Abilerim Ve Üçüzler...

By floweraleyna

42.7K 2.9K 1K

Sadece bir yangın tüm hayatı etkilemişti. Onlar dik durmak zorundaydı. Kimi zaman okulu bırakacak, kimi zaman... More

1
2
3
4
5
6
7
8
DUYURU
9
11
12.

10

2.1K 226 50
By floweraleyna


Oy sınırı 125

Lütfen bol bol yorum yapın. 😘

...



Ben
- Sizden bir söz istiyorum.

Dedim odadaki herkese göz gezdirerek.
Anladığım kadarıyla tehlike tahmin ettiğimden de büyüktü. Resmen tehdit etmişti beni kardeşim ile.

Herkesin dikkati benim üzerimde toplanırken konuştum.
- Hiçbiriniz bu mesele ile ilgilenmeyeceksiniz.

Abim anında kaşlarını çatarken
- Olmaz öyle şey.
Demişti.

Cem
- Saçmalama

Dedi. Gözlerimi devirdim.
- Belli ki sizin etrafta olmanızı istemiyor. Korkuyorum size zarar gelecek diye.

Can
- O nasıl söz üçüzüm?
Dedi yatağında doğrularak.

- Basbayağı söz işte. Zarar görmenizi istemiyorum. Kim olduğunu elbette bir gün anlayacağız.

Abimin yanıma gelip sarılması ile kollarımı ben de abimin beline sardım

Abim
- Güzelim, biz bir aile değil miyiz?

Kafamı salladım
- evet aileyiz.

- Aileler her zaman birbirlerinin yanında olurlar. Biz de senin her zaman yanında olacağız. Bu yüzden bu olayı asla bırakamayız. Sen bizim canımızsın.

Ben
- Ama size zarar gelirse ben ne yaparım? Özellikle tüm sorumlusu ben iken.

Cem
- Yoo, tüm sorumluluğu ben üzerime alıyorum.

Can
- Ben de.

Yağız abi
- Aramızda kan bağı olmadığı için ben her türlü şeyde varım.

Ateş
- Neden olmasın.

...

Eve gelmiştik. Can uyuyordu. Ben telefon ile uğraşıyordum. Cem yanımda oturuyordu. Abim su içmeye gitmişti. Yağız abi ve Ateş ise babalarını görmeye gittiler.

Harika bir oyun bulmuştum ve onu oynuyordum. Aslında biraz kafamı dağıtıyorum da diyebiliriz. Yoksa düşünmekten delirecektim.

Telefonumun birden elimden çekilmesi, aynı anda yanağımdan öpülmesi ve saçımın hafifçe çekilmesi bir oldu.

Neye uğradığımı şaşırmış bir halde etrafima baktım. Abim telefonumu almıştı ve kapatıp cebine koymuştu.

- Abi ne yapıyorsun ya! Öyle mi alınır telefon?! Hem sevdin mi dövdün mü belli değil!

Abim gülerken Cem hafifçe kafama vurdu.

- Salak üçüzüm, ne zaman abim seni dövdü?

Sinirle koluna vurdum.
- Kafama vurma Cem! Ya abi!

Abim kolumdan tuttu ve beni ayağa kaldırıp kollarının arasına aldı.

Abim
- Şaka yapıyorum abicim. Kıyar miyim ben sana?

Abime daha fazla sokuldum.

- Sen kıymazsın da bunlar çiğ çiğ yer beni abi.

Cem gözlerini devirdi.
- Anca Cansu' ya ilgi gösterin zaten. Biz kimiz ki.

Abime kollarımı daha sıkı sardım.
- bak abi başladılar kıskançlığa. Sen beni yalnız bırakma.

Başımın üzerinde hissettiğim baskı ile gözlerimi kapattım. Bu anda sonsuza kadar kalabilirim.

Abim
- Hadi gel, seninle biraz dolaşalım. Kafanı dağıtırsın.

Kafamı salladım.
- Tamam sen üzerini değiştir. Ben hazırım.

Abim odasına çıkarken ben de Cem in yanına oturdum ve yanağından öptüm. Cem de kollarını bana sararken
- O değil de bazen gerçekten gıcıksın ama seviyorum kız seni.

Kıkırdadım.
- Kalbimin dört odacığı da dolu. Ondan dolayı seni bir üst sıraya koyamayacağım üçüz. Ama seviyorum seni.

Hafifçe saçımı çekti.
- Çirkin şey.

Ben de saçını çektim.
- Tipsiz.

Toprak abimin sesi ile Cem i yanağından öptüm ve ayağa kalktım.
- istediğin bir şey var mı Cemo.

Gülümsedi.
- Çikolata al Cano.

Gözlerimi kısarak baktım yüzüne. Cevap verecektim ki belimde hissettiğim kol ile durdum.

- Bundan sonra eve paketlenmiş yiyecekler, özelikle şekerli yiyecekler girmeyecek.

Zafer kazanmış gibi gülümsedim. Cem ise söylenmeye başlamıştı.

- Hayır ya. Neden? Banane. Aman ya ne yersen ye Cansu.

Cem e dil çıkardım. Abim ile beraber evden çıktık. Apartmandan inerken abim kolunu omzuma atmıştı. Abime bakıp hafifçe gülümsedim. Babamın bugün beni aradığını abime anlatmam gerekiyordu.

Apartmanın bahçesinden çıktık. Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.
- Abi.

Bana baktı ve gülümsedi.
- Efendim güzelim.

Ben de tebessüm ettim.
- bugün beni babam aradı. Bankadaki paradan haberi olmuş. Ona yardım etmemiz gerektiğini söyledi. Ben de yardım etmeyeceğimizi söyledim ve kapattım.

Kaşlarını çatmıştı.
- Tamam güzelim. Konuşurum ben onunla. Şuradaki parka gidelim mi? Otururuz biraz. Benim de seninle konuşmak istediğim bir konu var.

Kafamı salladım. Abim omzumdaki elini kaldırmadan parka kadar geldik. Birkaç grup dışında kimse yoktu. Boş bir banka geçtik ve oturduk.

- Birtanem, biliyorum zor zamanlar geçirdik. Ve artık geçirdiğimiz zor zamanların sefasını sürmek kaldı. Fakat ben senin peşinde olan kişinin kim olduğunu öğrenene kadar rahat edemeyeceğim. Kafede çalışırken ya da kitapçıda çalışırken hiç şüphelendiğin bir olay oldu mu?

Kafamı olumsuz yönde salladım.
- hayır abi. Ben de en az sizin kadar şaşkınım. Ve açıkçası biraz korkuyorum.

Mahalleye lüks bir araba girdi. Çocuklar o arabanın çevresinde koşturarak bağırmaya başladı. Abimin ve benim bakışlarım onlara dönerken içinden güzel giyinimli bir amca indi.

Vay be! Bu amca amcaysa benim abim nasıl abim oluyor?!

Fazla genç duruyurdu ama saçındaki beyazlar tam aksine yaşlandım diye bağırıyordu.

Arabanın bagajından bir kutu çıkardı ve çocukların önüne koydu. Çocukların eline baktığımda yiyecek ve içeceklerin olduğunu gördüm.

Demek hayırsever birisiydi. Ne güzel çocuk sevindiriyorlardı.

Abim bana döndüğünde ben de dikkatimi abime verdim .

Abim elimi tutmuştu.
- Her ne olursa olsun sizi koruyacağım.

Gülümsedim.

- abi para ver de su alayım.

Abim birden değişen ruh halime kahkaha atarken ben de kıkırdamıştım.

Elini cebine attı ve para çıkardı.

- bundan sonra bankam sensin. Abi ya çok tatlısın. Öpeyim mi bir kere?

Cevap vermesine izin vermeden üzerine atladım ve yanaklarından öpmeye başladım.

Eskiden abim ile daha yakındık. Her günümüz beraber ve eğlenceli geçerdi. Fakat annem vefat ettikten sonra dağılmıştık.

- Tamam kızım yeter. Kime diyorum ben?! Dur artık.

Dedi ve beni kendinden uzaklaştırdı. Halinden hiç de memnun değil gibi gözükmüyordu aslında.

Elinden parayı aldım ve arkamı dönerek abime öpücük attım. Sonra da küçük markete doğru yürüdüm.

Markete girdiğimde direkt olarak soğutucu dolapların yanına gittim ve iki şişe su aldım. Anca bana yeterdi çünkü çok susamıştım.

Küçük reyonların arasından gezerken hiç çikolata göremedim. Daha önce burada çalışırken gördüğüm adama sordum.

- merhaba. Çikolata yok mu?

Ayağa kalktı.
- Çikolataların tarihi geçmiş. Biz de sonradan fark ettik. Ve kaldırdık. Siparişi verdik. Bir haftaya gelir.

Hafifçe gülümsedim.
- Tamam o zaman.
Dedim ve aldığım iki şişe suyun parasını ödedim. Marketten çıktım. Etrafa baktığımda abimin hala aynı yerde oturduğunu gördüm. Telefonu ile oynuyordu. Sessiz sessiz yanına gittim. Tam telefonunu alacaktım ki beni fark etti ve yanına çekti.

Şaşkınca abime baktım.
- Nasıl anladın geldiğimi?

Gülümsedi.
- Meslek sırrı.

Yarım saat daha oturduktan sonra kalkmıştık ve eve doğru yürüyorduk. Yolda giderken Uzay ve arkadaşlarını gördük. Arkada da Cem ve Can vardı. Onlara şaşkınca bakarken akşam çıkaracağım yaygarayı düşünüyordum.

Çünkü abim Can ve Cem in Uzay ve arkadaşları ile fazla yakın olmasını istemiyordu. Sebebi ise bulunduğumuz mahallenin tekin olmaması ile kaynaklıydı.

- Abi geçmiş olsun.
Diyerek yanımıza geldi Uzay. Elini uzattığında abim ile erkekçe tokalaştılar.

- Sağol Uzay.
Dedi abim de seni görmek istemiyoruz der gibi.

Can ve Cem yanıma geldiler. İkisi farklı yanlarıma geçerken Can a baktım.

- neden ayaktasın?

Elini belime atarken konuştu.
- Sıkıldım üçüz. Hem abartılacak bir şey yok.

Cem
- Siz ne yaptınız?

- Abim ile parkta oturduk biraz. Konuştuk. Öyle.

- Ne zaman ihtiyacınız olursa biz yardımcı oluruz abi. Yalnız sanmasınlar sizi.
Dedi Uzay.

Gözlerimi devirdim. Bu da kendini dizilerdeki mafya falan sanıyordu herhalde.

Etrafa bakmaya başladım. İleride bir arabaya yaslanmış, elinde fotoğraf makinesi ile bizi izleyen birini gördüm.

Can
- Sen ne dersin Cansu?

Dikkatim dağılmıştı. Can a baktım.
- ne oldu?

Cem
- Bu akşam bir yere yemek yemeye gidelim diyoruz. Sen ne dersin?

Kafamı salladım.
- olur, olur gidelim.

Cem elimi tuttu ve ikisi konuşmaya devam etti. Tekrar biraz önce baktığım yere baktığımda ne araba, ne de elinde fotoğraf makinesi olan bir adam vardı.

Yanımızdan hızlıca lacivert bir araba geçince Can ile göz göze geldik.

Bu o arabaydı.

Aynı anda üçümüze bildirim gelince telefonlarımızı aldık.

Mesajı açtım

054...

Kardeş dayanışması ha... En sevdiğim. Bu akşam yemek yiyeceğiniz yerde ben de olacağım. Sandığımdan daha zeki çıktınız.

Şaşkınca telefona bakarken bana bir mesaj daha gelmişti.

054...

Uzaydan uzak dur.


....

Merhabalar nasılsınız?

Size bir şey soracağım. Kurgu nasıl ilerliyor?

Abi kardeş ilişkisi sizce nasıl?

Bu bilinmeyen kişi olsa mı iyi, olmasa mi?

Kurguyu aşka çevirmek istemiyorum. Bundan dolayı sürekli abisi veya kardeşleri ile yakın ama sizce nasıl?

Gelecek bölüme kadar hoşçakalın 🦋😇

Oy sınırı 125

Continue Reading

You'll Also Like

189K 9.3K 20
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
1.3M 89.2K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
191K 11.5K 26
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
6.1M 197K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...