Derin bir nefes alıp imzaladığım hastanın dosyasını kapatıp masaya koydum. Ardından, önlüğümü çıkarıp öğle molasına girmemizden dolayı başımı masanın üzerine koyup uyumaya çalıştım.
Konoha'ya döndükten sonra Tsunade-sama ne kadar istemese de hastanenin ve kliniğin iş yükünün bir kısmı bana geçmişti. Şikayetçi değildim fakat iş yükünün bu kadar fazla olmasına kendimi hazırlayamamıştım.
İno ve Hinata'da hastaneye yardımlarda bulunuyordu. İno'ya benim gibi hasta bakması için bir oda bile ayarlanmıştı. Kısacası, herkes Konoha'nın işleyişine geri dönmesi için ellerinden geleni yapıyordu.
Ellerimle yüzümü sıvazlayıp sandalyemde geriye yaslandım.
Sasuke-kun'u Konoha'ya döndüğümüzden beri görmemiştim. Zaten o gün yaşanılanlardan sonra görmemek benim için en iyisiydi.
Konoha'ya dönerken de döndükten sonra da ondan kaçıyordum.
Hasta kontrollerinden veya iş bölümü için yapılan toplantılarda o gün aklıma geliyor, kızarıyor ve nefessiz kalıyordum.
Resmen kontrolden çıkmış bir bomba gibiydim.
Bu olaydan şikayetçi değildim fakat...
Tarif edemeyeceğim bir duygu karmaşası içerisindeydim.
Şu anda böyleysem Sasuke-kun ile evlenip birlikte yaşamaya başladığımızda...
Kyaaaa!
Kafamı hızlıca salladım.
Sakin ol Sakura!
Kapım tıklatıldığında düşüncelerimden sıyrıldım.
Hadi kızım, kendini bu kadar olaya kaptırmış olamazsın!
"Girin!"
Kapı açıldığında eşikte İno göründü.
"Selam!"
Canlı çıkan sesi kendime gelmeme yardımcı olmuştu.
Ayağa kalktım.
"Hoşgeldin. Otursana."
Eliyle geçiştirdi ve ciddi bir havaya büründü.
"Kakashi sensei seni çağırıyor."
"Raporlar içinse dün onları stajer doktorlardan biriyle göndermiştim."
Kollarını bilmiyorum anlamında yana doğru açtı.
"Bir bilgim yok. Gidip öğreneceğiz."
Beyaz önlüğümü askıya asıp birlikte odadan çıktık.
İno, bir sebepten ötürü hızlı hızlı yürüyordu ayrıca gerginliğini hissedebiliyordum.
"İno, sen iyi misin?"
Gülümsemeye çalıştı.
"Son zamanlarda bir şeyler oluyor Sakura. Sai kaç gündür eve gelmiyor. Hinatayla konuştuğumda o da Naruto'nun birkaç gündür eve gelmediğini söyledi."
Meraklandım.
"Yani, bilmiyorum. Konoha'da şu anlık acil bir durum yok, acaba diğer köylerde mi bir sorun çıktı?"
"Bilmiyorum, fakat endişeleniyorum işte."
İno'nun koluna girdim ve gülümsedim.
"Sen hamilesin, çok fazla endişe ve gerginlik sana da bebeğine de bu dönemde oldukça zararlı, onların muhakkak bu konuyla ilgili bir açıklaması vardır. Rahat ol."
Belli belirsiz başını salladı.
Klinikten çıkıp Hokage binasına doğru yürürken bize doğru koşarak gelen Shikamaru'yu gördük.
"Kakashi sensei sizi çağırdı mı?"
"Evet."
Önce bana ardından İno'ya baktı.
Shikamaru oldukça dinç görünüyordu. Temari'ye olanları duyduğumdan beri Shikamaru, Gaara ve Kankuro'nun kendini ne kadar yıprattığını görmüştüm.
En sonunda Temari hepsini karşısına alıp adam akıllı konuşmuştu.
Neyse ki şimdi Shikamaru ve diğerleri evlatları gibi Temari'nin sözünden çıkmıyordu.
"Kakashi sensei şu anda hastanede Temari'nin yanında."
İno öne çıktı.
"Bizi kendi ofisine çağırmıştı ama."
"Biliyorum fakat toplantının, sonrasında Temari'nin odasında yapılmasına karar verildi. Bu mesele Temari'yi de ilgilendiriyor ve şu anlık Temari hastaneden çıkamaz, biliyorsunuz."
Geri dönüp fazla uzaklaşmadığımız hastane binasına girdik.
Merdivenlerden çıkıp uzun koridorun sonundaki Temari'nin odasında dikildik.
Shikamaru, kapıyı çaldığında İno nefesini tuttu.
İçeriden uğultular, sesler yükseliyordu.
"Girin!"
Komutu alır almaz Shikamaru geniş kapıyı açtı.
İçeride herkes toplanmıştı.
Naruto, Hinata, Sai,Kakashi sensei,Tsunade-sama, Shizume senpai,Gaara ve Kankuro, Temari'nin yatağının etrafındaki sandalyeye oturmuşlardı.
Bir de gözden kaçırmak istesemde böyle bir şeyin asla gerçekleşmeyeceği Sasuke-kun'da odadaydı.
Önü görür görmez gözlerimi büyütüp, başımı öne eğdim.
Odadaki hava oldukça gergindi. Hepsi biz girince susmuş bize bakıyorlardı. Suratlarından ciddiyet akıyordu.
Bir şeyler dönüyordu, bu çok belliydi.
En sonunda Kakashi sensei eliyle gelmemizi işaret etti.
"Hoşgeldiniz. Sakura, İno."
İkimizde bizim için çekilmiş sandalyelere oturduk. Şansıma sandalyem Sasuke-kun'un yanındaydı.
Ona bakıp ne olduğunu sormak istesem de odadaki gergin hava bunu yapmamı engelliyordu.
Sasuke-kun bana baktı fakat bakışları sertti.
Panikledim.
Artık kötü bir haber duymak istemiyordum.
Kakashi sensei Tsunade-sama'ya bakıp boğazını temizledi.
"Pekala, artık Sakura ve İno'da geldiğine göre başlayabiliriz."
Temari ellerini gergince yumruk yaptı.
"Kötü bir şey mi oldu?"
Kakashi sensei kafasını salladı.
"Tam olarak öyle değil."
Naruto sinirlenip ayağa kalktı.
"Nasıl öyle değil yaa! Hinata'dan, Sakura'dan, İno 'dan ve Temari'den istediğin şey akla alınır gibi değil."
************
Naruto'nun sert çıkışıyla odadaki Gaara, Kankuro ve Kakashi hariç tüm erkekler başlarını salladılar.Hiçbiri eşlerini tehlikeye atmak istemiyordu.
Tsunade anlayışla başını salladı.
"Naruto, seni anlıyorum fakat tüm köylerin kaderi buna bağlı, öyle değil mi Gaara?"
Tsunade onay almak için Gaara'ya baktı.
Gaara, ablasını ne kadar bu işe bulaştırmak istemese de Tsunade'yi onayladı.
"Hiç kimseyi böyle bir tehlikeye atmak istemiyoruz fakat köyler için bu durum hayati. Üstelik zarar görüp görmemelerinin de bir belirsizliği var."
İno, gergince etrafındaki konuşmaları dinledi ama bir anlam çıkaramıyordu. Kakashi sensei ve diğer Kageler onlardan ne istiyordu?
"Biri burada neler döndüğünü düzgünce anlatabilir mi?"
Sasusaku ile kalın...
Geliyor gelmekte olan kssksk
Ufacık bir bilgilendirme yapayım...
Bölümler bir sorun olmazsa her gün gelecek. Fakat, belli bir saat belirlemedim.