r u mine?

By beanwes

10.3K 1K 1K

Jeongguk'un bir müzik grubu vardı ve Jimin, çok iyi şarkı söylüyordu. Şansa bakın ki, Jeongguk'un bir soliste... More

Perla Negra
Encantador
Besar
Hacer El Amor

Nuevo Solista

1.9K 216 287
By beanwes

Yeni solist.

Herkesin, yarın olacak konserden haberi vardı ve üniversitenin yarısı katılıyordu.

Bu yüzden, Taeyong ve Jeongguk'u görünce kızların onları aptal etkileme çabaları ve erkeklerin de tüm gözlerin o ikilinin üstünde olmasından dolayı geçirdiği kıskançlık krizleri doğaldı.

Tabii, Mark ve Jimin onların arasından çıkıp ikisine yaklaşana kadar.

Taeyong, Mark'ın dudaklarına küçük bir öpücük kondurduğu zaman kızların umudu kırılmış, erkekler de sevinmişti.

"Jimin, sen zaten biliyorsun ama onlar Taeyong ve Jeongguk. Beyler, bu da Jimin."

Jimin çok heyecanlıydı, çantasının ipi ile oynayıp duruyordu.

Okulda mutluluk çığlıkları atamazdı.

Ve Jeongguk, Jimin'in heyecanını fark edip tebessüm etmişti.

"Gidelim mi?"

Taeyong, Mark'ın kafasına kaskı takarken sormuştu.

İkili kafa sallayınca Mark, Taeyong'un arkasında binip ona sarılmıştı ve Jimin'e kaş göz yaparak Jeongguk'un motoruna binmesi gerektiğini göstermiş ve pis bir şekilde sırıtmıştı.

"Gelmeyecek misin?"

Jeongguk'un konuşma sesini sadece yapılan röportajlarda duymuştu ve sesini bu şekilde duymak onu şok etmişti.

"Ben g-gelecektim ama nereye bineceğimi bilemedim..şey y-yani. Of."

Jimin'in heyecandan asla konuşamaması Jeongguk'a çok şirin gelmişti.

"Buraya gel."

Jimin Jeongguk'a biraz daha yaklaşınca Jeongguk, kafasına kaskı yerleştirmişti.

Mark ve Taeyong çoktan gitmişti çünkü Mark onlarla gelmeyecekti.

Jimin kafasında kask varken göremediği için Jeongguk, onu elinden tutarak önüne oturtmuştu.

"Pekala Jimin, tutunacağın kadar hız yapmam ama yine de minicik olduğun için dengenin bozulduğunu hissedersen söyle. Ellerini kendi elimin altına alırım, birlikte motorsiklet sürüyor gibi oluruz yani."

Jimin kafasını sallayıp direkt ellerini Jeongguk'un dediği gibi koyunca Jeon kıkırdayıp kendi ellerini de Jimin'in ellerinin üzerine koymuştu.

"Ellerin ne kadar küçük."

Jeongguk şirin bir ses tonu konuştuğu zaman Jimin, ciddi anlamda ellerinin birbirlerine temas ettiğini fark etmişti.

Kıkırdayıp önüne tam olarak döndüğünde Jeongguk onun hazır olduğunu anlayıp motoru çalıştırmıştı.

Jeongguk güya hızlanmayacaktı ama Jimin'in beklediğinden çok daha hızlı sürmüştü.

Jimin'in heyecanlı küçük çığlıkları Jeongguk'u keyiflendirmişti.

Geldiklerinde Jimin, Jeongguk'u azarlıyordu.

"Hani hızlı sürmeyecektin? Düşeceğimi sandım. Sana inanamıyorum."

Jeongguk dilini ağzının içerisinde döndürüp sırıtmıştı.

"Bana güvenmemeliydin."

"Ya sana neden güvenmemeliyim Tanrı aşkına? Gerçi evet, bundan sonra güvenmem."

Jeongguk, Jimin'in tavrını beğenmişti.

"Hah, eninde sonunda işin bana düşer güzelim. Unutma, solistimiz olacaksın."

Jeongguk az önce Jimin'e güzelim mi demişti?

Jimin afallayıp söyleceği şeyleri birbirine karıştırınca konuşmak yerine susmayı tercih etmişti.

Jeongguk, daha da keyifleniyordu.

Jimin, şirin ve güzeldi.

Ses tonu tapılasıydı.

Ve ayrıca utangaçtı.

Jeongguk daha ne istemeliydi ki?

Kolunu küçüğün omuzlarına atıp onu dört kişi beraber aldıkları evin garajına yaptıkları stüdyoya götüyorken Jimin kendi içinde şoklar yaşıyordu.

En sevdiği grubun, en sevdiği üyesiyle bu kadar temasa girmesi mental ve duygusal açıdan ne kadar sağlıklıydı?

-100

Sağlıklı değildi.

Jeongguk, Jimin'in yapı itibariyle kısa ve minik olmasını sevdi. Tatlı görünüyordu.

Tatlı bir solist olacaktı ve belki hep sert ve elektronik tarzda giden şarkılarına tatlı bir piyano notası olabilirdi.

Jeongguk, aklına gelenle gülümsedi.

Garajın kapısını açıp girdikleri zaman Jimin Jeongguk'un kolunun arasından kaçmaya çalışmış ama o kadar kaslı bir kol omzunda olduğu için başaramamıştı.

"Beyler ve bayanlar, burada bayanlar sen oluyorsun Lucas tatlım-"

Jeongguk'un dedikleri ile Lucas hariç herkes gülerken Lucas Jeon'a küfür etmişti.

"Gitarını götüne sokmamı istiyorsun seni velet?"

"Her neyse, bu Jimin."

Jeongguk, kendisinden şirin ve fazla bir boyutta kısa olan çocuğa bakarak gülümsedi.

"Hey, beklediğimden daha tatlı gözüküyor. İyi bir solist olacak bence."

Yoongi'nin dedikleri Jimin'i gülümsettiği zaman Jeongguk, küçüğün gözlerinin gülümserken tamamen kısıldığını fark etmişti.

Jeongguk, deri ceketini bir yere fırlatıp kendini de koltuğa bırakmıştı ama Jimin orada üvey evlat gibi dikildiği için eliyle koltuğu gösterip oturmasını söylemişti.

Jimin de usul be hızlı bir şekilde Jeongguk'un yanındaki boş yere geçmişti.

"Ee güzelim, biraz kendinden bahset. Seni çok tanımıyoruz."

Jeongguk, Jimin'e birkaç defa daha güzelim derse Jimin bayılıp kalacaktı.

"U-umm, ben Jimin. İkinci sınıfım. Dil okuyorum. Bu kadar sanırım."

Jeongguk hafifçe kıkırdadığı zaman, Jimin neyin komik olduğunu merak etmişti.

"Park Jimin kim, demedim. Kendinden bahset dedim. Mesela neler yapmaktan hoşlanırsın? Bizden en sevdiğin şarkı ne? Enstrüman çalıyor musun, falan."

Jimin, kendini güzel bir arkadaş ortamında gibi hissetmişti.

Herkes onu pür dikkat dinliyordu ve Jimin'i mutlu etmişti.

"O zaman şey.. dans etmeyi seviyorum. Genelde şarkılarınız modern dansa uygun oluyor ve onlarla dans etmeyi seviyorum. En sevdiğim şarkı 505 çünkü neden olmasın? Normal gitar çalabiliyorum."

Taeyong dayanmadan konuşmaya girmişti.

"Mark abartır diye düşünmüştüm ama resmen eksik bile anlatmış diyebilirim."

Bu Jimin'in tebessüm etmesini sağlamıştı.

"Pekala Jimin, yarın konser var ve bütün şarkıları biliyor olmalısın. Geç saatte olacak. 11'de başlayıp 12'de bitecek. O yüzden bugün ve yarın bolca çalışma zamanımız var. İnsanlar önünde bir şey yapmak seni strese sokar mı?"

Yoongi destekleyici bir abi gibi konuşmuştu.

"Aslında hayır, göz önünde olmayı severim."

"Grubumuzun solisti olman için geçerli yüzlerce sebepten biri işte."

Jeongguk sırıtarak konuştuğunda Jimin utanmıştı bu yüzden direkt olarak Yoongi'ye odaklanmıştı.

Lucas en sonunda dayanmadan söyledi.

"Çocukla flört etmeyi kesersen çok makbule geçer, onunla konuşmaya çalışıyoruz."

Jeongguk, suçlu değilim der gibi ellerini kaldırdığında Jimin de dayanamayıp o tarafa dönmüştü.

"Pekala, göz önünde olmayı sevmen güzel. Bu ciddi bir artı, Jeon'a katılmaktan nefret ederim ama devamında şu anki kişiliğin ve yeteneklerine göre senden daha iyi bir solist bulacağımızı düşünmüyorum."

Yoongi'nin söylediği şey ile Jeongguk sırıtıp Jimin'i baştan aşağıya süzmeye devam etmişti.

Altında, vücudunu sıkıca saran bir dar pantolon ve üstünde de 505'in anlamının yazılı olduğu bir tişört.

Jeongguk bir kez daha gülümseyip Jimin'in gerekten onları çok sevdiğini anlamıştı.

"Yoongs'a katılıyorum. Hatta eski solistimiz senin yanında çok diplerde bile kalıyormuş. Enstrüman çalamaz ve dans edemezdi."

"Öyle demeyin, bir süre onunla çalıştınız."

Jimin övülmeyi seviyordu elbette ama eski solistlerini kişilik bakımından hiç tanımadığı için arkasından konuşuyor gibi olmak istemiyordu.

"Bırak diyelim, doğruları söylüyoruz."

Jeongguk'un her bir anda konuşmaya en can alıcı sözler ile girmesi, Jimin'i fazla heyecanlandırmaya başlamıştı.

"Eğer dinlendiyseniz, birkaç prova alalım mı? Gece olmadan."

Taeyong iyi bir liderdi.

Jimin kafasını sallayınca hepsi enstrümanlarını alıp yerlerine geçmişti.

"Hangi şarkı ile başlamak istersin Jimin?"

Soruyu Jeongguk sormuştu.

"Umm, Wanna Be Yours olur mu?"

Jeongguk gülümsedi.

"Evet, tabii ki. Sadece bir şey soracağım. Hep bu kadar kibar mısındır?"

Taeyong, Lucas ve Yoongi sorunun alakasını çözmeye çalışırken Jimin utanmıştı.

"Ah, ben..bilmiyorum."

Jeongguk kafasını sallayıp Jimin'e gülümsediği zaman Yoongi gözlerini devirip şarkıya gitarı ile giriş yapmıştı.

Şarkılar birbirlerini kovalamış ve her seferinde oğlanlar, Jimin'in sesine hayran kalmışlardı.

Wanna be yours, Why'd you only call me when you're high, No.1 Party Anthem ve son olarak da Arabella.

Her seferinde Jimin, müziği daha fazla hissediyordu.

Hatta, ayakta mikrofon ile sevişiyordu bile denebilirdi.

505 ve Do i wanna know'u söylememişti çünkü onlar Jeongguk'un söylediği şarkılardı.

Ama Jeongguk, Jimin'in sesinin kendisinin solist olduğu bir şarkıda nasıl olacağını fazla merak etmişti.

Yarın ondan, bunları söylemesini rica edecekti.

"Sen..bizim başımıza gelmiş en güzel ve en iyi şeysin Jimin."

Bu laflar tabii ki Jeongguk'un ağzından çıkıyordu.

"Tekrar söylüyorum, Jeon'a katılmaktan nefret ederim ama gerçekten çok haklı. Sen harikasın Jimin."

Bu kadar güzel söz, Jimin'i çok mutlu etmişti.

"Kesinlikle solistimiz olmalısın, itiraz istemiyorum."

İtiraz eden en adi şerefsiz diyecekti Jimin ama içinde tutmayı tercih etmişti.

Taeyong'un dediği ile gülümsemiş ve yanakları hafiften pembeleşmişti.

"Bugün bu kadar pratik yeter, yarın son bir defa üstünden geçeriz. Bu arada Jimin, sen burada mı kalmak istersin yoksa Jeongguk seni bıraksın mı?"

Tam Jimin reddetmek için ağzını açtığı sırada, Jeongguk'un onu durdurdu.

"Burada kalacak."

Jimin tekrardan itiraz edeceği sırada, yine ve yine Jeongguk tarafından durdurulmuştu.

"Hatta odama gidiyoruz bile, size iyi geceler."

Jimin'in bileğini tuttuğu gibi onu yukarı çıkarırken Jimin söyleniyordu.

"Jeongguk, ben eve gitseydim keşke. Yük olmak istemiyorum."

Jeongguk olduğu yerde durunca, Jimin de durmak zorunda kalmıştı.

"Eğer bir kere daha ev ve yük olmakla ilgili bir şey söylersen sana yemin ediyorum ki seni bu evden çıkarmam."

Jimin hemen ağzını kapatınca, Jeongguk derin bir nefes verip onu odasına götürmüştü.

Jeongguk'un odası büyüktü, köşede birkaç tane gitar ve ses sistemi vardı.
Ortada büyük, iki kişilik bir yatak, kapıdan girdiğinizde de sağda yine büyük bir gardırop vardı.

"Gel, sana giyecek bir şeyler vereyim."

Jimin minik adımlar ile Jeongguk'un yanına gitmişti.

"Jimin, yalvarıyorum sana şu dar pantolondan kurtul."

Jimin kaşlarını çatıp gözlerini kısmıştı.

"Bir sorun mu var?"

"Evet, üstüne atlamamak için zor duruyorum."

O ne demişti öyle?

Jimin'in gözleri açılmıştı ve onun ne dediğini kavramaya çalışıyordu.

Jeongguk ise, dediği şeyi hiç umursamadan Jimin'e ona büyük geleceğine emin olduğu bir tişört vermişti.

"Bunu giyebilirsin ama altına giyeceğin bir şeyi içimizden kimseden bulamazsınız. Rahatsız olur musun?"

Jeongguk aslında soruyu kendine soruyordu.

Jimin'i altında bir şey yokken görse, rahatsız olur muydu?

O rahatsız olmazdı, hatta kalçasına vurmayı bile düşünebilirdi.

Aklından geçenlerle tebessüm edip Jimin'e dönmüştü.

"Hayır, olmam."

"Tamam o zaman, ben tuvalette üstümü değiştirip yatacağım."

Jeongguk hızlıca tuvalete elimde bir eşofman ile gitmişti ve geri geldiğinde, topladığı hafif uzun saçlarını açmıştı.

Ama daha kötüsü, üstünde hiç bir şey olmamasıydı.

Jeongguk belki bilerek yapıyordu, belki de gerçekten böyle uyuyordu. Onu bilmiyordu ama ağzı açık kalmıştı.

Jeongguk kendini yatağa bırakınca, Jimin yine üvey evlat gibi dikilmeye başlamıştı.

Jeongguk kafasını yastıktan kaldırıp Jimin'e bir bakış atmıştı.

"Ayakta mı uyuyacaksın?"

Jimin göz devirdiğinde Jeon kıkırdayıp onu yatağa çağırdı.

"Gelsene Jimin, niye dikiliyorsun?"

Jimin'den onun yatağına, onunla birlikte ve bu kıyafetler ile mi yatmasını istiyordu?

Jimin rüya gördüğünü düşünmeye başlamıştı.

Jimin gelip yatağın en ucuna yatıp, iyice küçüldüğü zaman Jeongguk tebessüm edip ona dönmüş ve onu belinden tutarak yatağın ucundan yatağın ortasına sürüklemişti.

"Üvey evlat gibi davranma ve adam akıllı uykunu al."

Jeongguk, Jimin'in belini bırakmıştı ama sırtını geriye dönmemişti ve nefesi Jimin'in boynuna vuruyordu.

Jimin kafasını dağıtmak için kafalarına önlük geçirilmiş iki kedinin videosunu düşünmeye çalışmıştı.

Ve işe yaradı.


Heyy.

Dün siz bir sürü yorum atınca sizi bekletmek istemedim.

Buna da bir sürü yorum istiyorum.

Sadece 10 tane atmayın.

Neyse, görüşürüz.

🍁🍁

Continue Reading

You'll Also Like

8.9K 969 8
Jimin odaya girdi. Tam olarak kendi odasının sol çaprazında kalıyordu. •Jikook•
96.1K 6.4K 27
☯ Jungkook gerçekte ifade edemediği duygularını İnstagram üzerinden bir hesap açıp anonim olarak paylaşır. Jimin ise bir gün İnstagram'da öylesine ge...
925K 64.6K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
Arson ✓ By ♖

Fanfiction

34.5K 3.4K 20
"tüm yaşadıklarınızı, jimin'ime yaşattıklarınıza sayın." texting / düzyazı ★ jikook&taegi kapak: twitter/ @5813_99