Kara Olay(Gay)+18

Por Bendis22

153K 8.8K 1.6K

Yıl 2049'da meydana gelen bir salgında kadın nüfusun büyük çoğunluğu öldü, erkek nüfusun yarısından fazlası s... Más

TANITIM
0.1
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5

0.2

12.9K 705 138
Por Bendis22

İyi okumalar bebekler🌟

Evin içinde koşuşturarak her şeyin tamam olup olmadığını kontrol ettim. Bana akşam eşleşmen gelecek sıkıntı olur mu demeleri tamamen emrivaki yapmaktı.

Reha Nice... umarım sıkıntılı biri değilsindir. Tekrardan biriyle eşleştirilmeye bile hiç hazır değildim, bir de başıma bela birini hiç istemiyordum.

Salon yeterince düzgün hale geldiğinde yeni sildiğim koltukları kirletmemek için kolçağının ucuna oturdum.

Gergince ayağımı sallarken dikkatle saate bakıyordum. Akşam üzeriydi ve tam olarak kaçta geleceğini bilmiyordum.

Yerimde oturamayarak salonda bir sağa bir sola yürümeye başladım. Her baktığım yerde toz görüyor gibi olup duruyordum.

Aslında çok da umursamamam lazımdı. BEK'in eşleşme sistemine ne de olsa pek inanmıyordum. Ama insanın kendi ailesini kavuşturup bu kadar mutlu etmiş bir sisteme saçma demesi de zordu.

Önceki her eşleşmemde olduğu gibi içimde bir umut kırıntısı kendini belli etmişti. Ya uyumlu olursak,.. ya hamile kalırsam...

Bir de üniversite mezunu olduğu gerçeği vardı. Daha önceki hiç bir eşleşmem üniversite mezunu değildi dolayısıyla da hiç biri işe gitmiyordu.

Salondan aklıma gelen şeyle çıkıp mutfağa geçtim. Evde yiyecek veya içecek bir şey var mıydı? Buzdolabının kapağını açıp içine göz attım.

Fazla bir şey yoktu, acaba yemek yapsa mıydım? İşten geleceğini söylemişti, BEK çalışanı.

Yemek yiyip gelsin, o da. Eşleşmenin evine ilk gittiğinde açım demezsin sanırım. Sadece içecek bir şeyler yeterliydi.

Buzdolabını kapatarak geri salona geçtim. Dakikalarca koltuğun kenarında pinekledikten sonra ne olacaksa olsun moduna girerek koltuğa uzandım.

Çalan zil sesiyle yerimde zıpladım. İçim geçmiş, koltukta uzanırken. Kapının yanındaki aynada saçımı düzelterek kapıya yöneldim.

Sadece saçımı düzeltmemi bile bekleyememiş defalarca kez zili çalmıştı, eşleşmem.

'Geliyorum.' diye söylenerek kapıyı açtım. Karşımda eşleşmelerin ilk kes gelişine eşlik eden BEK çalışanları ve eşleşmem Reha Nice duruyordu.

Eşleşmeme eşlik eden iki BEK çalışanı prosedüre geçmeden önce kapıyı geç açmamı sorguladılar. "Somay Pektaş mısınız?"

"Evet, benim." Benim tek yaşadığım evde sokağa çıkma yasağı başladıktan sonra kapıyı kim açabilirdi ki?

"Kapıyı geç açtınız?" Adımı soranın aksine bu BEK çalışanı sert bir tonda konuşmuştu.

"İçim geçmiş." BEK çalışanlarının ikisinin de sorgulayıcı bakışları üstümde toplanınca gerildim. İnsanlardan pek hoşlanmıyordum.

"Evi toparlamıştım, koltuğa uzanınca içim geçmiş. Gerçekten..." Çalışanlar anlarmış gibi kafalarını salladıklarında bende biraz olsun daha iyi hissediyordum.

"O zaman bir kaç sorumuz var." Prosedüre geçiyorlardı. "Tabi buyrun."

"Söyleyecekleriniz ses kaydına alınacak. Doğruyu söylemeniz, oldukça önem arz ediyor." İlk eşleşmemde bu olay ödümü koparmıştı. Bir şeyi yanlış yaptığım fikrine kapılmıştım, şimdi ise herkese yapıldığını biliyordum.

"Elbette, biliyorum." Ses kaydına alınacağını söyleyen çalışan kafasını salladı ve sözü diğeri devraldı.

"Sokağa çıkma yasağını hiç deldiniz mi?" Hayır, delmemiştim.

"Hayır."

"Sokağa çıkma yasağını ihlaliniz durumunda eşleşmenizin bizi haberdar etmesini onaylıyor musunuz?" Dediğim gibi bu sadece bir prosedürdü. Zaten hayır deme şansımız olduğunu sanmıyordum.

"Onaylıyorum." BEK çalışanlarından biri soruları sorup aynı zamanda ses kaydı alırken diğeri de cevaplarımı not alıyordu.

"Haftada ortalama kaç saatinizi evinizin dışında geçirirsiniz?" En sıkıntılı sorulardan biriydi. İlk seferimde bunu düşünmem gerekmişti. Şimdiyse ezbere cevap verebiliyordum.

"Yedi saat gibi bir süre. Üç saati ailemin evinde, pazarları hariç günlük onar dakika hava almam sırasında, iki saati ise sağ ve solumda duran diğer doğurgan komşularımda. Bir saati ise ekstrem durumlarda." Tatmin olmuş bakışlarla karşılaştığımda hiç şaşırmadım. Yaşamamızı istedikleri hayat tipi buydu.

"Eşleşmenizin kalacağı bir ortam ayarladınız mı?" Odası zaten vardı. Yeterince temiz bulacağını umuyordum.

"Evet, odasını ayarladım."

"Hamile kalabilme ihtimalinizi test etmek adına cinsel birliktelik yaşama fikrine açık mısınız?" Bu çetrefilli soruların en başındaydı. Doğurganların bazıları eşleşmeleriyle cinsel birliktelik yaşamazdı.

Hayır, diyebilirdim. Fakat eşleştirilmeleriniz hariç cinsel birliktelik yaşayamazdınız. Hastalığı kapma ihtimalinize karşı yaşamamanız da daha iyiydi muhtemelen.

Kaç defa cinsel birliktelik yaşayacağınızla ilgili bir kural olmadığından 'evet.' deme fikri bana daha cazipti. Hamile kalıp kalamayacağımı görüp aynı zamanda da seks yapmış oluyordum.

Ayrıca ikimiz de hazır olana kadar bekleyebilirdik. Bana kalırsa bu soru sadece eşleşmelerimizin cinselliğe açık olup olmadığımızı öğrenmelerine yarıyordu.

Ah, tabi hamile kalmamak için korunup sadece eşleşmemiz ile seks de yapabilirdik. Ama BEK'in önerisi hamile kalabileceğimiz her şansı değerlendirmemizdi.

"Evet, açığım." Gözüm istemsizce BEK çalışanlarından Reha Nice'ye ,eşleşmeme, kaydı.

Yüzünde bunu dememle farklı bir ifade oluşmamıştı. Düz bakıyordu. Anlamsız bir istekle sertçe yutkundum.

Gözleri boynuma kaydı ve ifadesini hiç bozmadan saniyeler içinde geri gözlerime döndü. "Doğurgan Somay Pektaş?"

"Efendim..." BEK çalışanlarının ikisi de bana bakıyordu. Yeniden gerilerek sırayla ikisine baktım.

"Sorumuzu duydunuz mu?" Kafamı iki yana salladım. Duymamıştım.

"Hiç bir doğurgan ile cinsel birliktelik yaşadın mı?" Bilinmez soruya net bir cevabım vardı. Fakat net bir cevabımın olması bu sorunun niye sorulduğunu hiç bilmediğim gerçeğini ve hiç bir fikrimin olmadığı gerçeğini değiştirmiyordu.

"Hayır, yaşamadım." Çalışanlardan biri önündeki kağıda bir şeyler yazarak kalemi kağıttan ayırdı.

"Eşleşmeniz ile aynı evde yaşasanız bile onun konfor alanına izinsiz girmeyeceğinize ve özel hayatını gizli tutacağınıza yemin ediyor musunuz?" Sol elimin işaret ve orta parmağını birleştirdim, diğer parmaklarını avuç içime kıvırdım. Elimi kaldırıp iki parmağımı ,boynumun üstüne, şah damarıma bastırdım.

"Hayatım ve sağlığım adına yemin ederim." Kara olay, ömrümüzü ve içinde ruhumuzu barındırdığımız bedenlerimizi yeminlerimize dahi katacak kadar etkilemişti.

BEK çalışanları aynı anda ortalarında duran Reha Nice'ye döndüler. "Eşleşmenize eşleşmeniz boyunca istemediği takdirde hiç bir şey yaptırmayacağınıza veya yapmayacağınıza yemin ediyor musunuz?"

Doğurgan olmayanlara sorulan bu yemin kafamda doğurganların başına neler geldiğine dair fikirler yaratıyor ve ödümü koparıyordu. Çok nadir de olsa böyle rezil insanlar vardı.

"Hayatım ve sağlığım adına yemin ederim." İki BEK çalışanı da kendisini izlediği halde ,iki parmağı şah damarı üstündeyken, beni temin edercesine gözlerimin içine bakıyordu, eşleşmem.

BEK çalışanları bana döndüler. "Eşleşmeniz Reha Nice'nin şimdiye kadar DKD'ye veya eşleşmelerine karşı işlediği herhangi bir suç bulunmamaktadır."

"BEK'e teşekkürler." Bir çalışan kafasını sallarken diğeri cevap verdi.

"BEK rica eder ve iyi bir eşleştirme diler." Aklımdan sadece artık gitmelerini istediğim geçerken zorlukla gülümsedim.

İki çalışan geldikleri gibi hızla arabalarına yürüdüler ve binip uzaklaşmaya başladılar. Sokağın başına varıp gözden kaybolduklarında rahatlayarak bakışlarımı oradan ayırdım.

Eşleşmeme baktığımda halen aynı ifadeyle kapıda dikiliyordu. "İçeri buyurmaz mısınız?"

"Buyururum, tabiki. Müsaadenizle." Geçmek için müsaade istediğinde kapı eşiğinden kenara çekildim.

"Müsaade sizin." Yanımdan bana hiç temas etmeden geçti ve kapının yanında durmaya başladı.

Evimin kapısını kapattım ve eşleşmeme baktım. "Koltuklara geçebilirsiniz." Kafasını sallayıp koltuklardan birine geçip oturdu.

Sadece arkasına yaslandı, bacak bacak üstüne atmadı, yayvanca da oturmadı. Bacakları neredeyse birbirine yapışık şekilde, sırtı dimdik oturdu.

Bir şey söylemem gerektiğini düşünerek konuştum. "Ben Somay. Muhtemelen dosyam-"

"Evet, dosyanızı okudum ve adınızı da biliyorum. Sizinle ilgili her şeye hakim olmadan karşınıza çıkmak istemedim." Ben ise dosyasına sadece bir göz atmıştım.

Bir sonraki bölüm görüşürüüz! Öptüüm<3

Seguir leyendo

También te gustarán

328K 12.4K 26
Belimde hissettiğim silahla kalbim deli gibi atmaya başladı. Anında oturduğum koltuğa sinerken yanımdaki adamın titrememe neden olan sesi kulaklarımı...
YANSIMA Por Gizme

Ciencia Ficción

8.7K 575 32
İKİ AYRI YAŞAM AMA TEK BİR NOKTA : RUH Amelia kendini hiç bilmediği bir dünyada bulmuştu. Bir anda 19. yüzyıl İngiltere'sine gitmişti. Bu bir rüya m...
454K 24.4K 50
Beklemediği bir anda hamile kalan Derin, bebeğinin babasının piskopat bir mafya olduğunu öğrenince ne yapacak? Peki piskopat mafyamız Barlas bebeğini...
3.8M 221K 66
05...: Of var ya bi koysan yıkılır buralar Kemalim: ? Kemalim: Yanlış oldu galiba. 05...: Yalnız olabiliriz ama yanlış asla