PAC-MAN +18 (Tamamlandı)

By aydamoz61

96K 9.5K 14K

"BEN HİÇ BİR ŞEY YAPMADIM DİYORUM SANA!" "Hayır yaptın onu sen öldürdün ruh hastası bir kişiliğin var öyle iy... More

GİRİŞ
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
Duyuru
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
DUYURU
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
Sohbet-Muhabbet
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
Duyuru
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.Bölüm kesiti
35.BÖLÜM
DUYURUUU
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM (SEZON FİNALİ)
2.SEZON KESİTİ
2.SEZON KESİTİ
2.SEZON KESİTİ
40.BÖLÜM (2.SEZON)
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.BÖLÜM
DUYURU
52.BÖLÜM
53.BÖLÜM
54.BÖLÜM
DUYURU
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
57.BÖLÜM
DUYURU
58.BÖLÜM
Bayram Özel
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
FİNAL
DUYURU
duyuru
TETİKÇİ DUYURU
duyuru
DUYURU

7.BÖLÜM

2.2K 173 56
By aydamoz61

Sonlara doğru birazcık hoş bir bölümle geldim size :D Bu ikili çok hoşuma gitmeye başladı benim yazarken daha bir odaklanıyorum yavaş yavaş toparlanıyoruz gibi hadi inşallah. Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız sizleri seviyorum.

***

Şeytanların arasında köşe kapmaca oynuyordum ve yıllarca kaybetmemiştim. Şimdi ise birisi yine karşımda kafama silahı dayamıştı ama umurumda değildi çünkü korkmuyordum. İnsanların ölmekten korkmaları için çevresinde sevdikleri olmalıdır çünkü onlar için yaşama tutunurlar.

Benim çevremde sevdiğim bir kişi bile yok ben kendimi bile sevmiyorum. Kendini sevmeyi bilmeyen insan bir başkasını nasıl sevebilir? Bir başkasına nasıl değer verebilir? Kimse umurunda değilken ölmekten neden korksun ki insan.

Karşımdaki adam çok öfkeliydi, sevdiği birini kaybetmişti üstelik benim yüzümden. Ailesi perişandı herkes üzgündü çünkü bir ailenin ferdi yitip gitmişti bu dünyadan benim gibi intikam istiyordu bu çok doğaldı.

Anlıma yasladığı silahla gözlerimi kapatırken derin bir nefes aldım. Kapı açılıp kapanma sesi geldiğinde eş zamanlı olarak silah patlamıştı kulağımın dibinde patlayan ses ile yerimde irkilirken gözlerimi araladım.

Orta yaşlı bir adam Mete'nin elini tutup silahın yönünü değiştirmişti arkamdaki duvara bir kurşun deliği açıldığında bakışlarım tekrar ona döndü. O bana öfkeyle bakarken yanındaki adamda tık yoktu ikisi önce bakıştıklarında Mete sinirle bileğini çekti elinden.

"Kızım senin taburcunu alalım da çıkışını yapalım."diyen adama şaşkınca baktım.

"BABA!"Mete'nin kükremesi bütün odayı doldururken babası olan adam tek elini kaldırması Mete'yi susturmaya yetmişti.

"Kes sesini şimdi değil."dediğinde Mete sinirle kafasını salladı sadece. "Gel buraya sende."sağlam olan koluma girdiğinde beni hasta yatağından kaldırdı kolumdaki serumu çekip attığında birlikte hastane odasından çıktık.

"Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?"diye mırıldandığımda kafasını olumsuzca salladı.

"Yanlış yaptın kızım çok yanlış yaptın ama ben oğlumun yaralı savunmasız birini tekken vurmasına izin verecek biri de değilim her şeyin bir raconu vardır."

"Yeğeniniz benim yüzümden öldü ama."

"Doğru emri sen verdin. Şimdi seninle şöyle ödeşeceğiz sen bize onları vurduran ekipteki adamları vereceksin bizden kimse de sana bulaşmayacak."birlikte çıkışa yürürken hafifçe öksürdüm.

"Peki ya vermek istemezsem?"

"O zaman seni içerideki acılı aileme bırakırım onlarda öfkelerini nasıl çıkarırlar bilmem ama benim maksadım bir kadına eziyet etmemek anladın mı? Ama içerideki acılı anneye ne desen boş."

"Hak ediyorum ama."

"İnsanın kendini bilmesi de bir şeydir."hastanenin çıkışında duran bir arabaya beni getirip bindirdiğinde hafifçe üzerime eğildi ve bana bir kart uzattı.

"Telefonunu bekliyorum en geç akşama kadar o ekibi topla Mete evinden alacak hepsini."kartı aldığımda kafamı sallamakla yetindim.

"Peki öyle olsun şey-"

"Eymen Karan."

"Eymen Bey."sağlam olan omzuma hafifçe vururken bir kağıdı da öndeki şoföre uzattı.

"Eczaneye uğra ilaçlarını al hanım kızın."dediğinde tekrar ona döndüm.

"Siz bana öfkeli değil misiniz?"

"Öfkeliyim."

"Ama hiç öyle görünmüyor."

"Öfkesine hakim olamayan adam hata yapan adamdır bunu unutma."kafamın peki anlamında salladım.

"Eyvallah."

"Dikkat et kendine her seferinde bu kadar şanslı olamazsın herkes bizim gibi değildir çünkü herkesin raconu farklıdır."

"Haklısınız sanırım bir teşekkür borçluyum bir de özür."

"Olmasa da olur."

"Yo babacan adamsınız teşekkür ederim ve kaybınız için de özür dilerim size bir can borcum olsun."hafifçe tebessüm etti.

"Anlaştık o halde."

"Adamları akşam gelip alın."

"Tamam kızım."galiba öfkesinin birazını arabanın kapısından çıkartmıştı kapıyı öyle sert çarpmıştı ki beklemediğim için yerimde sıçramıştım.

Arabayı kullanan adam sürmeye başladığında önce yol üzerindeki eczaneden ilaçlarımı almıştı sonra da beni evime bırakmıştı. Evime girdiğimde eczane poşetini sehpaya atıp merdivenlerden odaya çıktım odadan bir polar battaniye alıp aşağıya indim ve koltuğa uzanıp üzerimi örttüm.

Kenarda duran telefonumu alıp Fethi'yi aradım. Birkaç çalıştan sonra telefonum açıldığında hafifçe boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Alo Fethi şu bizim dün yaptığımız arbedede arabayı tarayan ekip bu akşam benim eve gelsin tamam mı?"

"Tamam da abla bir sıkıntı mı var?"

"Bir sıkıntı yok Fethi sen çok kurcalama gelsinler diyorsam gelsinler."

"Tamam abla."telefonu kapattığımda sehpaya geri attım. Omzumun ağrısıyla gözlerimi yumdum ve kendimi uykuya bıraktım.

METE

"OĞLUM!"halamın sesi hala kulaklarımdan gitmiyordu. Ne yaparsam yapayım zihnime oturan o görüntüyü unutamıyordum. Oğlunun arkasından ağlayışını yakarışını son kez görmek için morga girişini.

Hepimizin içi dağlanmıştı ama babam ne yapmıştı üstüne o kızı evine bırakmıştı gerçekten bazen ne yaptığına akıl sır ermiyordu. Tamam kadınlar başımızın tacıdır bir tanemizdir ama bu onlarında her istediğini yapabilecekleri anlamına gelmez.

Her şeyin bir cezası vardır bunun da olmalı! Ama babam konu kadınlar olunca bütün kuralları don lastiği gibi uzatıyordu. Eğer savunmasızlarsa böyle haltlar yemeyecekler ki bu kız savunmasız falan da değil şeytan bu kız şeytan.

Elimde olsa gerçekten vuracaktım onu bugün ama babam ve kuralları sağ olsun üstüne bir ton fırça yemiştim. Benim anlamadığım oğlu ölmesine rağmen Ensar abi bile babamın yaptığına bir şey dememişti şimdi ise gidip onun evinden bizi tarayan adamları teslim alacaktık.

Babamın sözleri sürekli aklımda dönüp duruyordu belki de haklıydı ben şuan tamamen öfkeyle düşünüyordum bilemiyordum.

"Ya baba sen kafayı mı yedin?"sinirimi zar zor tutarken titreyen ellerimi de zapt etmeye çalışıyordum.

"Bence sen kafayı yedin ne yapıyordun ulu orta? Ha yakışır mı sana savunmasız yaralı bir kadını vurmak adamlığa sığar mı lan?"

"Ya ama baba Semih içeride ya-"

"Bu konu seni ilgilendirmez emri kim verdiyse verdi sıkan o değil eğer isteseydi sıkan sıkmazdı da bize o adamları verecek konu kapanacak bizim kitabımızda bir kadına eziyet etmek yok yaralı bir kadını vurmak yok yaralı bir erkeğe saldırmak bile yok! Yaptığımız her şeyin bir bedeli vardır elbet bu bedel bizden gelmese bile Allahtan gelir hiçbir şey hiç kimsenin yanına kalmaz yarına kalsa da yanına kalmaz unutma."

Yarına kalsa da yanına kalmaz doğru! Bu işten ne kadar uzak durabilirim bilinmez halamın içi soğuyacaksa eğer gidip o adamları alacağız ve hıncımızı çıkaracağız. Babama bir can borcu olduğunu söylemiş Karaca bakalım o borcu nasıl ödemeyi düşünüyor?

Biraz iyileştiğinde babam onu konuşmak için kendi mekanına davet edecekti al da delirme ne işi var o şeytanın bizim mekanımızda oda belli değil. Keşke babamın beyninin içine girip ne kurduğunu ne planladığını bile bilsek ama ne mümkün kim bilir Eymen Karan'ın aklında ne Kurtlar dolanıyor bir tek Allah bilir.

Bir sürü kaybımız olmuştu şuana dek hiç birinin kanı yerde ailesi de sahipsiz kalmamıştı gerçi Semihin de kanı yerde kalmayacaktı onu vuranlar cezasını çekecekti. Babam biz bu işe girerken hepimizi tek tek uyarmıştı defalarca saatlerce günlerce ama haklıydı da bir yerde biz kendimiz kaşınmıştık en başta.

Aileyi koruyacağız birbirimize sahip çıkacağız diye bom bok olayları girdik yapmadığımız pislik kalmadı babam zamanında çok haklıydı. Ama eninde sonunda olacak olan da buydu işte o ölünce ne olacaktı sanki biz rahat mı kalacaktık yine bizim başımıza kalacaktı her şey.

Bir sürü olaylar oluyor bir sürü silah patlıyor her gün başımızda bin türlü düşman şimdi bir de bu kadın çıktı başımıza neymiş seri katil kiralık katil işim bu benim senin işini sikeyim!

Tamam Mete tamam sakin ol hıncını adamlara sakla sen sakin ol nefretini kinini içinde tut gece adamlardan çıkaracaksın bütün öfkeni nede olsa. Küçüklüğümden beri böyle oluyordu içimdeki öfkeyi ne kadar dışa yansıtmamaya çalışırsam çalışayım içimdeki beni yiyip bitiriyordu.

Babamla bunu da konuşmuştuk başkalarını bitirmesindense için için seni yemesi daha iyidir demişti. Öfkeni her önüne gelenden değil sevdiklerinden çıkarmaktansa kendinden çıkar demişti haklıydı kendi öfkenle başkalarını delirtemezsin.

Spor yapardım öfkeliyken hala yapıyordum gerçi öfkemden kaç tane kum torbasını patlattığımı bile hatırlayamıyorum şu zamana kadar. Ben babam kadar sabırlı değilim onun oğluyum ama o gibi de değilim o nasıl sakin kalır kendini nasıl zapt eder bilemem ama ben çok zorlanıyorum etrafta pimi çekilmiş bomba gibi dolanıyorum.

Biriyle oturup konuşmak beni rahatlatıyordu ama şimdi konuştuğum tek insan da yarın toprak altına giriyordu bundan sonra da onunla konuşacaktım ama tek fark artık o bana cevap veremeyecekti.

"Gidin şu herifleri alın."diyen babama takıldı gözlerim ne ara geldiğini anlamamıştım bile.

"Tamam."ayaklandığımda kapıdan çıkacakken seslendi.

"Yanına bundan sonra Mehmet ile Kemali al yalnız dolanma."

"Tamam alırım."önceden yanımda Efe ile Semih olurdu şimdi ise ölenlerin yerine bir başkası. Odadan çıktığımda kapıyı çektim ve askılıkta duran ceketimi alıp evden çıktım.

"Mehmet Kemal bundan sonra benimlesiniz herifleri alıp bizim depoya geçeceğiz hazırlıklar tamam mı?"

"Tamam abi yola çıkabiliriz."dedi Kemal ardımdan gelirken. Birlikte arabama bindiğimizde onlar öne geçmişti ben ise arkaya kurulmuştum. Arkamızdan bir minibüs geliyordu aldığımız adamları depoya geçireceklerdi.

Yola çıktığımızda sürekli gözlerimi üzerlerinde gezdiriyordum sürekli Efe ile Semihi anımsatıyordu şu durum bana. Kafamı iki yana sallayıp iki elimle şakaklarımı ovdum ve kendime gelmeye çalıştım aklım bir karış havadaydı olanlardan sonra.

Kızın evinin adresini çocuklara önceden verdiğim için yol tarifi ile uğraşmıyordum. Sırtımı koltuğa yaslayıp yolu izlemeye başladım evinin önüne geldiğimizde ilk arabadan inen ben olmuştum. Peş peşe evinin önüne dizildiğimizde elimle durmalarını işaret ettim ve kapıyı çaldım.

"Geliyorum!"kapı açıldığında kızıl cadı bana bakıp gülümsedi. Üzerine beyaz uzun kollu bir tişört ve mini bir etek giymişti kolu omzundan dolayı kolluğun içindeydi. "Hmm sizin paketleri hazırladım."

Kapının önünden kenara çekildiğinde kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Yerde oturup elleri ayakları ve ağızları bağlanmış tam on altı adam vardı.

"Sen mi paketledin bunları?"

"Senin peder beye sözüm vardı adamları verecektim alın işte ve ikinci sözüm ise bir can borcuydu bu borcu da seni öldürmeyerek kapatacağım."

"Her şeyi hesaplamışsın."

"Aynen hesapları kapattım borçlu kalmak hoşuma gitmiyor."

"Eyvallah ben gideyim artık."geri çekilecekken kolumu tutmuştu.

"Biraz konuşalım mı?"bir adamlara bir de Karacaya baktım kafamı sallayıp adamlara siz gidin işareti yaptığımda Mehmet ile Kemal bana döndü.

"Sizde gidin çocuklar adamları depoya geçirin benim az işim var."onlar arabalara geçtiğinde bende evden içeriye girdim.

KARACA

"Kahve içer misin?"diye mırıldandığımda tüm sakinliğiyle koltuğa yerleşti.

"Olabilir."

"Bahçede örtü var oraya otur hava da kararıyor hem yıldızlar benim bahçemde iyi görünür."kafasını sallamakla yetindi. Mutfağa geçtiğimde oda bahçeye çıkmıştı, kahve makinesinden iki bardak doldurdum ve tepsiye koydum.

Tek elimle tepsiyi kaldırıp bahçeye yürüdüm, bahçe kapısından çıkıp yanına geldiğimde örtünün üzerine bıraktım tepsiyi. Yanına oturduğumda kahve bardağını alıp dudaklarına götürdü ve bir yudum aldı.

"Eee ne konuşacaksın benimle?"derin bir nefes aldım.

"Madem bütün hesapları kapattık o halde baştan başlayalım mı?"kaşları çatıldığında bardağı tepsiye bıraktı.

"Gerçekten baştan başlamak mı istiyorsun?"kafamı salladım.

"Kanınıza karşılık suikasti yapan adamları verdim bir can borcuna karşılık da senin peşini bıraktım o halde dengeleri baştan kuralım."elimi uzattım. "Ben Karaca Aksoy. Tetikçiyim ailemi katlettiler sokaklarda orada burada büyüdüm bir tane dedem var bir de ondan devralacağım mafya işleri vs peki ya sen?"

Elimi tuttuğunda sertçe sıktı ama inat etmiştim yüzümde mimik oynamadı. "Mete Karan. İki abladan sonraki son çocuğum evin tek erkeğiyim dolayısıyla bütün mafyavari işler bana kaldı ama ben kendim bu yola girmeyi tercih ettim."aynı anda ellerimizi ayırdığımızda gülümsedim ve kahvemi alıp büyük bir yudum aldım, ağzım yanmıştı ama umursamadım.

"Sen ne kadar ilginç bir kadınsın?"güldüm.

"Ne gibi?"

"Dışarıdan bakılınca fazla saf hanım hanımcık bir kız gibi görünüyorsun ama öyle değil ilk gördüğümde de fark etmiştim bu tuhaflığı."

"Ne derler bilirsin it iti kuyruğundan tanırmış."yüzü yüzüme yakınken hafifçe fısıldadı.

"Doğru."birazda ben yaklaştığımda hafifçe yüzüne üfledim.

"Benden hala nefret ediyor musun?"kafasını yana doğru eğdiğinde yüzünü buruşturdu.

"Eskisi kadar değil ama beyaz bayrak sallaman hoşuma gitti."dudaklarımı dudaklarına değdirdiğimde gülümsedim.

"Benim hoşuma giden çok daha başka şeyler."

"Ne gibi?"dedi bu kez o dudaklarını dudaklarıma sürterken.

"Çok dengesizsin bir neşelisin bir bakıyorum taşak geçiyorsun sonra bir daha bakıyorum öfkeden deliye dönmüşsün çok hızlı duygu geçişlerin var bu hallerin çok hoşuma gidiyor."dudaklarıma ani bir öpücük kondurduğunda güldü.

"Başka bir kadın olsa benim dengesizliklerimle kafayı yerdi sen hoş diyorsun."

"Beni o kızlarla karıştırma istersen Karan."bu kez ben ani bir öpücük bıraktım.

"Doğru sen normal bir kız değilsin."tek elimi göğsünün üzerine koyarken gömleğinin düğmeleri ile oynamaya başladım ve güldüm.

"Daha dün bir bu sabah iki birbirimizi öldürmeye çalışıyorduk şimdi ki halimize bak bide."

"Sorma ya gerçekten deliyiz galiba ama hakkını yememek lazım gördüğüm en hoş delisin."

"Sende yakışıklısın diyelim ne diyelim işte."burunlarımız birbirine çarptığında Mete'nin çalan telefonu bütün ortamın içine sıçmıştı. Homurdana homurdana telefonunu cebinden çıkardı ekranı çevirdiğinde babasının aradığını gördüm telefonu açıp kulağına dayadığında biraz dinledi sonrasında ise şaşkınca donakaldı.

"Nasıl? Harbi mi?"

"..."

"Tamam, geliyorum."telefonu kapattığında ayaklanıyordu ki bende kalktım.

"Ne oldu?"

"Şirkette babamın odasına bomba kurmuşlar sandalyenin altına anlayacağın şuan bombanın üzerinde oturuyor."

"Bende geleyim mi?"

"Dinlen sen evde zaten şu bomba işini çözecek birini ayarlayacak bizimkiler."

"Tamam işte ben anlarım diyorum."dediğimde gür bir kahkaha attı ki göz devirdim. "Kimlerin evini havaya uçurduğumu ya da kaç bomba imha ettiğimi bilsen böyle gülmezdin."ciddi ifademe baktığında durdu.

"Gerçekten mi?"

"Orada bende olacağım herhalde sizinle kendimi aynı yerde havaya uçuracak kadar ucuz görmüyorum."bu kez o göz devirdi.

"Yürü o halde."

Continue Reading

You'll Also Like

Vurgun(+18) By Hayal

Teen Fiction

9.9K 863 12
Ben Eslem Mahi Yılmazer. Hayatta babasından başka hiç kimsesi olmayan onuncu yaş gününde annesinin katili olan doktor Eslem. Evet doktordum. İstanbul...
261K 11K 34
Kocam, bin adamın bir kurşunuyla öldürüldü. Ben ise, bin kurşunla tek bir kişiyi öldüreceğim. "AKSİYONUN EN ÇARPICI SERİSİ" Kocası, bir suikastte öl...
1.1M 106K 43
~Bu kitap tüm zorluklara inat aşkından vazgeçmeyip aşkı için savaşanlara ithaf edilmiştir.~ -------------------------- "Aşk mıdır beni,sana bu kadar...
125K 6K 80
'AŞK, birbirlerini tanımayan iki kalbe çoktan değmişti bile..' 🌺 Mahperi Gece ÇETİNER.. Daha yeni doğduğ...