy's Here
XXIX.Home Coming
XXX.Devil's Mercy
XXXI. Afraid To Lose You
XXXII.Young Ophelia
XXXIII.Game With Mama
XXXIV.We Are One
XXXV.Will You Marry Me?
XXXVI.Yes!
XXXVII.Young And Reckless
XXXVIII.Falling Flowers
XXXIX.Beautiful As A Dream
XXXX.A Painful End
XXXXI.Come Back When You Can
sevgiyi sevmek♡
XLIII.Birthday Girl🎠
XLIV.Last Queen

XLII.White Sun

722 69 34
By derindennis

Bölüm şarkısı: Halsey-Control✨

******

"Bugün biraz zorluk yaşattın anneye.
Benimle iletişime geçmeye çalışmanı seviyorum ufaklık ama bazen biraz ileri gidiyorsun, huh? Babanın kızısın işte ne olacak. Babam bugün 'yarı tanrı taşıyorsun karnında bebeğim, ağrılarının fazla olması normal' dedi, hiç böyle düşünmemiştim. Haklıydı. İleride neler olacak bilmiyorum bebeğim. Babanı soracak mısın? Tek başıma nereye kadar dayanabileceğim, bilmiyorum. Bazen onsuzluk canımı çok acıtıyor. Gökyüzüne bakıyorum; yıldızlara, aya... Bazen izliyormuş gibi geliyor beni. Ağlıyorum, ufaklık.
Babam bugün ben uyurken her gün oturduğum o camın önüne küçük bir kağıt bıraktı, babanın bıraktığını düşünmemi istiyor. Ağrılar yüzünden uyuyamadığım zaman gördüm bıraktığını. Büyükbaban üzülmemizi istemiyor tatlım."

"Bugün ilk tekmeni attın. Ağlamaya başlamamı kimseye açıklayamadım ama sorun değil. Sanki gerçekten bugün ilk defa içimde olduğunu tam anlamıyla hissettim. 'anne ben burdayım' dedin bana. Bebeğim, seni seviyorum."

"Bugün minik bir kız olduğunu öğrendik. Ahh, birlikte anne kız neler yapacağız neler.
Minik elbiseler, yünlü eldivenler, örgüler...
Anne seni çok seviyor."

"Rüyamda kar yağdığını görmüştüm adını vermeden önce. Tıpkı babanın seni bana verdiği gece gibiydi... Kar yağıyordu o gece de anneciğim. Kuzeyden esen rüzgar karları üzerimize saçıyordu. Usul usul ritmimizi bulmuştuk babanla. Kim bilir, belki kader bizi yine denk getirir."

"Artçı sancıları hissediyorum bu günlerde. Fazlaca da yorgunum. Tatlım, konuş benimle, geliyor musun?"

Loki sakince kenara koydu, geride bıraktığı bir hafta boyunca okuduğu defteri. Ophelia sanki gerçekten bir gün günlüğünü Loki'ye okutacakmış gibi yazmıştı her şeyi. Hiçbir konuyu atlamadan tek tek. Zekası verdiği yüksek çözünürlüklü düşünce kapasitesi babasının kopyasıydı şüphesiz.

Avuç içini yatağın boş kısmında gezdirdi bir süre. Bir hafta. Tam bir haftadır yoktu Ophelia. Loki genç gelini nerede, ne yapıyor bilmiyordu. Ama umuyordu ki, iyiydi.

Odalarının tüm duvarı kaplayan camına ilerleyip Asgard'ın geniş gökyüzünde aşkını hayal etti.

"Seni özlüyorum, benim güzel Ophelia'm. Dilerim sen de beni özlüyorsundur, özlemiyorsan bile, umarım iyisindir."

Daha sonra yüksek derecede çıkan bir 'baba' duymuştu. Tebessüm ederek geriye döndü. Her iki günde bir iki karış daha uzayan kızı pıtı pıtı koşturup bacağına yapışmıştı.

"Hançelleyini velsene."

Loki dizini kırarak çöktü ve Eurus'u karşısına aldı. "Ne yapacakmışsın bakalım hançerlerimi?"

Eurus alt dudağını ısırdı ve ayakkabısının önü ile yeri dürtükledi. "Baba, ben bahçeyde yülüyoldum yimdi..."

"Yalan söyleme Eurus, seninle 'dıkşın dıkşın' oynamıyorum diye beni kovalıyordun. Ah! Büyükbabamın sakalı aşkına, 'dıkşın dıkşın'ın ne olduğunu bile bilmiyorum." Narfi oldukları katın oturma odalarından birinde kitap okurken başını kaldırıp seslendi.

"Ya bak, Yalfi,"

"Ağzına dikkat et, Eurus."

"He öcül dileyim baba, yanyışlılla tanlı olmuş ama ağaç oyması geyeken kokalca suyatlı Yalfi," Eurus nefes almadan çemkirip babasının kollarından Narfi'ye doğru kaçmaya çalıştı. Loki ise duydukları ile önce şoka uğramış sonra saldırı pozisyonuna geçmiş kızını yakalamıştı.

"Eurus Eırlys, sana ağzına dikkat etmeni söylemiştim."

"Ama baba, Yalfi beni hep işpitliyo."

Loki kızının beyaz saçlarını okşadı ve utandığı için beyaz kirpikleri altından bakmasına gülümsedi. Eurus ona gelinini hatırlatıyordu. İçi sevgi ile doldu.

"En doğrusunu yapıyor, birtanem. Ağabeyini böyle rahatsız etmemelisin. Biliyorum savaş talimi yapmak istiyorsun ama henüz bunun için küçüksün. Hançerlerimi alıp kimseyle 'dıkşın dıkşın' oynayamazsın."

Eurus hemen küçük ellerini iki yana salladı.

"Hayıl baba, hançellelini bu yücden istemiyolum. Yalfi'yi kovalalken bi tane sallangoz göldüm, Antheia teycenin bahçesinde. İpe takılmıştı." Eurus'un sesi sona doğru zayıfladı.

"Bana söyleyebilirdin tatlım. Hadi gel, kurtaralım salyangozunu."

Loki Eurus'un yapmak istediği şeye hiç şaşırmamıştı çünkü Eurus gözle görülebilir bir şekilde delicesine hayvanları seviyordu. Bazen Loki onlarla konuştuğunu duyuyor, gece rüyalarında Eurus'un ormanda koştururken ki halini görüyordu.

Loki keskin üçlü hançeri ile salyangozun dolandığı ipi kesti. Eurus harekete geçen salyangozun peşinde yavaş yavaş adım atmaya başladı. "Baba, baba!" dedi heyecanla.

"Efendim tatlım?"

"Sana teşekkül etti baba! Dit sallangoz, özgülsün altık." Eurus heyecanla ve sevinçle şakıdı, daha sonra koşturarak sarayın etrafında dönmeye başladı. Loki onun talim yerine gittiğini biliyordu, tuhaf bir kızı vardı.

O gün kafasını kitaplarında dağıtmak yerine Ophelia ile de düşündüğü, Eurus için olan odayı hazırladı. Küçük kızı işaret parmağını tutmuş hoplaya zıplaya peşinde gelirken onun için hazırlanmış odaya girdiği gibi nefesini tuttu.
Sonra "BABAAAA!" diye bağırdı ve Loki'nin boynuna kollarını doladı.

Eurus odadaki her şeyi üzerinde ellerini gezdirmiş ve yatağın üzerinde zıplamıştı.
"Eurus nefesini tutmayı bırak, canım."

Babası söylediğinde komut almış gibi nefesini bıraktı Eurus. Beyazdan pembeye dönen çehresi rahatlamıştı. Fakat bir anda yatağının üzerine oturup ayaklarını sallamaya başlamıştı sorun burada değildi sorun; asılan yüzündeydi.

"Ne oldu tatlım, beğenmedin mi?" Sordu Loki, kızının yanına otururken.

"Hayıl, çok beyendim ama keske annem de buyada olsaydı. Baba annem ye zaman gelecek? Onu çok öcledim."

Sonraki birkaç saat Loki bu soruyu cevapsız bıraktı ve saçlarını okşadığı kızına ninni söyledi. Eurus sorduğu sorunun cevabını unutup uykuya dalarken Loki çaresizlik ile savaşıyordu.

Ophelia şüphesiz onu daha iyi biri yapmıştı. Ellerinden tutmuş, kalkamadığı/kalkmak istemediği zamanları onunla düşmüştü.
Loki çocukluğundan beri eksik sevgi, yalnızlık ve güçsüzlük ile savaşmıştı ama Ophelia onda bunların hiçbirini önemsememiş dolu olanları yeteri kadar boşaltmış, boş olanları ise doldurmuştu.
Loki şüphesiz ona minnettardı ve muhtaçtı.
Gidişi, ne kadar haklı olsa da Loki'nin kalbi yaralanıyordu. Şimdi düşse, kim tutacaktı? Annesi bile yoktu artık.

Fırtınalarla kararmış dağlarda,
tek başıma dolaşırım.

Buzullar arasında ileriye doğru giderken;

elma bahçesinde, genç güzel bir kız bekler.

Ve kız söyler: "Ne zaman geleceksin eve?"

Ninninin sonlarına doğru gelirken kendi de ağırlaşan göz kapakları ile uykuya daldı.

Kızı dev gibi bir şeyin önünde duruyordu.
"Yaklaş," dedi, sesi daha genç ve dik çıkıyordu. "ben Eurus. Sana zarar vermem."

Dev kızına doğru adımlayıp başını eğdi. Eurus pürüzsüz, güzel ellerini ile çimlerle kaplanmış doğa devinin başını okşadı.

Sonra oldukları ormanı bir ateş aldı. "Koş," dedi Eurus. "Koş, zaman geldi. Savaş olmalı. Kraliçe ordunun başında durup korunması gerekenleri korumalı."

Sonra gökyüzüne yükselen eşini gördü. Bembeyaz teni ışıl ışıl parlıyordu, beyaz bir güneş gibi... Ellerinden 'biz gücüz' diye basbas bağıran beyaz hüzmeler çıkıyor gökyüzüne karışıyordu.

Korku hissetti. Gökyüzüne yükselmeye yeltendi sonra. Ophelia iyi miydi? Zarar görüyor yahut veriyor muydu?

Yükselmek istedi Loki, ama başaramadı.

Sonra o iç titreten sesi duydu.

"Ben kraliçeyim, önümde eğilin!"

Kendini dizleri üzerinde bulan Loki, ilk defa karanlığın beyaz olduğunu gördü.

Alnından boynuna akan terlerle uyanan Loki kızının üzerini gelişigüzel örtüp gökkuşağı köprüsüne koşturdu. "Çalıştır, Midgard'a." diye bağırdı bekçiye.

Birkaç dakika sonra Stark binasının önündeydi. Koşturarak içeri girip Tony'i aradı. Çalışma odasında robotları ile uğraştığını söylemişti sekreter, izin alacağını da eklendiğinde Loki önemsemedi ve hızla odaya daldı. Stark yüzünü koruyan ekipmanı çekip kaynağı kapattı.

"Loki, sonunda gelebildiniz. Tanrım Ophelia hiçbir mesajıma dönmedi. Bu acıyı nasıl bizsiz taşır... Ophelia nerede?" Tony yüzü ter içindeki Loki'ye doğru konuşuyordu, en sonunda fark edebilmişti kızının yokluğunu.

Loki nefes alamadığını hissetti.
"Ophelia, bir hafta önce Midgard'a geldi. Burada birkaç gün ediyor. Senin yanında değil miydi?" Endişe ile söyledi.

"Hayır." dedi Tony ikisinin de içine korku yayılmaya başlamıştı.

"Nereye... nereye gidebilir?" dedi Loki hemen kötüye yormayarak.

Tony bilgisayarlarına giderek tüm şehrin birkaç günlük kamera kayıtlarını taramaya başladı.

"Jarvis, Ophelia'nım tam konumunu göster."
Tony ekranda gösterilen adresi anımsasa da tam hatırlamıyordu.

"Kimin adına kayıtlı?" sordu.

"Liyyd."

İkisi de nefeslerini tuttu.

Sonra gelişen olaylar ise ikilinin rastgele bir arabaya binip adrese doğru ilerlemeleri ile devam etmişti. Tony evin önünde arabayı durdurduğunda ikili inip tahta kapının önünde durdular.

Loki eğilerek kapının yanında duran posta kutusuna baktı. Ophelia ve Liyyd yazıyordu. Birer el izi iliştirilmişti yanına. Loki küçük olan el izinin üzerine elini koydu.

Tony ise bu eve ilk geldiği zamanı anımsıyordu. Annesinin arkasına saklanmış beyaz saçlı minik kızı. O kadar büyük acıyı tek başına taşımak uğruna buraya gelmişti. Küçük kızı, büyümüştü.

Tahta kapıyı iterek içeri girdiler. Tony eve doğru ilerlerken içeri girmenin yolunu arıyordu. Saksı ve paspasın altına baktı. Fakat ona kıyasla içeri girdiğinden itibaren Loki'nin gözleri ilerideki ağaç eve takılmıştı. Uçuşan beyaz saçları olduğu yerden görebiliyordu. Aniden gözleri ile buluşan pembe karışık gözler kırmızı ile süslenmişti.

Ophelia elinin tersi ile gözyaşlarını silip ağaç evden aşağı atladı. "Beni yalnız bırakma süren bu kadarmış anlaşılan."

"İyi olduğunu görmek istedim." Loki kendine doğru gelen eşine söyledi.

Ophelia'nım gözleri kızgınlık ile süslenmişti.
"Sözlerimi dinlemeliydin Loki." Elleri hiç dokunmadan eşinin boğazını sıkmaya başladı. Acımasız ve kaybolmuş gözüküyordu.

"Hala yeterince iyi değilim. Kontrolü kaybediyorum." Ophelia yan evden korku ile kendine bakan çocuğu işaret etti başı ile.

Loki boğazına asılan büyüyü alt edip Ophelia gibi eşine doğru yürümeye başladı.

"Unuttuğun bur gerçek var ki Ophelia, ben hala Loki'yim, bir tanrıyım!"

Loki onun izlediği yoldan gitmeye başladı. Ophelia'yı yeterince sinir edebilirse ve kızdırırsa sıfırlanabilirdi. Çünkü bilirsiniz her şeyin fazlası zıttına mahkûmdur.

Ophelia, Loki'nin onu fırlattığı ağaç gövdesinden kendini ayırıp ellerini bir yumruğa dönüştürdü ve göğe yükseldi.

"BEN KRALİÇE'YİM!" dedi, Loki gözlerine korkusuzca bakarken.

Sonra ne dediğini idrak edip boşluğa düştü.
"Ne?" dedi sessizce.

Sonra gökyüzünden düştü, bu kez mecaz anlam olmadan.

                                ******

Onlara bir servet bulmam için beni uzağa gönderdiler.

Elmaslarla ve altınla kaplı bir sandık...

Ev gölgeler ve canavarlarla beraber uyanıktı.

İnlediler ve koridorlarda sesleri yankılandı.

Sabaha kadar yatağımda
"Benim için geliyorlar" diye ağlayarak yalnız başıma oturdum.

Ve bütün sırları içimde tutmaya çabaladım.

Beynim ölümcül bir hastalık gibi...

Bedenimden daha büyüğüm,

Bu evden daha soğuğum,

Şeytanlarımdan daha kötüyüm,

Bu kemiklerden daha iriyim.

Ve bütün çocuklar ağladı,
"Lütfen dur, beni korkutuyorsun"

Bu berbat enerjiye karşı yapabileceğim bir şey yok!

Lanet olsun ki evet, benden korkmalısın!

Kontrol kimin elinde?

Merhaba, yazarınızdan bayram hediyesi sizlere.

Kurguma gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür etmekle başlıyorum söze.
Ne çok minnettarım size.
Sağ olun, var olun.
Güzel yorumlarınız, oylarınız, sürekli okuma listenize ekleyerek beni geri döndürme çabalarınız; çok ama çok teşekkürler.

Ben yalnız biriyim. Dostlarım var fakat uzaklar bana. Ailem yara kalbimde.
Sizler benim dostum, ailem oldunuz buralarda. Çok teşekkürler.

Elimden geldiğince bir şeyler yazmaya çalıştım çünkü çok beklediniz. Üzgünüm.
Çok iyi değilim bu günlerde. Geleceğin verdiği stresin kapıma dayanması anksiyetemi, panik atağımı hunharca tetikliyor. Kurtuluşum, sevgilim, gözümün nuru olmasa belki çoktan düşmüş olurdum.
En az onun kadar sizlere de borçluyum bugün yaşamayı. Ne çok teşekkür hm!

Eğer kurguda yanlış kısımlar varsa üzgünüm eskiye bakmaya çok zamanım olmuyor. Siz affediverin beni.

Sizden küçük bir rica ederek bırakacağım kalemimi. Yeni bölümleri birkaç hafta daha beklemenizi istiyorum bu sürede sizlere tutunup finale kadar yazmak niyetim.
Beklersiniz beni, değil mi?

Teşekkürler teşekkürler!

Lütfen, beni çokça sevin ve gözetin.

İyi bayramlar efenim, sevgi ile kalın.
✨💕

Love, Dennis. (Perde kapanır.)

Continue Reading

You'll Also Like

277K 22.1K 15
Tek başına bebeğiyle Seule taşınan omega jeon jungkook ve komşusu safkan alfa kim taehyung . Omegaverse! SafkanAlfatae! Omegakook! Text&Düzyazı!
135K 5.6K 33
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
75.7K 9.5K 13
Yaşadığı mahallenin gözde omegası balet Taehyung, orada göreve yeni başlayan yüzbaşı alfa Jungkook'la ruh eşi çıkar.
91.8K 10.9K 49
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...