STERİLİZE AŞK | bxb

By janeyreee

968K 84.6K 27.6K

[TAMAMLANDI] Obsesif bir katil... Aşçı bir baba... Aralarında büyük bir engel varken, birleşmeleri mümkün ola... More

1. Başlangıç
2. Hayatın Akışı
3. Beklenmedik
4. Yeni Komşu
5. Misafir
6. Yeni İş
7. Anılar
8. Tuhaf
9. İlkler
10. Yemek
11. Agresif
12. Çiçek
13. Bir Lokum Meselesi
14. Yıkılan Duvarlar
15. Komşu Komşunun Külüne Muhtaçtır
16. Tabular
17. Duygular
18. Çakır Keyif
19. Kırılan Umutlar
20. Aile Saadeti..!
21. Değişen Ruh Halleri
22. Tatminsizlik
23. Hak Edilmeyen Duygular
24. Yeni Bir Hayat
25. Prenses
26. Temas Bağımlılığı
27. Ufak İmalar
28. Huzurun Kokusu
29. At Çiftliği
30. Bencillik
31. Arınmak
32. Bir Küçük Mutluluk
33. Sıradan İnsanlar Gibi
34. Aitlik Hissi
35. İdrak Etme
36. Soru İşaretleri
37. Ortak Yaşam Alanı
38. Endişe
39. Birbirini Tamamlamak
40. Yenilikler
42. Hazin Son
43. Uyarı
44. Baba
Final

41. Ziyaret

12.4K 1.3K 193
By janeyreee

28.06.2021

***

''Gel pisi pisi.'' Çiçek dizlerini büküp masanın altına baktı. Burada da yoktu. Oturma odasında çıkıp mutfağa girdi. Babası öğle yemeği hazırlıyordu. ''Baba Herkül yok.'' Kedinin ismini Herkül koymuşlardı. Ona komşusu öneride bulunmuştu. Ona kalsa havuç koyacaktı...

''Terasa bak kızım. Bazen oraya çıkıp sinek kovalıyor.'' Evet, kedinin de tek eğlencesi buydu. 

Çiçek, elindeki mamayı masaya bırakıp yukarıya koştu. O sırada terastan Berzan çıkıyordu. Elinde kediyle...

''Berzancığım kedimizi bulmuşsun!'' Berzan yüzünü buruşturup kediyi uzattı. Tamam ne kadar bir şeyleri aşsa da kediyi ellemekte zorlanıyordu. Uzaktan sevmek en iyisiydi.

Tabi, Çiçek'in moralini bozmamak için ona gülümsemeye çalışıp uzattı kediyi. ''Al bakalım kedini.''

''Gel bakalım şekerim.'' Berzan kıkırdarken Çiçek de gülmüştü. Beraber aşağıya inip oturma odasına girdiler. Çiçek koltuğa kurulup, kucağındaki kediyi severken, Berzan mutfağa ilerledi. Sevgilisinin ensesine öpücük kondurup, kalçasını tezgaha dayadı. 

''Bana yardım etmeye geldin demek. Çok düşüncelisin.'' dedi İlker, Berzan cevap vermeye hazırlanmadan eline sebze sepetini tutuşturmaya çalışırken.

Berzan anında kendini geri çekip ellerini havaya kaldırdı. ''Sakın! Kediyi elledim. Ellerimi yıkamam lazım.''

''Tamam. Hadi kış kış o zaman.'' İlker eliyle kapıyı gösterdi. Berzan banyoya ilerleyip elini yıkarken, İlker tavuk soteyi karıştırmaya devam etti. 

''Baba! Herkül mamayı sevmedi. Salam verelim.'' Çiçek dolabı açıp salam ararken İlker onu engelledi. ''Hayır bebeğim. Salam onlar için sağlıklı değil. Mamasını yesin.''

''Ama-''

''Tamam. Biraz tavuk veririz.'' dedi pişirdiği tavukları soslamadan bir kase ayırırken. Onları, sonrasında kedi kabına boşalttı.

Eve taşınalı neredeyse 1 ay olmuştu. Okullar da tatil olmuştu. Tabi ki ikili çalıştığı için Çiçek yaz okuluna gitmeye devam ediyordu. Ancak süresini azaltmak zorunda kalmışlardı. Geri kalan günlerde restoranda takılıyordu. 

''Yarın kimin yanına gideceğim?'' İlker sofrayı hazırlarken, elini yıkayıp banyodan çıkan Çiçek sormuştu.

''Nasıl yani bebeğim?''

''İş yeri yani.'' 

''Benim yanıma geleceksin Çiçek. Başka seçeneğimiz mi var?'' Çiçek omuzlarını düşürüp sandalyeye otururken Berzan da banyodan çıkmıştı. Hep beraber sofraya oturup yemek yemeye başladılar. Çiçek önündeki tavuğu çatalıyla didiklerken oflayıp duruyordu. 

Berzan yandan bir bakış attı küçüğüne. İlker'e kaş göz yaparken İlker sorun yok şeklinde işaret yaptı. ''Offf!!!''

''Çiçek!'' Çiçek babasına cevap vermeden Berzan'a döndü. ''Berzancığım, yarın senin iş yerine gelebilir miyim?'' Ellerini çenesinin altından birleştirip 32 diş sırıtırken Berzan da kahkaha atmıştı. ''Üzgünüm Çiçek. Ben çok yoğun çalışıyorum. Üstelik seni bırakabileceğim bir odam yok.'' Direkt departman olarak büyük bir odada çalışıyorlardı.

''Hem bizim çalışanlar sorunlu. Seni üzecek bir şey söylerler.'' diye devam etti.

''Neden? Dizilerde oluyor böyle kocaman odalar.'' dedi ellerini iki yana açarak. ''Evet dizilerde.''

Çiçek oflayıp dudaklarını bükerken Berzan da sıkıntıyla bir nefes verdi. İlker, istediği yapılmadığı için böyle yaptığını bildiğinden umursamadı. Bu şekilde ağlayıp mızmızlanarak bir şeyleri yaptırmaya alışmaması için ona bu fırsatı vermiyordu.

Ancak Berzan kıyamadığı için: ''Tamam gel.'' demiş, İlker içtiği suyu bir miktar püskürtmüştü. ''Berzan saçmalama. Rahat çalışamayacaksın.''

Berzan, sevgilisinin yüzüne baktı bir süre. Evet, iş yerindeki insanlarla iyi anlaşmıyordu. Kendisi çalışırken Çiçek'e bakacak biri de yoktu. Ancak, hevesle yerinde zıplayıp kahkaha atan küçük kıza da kıyamıyordu. Omuz silkip yemeğine devam ederken İlker homurdanıyor, Çiçek ise yarın ne giyeceğini düşünüyordu.

***

''Baba, prenses kıyafetimi giyineyim mi?''

''Çiçek gideceğin yere uygun bir şey seç.''

''Prenses kıyafetim uygun değil mi sence?'' dedi hafif yan durup üstünü göstererek. İlker göz devirip dolaba ilerledi. Prenses resimli tişörtü ve kot şortunu çıkardı. ''Bunları giyin.''

Çiçek oflasa da tişörtü beğendiği için giyinmeye başladı. O sırada Berzan, Çiçek'in odasının kapısını tıklatmıştı. ''Hazır mısınız?''

''Evet!'' Çiçek koşarak odadan çıkarken İlker de peşinden çıktı. Kısa süre sonra otoparka inmişler, ayrı arabalarla yola çıkmışlardı. İlker restoranın yoluna sürerken Berzan kendi iş yerine doğru sürmeye başladı. ''Berzancığım çok heyecanlıyım.''

''Ben de.'' Evet heyecanlıydı aynı zamanda korkuyordu. Onu üzecek bir şeyler söylerlerse katil olurdu. Yani, uzun bir aradan sonra tekrar...

İş yerinin otoparkına girip çıkışa ilerlediler. Çiçek turnikelerin yanına gelip heyecanla baktı. ''Nasıl geçeceğim.'' 

''Gel yanıma.'' Geniş alandan ikisi beraber geçip asansöre ilerlediler. Asansörün önünde beklerken, Berzan bir taraftan telefonuna gelen mailleri kontrol etti. Diğer çalışanlar da yanlarına gelip aynı şekilde beklemeye başladılar. Bakışları Berzan ve Çiçek'e değince aralarında fısıldaşmaya başladılar. 

''Berzan. Bu küçük hanım kim?'' Berzan patronuna bakıp ağzını araladı. Ufak da olsa endişesi vardı. Ancak o cevap vermeden Çiçek söze atladı. 

''Merhaba amca. Ben Çiçek.'' Adamın yüzü asılırken diğer çalışanlar güldü. ''Amca mı? Abi de kızım. Ne amcası.'' Çiçek göz devirip önüne dönerken Berzan gözlerini kocaman açıp korku ve şaşkınlıkla baktı patronuna. Neyse ki bozulsa da bir şey dememişti.

''Bugün benimle olacak.'' diye cevap verdi. Başka çalışanlar da aynı şekilde çocuklarını getirdiği için bir şey dememiş ve kafasını hafifçe sallamıştı patronu.

Asansör gelmiş, gidecekleri kata basmışlardı. Ofisinin olduğu kata geldiğinde Çiçek direkt dışarı çıkıp etrafına baktı. ''Berzancığım burası çok çirkin.''

''Evet öyle.''

''Aa nasıl çirkin? Gayet havadar bir ofis.'' dedi yönetici asistanı Şule hanım. Yadırgamamış, direkt konuya atlamıştı. ''Sen kimsin?''

''Çiçek.''

''Ben de Şule.'' Oldukça sevecen yaklaşmasıyla rahat bir nefes verdi Berzan. Umarım diğerleri de öyle olur demiş ve masaya ilerlemişti. 

Küçük bir sandalye çekip Çiçek'i oturttu. ''Bu bilgisayarım, bunlar evrak dosyaları bunlar-''

''Biliyorum Berzancığım. Sen beni diğer arkadaşlarınla tanıştır.'' demişti Çiçek, Berzan'ın konuşmasına izin vermeyerek. O sırada stajyer gelip günlük dosyaları bıraktı masaya. 

''Günaydın.'' Meriç, Berzan'ın masasına gelip Çiçek'i süzdü. Yemeğe gittikleri akşamdan hatırlıyordu. Aynı zamanda Çiçek de onu.

''Günaydın Meriç.'' Berzan'dan kuru bir günaydın duyunca morali bozulmuştu. Çiçek, herkesle tanışmak istediği için heyecanla atıldı. ''Adın ne?''

''Meriç. Senin Çiçek'ti galiba.'' Çiçek kafasını hızlı hızlı salladı. 

''Ben kahve alacağım. Bir şey istiyor musun Çiçek.''

''Hayır.'' Berzan kahve almak için ilerlerken Çiçek etrafı incelemeye devam etti. Masanın üzerindeki arabayı eline alıp sürerken, Meriç tepesinde dikilmeye devam ediyordu.

Bakışlara ona kaydığında Berzan'ın gittiği kapıdan baktığını fark etti. Az sonra Berzan elinde kahve ve şişe süt ile kapıdan girdi. Kapıda bir çalışana rastlayıp konuşurken Meriç iç çekerek izledi genç adamı. Az sonra ufak bir tebessüm yakaladı Berzan'ın yüzünde.

Onun da dudakları kıvırılırken Çiçek ikisinde gezdirdi gözlerini. Bu adamın bakışları iyi değil diye düşündü.

Berzan, adamla konuşmayı kesip masaya ilerlerken onu izleyen Meriç'e göz devirdi. Meriç gülümsemeye devam ederken Çiçek'in kaşları çatıldı. Babası nasıl bakıyorsa bu adam da Berzan'a öyle bakıyordu.

 ''Söylemek istediğin bir şey mi var Meriç?'' Meriç omuz silkip geri geri giderken, Berzan sandalyesine oturdu. 

''Al bakalım.'' Sütü masaya bırakıp bilgisayarını açtı. Meriç uzaklaşmışken Çiçek sütünü alıp içmeye başladı. ''Bu adam seni mi seviyor Berzancığım?'' Berzan'ın kahvesi boğazında kalırken Çiçek sırtına vurdu. ''Helal helal.'' 

Berzan, gülüp kendini geri çekerken Çiçek'in dudakları da kıvrıldı. ''Nereden çıkardın bunu?'' dedi, Çiçek'in dediklerini hatırlayarak. Peşi sıra gülümsemesi de solmuştu.

''Sana olan bakışlarından.''

Berzan bahaneler üretmeye çalışırken küçük kız devam etti. ''Hiç sevmedim onu.'' 

''Neden?'' Omuz silkip arkasına yaslandı. Berzan'ı paylaşmayı istemiyordu. Babasıyla paylaşıyordu zaten yetmez miydi? 

''Sevmedim.'' dedi kollarını göğsünde birleştirerek. ''Merak etme. Öyle bir düşüncesi olamaz. Varsa da beni ilgilendiren bir şey yok. Onunla arkadaş bile değilim.''

Her yakınlıktan heveslenip ümitlenen biri olduğu için arkadaşça bir muhabbet bile dönmüyordu aralarında. Onun hoşlanıp hoşlanmaması umurunda bile değildi. Olmamalıydı. Bunu engelleyemeyeceği için elinden gelen tek şey, aramaya mesafe koymaktı.

Berzan'ın ona olan tavrını az çok anladığı için rahatlamıştı Çiçek. Ancak gün boyu kötü bakışlar atmaktan kaçınmamıştı. 

Günün geri kalanı, Berzan'ın korktuğu gibi geçmemişti. Çalışanlar Çiçek'i sevmişti. Birkaç suratsız dışında herkes iyi davranmıştı. Yoğun oldukları zamanda ise çaycı ablanın yanına göndermişti. Geri döndüğünde hevesle dedikodu anlatmaya başladı. Çiçek'in okulundaki aşçı kadınla dedikodu yapmasını hatırladı Berzan. Evet, sorun insanlarda değil Çiçek'teydi. Dedikodu yapmaya bayılıyordu...

Evin içi 45 derece filan... Sıcaktan pişe pişe bölümü yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. Yazabilirsem Devrem'e yazıp atarım. See you ✨

Continue Reading

You'll Also Like

546K 53.5K 55
TAMAMLANDI. "Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle. "Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." D...
728K 43.8K 50
"kolye gibi taşıyorum boynumda çaresizliği. bir de... seni efla. tam göğsümün üzerine denk gelen asker künyemde." 15.09.18
325K 31.6K 71
Kurtlar dünyasında; Thoras Bölgesi'nde doğup büyüyen bir omeganın, hayatındaki dönüm noktasından itibaren hikayesi anlatılıyor. 'Sana karanlık son g...
802K 57.4K 56
TAMAMLANDI Birkan zengin züppenin tekiydi. Murat ise eski mapusluydu.