together | minsung

By minhoslee

88.6K 9.9K 3.1K

Minho, tren yolculuğunda bir gün boyunca aynı vagonu başka biriyle paylaşmak zorundaydı. yan ship; hyunin #1... More

one
two
three
four
five
six
seven
eight
nine
ten
eleven
twelve
thirteen
fourteen
sixteen
seventeen
eighteen
nineteen
final
together | special

fifteen

3.2K 402 114
By minhoslee

on beş




Minho

"Hyunjin?" Anahtarı çıkartıp içeri girdim. Evden gelen sese bakılırsa Hyunjin evde kendi başına parti veriyordu. Ayakkabılarımı çıkartıp kenara koydum ve oturma odasına doğru yürüdüm.

"Ne yapıyorsun yerde geri zekalı?" Koltuğun üstündeki kumandayı alıp televizyonun sesini kıstım.

Hyunjin yerde yatmış tavana bakıyordu. Böyle deyince garip gelmesede televizyonda son ses saçma bir müzik açıktı. Tişörtümün üstündeki gömleği çıkartıp tekli koltuğa attım ve üçlü koltuğa bıraktım kendimi. Yorulmuştum.

"Düşünüyorum Minho." Duyduğum sesle kafamı ona doğru çevirdim.

"Neyi düşünüyorsun canım?"

Gözlerini devirip "Senle beni düşünecek halim yok Minho. Jeongin'im ve beni düşünüyorum." dedi. "Birbirimiz için yaratılmışız sanki."

"İçtin mi sen?" Gözlerimi etrafta gezdirip içki şişesi aradım fakat yoktu.

"Jeongin'e olan aşkım beni sarhoş yaptı. İçmeme gerek yok artık."

"Söyledin mi sevdiğini bari?"

Yüzünde şapşal bir sırıtmayla "Yakında evleniriz bile biz." dedi.

"Yavaş ol, çocuk daha okuyor. Sakın öyle bir şey sokma onun aklına da."

Söylediğime kahkaha attığında anlamazca ona baktım. O ise, "Ha sen ciddisin? Ben şaka yaptın sanmıştım." dedi.

Başımı sallayıp "Gayet ciddiyim evet." dedim. "Büyük lafı dinle adamakıllı davran."

"Büyükmüş hah. Ben senden daha olgunum."

"O kafanın içinde neler dönüyo senin bazen çok merak ediyorum."

"Sence?" deyip göz kırptı. "Jeongin'imden başka bir şey yok orada."

Gülüp ayağımla bacağına vurdum. "Lan ne vuruyorsun?" Bacağını tutup ağlıyormuş gibi yapınca "Başladın yine." deyip ayağa kalktım ve odama gittim. O ise arkamdan ağlamaya devam ediyordu. Vurmuş sayılmazdım bile...

Kendimi sırt üstü yatağıma attım. Aklıma sürekli bugün kafeye gelen Jisung geliyordu. İş çıkışına kadar belki tekrar gelir diye hep kasanın oralarda durmaya çalışmıştım fakat gelmemişti. Ne yapacağımı bilmiyordum. Tek bir seçeneğim vardı o da arayıp onunla konuşmak.

Kalkıp oturur pozisyona geldim ve arka cebimdeki telefonumu çıkardım. Rehbere girip Jisung yazan ekranla bir süre bakıştıktan sonra başka şansım olmadığını anlayıp arama yerine bastım.

Telefonumu kulağıma götürürken kalbim ağzımda atıyor desem yeriydi. Bir süre çaldıktan sonra duyduğum sesle bir an için telefonu kapamayı düşünsem de kendimi durdurdum.

"Alo?"

"Jisung?"

"Minho?"

"Jisung?" Şu an ne dediğime dair bir fikrim yoktu. Sahi ne diyordum ben?

"Minho iyi misin?"

Kendimi gülmeye zorlayıp "İyiyim iyiyim. Bir an şey oldu işte."

"Ney oldu?"

Tamam hayalimdeki konuşma bu kadar saçma değildi.

"Bir şey olmadı Jisung."

"Tamam."

"Tamam."

İkimizde bir süre konuşmayınca Jisung, "Minho, beni arayan sensin ama konuşmayan da sensin. Ne diyeceksen söyle hemen." demişti. Haklıydı. Bu aptallığım için kendime daha sonra kızacaktım.

"Yarın," dedim. "Müsaitsen buluşabilir miyiz?"

"Tamam."

"Tamam."

Aramayı aceleyle kapatıp telefonu yatağın üstüne resmen fırlatırcasına attım. Ne olmuştu az önce? Ben Lee Minho, nasıl birisine dönüşmüştüm 1 ay içerisinde? O eski sert, soğuk çocuk gitmiş yerine bambaşka birisi gelmişti sanki.

"Şimdi de sen duvara bakıyorsun boş boş." Kafamı kapıya doğru çevirip Hyunjin'e baktım.

"Duydun mu konuşmaları?"

Başını iki yana hayır dercesine salladı. "Ağladığım için konuşmanın sonlarına doğru yetişebildim. Duyduğum tek şey de 'tamam' oldu."

Yanıma gelip yatağıma yattığında vücudumu ona doğru çevirdim. "Şimdi," dedim. "Sana bir şey soracağım ama ciddi bir şekilde cevap vereceksin." Tek kaşımı kaldırarak düz bir ifadeyle sormuştum bunu.

Hyunjin yatakta oturur pozisyona gelip yastıklardan birini önüne siper ettiğinde gülmemeye çalıştım. Şu an ciddi olmalıydım.

"Korkuyorum ama," Yastığın kenarından kafasını çıkarıp konuşmaya devam etti. "Tamam sor bekliyorum."

"Ben değiştim mi?"

Başta anlamazca gözlerini kırpıştırıp yüzüme boş boş baksa da, "Aşk konusunda evet," deyip gülümsedi. "Ama kişiliğin hala aynı amına koyayım. Delinin tekisin."

"Bizi seven böyle sevsin kardeşim." dedim.

"Hoşuna gidiyor değil mi insanların seni soğuk ve agresif birisi olarak sanması?"

"Evet, gidiyor. Herkesle samimi olmamın bir anlamı yok değil mi?" Omzumu silkip devam ettim. "Sadece sizinle olsam yeter başkasına gerek duymuyorum."

Yastığı kenara bırakıp yüzüne garip bir gülümseme yerleştirdi. "O 'siz' kelimesinin içine Han Jisung bey de dahil mi?"

"Belki."

Ayağa kalktığımda o da kalkmıştı. "Bu arada yarın onunla buluşacağım."

Gözleri kocaman açılırken koşarak yanıma gelmiş ve arkamdan sarılmıştı. Kafamı yana çekip "Ya bir git." deyip kollarını indirmeye çalıştım.

"Yarın ben Jeongin'le olacağım." dedi geri çekilip. "Ama akşam için Chan hyung ve Jeongin'e eve getireceğim. İnşallah yarın sevgilisi olan birisi olarak dönersin şu eve."

Gözlerimi devirip "Umutlanma boşuna." dedim. "Çık şimdi odamdan hadi, duş alıcam. Sende o sırada yemek sipariş et ya da yap sen bilirsin. Ben yorgunum şu an hiçbir şey yapamam."

"Sipariş edicem tabii ki, bir an için bile olsa yapacağımı düşündün mü sahiden?"

"Yaptım öyle bir hata."

Hyunjin odadan çıkarken bende banyoya doğru ilerlemiştim. Yarın için ne kadar heyecanlı olsam da belli etmemeliydim. Özellikle ona karşı etmemeliydim. Ciddi bir şekilde gidip konuşacak ve bu işi bitirecektim. Bitirecektim evet.

-

Dunku kingdom performansi efsaneydi... hala etkisinden cikamadim maalesef ve bi de chris reynolds olayi var....

UMARIM ST KASIYOSUNUZDUR YARIN SON GÜN

Continue Reading

You'll Also Like

33.8K 5K 35
❝ her ne kadar fiziksel yaralar açsa da, onun, ruhunu besleyen sevgisine muhtaçtı. bedeni defalarca kez ölse bile ruhunu yaşatan doktoru olduğu sürec...
6.7K 427 5
Mutlu bir hayat süren Beyaz Lema hiç beklemediği gerçekleri öğrenir.
1.6M 70.3K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
35K 3.4K 25
jisung durmadan sınıf başkanı olan minhoyu rahatsız ediyordu..