ABİ TAYFASI

By Zelihazer670

2M 118K 64.2K

17 yıl boyunca bir yalanla büyüyen Çilek 17 yaşında üvey olduğunu gerçek ailesinin başka insanlar olduğunu öğ... More

KARAKTER TANITIMI
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
1 MİLYON 🍓🎂
37.Bölüm
38.Bölüm
39.BÖLÜM

15.Bölüm

55.1K 3.4K 1.3K
By Zelihazer670

09.07.2021 ~ 02:45

Keyifli okumalar.

LÜTFEN HAYALET OKUYUCU OLMAYIN!

Wattpad de yorum sorunu vardı, lütfen bol bol satır arası yorum yapar mısınız^?

🍓🌸

~ÇİLEK~

"Abi kolların kopacak, fıtık olacaksın bak artık." Azad abim omuz silkip kucağında olan beni daha sıkı sardı.

"Bir şey olmaz. Abiyim ben, taşırım." Kendi kendine böbürlenerek konuşunca sırıttım.

"Abi, papağan gibi sürekli aynı şeyi tekrar edeceksin değil mi?"

Azad abim kafasını sallayıp korumanın açtığı kapıdan içeriye girdi.

"Evet, şimdi gidip Çağrıya hava atacağım. Malum, Çakır gitti." onun yüzüne bakıp gülümsedikten sonra yanağına bir öpücük kondurdum.

Ah dışarıya sert bana yumuşak kek'im.

Azad abim soğuk biriydi. Bakışlarıyla ve duruşuyla insanı bazen korkutabiliyordu ama sevgisini gösterdiğinde o soğuk halinden eser kalmıyordu.

Sinirli halini hiç görmemiştim. Dün gece de şahit olmamak adına zaten bir hışımla odama çıkmıştım.

Çakırı sabah göndermişti, dün dediklerini harfi harfine duymuştum çünkü sesi koskoca evde hatta oturduğumuz site de bile yankı yapmıştı. Azad abimin tersi gerçekten pisti.

Allah'ım sen bana karşı gösterme inşallah.

"Abi bak vallahi belin çıkacak ağırım ben."

"Otuz kilo bir şeysin sporda tek elle kaldırıyorum ben o kiloyu. Abiye karşı gelinmez sus Çilek."

"Tamam abiciğim, sen nasıl dersen öyle olsun."Dediğimde anında yüzündeki gülüş büyürken beni öptü.

"Seni yerim lan!"

"Azıcık diğerlerine de kalsın abi."

"Götümü yesin onlar, banane." Coçuk gibi homurdandığında koca bir kahkaha attım.

Azad abim böyle fazlasıyla tatlıydı.

İçeriye gelmiştik, herkes yine evdeydi.

"Canım ailem, hello! Bakın yeni yer buldum kendime adı da abi kucağı." Biz içeri girerken azad abim ikili koltuğa oturup beni de yanına alarak kolunu omuzuna attı ve beni kendine çekti.

"Hoşgeldiniz, istediklerini aldın mı kızım?"

"Evet bir sürü kalem aldım çantamı da abim aldı. Anne bu herif kime çekti hiç nazik değil."

"Babana çekti anneciğim babana."

"Pardon ama iyi taraflarında hep anneye çekti diyorsunuz kötü taraflar neden hep babaya yıkılıyor çiçeğim?"

"Sanane Aydın ben doğurduğum çoçuğu tanıyorum karışma işime."

"Hayır efendim karışırım! Ben nazik bir adamım."

"Neren nazik acaba kavga etmesek bana bir dal gül bile alamıyorsun?"

"Evet bana bana da daha bir dal gül bile almadın." Diyerek sırıttım.

Araya kendimi katmak 10/10 hareket vallahi.

"Artık her gün eve çiçek yollayacağım. Aydın yeter bıktık derseniz o çiçekleri size yediririm ama."

"Çok ayıp baba! Küserim bak sana."

"Yok! Küsme sakın senin inadın da anan gibi öğrendim onu ilk günden beri, aman diyeyim." Onun bu haline kahkaha atıp kafamı diğer tarafa çevirdim. Çağrı Azad abime kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.

"Çağrıcığım, yarın bana dondurma alırsın değil mi?"

"Alırım."

"Ev ve araba da alırsın bence."

"Alırım."

"Peki koca?"

"Alı- ne kocası kızım?" Diye bağırıp bana döndüğünde bu seferde ona güldüm.

"Abime bakarak dalmışsın da şakacıktan dedim."

"Zaten gerçekçikten diyemezsin bana öyle bir şey, abinim ben senin başçavuşun eşeği değilim. Abiyim yani anladın mı, abi."

"Anladım anladım." Diyerek öpücük attım. O bana dönüp cevap verecekken televizyonda ki ses ismimi söyleyince oraya döndüm.

Magazin haberiydi.

Benim magazinde ne işim var kardeşim?

"Aydın Atay'ın ikinci oğlu Azad Atay kız kardeşleri olarak bilnen Çilek Atay ile alışverişte gezerken görüntülendiler. Azad Atay'ın korumaları tarafından engellenen kameramanlar yanlarına gidemediler."

"Aydın Atay kızını neden saklıyor?"

"Eyşan Atay ile karışan Çilek Atay hakkında hâlâ bir resmi açıklama yok."

"Sanane! Resmi açıklama yapınca gelip sen mi alacaksın sanki nüfüsuna beni?"

"Aydın Atay neden açıklama yapmadı?"

"Keyfi ve kahyası öyle istemiş! Benim babam yoğun bir adam bir de sana açıklamamı yapacak, Allah Allah ya!"

"Çilek Atay gayrimeşru bir çocuk mu şeklinde çıkan haberler medyada hızla yayılırken doğruluğunu kanıtlayan çok fazla belge olduğu söyleniyor."

"Yok ananın pembe panjuru! Sensin lan gayrimeşru göt lalesine bak!"

"Hala açıklama beklenen Aydın Atay ne zaman açıklama yapacak?"

"Sen ölünce! Salak adam mal mal konuşuyorsun, bulurum lan ben seni sen benim anneme ne demek istiyorsun ya!"

"Azad Atay ile yakınlığı fazlasıyla belli olan Çilek Atay rol mü yapıyor?"

"Evet işim gücüm yok rol yapacağım , gerizekalı sanane! Vallahi şikayet edeceğim seni abime gör sen!"

Televizyondaki magazinci adam soruları şok başlık altında sorarken o duymasa bile ben cevaplıyordum buradan.

Gerizekalıya bak, gayrimeşru dedi lan!

"Bu iş fazla uzadı baba sen bir açıklama yapmayacaksın ben olaya el atacağım haberin olsun." Yanımda bedeni kasılmış bir şekilde oturan Azad abim sert bir şekilde konuşunca onu desteklemek için bende söze girdim.

Annem var lan arada!

"Baba olay tamamen ben değilim anneme de laf çarpıyorlar."

"İlgileniyordum aslında ama kesin bir çözüm gerekiyormuş. Ben çalışma odasındayım gerekli açıklama için yazı yazmam gerek. Magazincileri çağırmamıza gerek olduğunu düşünmüyorum. Hem Çileğin sevmediği aşikar hemde bende katlanamıyorum sorularına. Yazılı bir açıklama yapacağım gerek görürsek sizde hesaplarınıza bir duyuru paylaşırsınız, iyi oturmalar size."

"Tamam baba." Babam ayaklandığında annemde kalktı onunla birlikte.

"Bende geleyim sekreterle ben konuşurum."

"Aytaç sana da bir koku geldi mi ya?" Yarım ağız güldüğüm de Aytaç direkt kahkaha atmıştı.

Ah birde kendini yere atmıştı tabii...

"Kıskançlık kokusu mu, geldi geldi." Annem kenardan iki yastık alıp ikimize de ayrı ayrı fırlattı.

"Aman bir şey demedik ya!" Omuz silkip babamın koluna girerek onunla birlikte odadan çıktı.

"Eee abi, iş güç nasıl?" Azad abime doğru dönüp bağdaş kurarak oturdum.ellerimle saçlarını düzeltirken o gülüyordu.

"Bu aralar biraz ağır bir dönemden geçiyoruz. Bir hafta içinde güzel bir anlaşma yapacağız sonrasında rahata ereceğiz."

"Çakır'a yıkın hepsini yapsın, müstahak ona."

"Çilek, o ne dediğini bilmiyor. Eyşan olan kinini nefretini sana karşı kullanıyor. Ona uyup sende karşılık verme. Ben onun ağzının payını verdim, bir süre sonra zaten susacaktı ama daha erken oldu. Geldiğinde Toprakla konuşup onu bir doktora da yönlendireceğim, çok fevri hareketleri var bu şekilde iletişim güçlüğü çekiyoruz."

"Haklısın abi. Haklısın ama bana dedikleri de az buz şeyler değil. Geldiğim gün söyledim Harun ile aramda bir şey olmadığını, aramızda ufak şakaların geçtiğini hatta sürekli kocam diyorum ona sizin yanınızda. En sinirlimiz sen ve babamken ve siz bir şey demezken her şeye atlıyor ve sinirimi bozuyor benim. Hadi Harunla sevgili olsam da onun üzerine başka bir çocukla konuşuyor olsam o dediklerinde haklı olur ama bildiğimiz bana kötü kadın iması yaptı, gelse bile yüzüne bakmam söyleyeyim."

"En iyisini yaparsın bırak kendini affettirmek için o kendi çabalasın."

"Aman zaten benim çablayacak yerlerim ağrıyor abi bilmiyor musun?"

"Biliyorum." Diyerek sırıtınca bende güldüm.

"Azıcık yemek yiyene kadar dizinde yatayım." Kendimi ger çekip koltuğa uzanarak abimin dizine yattım. O saçlarımı okşamaya başlarken Aytaça döndüm.

"Karpuzun mamasını verir misin, acıkmıştır o."

"Tamam abla ben şimdi bakarım." Gülümseyip iyice yerime yayıldım.

Vallahi abimin dizi cok rahattı.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

"Çağrıcığım şimdi bu olmamış mı?" Üzerime giyindiğim ama beni rahatsız eden ultra kısa eteğe çirkin bakışlar atıp Çağrı abime döndüm.

"Olmamış, kusura bakma kıyafetlerine karışmak istemiyorum ama bu çok rahatsız edici duruyor." Oflayıp reyonlara bakmaya başladım.

Dün gece Azad abimin dizinde uyuyakaldıktan sonra yemek yediğim için beni odama taşımış ve ben sabaha kadar uyumuşum şimdi ise biz Çağrı abimle bana forma almaya gelmiştik.

"Bunun daha uzunu yok mu ki, üretim hatası resmen popişim açılacak neredeyse!" Çağrı abim oturduğu yerden ayağa kalkınca bir görevli çağırdı yanımıza.

"Bu eteğin daha uzunu varsa getirebilir misiniz acaba?"

"Maalesef efendim. Hanımefendinin bedenine göre olan en uzun eteğimiz bu eteklerimiz standart zaten."

"İyi de ben gereğinden uzun değilim ki! Olmamış bu etekler ya!" Çağrı abim de beni onaylayınca tekrar görevliye baktım.

"Pantolon tercihi var mı acaba görevli abla?"

"Var tabi isterseniz getireyim."

"Olur vallahi zahmet olmayacaksa bir deneyeyim."

"Peki, hangi renk tercih edersiniz lacivert mi siyah mı?"

"Rica etsem ikisinden de benim bedenime göre olanı alabilir miyim? Deneyeyim ona göre belki ikisini de alırım değişe değişe giyerim."

"Tabi hemen getiriyorum." Ona gülümseyip bine döndüm yine. Böyle cici cici konuşan görevlileri çok seviyordum.

"Pantolon daha mantıklı değil mi?"

"Aynen daha rahat olur etek almak istersen onu da alabiliriz ama çok kısa yavrum."

"Yok o hiç içine sinmedi şuna baksana çekince bile uzamıyor. Dayıma söyleyeyim de etek işini iptal etsin, en sevdiği yeğeni bence benimdir." Diyerek sırıttım.

Tek kız olarak ne istersem yaparlardı bence.

"Tek kız sen olduğun için olabilir."

"Cidden tek kız benim değil mi?"

"Evet. Aslında büyük amcamın bir kızı vardı ama on yaşında kanserden vefat etti o yüzden tek kız sensin."

"Başınız sağolsun." Üzülmüştüm öyle diyince, ömrü o kadarmış demek ki. Abim sadece başını salladı.

Görevli kız yanımıza geldiğinde teşekkür ederek pantolonları alıp kabine geçtim. Eteği çıkarıp pantolonun siyah olanını giyip dışarıya çıktım.

"Çağrıcığım, olmuş mu?" Pantolon ne çok dar ne çok boldu. Rahat rahat oturulabiliyor ve papomu sıkmıyordu.

"Etekten daha güzel duruyor sweatshirt ile birlikte bence pantolonların ikisini de alalım. Diğerinin kalıbı da aynıysa hiç denemene gerek yok."

"Olur valla alalım bunları, üzerimi değişeyim ben." O kafasını sallayınca içeriye girip hızlıca eşofmanımı giydim. Pantolonları elime alıp eteği kabinde bırakarak çıktım. Görevli kadına pantolonları verdiğimde bana ayarladığı sweatshirt ile birlikte kasaya geçtik. Çağrıcığım parayı ödeyince poşeti yanımıza gelen korumaya verip benim omuzuma kolunu atarak yürümeye başladı.

"Eee nereye gidiyoruz abisinin en sevdiği kardeşi?"

"Aytaçı daha mı az seviyorsun, üzülür ama abi ya!" Adımları durunca bende durup ona baktım.

"Ne oldu?"

"Abi dedin bana, yani abinim değil mi abi dedin?" Onun bu haline ufak bir kahkaha atarak uzanıp yanağını öptüm.

"Cahil misin abi, ne diyeyim sana başka elti mi?"

"Yok abinim ben senin! Abi diyeceksin tabi canım kardeşim benim gel öpeceğim." Beni kendine çekip yanaklarımı öptükten sonra sıkıca sarıldı.

"Teşekkür ederim Çilek."

"Ben teşekkür ederim, beni sevdiğiniz için." Benden ayrılıp alnını öptü.

"Abiler kardeşlerini çok severler."

"Kardeşler de abilerini çok severler."

İkimizde birbirimize bakıp kocaman gülümsedik.

"Eh, hadi sana senin paranla dondurma ısmarlayayım."

"Senin paran yok mu? Neden babamdan yada bizden istemiyorsun ki, gel para çekelim üzerinde bulunsun lazım falan olur." Telaşlı telaşlı konuşunca onu durdurdum.

"Abi sakin ol, dur bi' var benim param. Yanıma bilerek cüzdanımı almadım sadece dün de Azad abimle gezerken aynısını yapmıştım."

"Bak gerçekten paran olmadığı zamanda babama söylemeye çekinirsen bile gel bana söyle ben sana veririm para."

"Tamam abi, söz söyleyeceğim." Yine gülümseyip yanağını öperek elimi tuttu.

"Hadi gel bana dondurma ısmarla." Onunla birlikte üst katta ki bir kafeye yol alırken arkamdan ismimin seslenmesi ile ikimizde o tarafa döndük.

"Çilek bakar mısın?"

Tunanın burada ne işi var?

Yutkunarak Çağrı abime döndüm, kaşlarını anında çatmış onunla yaşıt gibi duran Tunaya bakıyordu.

Ne olur tanıyor olmasın ne olur daha önce görmüş olmasın, lütfen.

Abim kafasını bana çevirdi hemen.

"Kim bu, tanıyor musun?"

"Şey, tanıyorum." Biz konuşurken Tuna yanımıza gelmişti çoktan abime elini uzatıp konuştu.

"Tuna ben." Abim de hiç bekletmeden elini uzatınca tokalaştılar kısa bir şekilde.

"Bende Çağrı, çileğin abisiyim."

"Biliyorum. Müsade edersen Çilek ile yalnız konuşabilir miyim? Harun ile alakalı bir mevzu o isterse sana anlatır daha sonra." Abim önce Tunaya baktı sonra da bana baktı ve kafasını salladı.

"Olur, Çileğim ben seni kafede bekliyorum güzelim."

"Tamam abi, teşekkür ederim." Gülümseyip beni öptükten sonra yürüyen merdivenlere binip yukarı çıkmaya başladı bende sinirle Tunaya döndüm.

"Senin burada ne işin var Allah aşkına Tuna?"

"Atilla abi gönderdi." Abimin ismini duyunca vücuduma yayılan endişe ile onun kolunu tutup kenara çektim.

"Abim iyi mi, bir şey mi oldu konuşsana ne bakıyorsun!"

"Korkma abin iyi. Sadece dün çıkan haberleri görüp sinirlendi ve bana anlatamadığı sana anlayabileceği bir şeyler varmış. Telefonda anlatamayacağım yarın hemen onun yanına gitmen gerektiğini söyledi. Ayrıca seni ben alıp götüreceğim Harun yarın çalışacakmış konuştuk onunla."

"Sen ne alaka pardon da ben kendim gelirim." Tuna elini ensesine atıp kaşırken sıkıntıyla bana baktı.

"Bak ilk gün geldiğinde sana karşı olan tutumum davranışım için binlerce defa özür dilerim. Gerçekten dosyanın içine bakmamıştım ve Atilla abimin kız kardeşi olduğunu bilmiyordum. Bak ben 23 yaşındayım on sekizimden beri de Atilla abiye yakın korumalık yaparım her şeyini bana güvenir de yaptırır senin yanına da beni güvendiği için yolladı. Bir kaç işte terslik olmuş ve o çözülene kadar senin kişisel korumanım artık. Atilla abimin emri, itiraz etsen de seni gideceğin yerlere zorla bile olsa ben götürmek zorundayım." Kaşlarım çatıldı.

Yakın koruma ne alaka ki?

"Ben evden abimler veya Aytaç olmadan pek çıkmıyorum çıkarsam da şoför yanımda oluyor teşekkür ederim ama sana gerek yok."Üzerindeki sweat'in yakalarını çekip düzelterek kaşlarını çattı.

"Çilek anlamıyorsun beni. Atilla abi söyledi diyorum ben onun sözünden çıkamam. Eğer sana bir ilgi duyacağımdan falan korkuyorsan korkmana gerek yok benim de kardeşim sayılırsın ben abi dediğim adamın yanında yıllarca ekmek yediğim adamın kardeşine yan gözle bakacak bir adam değilim. Benim düşünce yapıma ters bir kere ama bak lütfen itiraz edip durma, olur mu?"

"Tamam diyelim itiraz etmiyorum aileme ne diyeceğim ben Tuna hiç düşündün mü?"

"Düşünmedim görmelerine gerek yok en azından Atilla abim eve dönene kadar dışarı çıktığında yanında olayım yeter."

"Peki ne kadar sürecek bu?"

"Atilla abim eve ne zaman dönerse o zamana kadar sürecek."

"İyi tamam sen şimdi git abim ve korumalar var zaten."

"Gideceğim zaten yarın başlayacağım seni korumaya ve Çilek şey var birde." Bana sıkıntıyla bakıp etrafı bir kolaçan etti.

"Ney var?"

"Atilla abi sebebini bilmediğim bir şekilde sen yokken evde sinir küpü gibi dolanıyor saldıracak yer arıyor Çakır ile ilgili bir şey duymuş. Aytaç ile konuşmuştu geçen gece galiba bir şeyler dedi ne olduğunu bilmiyorum ama gitmeden önce abini bir arayıp sakinleştirsen çok iyi olacak."

"Aytaçı tavuk gibi yolacağım! Hemen mi yetiştirmiş ya! Tamam ben hallederim abim şüphelenecek gitmem lazım, geldiğim için teşekkür ederim."

"Rica ederim, önemli değil. Dedim ya yarın sizin evin oralarda olurum sana birazdan mesaj atacağım numaramı da kaydedersin dediğim gibi Harunun da her şeyden haberi var ama sen yine de onunla da konuş istersen."

"Tamam sağ ol, görüşürüz Tuna."

"Görüşürüz Çilek." Ona tebessüm edip el sallayarak hızlıca yürüyen merdivenlerden çıkıp abimin bulunduğu kafeye geldim. Ben oturduğum da abim garsona işaret vermişti. Hızlıca önümüze gelen dondurmalar ile gülümseyip abime öpücük attım.

"Arkadaşın mıydı?"

"Evet Harun ile ortak arkadaşımız ona ulaşamamış da söylemesi gerekenleri bana söyledi ben Haruna ileteceğim, ailevi bir konu."

"Anladım yavrum." Bana göz kırpıp dondurmasını yemeye devam etti. Abim ile dondurmaları bitirene kadar güzel güzel sohbet etmiştik ama ben cok dalgındım.

Aklım abim de kalmıştı.

Şuan iyi mi kötü mü bilmiyordum.

"Çilek akşam herkes gelecek biliyorsun değil mi?" Abim konuşunca yüzümü buruşturdum.

"Çakır gibileri var değil mi?"

"Sadece bir tanesi abim gibi konuşur ama sen onun üstesinden kolaylıkla gelirsin diğerleri seni kesin severler zaten Toprak abiyi görmüştün."

"Evet benim dnamı isteyen doktor bozuntusu."

"Evet o." Diyerek sırıtınca bende sırıttım.

Hadi bakalım akşam akraba tanışması vardı.

Aklıma gelenlerle daha çok sırıttım.

Dede beylerde gelecekti ve ben annemin babasını bayağı yanaşıp diğer dedemi kudurtup ona bol bol laf sokacaktım.

Büyük olması önemli değildi. İnsanları zehirleyen birine beni abimden ayıran birine ben dede diyemezdim.

O daha beni tanımıyor ve neler yapabileceğimi bilmiyordu.

Ben kendime güvenmekle birlikte yanımda her daim bana koşulsuz şartsız yardım eden insanlara da güveniyorum.

O dede bey benden korkacak!

Ona diyeceklerim yapacaklarımın yanında bir hiç idi.

BÖLÜM SONU.

İnstagram 💻:umudunmutlulugu

Bölüm nasıldı? Düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?

Diğer bölümlerde olmasını istediğiniz herhangi bir şey var mı?

Kendinize cici bakın.🍓🌸

Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 91.6K 45
" Ya oooff!" Bağırmam ile zilimin çalması bir oldu. Kim bu yaa şimdi, zaten sinirliyim ! Kapıya gidip bakmadan açtım. Karşımda baya uzun ve dağ...
3.4K 304 34
Hapsolan Ruhlar ve Kayıp Bedenler. Ruhlar hapsolduğu aynadan kurtulacak mi? Kayıp bedenler bulunacak mı? Alıntı... Gözleri açıldı. Bana baktı. Aşi...
3.2K 365 42
+90**: Biliyor musun Onur senden nefret etmek istiyorum [İletilmedi] +90**: Dediğim gibi, sadece istiyorum [İletilmedi] +90**: Ama içimde sana karş...
125K 7.7K 41
"Neden kaçıyordun?" dedi merakla genç adam. Küçük kız yavaşça kafasını çevirip genç adama dikkatlice baktı. Genç adam, kızın konuşmayacağını anladığı...