SARMAŞIK (Tamamlandı)

By delidivaneyimmm

29.1K 845 62

Kısa ve öz bir hikaye çıkarmaya çalıştım. Aşkla kalın. romantik 200 10.04.22 Hikaye 223 24.12.2023 Türkü... More

Tanıtım
Part-1-
Part-2-
Part-3-
Part-5-
Part-6-
Part-7-
FİNAL
özel bölüm 1

Part -4-

2.4K 89 4
By delidivaneyimmm

O gün geldi. Bİr gelinlik bile giymedim.  O kadar hızlı gelişmişti ki herşey. Beyaz bir elbise ile evet dedim masada. Öyle düğün felan da olmadı. Dedikodular almış başını gitmişken bir düğünle milletin ağzına sakız olmaktansa böylesi daha hayırlı gibiydi.  Bundan sonra ne olacaktı? Bir kere bile göz göze gelmediğim ama uğruna canımı verebileciğim adamın karısıydım.  İstemiyordum. İstediğim tek şey gitmekti. Anneme babama kavuşmak istiyorum.  Oturduğum yataktan kalkıp gitmek ve delim gibi koşmak istiyordum. 

Ali girdi odaya başım önümde oturdum öylece. Beniim konuşmaya ne hakkım vardı ki? Ne ddesem düzelirdi her şey? Ne yapsam girerdi yoluna her şey? Ne söylesem de Alim elleri başında oturmasa camın önündeki sandalyede. Uğruna canımım versem de şuan çare olmayacağını biliyordum. 

Odaya çift kişilik bir yatak koymuşlardı. Elvanın eski odası artık bizim olmuştu. Ama beni sevsin görsün diye dua ettiğimin adamın benden nefret ettiğini biliyordum. 

"Senin bir hatan nelere mal oldu görüyor musun? Kaldın başımıza. Tek istediğim sevdiğim biriyle evlenmekti ama senin gibi bir sümüklüye kaldım işte. Tüm hayatımı mahfettin! "

Öylece bakakaldım. Ben uğursuzluğumu en sevdiğime bulaştırmıştım. Birşet söylemem gerekiyorgu boğazımdaki yumruyu engelleyip başımı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım.İlk defa göz göze geldik . Gözleri pranga oldu da takıldı yüreğime. Sonsuzluk da hüküm giydi.

"Özür dilerim. Ben böyle olsun istememiştim."

"Özür dilemek birşeyleri değitirmiyor. Yatıp zıbaralım artık. Yarın işim güücm var. Sayendde yetince zor bi zaman atlatıyoruz bide şöyle durup da canımı sıkma"

Anlamıştım.Dokunmayacaktı bana. Sevindim ilk defa. Korktuğum şey olmadı. Bilmediğim bir şeyi yaşatmadı bana. Sevmediği bir kadına dokunmadı. İlk defa derin bir nefes aldım. Hızlıca banyoya gidip giyindim geldiğinde yatağın bir tarafına yatmış yorganın üstüne çekmişti.  Usulca sesimi çıkarmadan yan tarafına yatıp gerginlikten der top olup ve yanımda sanki Alim yokmuş gibi, kokusu burnuma dolmuyormuş gibi uyumaya çalıştım.

Sabah uyandığımda yatağın ortasında ve tek başıma yatıyordum. Tam daha ayılmamıışken Ali girdi içeri.

"Hadii ya daha hazırlanmamışsın kalkta beraber inelim aşağıya annemden senin yüzünden bir azar daha işitmeyeyim"

"Tamam ama arkanı dön.

"Ne?"

"Arkanı dön diyorum sen öyle karşımdan dikilirken bunu yapamam"

Sinirle sabır çekip  döndü arkasını. Hızlıca giyindim. Kabim zaten o kadar hızlı atıyordu ki ömrümün yarısı bitmişti belkide.

beraber indik aşağı o babasının yanına geçerken ben kahvaltıyı hazırlamaya yardıma gittim. Kahvaltıdan sonra Elvan geldi. Karnı o kadar büyümüştü ki halinden gerginliğinden doğumun yakın olduğu belliydi.  

"Kızım bak bunları gelinim yaptı çok tatlılar değil mi?"

Şükran teyze benim ördüğüm mavi patikleri verdi. ELvan öyle bakıyordu ki bebeğinin eşyalarına. Biran düşündüm. Herşey böyle kötü gitmeseydi, Ali beni görseydi belki o zaman bizimde olurdu. Kafamı salladım. Gerçekler tuzlu su kadar acıydı.  Odama hırka giymek için çıktım ama geri dönerken tuvalete uğrama ihtiyacı hissettim. Kapıyı açmaya çalıştım fakat açılmadı. Aralıktan ışık geliyordu. Kilitli değildi. Bi inleme sesi duyunca aklıma  Vildan geldi. Can havliyle kapıyı ittirmeye çalıştım ve bağırdım.

"Şükran teyze yetiş!"

Benim bağırışmama koşup gelip kapının arasından geçip Vildana seslendim.

"Hadi  aç gözünü kendinde kalmaya çalış tamam mı?"

Hızlıca kollarının altından tuttum ve onu kendi üzerime çektim böylece kapının önü biraz açılmış oldu. Şükran teyzenin birileriyle konuştuğunu duyuyordum ama Vildanı ayık tutmak daha zordu.

"Bebeğime bişey olmasın Ayşe nolur. Ben onu çok seviyourm bişey olmasın nolur"

Ağlıyordu ama ambulansı beklemekten başka çare yoktu.

"Tamam bak ben buradayım şimdi gideceğiz hastaneye ve bebeğini sağlıkla kucağına alacaksın"

Az bir zaman sonra ambulansın sesini duyunca bir oh çektim. Sedyeye yerleştirdiler ve hızla çıktılar. Şükran anne ambulansla gitmişti. Kapıda ne yapacağımı düşününce Alinin arabasını gördüm. Ani bir frenle durdu.İnişi öyle telaşlıydı ki şoför kapısını bile kapatmamıştı. 

"Geldim geldim" diyerek içeri daldı. İlk defa adıyla seslendim.

"Ali" bana aniden döndü. "Annenle ambulansla gittiler şimdi çıktılar." kafasını sallayıp arabasına doğru gitti ve ben ikinci kez adıyla seslendim. "Ali, bende geleyim mi nolur?"

"hemen arabaya binmezsen burda kalırsın."

Hızlıca ayakkabılıktan bir ayakkabı ve mont alıp anahtarı da alıp hızla bindim ön koltuğa. Tam hastane yoluna girerken aklıma gelen şeyle döndüm ve adını üçüncü kez zikrettim.

"Ali, bebek çantası"

"Ne? Ne olmuş?"

" Bebek çantası diyorum. Elvanın evinde. Onu almamız lazım."

"Bu illa gerekli mi şimdi?"

"Bizim evde yedek çanta yoktu. Mecbur almamız gerek."

Bana döndü ve  vitesi atıp hızlandı. Elimdeki anahtarla kapıyı açtım Allahtan Şükran teyzede yedek vardı yoksa çok uğraşacaktık. Ali arabadan seslendi.

"Hadi hadi acele et biraz"

Hızla eşyaları ve aklıma yeni anneye pijama almak geldi. Onu da alıp hızla çıktım evden. 

---

Hastane kolidorunda bekliyorduk. Bebeğin kordonu dolandığı için kötüleşmiş. Ama şuan ikisininde durumu iyiydi. Doktor görebileceğimiz söylediğinde yavaşça ayakta olan Alinin yanına geçtim. Kalabalıktı ve onların kötü bakışları arasında tek başıma kalmak istemiyordum.

Ali yanına geçtiğimi görünce kaşlarını sinirle çattı. Gözlerine baktım sonra çevreme baktım. Çaprazımızda banklarda oturan mahalleden iki komşunun oturduğu yere kaydı gözüm. Bana bakıyordular.  Nakışlarımı Aliye çevirdim ne olduğunu anlasın diye. Alinin sinirli bakışları bu sefer beni değil onları buldu ve yanımda boşta duran elimi tuttu. Ve ben öldüm. Öyle hayali imkansız ki bu anın. Ve kapının açılmasıyla içeri girdik. Herkes bebeğe bakıyor geçmiş olsun diyerek dağılıyorlardı. Bense gelenlere lohusa şerbeti veriyor. Minik süslerden veriyordum. 

Yorgunluktan eve nasıl geldik bilmiyorum. Biran önce uyumak ve dinlenmek istiyordum. Giyinip yatakta kendi köşeme geçtim. Biraz sonra Ali duş almış biçimde geldi bunu şampuana karışan kokusundan anlayabiliyordum. Yorganı açıp kendini sırtüstü yatağa bıraktı. Sanırım o da çok yorgundu. Çünkü sırtıma soğuk vuruyordu yorganı kapatmamıştı. Direnen göz kapaklarıma inat arkamı döndüm ve onun yüzüne bile bakmadan yorganı üstüne çektim. Kolumu üstünden çektim ve dönmeye fırsat bulamadan kendimi uykuya bıraktım.

---

2 ay sonra

---

Zaman su gibi akmıştı. Evde herşey normal gibiydi. Mahalledeki dedikodular azalmıştı.Ya da ne derler bilirsiniz çocuk olan yerde dedikodu olmaz derler belki de ondan konunun sıcaklığı kalmamıştı.

Elvanlar bize gelmişti bir haftalığına. Bebek burada olacaktı. Hengameden ev işinden bir kere bile sevememiştim. Herkese çayını verdikten sonra köşeye geçip elime ördüğüm atkıya devam ettim. Elvan ayakta bebeği sallıyordu fakat gelen yan komşular yüzünden bebek bir türlü susmuyordu. Susadığımı hissedip ayaklandım. Geldiğimde ben daha ne olduğunu anlamadan ELvan bebeği kucağıma koydu

" Allah aşkına biraz da sen salla durmuyor bu çocuk kollarım koptu."

Bebeğe baktım buruşuk yüzü ve ağlamaktan kızarmış gözlerle bana bakıyordu. Şaşkınlıktan sadece olur anlamında kafamı salladım. Bu gürültüde çocuk durmazdı ki. Usulca camın önüne geçtim hedefim mutfağa kaçmaktı. Ve yavaş yavaş sallana sallana bunu başardım. Mutfaktaki balkonun önüne geldim.  

"Çok mu güzelsin sen? mis gibi de kokarmış buu. Sen ne güzelsin" Şuan tüm dertlerim sıfırlanmıştı mis gibi kokulu boynuna gömdüm kafamı. Pamuk yanaklarından öptüm. huzursuzlanmaya  başladığında yatırdım iyice kucağıma ve usul usul salladım. 

"Bebeğin beşiği çamdan...."

Tam ikinci kez söylecektim ki bi öksürük sesiyle sıçrayıp arkama döndüm. Ali bana bakıyordu. Gözlerinde anlayamadığım bir ifade vardı. hafifçe boğaz temizledi ve uyuyan bebeğe çevirdi bakışlarını ve fısıltıyla söyledi

"Misafirler gitti annem çağırıyor seni."

Kafamı salladım ve onun sigara için balkona çıkması için çekildim. 

---

Ali çoktan uyumuştu. Usulca yattım yanına. Sırtımın ağrısından sırt üstü uzandım bu sefer nasıl olsa uyuyordu. Ne kadar saat uyudum bilmiyorum ama bebek ağlama sesine gözlerimi açtım. Sanırım yine gece mesaisi başlamıştı. Ağlama kesilmeyince kalkmaya çalıştım fakat farkettiğim şeyle uykum açıldı ve gözlerim faltaşı gibi açıldı.

Alinin eli belimdeydi. Ben Sırtüstü uzanmıştım Başı  göğsümdeydi ve sakin sakin uyuyordu. Derin bir iç çektim. kokusunu sevdiğim. hafifçe elimi kaldırıp saçlarına dokkundum ve seslendim 

"Aliii bıraksan beni bebek ağlıyor bi bakayım "

Ve aldığım cevap hı hı kelimesi ve belime daha sıkı sarılan koldan başka cevap alamamıştım. Elimi koluna götürüp kaldırdım. Hızlıca atladım yataktan ve üstünü kapattım. Elimi kalbime götürdüm. Yavaş ol ve bebeğe bakmaya git. O senin kocan sakin ol. İçimde değil kelebekler filler vardı. Evet belki uykusundaydı ama bu bile bana yeterdi.

Düt düt  düttt bolum sonu en kısa zamanda bitirmeyi düşünüyorum sona yaklaştık. Yorumları bekliyorum. Aşkla kalın.

Continue Reading

You'll Also Like

529K 26.3K 33
Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni... Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil deği...
457K 21.5K 48
Hiç beklemediği bir anda baba olan Bora Bey ve hiç beklemediği bir anda iş sahibi olan Sevgili Bakıcı Yasemin.. ** Gözlerimi ağlama sesiyle açtım. G...
24.3K 3.3K 45
Paralel evren, eşçinsel bir kurgu. Eşçinsel evliliklerin olduğu kadın erkek cinsiyetinin yanında erkeklerin hormon testi ne göre doğurgan, yada bask...
7.2K 438 8
[taekook] Her gün ağlıyorum Taehyung Gözlerim kıpkırmızı oldu Gelip bana kızmanı istiyorum Ağladığım için bana kızmanı istiyorum! !¡minific