FERYADIM VAR [TAMAMLANDI]

By soztiryakisi_0

13.1K 9.8K 3.1K

(DÜZENLENİYOR) "İnanıyorum... Güzel günlerin geleceğine inanıyorum, inanmak zorundayım. Hayatın bir adaleti v... More

TANITIM VE ÖNEMLİ NOT
SAHİDEN GEÇTİ Mİ?
DEJAVU
BABA 1
YİNE YENİDEN
TEHLİKELİ OYUN ( PART 1)
TEHLİKELİ OYUN (PART 2)
TEHLİKELİ OYUN (PART 3)( KAN GÖLÜ GÜNÜ 1)
KAN GÖLÜ GÜNÜ 2
BİR ADIM ÖTEDE ÖLÜM
YANDI ANILAR
BABA 2
SAHTE ÂŞIK
SES KAYDI
YENİ KARAR
NOT
BİLİNMEYEN ACILAR
KÖY-1
30 EYLÜL- 1 EKİM
HİSLERİN DİLİ
HAYALLER VE DÜŞLER
BİZİM HAYATIMIZ
MARATON DUYURUSU
HAZIRLIK
NOT OYUNU
ZAFER
O CÜMLE
ÖLÜM HABERİ
BİLİNMEYEN NUMARA
ANI-1 (ALYA,ARYA)
ANI-2 ( SELİM)
ANI-3 (SERHAT)
SONUN BAŞLANGICI-1
SONUN BAŞLANGICI-2
SONUN BAŞLANGICI -3
ANNE,BABA
ÖLÜ RUHLAR
KRİZ
İSTENMEYEN ANILAR
YOLDAŞ
ZİYARET
İSTİFA
BİR DEVRİN KAPANIŞI
ZİYARET-2
YENİ İŞ
HAYAT ARKADAŞI
SİL BAŞTAN
HASTANE
SON KAYIP-1
SON KAYIP-2
ANNEME...
MEÇHUL
GERÇEKLER-1 (FİNAL)
GERÇEKLER-2 (FİNAL)
(:TEŞEKKÜR:)

ARYA'YA

204 179 35
By soztiryakisi_0

Defnetme işleri bittikten sonra Selim beni yalnız bırakarak başka bir yere gitmişti.

Mezarın yanına çömelip sadece nemli toprağa baktım. Elini tutabilecekken şimdi sadece toprağına dokunabilmek inanılmaz bir öfkeye sebep oluyordu.
Gözlerine bakmak varken mezar taşına bakmak...

Öfkeyle dolup taşacaktım sanki ve bu duygu midemi bulandırıyordu. Gözyaşlarım dokunduğum toprağı net görmemi engelliyordu ve ben şuan buna bile sinirleniyordum.

Gözlerimi topraktan ayırmadan konuşmaya başladım;

"Çok özür dilerim. Çok.." boğazım düğümlendi konuşamadım bir süre, sadece ağladım. İçimdeki öfkenin böyle geçeceğini sandım ama geçmiyordu aksine sanki gittikçe körüklenip büyüyordu.

"Seni bu yola sürüklememeliydik. Babama bakakalacağını tahmin etmeliydik. Arya, sen bana annemin emanetiydin. Nasıl hesap vereyim ben şimdi. Gerçi hesap verecek kimsede kalmadı ya. Annemden benim adıma özür diler misin? Seni gözümden bile sakındım bu zamana kadar. Bilmeyebilirsin belki ama ben hep bir adım arkandaydım. Çok özür dilerim seni koruyamadığım için."

Söylenecek çok şey vardı ama hepsi boğazıma takıldı, dilime dolandı. Anlatamadım, konuşamadım hiç bir şeyi.
Konuşmaktan vazgeçip izledim sadece. Toprak tanelerinin içindeki hüznü görmeye çalıştım. Toprağın altındaki Arya'ya dokunmaya çalıştım.

Şu duruma mecbur kalmak dahi beni sinirlendiriyordu. Tahammülüm kalmamıştı.

....

Öyle ağlayarak otururken Selim geldi. Bende kalkıp mezarlar arasında dolaşmaya başlamıştım. Selim içinde büyük kayıp olmuştu ve o da konuşmaya çalışıyor, ağlıyordu.

Eve gitmek istiyordum artık. Her şeyi bir kenara bırakmak istiyordum. Şu yaşananlardan, herkesten, bedenimden ve zihnimden kurtulmak istiyordum.

Selim bana seslenince geriye dönüp yanına gittim. Son kez Arya'mın toprağına baktıktan sonra dönüp mezarlıktan çıkmıştık.

Yollar sahipsiz cesetlerle doluydu. Ortalık gerçekten kan gölüydü ve bir gün Serhat'ın da bu halini görmek benim tek umudumdu. Belkide ölmüştü çoktan.

Selim'i eve gönderip biraz gezecektim fakat beni tek bırakmamıştı. Beraber Serhat'ın evine doğru gitmeye başladık. Gidip bakacaktım sağ mı ölü mü diye. Hemen bahçeye girip kapıya yanaştım. Önce birkaç dakika dinledim, sesler vardı ama kimin sesiydi bilmiyordum. Dinlemeyi bırakıp açık camlardan içeriye bakmaya çalıştım ve gördüm.

Hâlâ oradaydı. Eve doktor çağırmıştı. Yaşıyordu ve bu benim işime gelirdi çünkü onu öldürmeden öldürecektim. Çünkü onu ölüme hasret edecektim.
Çünkü onu ölmekten beter edecektim.

Sinirle arkamı dönüp hızla eve gitmeye başladım. Selim'de arkamdan geliyordu.
Eve gelince ikimzide tek kelime etmeden odalarımıza çekilmiştik.

Biraz uzanıp düşündükten sonra kalkıp defterimi aldım. Oturacakken masanın üzerindeki Arya'nın yarım bıraktığı kitabı gözüme çarptı.

İç çekip kitabı masanın köşesine ittirdim. Defterimde boş sayfa bulduktan sonra rastgele bir şeyler çizmeye başladım.

Sıkılıyordum. Dünya dar geliyordu ve ben bunalıyordum. Kalkıp odadan çıktım ve balkona giderken Selim'e gelip gelmeyeceğini sormuştum. Cevap gelmeyincede üstelememiştim.

Balkona çıkıp sandalyeye bıraktım kendimi. Ne düşüneceğimi şaşırmıştım. Babama üzülmeli miydim? Haklı mıydı? Arya artık yoktu ve ne olacaktı? Nasıl geçecekti bu günler? Annem beni affeder miydi?

Diye düşünürken bir anda aklıma Serhat'ın annem hakkında dedikleri beynimde yankılandı.

"EĞER BEN ÖLÜRSEM ANNENDE ÖLÜR"

Nasıl yani? Annem yaşıyor muydu? Anlayamıyordum.
Neden böyle bir şey söylemişti.

Kafamı sallayarak düşüncelerimi dağıtacağımı düşündüm. Başımı kaldırınca Selim'in çoktan gelip yanımda oturduğunu gördüm.
Gözaltları ağlamaktan balon gibi şişmişti ve hâlâ ağlıyordu.

Yavaşça gözlerini benim gözlerime sabitledi. Baktı öylece. Gözlerindeki öfkeyi ve özlemi görebiliyordum.
Oturduğu yerden bana sarıldığında ağlaması daha da şiddetlenmişti.

Biraz sakinleşince konuşmaya başladı.

" Aptalın tekiyim. Onu bu oyuna karıştırmamalıydım. Çok ağır oldu bu Alya. İnanılmaz canım yandı. Siz benim ailemsiniz ve tekrar bir kayıp vermek çok koydu. Senin içinde öyleydi tabi. Düşünmek bile zulüm gibi geliyor şuan. Çok özür dilerim."

Dedikten sonra devamını getiremedi. Boğazını tutarak yavaşça yutkundu.
O sessiz kalıca düşüncelerim tekrar konuşmaya başlamıştı.
Onları susturabilmek amacıyla konuşmaya başladım.

" Selim" tekrar gözlerini bana dikmişti.
" Özür dilemenin bir anlamı yok artık. İkimizde hatalıyız ama yapacak bir şey yok. Tek yapmamız gereken bunun intikamını hakkıyla almak ama benim sana bir şey söylemem lazım. Ben o gün Serhat'ı ilk bıçakladıktan sonra bana *Eğer ben ölürsem annende ölür * dedi. Ne demek bu? Annem yaşıyor olabilir mi gerçekten?"

Selim tekrar yere bakıp düşünmeye başladı.
" Bilmiyorum Alya. Sadece bilmiyorum şuan. Üzgünüm."

Kalkıp içeriye girmişti. Bende olduğum yerde kalıp sadece gökyüzüne baktım.
Hiç silinmeyen, zihnimin bir köşesine saklanmış anılar aklıma geldi.
Arya'm...

" -Aryaa! Benim defterim neredeeee!?

-Bilmiyoruuuum. HAHAHAH

- Annee şu patavatsız kızına söyler misin defterimi versin

Annem;
- Arya yapma kızım hadi ver defterini.

Arya;
- Yooooooook. Okumam lazım.

Bunu duyunca hızla üstüne atlamıştım. Biz yerde defter için kavga ederken annem ayağa kalkıp konuşmaya başlamıştı.

-Ben markete gidiyorum. İsteyen gelebilir.

Diyip kapıya yönelmişti. İlk başta ikimizde duymamıştık fakat sonra aynı anda durup doğru mu duyduk diye düşündük. Arya hızla beni üstünden atıp kapıya koşmuştu. Bende arkasında koşarak yanına gitmiştim.

Arya defterimi uzatarak;

- Al kardeşim defterin. Tek kelime okumadım.

Demişti. Annem kahkaha atıp dışarıya çıkmıştı. Bizde arkasından onu takip ediyorduk. Yolda Arya ile şakalaşarak gidiyoruz. Kahkahalarımız sokakları neşelendiriyordu."

Kendime gelince gülümsediğimi farkettim ve anında yüzüm düşmüştü.
Akşam olmak üzereydi ve hava soğumuştu. Kalkıp içeriye ve daha sonra odama geçtim.

Arya'nın yatağına baktım önce, sonra yarım kalan kitabına, kıyafetlerine...

Yatağına uzanıp tavanı izledim saatlerce. Uykum gelene kadar boş boş baktım etrafa. Uykum gelmedi, düşüncelerimde bitmemişti.

Kalkıp tekrar masaya oturdum ve rastgele bir şiir yazmaya başladım.
İçimdeki öfkeyi, nefreti, hüznü ve özlemi satırlar arasına sıkıştırmaya çalıştım.

Uzun uzun bir şeyler yazdım ama hiç bakmadım bile ne yazdığıma. Umursamadan kollarımı masanın üstüne koyup başımıda kollarımın üzerine bıraktım.

Düşünmek beni yormuştu ve bugün hiç olmadığı kadar düşünmüştüm.
Aklım karmakarışık bir haldeydi ve ben bundan kurtulabilmek için uyumayı umuyordum.

*******

Selaaaam. Nabersiniz?

Ben iyiyim çok şükür xlsnf.

Her neyse çok uzatmadan

Kitabımı herkese önermenizi rica ediyorum.

Okuduktan sonra yorum yapmayı unutmayın.
Etikette atabilirsiniz nxnsşnf.

İyi okumalar.

Aklınıza takılanlar ➡

Etiket ➡

Teşekkürler.

Continue Reading

You'll Also Like

İstanbul Katili By Son_anka

Mystery / Thriller

24.3K 2.1K 62
Yüzümdeki kar maskesinden dolayı görmeyeceğini bilsem de tek kaşımı kaldırdım. "Niye beni kaybetmek istemiyormuşsun? Yoksa elinde şantaj yapıp kullan...
8.8K 521 36
O, Ateş'ti. Kaçsam donacaktım, dokunsam yanacaktım. Ben de Rumi'nin dediğini yaptım. Hamdım, piştim, yandım. * 11.08.19
15.8M 645K 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu...