Komşum Dengesiz

By Esrau57

277K 13K 849

♠ Amaç: Hayata yeni bir sayfa açmak. Yeni bir eve geçerek bu amacı gerçekleştirmek isteyen dört genç kız. Hen... More

Tanıtım ♠
1.Bölüm ♠
2.Bölüm ♠
3.Bölüm ♠
4.Bölüm ♠
5.Bölüm ♠
7.Bölüm ♠
8.Bölüm ♠
9.Bölüm ♠
10.Bölüm ♠
11.Bölüm ♠
12.Bölüm ♠
13.Bölüm ♠
14.Bölüm ♠
15.Bölüm ♠
16.Bölüm ♠
17.Bölüm ♠
17.Bölüm Tekrar.
18.Bölüm ♠
19.Bölüm ♠
20.Bölüm ♠
21.Bölümden Kesit!
21.Bölüm ♠
22.Bölüm ♠
23.Bölüm ♠
24.Bölüm ♠
25.Bölüm ♠
26.Bölüm ♠
27.Bölüm ♠
28.Bölüm ♠
29.Bölüm ♠
30.Bölüm ♠
31.Bölüm ♠
32.Bölüm ♠
33. Kesit! /Duyuru
33.Bölüm♠
34.Bölüm♠
Ne Diyeyim ki Şimdi?
35.Bölüm♠
36. Bölüm Kesit♠
5 Ay Sonra Bir Not😕

6.Bölüm ♠

9.2K 454 10
By Esrau57


[Multimedia Pınar ]

6.Bölüm°

-1 Hafta Sonra-

-Arya-

Asık suratımla merdivenleri inmeyi bitirdiğimde koltuğa oturdum .

Evde tek başımaydım ve çok sıkılıyordum.

Pınar ve Simge, Simge'nin zoruyla alışverie gitmişlerdi ve beni götürmemişlerdi.

Neden mi?

Onlara Emir'in beni öptüğünü anlatmıştım ve onlarda Emir'e 'izin verdiğim ( ! )' için bana ceza vermişlerdi.

Oysa her şey bir anda olmuştu ve ben o 'bir anda' olan olayın etkisinden çıktığımda onu itmiştim. Ama gelin bir de bunu Pınar'a anlatın.

Beni doğru düzgün dinlemiyordu bile ve bu benim sinirimi bozuyordu. Ne olursa olsun böyle davranmaları gereksizdi.

Siz şimdi onu bunu bırakın da, ben İpek'in suratına nasıl bakacaktım?

Sonuçta o Emir'i seviyordu.

Ben her ne kadar kızlara söylememeleri için yalvarsam da, Emir piçin tekiydi ve gidip söyleyebilirdi.

Of Allah'ım ! Sen yardım et.

İçimdeki his o kadar kötü hissettiriyordu ki! Benim bir suçum yoktu bile .
Biraz daha burda böyle oturursam ağlayacağımı bildiğimden yerimden kalktım ve mutfağa girdim.

Canım kurabiye yapmak istiyordu.

Tıpkı Emir'in beni öptükten sonra umursamazca 'canım istedi' demesi gibi .

***

Kurabiye tepsisini fırından çıkarıp masanın üzerine koydum.

Kurabiyeleri kare şeklinde yapmıştım ve ... ve'si yok başka bir şey demeyeceğim. Sadece kare şeklindelerdi.

Kapının kilit sesini duyduğumda umursamadım ve dolaptan bir tabak çıkardım.
Kurabiyeleri tek tek tabaklara koyarken içerden Simge'nin sesi geliyordu.
Anlaşılan istediği şeyleri alabilmişti.
Ve.. Eminim ki Pınar'ı çileden çıkarmıştır.

Her neyse, beni ilgilendirmiyor.

Madem onlar bana böyle davranacaklar, o zaman bende öyle davranırım. Bundan kolay ne vardı.

Tepsideki kurabiyelerin hepsini tabaklara koyduktan sonra tepsiyi lavabonun içine koydum .
Dolaptan süt kutusunu çıkarıp bardağa doldurdum ve kutuyu geri koydum.

Tabağımı da elime aldım ve mutfaktan çıktım.

İkisinin de bakışları bana döndüğünde önlerinden geçip koltuğa oturdum. Televizyonu açıp ayaklarımı uzattığımda eksik bir şey kalmamıştı.

Tabağımı kucağıma koydum ve yemeye başladım.
Pınar bu kurabiyelere aşıktı, Simge aşık değildi ama severdi.
Pınar mutfağa fırladığında gülümsememi saklamak için süt bardağını kafama diktim.
Pınar mutfaktan çıkıp karşıma dikildiğinde boş bardağı kenara bıraktım.

"Tepside başka kurabiye yok? "

Allah'ım! Sesi o kadar masum, nazik ve istekli çıkmıştı ki, bir an beni öldürecek sanmıştım.

"Ee n'olmuş? "

"Nasıl n'olmuş ?! Bana nasıl kurabiye bırakmazsın ha ?!"

Gözleri tabağıma gittiğinde, tabağı sıkıca tuttum ve ayağa fırladım.
Yavaş yavaş koltuğun arka tarafına geçerken konuştum.

"Bırakmak zorunda değilim ya! Git kendine yap."

"Ver o kurabiyeleri ! "

"Hayır ."

"Arya delirtme beni! Ver onları."

Koşmaya başladığında ben de koştum ve merdivenlerin önüne geldim.

Hızla merdivenleri çıkmaya başlamıştım ama ayağıma takılan bir şey devam etmeme izin vermemişti.
Benimle birlikte parçalanan tabağın üzerine düşen kurabiyeler için ağlamak istemiştim ama şu durumda kendim için ağlamam daha doğruydu.

Pınar yanıma gelip beni kaldırırken canımın acısıyla çoktan ağlamaya başlamıştım.

***

-Yazar Anlatımı-

Pınar, Arya'nın kolunu güzelce sardıktan sonra derin bir nefes aldı ve arkasına yaslandı.

Kurabiyelere yazık olmuştu.

En azından birtanecik yeseydi, içi rahat ederdi.

Simge bugün çok mutluydu. Çünkü geçen sefer, o çok beğendiği elbiseyi bugün almıştı.
Pınar'a yol boyunca teşekkür edip durmuştu ve Pınar da, Simge'nin ağzının ortasına bir tane çakmamak için zor tutmuştu kendini.

Kapı çaldığında bu sefer Arya fırlamıştı. Kapı açmayı özlemişti.

Ama Karşısında orta yaşlarda bir kadın gördüğüne şaşırmıştı.

"Buyrun? "

" Rahatsız ediyorum ama gelebilirmiyim? "

Arya kapının önünden çekildi ve kadının gülümseyerek içeriye girmesini bekledi.

Kadın içeriye girdiğinde hemen arkasından gitti. Niye gelmişti ki?

Pınar kadını görünce ayağa kalktı . Ondan özür dilemeliydi. Kaan'ların evine ilk gittiği gün ona kaba davranmıştı.

"Ah ! Uzatmayacağım kızlar, sizden yardım istemeye geldim."

"Ne yardımı? " diye cevap verdi Pınar nazikçe .

"İlk olarak bunu onlara söylemeyeceksiniz."

"Neyi?"

"Susta dinle kızım.!"

Pınar, kadın onu azarladığında kafasını salladı.

Pınar kafa salladı.

Nazikçe .

Onu azarlayan birine .

Pınar .

Kıyamet alameti.

"Bizimkiler bir araba kazası geçirmişler. Bu zamana kadar baktım onlara, bunu yapabiliyordum.Ama hastayken çekilmiyorlar. Bir - iki kişi değilki, dört kişiler. Yetişemiyorum. Bir de oğlan var benim evde yanına gitmem gerek. Bu yüzden sizden yardım isteyeyim dedim. Bir gelseniz ? "

Ne uzun konuştun be teyze .

Simge'yle Arya bir şey demedi. Zaten Pınar kabul etmese gidemezlerdi.

"Tamam teyzecim. Ama bunu sana özür olarak kabul et, geçen sefer biraz kaba davrandım."

Kadın gülümsedi ve kafasını salladı.

"Tamam o zaman ben gideyim, siz de gelirsiniz birazdan."

Kadın daha fazla konuşmadı ve evden çıktı.

"Ben onlara bakmam Pınar."

"Hele ben, hiç bakmam."

İki kız da itiraz edip koltuklara oturduğunda Pınar sırıttı ve onlara döndü.

"Hadi ama kızlar, bence bu eğlenceyi kaçırmayın.!"

*****

Kızlar üstlerini giyindikten sonra evden çıktılar .

Biricik(!) komşuları hastayken ziyarete gitmemek ayıp olurdu.

Kapıyı çaldıklarında, hala adını öğrenmedikleri kadın gülümseyerek kapıyı açtı.
Kızlar içeriye girerken, adamlardan çoktan iznini almış olan kadın da evden çıktı.
Kızların geleceğinden adamların haberi yoktu ve büyük sürpriz olacaktı.

Kızlar fazla uzun olmayan koridorda ilerlerken bir yandan da konuşan adamları dinliyorlardı.

"Oğlum ben dedim size, bir iki insan evladı alalım yanımıza diye ! Şu tipimize bak."

"Ben göstercem onlara ebelerinin a- ıhm."

Kızları görünce susan Savaş, önce şaşırdı. Ama kızların ne için geldiğini az çok tahmin edebiliyordu. Bu eğlenceli olacaktı.

"Ne işiniz var burda?"

Kaan kalın sesiyle konuştuğunda Pınar gördüğü manzaranın şaşkınlığından çıkarak boş koltuğa oturdu.

"Hiç, duyduk geldik."

"Nerden duydun?"

"Sanane? "

Ağrıdan daha fazla konuşamayacağını anlayan Kaan susmayı tercih etti. Bu kızla biraz daha uğraşırsa iyi şeyler olmayacaktı.

"Aç mısınız? "

Simge soru sorduğunda 4 ayı ona şaşkınca baktı. Ciddi miydi bunlar?

Cenk kafasını sallayınca Pınar da dahil, kızlar kalkıp mutfağa girdiler.
Çorbayı Pınar yapacaktı . Çünkü o yapmayı bilmiyordu ve yapmayı bilmeyen biri kötü yapardı.

Tencereyi bulduklarında Arya biraz daha sevindi.
Biraz daha diyorum çünkü az önce Emir'in dudağında kocaman bir yara görmüştü. Allah biliyor ya işini! Onun bir şey yapmasına gerek kalmamıştı.

Pınar tencereye koyduğu şeyleri karıştırırken Simge ve Arya baharatları arıyordu.

Bulduklarında neredeyse sevinç dansı yapacaklardı!

Eline aldığı yemek kaşığına kimyonu doldurdu ve tencereye boşalttı Simge.

Arya'da acı pul biberi koyabildiği kadar koydu.

"Tamam, yeter bu kadar."

Pınar onları durdurmuştu ama kendisi durmamıştı.

Tuz koymayı unuttuğu için, üç yemek kaşıkcık doldurdu ve koydu.

Kaynamaya başladığında söndürdü ve biraz daha karıştırdı.

Dört kaseye çorbaları koyduktan sonra Simge tepsiyi kaldırdı ve kızları arkasına alıp, salona geçti.

"Pınar'ın çorbasını denemelisiniz! Bu konuda üstüne yok!"

Kaseleri onların eline verecekti ama sağ kolları sargılıydı bunların!
Nasıl oluyordu da hepsinin birden sağ koluna bir şey oluyordu?

"En nasıl yiyecek bunlar?" diye sordu Simge.

"Ne bileyim, ver sol elleriyle yesinler."

"Günah ,günah!"

Cenk karşı çıktığında kızlar adamlara baktı.

"Siz yedirin."

"Anlamadım?"

"Siz yedirin diyorum anlamayacak bir şey yok!"

Simge bir kase alıp Cenk'in yanına gittiğinde, Pınar'da oflayarak Kaan'ın yanına gitti.

Arya'da eline kase aldığında bir şey farketti.

Ya Emir'e verecekti ya da Savaş'a .

Hah! Tabii ki de Savaş'a verecekti.
Arya'da Savaş'ın yanına oturduğunda Emir konuştu.

"E ben? Sizden bir tane daha yok muydu? O nerde? "

"Başlatma sizinden kapa o çeneni iç şu çorbanı."

Pınar sinirle konuşunca, Emir bir an onu öldürecekmiş gibi baktı.
O kim oluyordu da ona böyle bağırıyordu!

"Çorbanıza sıçayım ! "

Kaan sinirle bağırıp-kükreyip- ağzındaki çorbayı Pınar'a püskürttü.

"Ben senin ağzına sıçayım ! Yutsana çorbayı! "

"Sen, benim ağzıma?!"

Kaan bağırıp sağlam koluyla çorba kasesini tuttu ve Pınar'ın üzerine döktü .

Pınar yerinden fırlarken Kaan'da ayağa kalktı.

İkisi sinirle birbirine bakarken diğerleri hala saf saf onlara bakıyordu.

"Sen o çorbayı benim üzerime mi döktün şimdi? "

"Salak mısın? Görmüyor musun? "

Kaan sırıtmaya başladığında Pınar daha fazla tutamadı kendini ve Kaan'ın suratına yumruğunu geçirdi.

Kaan sendelemişti ama düşmemişti. Eh o kaslar boşa değildi.

Diğerleri ayaklanıp onları ayırmaya giderken Kaan'ın gözü çoktan dönmüştü.

Pınar suratına beklediği yumruğa kendini korumaya hazırlanırken karnına yediği tekmeyle iki büklüm oldu.

O bunun altında kalmazdı! Kalamazdı !

Cenk ve Emir, Kaan'ı sakinleştirmeye çalışırken ikisininde aklından bir çok şey geçiyordu ama sadece öylece durup birbirlerinin kararmış gözlerine baktılar.

Hani dedim ya birçok şey geçti akıllarından diye . Kaan'ın aklından Pınar'ın cesareti ve gücü geçmişti ve bundan nefret etsede hoşlanmıştı.

****

Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 124K 56
TAMAMLANDI Siz: Her şeyi anlarım. Siz: Ulan beni babamın doğurduğunu bile anlarım ama, Siz: Birinin beni dolandırıp, bankamdan sadece 31 TL çekmesin...
15.1K 1.3K 27
Bir anda "Oyun Oynayalım mı?" adlı gruba alınan Göksel'in sonrasında anonimden aldığı mesajlarla gruptakileri korkutarak eğlenmesi ve devamında gelen...
4.5M 268K 83
Her şey; aslında bütün aile fertlerinin yapmak isteyip de yapamadığı, ailenin küçük oğlu Murat ve eşi Nalan'ın isyanıyla aile apartmanını terkedip, o...
628K 27.1K 38
Ne demiş atalarımız "En büyük aşklar nefretle başlar." Nefretten doğan aşkı okumaya hazır mısınız? @bora_atalarr: beni dikizlemeyi kes @selinnozgur:...