LevixReader |+18|

By furilersson

114K 7.6K 7.5K

"Beni özledin mi suratsız?" Konuyu kavramak adına ilk bölümlere davetlisiniz. More

1
2
3
4
5
6
7
8
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Final

9

4.1K 298 245
By furilersson

"(y/n)-san bu elbise size çok yakışır!"

"Saçmalama Sasha o renk yüzbaşıya hiç gitmez."

"Krista bu kolye gözlerinin rengini ortaya çıkarıyor."

Birliğimdeki tüm kızlar ve Hange sandıkların içinden çıkardıkları her şeyi eleştirip bir üstüme tutuyor sonra da beğenmeyip diğerine geçiyordu.

Onlar eşyalarla uğraşırken gözüm temizlik yapan erkeklere kaydı.Şu an Levi'ın kafamı yere sürte sürte silmesinin hayalini kuruyordum.Bir an da fantezi edinmiş olamam değil mi?

"Ymir bunlar benim için değil yüzbaşı için lütfen dur."

Kafamı çevirdiğimde karşımda çok şirin bir görüntü vardı.Boydan dolayı üzerine tam olmasa da oldukça güzel gözüküyordu.

"Bana giyecek bir şey bulduktan sonra gerisi sizin olabilir."

Hepsi bana döndüğünde omuz silkip sandığa ilerledim.

Çok ince askıları ile straplez kesim gibi duran bej rengi üstü bele oturan ve altı yere dökülen bir elbiseyi elime aldım.

Uygun renkte bir ayakkabı ve zarif denebilecek ince zincirli ucunda inci taşı bulunan bir kolyeyi de seçtikten sonra kızlara döndüm.

"Bence yeterli?"

Hepsi hevesle başlarını salladıklarında dağıttıkları eşyaları toplayıp sonrasında serbest olduklarını söyledim.

Hayır koskoca orduda yüzbaşıyız derdimiz elbise seçmek oldu iyi mi?

Kendi kendime söylenirken yakamdan tutulup mutfağa çekilmiştim.

"Yüzbaşım sakın oraya gitmeyin."

Karşımda dikilen sarışın çocuğa anlamsızca bakıyordum.Onu anımsıyordum ama çıkaramamıştım.

"Thomas Wagner."

"Oh şimdi hatırladım.Ee asker neden oraya gitmeyecekmişim?"

"Kaptan Levi boşta kimi görürse iş veriyor en azından birini kurtarmak istedim."

Üstündeki eldiven ve bezlerle oldukça komik görünüyordu.Hoş Levi ne kadar yakınım da olsa eşit rütbede de olsak o paspası elime sokuşturur tüm gün başımda beklerdi.

"Sağol Wagner şimdi git kaptanına emir verdiğimi ve bana yardım edeceğini söyle."

"A-ama"

"Lafımı ikiletme."

Mutfaktan çıktığında bir önlük alarak aşçılara bugünün menüsünden salata ve çorbayı yapmak istediğimi söyledim.Ne kadar direnseler de birliğimin izin gününde zaten yapacak başka işim yoktu.Biraz sebze doğramaktan zarar gelmezdi.

Thomas yanıma geldiğinde istediğim şeyleri kilerden getirmesini sonrasında da kimseye gözükmeden gidip bir yerde dinlenmesini istedim.

Tüm malzemeler tamamlandığında hızlıca salata yapmaya koyuldum.

Zaten tüm gün saçma sapan elbise telaşesine gitmişti.İtiraf etmekte zorlansam da herkes o kadar garip geliyordu ki.İçten içe aşamıyordum bu olanları.Octavia da izin alarak ailesinin yanına gitmişti.

İnsanların içinde yalnız hissetmek ne kötü bir histi.

Önümdeki domatesler bittiğinde iç çekerek salatalıkların kabuğunu soymaya başladım.

Daha ilk andan beri asla bir şey yansıtmadım.Tüm yaşananları tıpkı kilitli bir kutu gibi içime gömmüştüm.O kuyudan çıktığım ilk an kurtulduğumu sanmıştım ama aylarca ölüm yanı başımda yaşamak anlık bir ölümden elbette daha zordu.Kimseye anlatamadığım korkularım içimde birikirken beni anlayabilen sadece Octavia olmuştu.O da benim gibi bir maskenin ardından konuşuyordu ve ikimizde bu konuyu açamıyorduk.

Döndükten iki gün sonra Askeri İnzibat komutanı eşliğinde gizli bir mahkemede üç ayımızı anlatmıştık.Bunu talep eden bendim çünkü oradaki tek düşmanımız devler olmamıştı ve ne kadar güçlü biri de olsam devlet onayı ve desteği olmadan başaramayacağım bir şeyler de olmuştu.

Tek istediğim bağıra bağıra her şeyi söylemek ve intikam almaktı ancak kesin bir dille uyarılmış kimseye bir şey demememiz konusunda uyarılmıştık.

Omuzlarımda hissettiğim el ile arkama döndüm.

"İyi misiniz?"

Jean,Eren ve Armin karşımda dikilirken çoktan soymayı bitirdiğim salatalıklara bakıyorlardı.

"Ah merhaba çocuklar.Evet iyiyim ama siz pek iyi gözükmüyorsunuz."

"Kaptan Levi sağolsun akşam yemeğinde kaymadan oturabilirsek büyük başarı."

Jean bıkkınlıkla konuşup su aldığında Eren ve Armin de ellerini ovalıyordu.

Sesimi çıkarmadan malzemeleri doğramaya devam ettim.

"Hey Armin yemekten sonra odama uğrar mısın?"

Kafasıyla onaylayıp mutfaktan çıktığında diğerlerinin de onu takip ettiğini duydum.

En azından biri etmişti.

Omzumun üzerinden dibimde dikilen Eren'e sırıttığımda elini ensesine götürdü.

"Diyecek bir şeyin mi var Jeager?"

"Neden Armin'i çağırdınız?"

"O benim emrimde olan bir asker değil mi?"

"Yani şey öyle."

Bıçağı tahtaya bıraktığımda ona döndüm.Kasıldığı her hâlinden belliydi.

"O zaman onu istediğim zaman çağırabilirim?"

"Beni de çağırabilirsiniz."

Ona tebessüm edip tekrar yarım bıraktığım işe döndüm.O da uzatmadan selam vererek mutfaktan çıktı.Duygu beslemesi gereken en son kişiydim ama ergenlik çağında bir çocuğa bunu açıklayabileceğimi zannetmiyordum.

Salata bittiğinde bir yandan çorbayı da halletmeye başlamış ve her şey bittiğinde sevinçle kendimi masaya atmıştım.

"Oiiiii bu kokular da ne böyle?"

Hange koşarak tencere kapaklarını açtığında gözü şokla açıldı.

"İçinde sebze olan bir çorba ve et olan yemekler.Bunları sen mi yaptın?Nasıl bu kadar et var?Yoksa seni çok darladığımız için birini mi kestin?"

Onunla birlikte gelen Moblit mahçup bakışlarla bana bakıyordu.Ona gülümseyip arkadaşıma cevap vermeyi de eksik etmedim.

"Çorba ve salatayı ben yaptım.Ayrıca kimseyi kesmedim birkaç sandık erzak da yollamışlar önümüzdeki aylara pay etmelerini istedim ve bugünlük güzel bir menü çıkartmak istedim."

Hange gözleri parlayarak beni dinliyordu.

"Dostum bu harika bir haber iyi beslenen asker her daim öndedir."

Beraber yemekhaneye geçtiğimizde Erwin ve Levi bir konu hakkında konuşuyordu.Yemekleri alıp yanlarına geçtiğimizde bize selam verip konuşmaya devam ettiler.

Yemeğini iştahla yiyen Hange'ye gülerek baktığımda yemeği övüp benim yaptığımı falan söylüyordu.Erwin beğendiğini dile getirirken Levi sadece yemeğe devam etmişti.Sessizliği bozan Erwin olmuştu.

"Kendimi iyice şu Sasha denen kız gibi hissetmeye başladım."

Hepimiz iştahla yiyen Sasha'ya baktığımızda keşke elimde olsa da herkese bol bol yedirebilsem diye düşündüm.

Hange yemeğini bitirdiğinde:

"Cidden birini kesip koysaydın bile bu lezzet beni yamyam yapardı."

Kaşık benden bağımsız elimden yere yöneldiğinde kafam yerde yaşlar ise gözümde birikmeye başlamıştı.

Bana baktıklarını bilsemde ne kalkıp gidebiliyor ne de şakacı bir tavıra bürünüp ortamı toparlayabiliyordum.

Levi eli ile çenemi tuttuğunda o an ki refleksle itmiştim.Biliyorum pek temas eden biri değildi ve büyük ihtimal dakikalardır sesleniyorlardı ama şu an konuşamazdım.

Var gücümle kalkıp kapıya yönelecekken üstünde günlük kıyafetleri ile benim ifademe benzer bir yüze sahip Octavia'yı gördüm.

"Derin bir nefes al ve odana çık (y/n)."

Continue Reading

You'll Also Like

319K 14.5K 22
Hermione Granger, tek bir gecenin hayatını bu denli değiştirebileceğini nereden bilebilirdi ki?
3.6K 216 16
Sadece kendimi rahatlatmak için yazıyorum.
7K 279 24
Merhaba arkadaşlar, Lafı fazla uzatmayacağım eğer Diabolik Lovers hayranıysanız yada izleyip sevdiyseniz hemen okumaya başlayın derim, çünkü pişman o...
109K 680 7
! Smut içeriyor ! Sorry I don't want your touch It's not that I don't want you Sorry I can't take your touch There's a hole that you fill You fill, y...