Yasak - Miraculous

By blauesakura

44.5K 3.7K 4.4K

❦ Tamamlandı ❦ ↬Hayran Kurgu. Yıllar yıllar önce, bir rivayet bulunmuştu saklı dehlizin dibinde. "4 büyük va... More

1.Bölüm 🌙| Gizemli Yabancı
2.Bölüm🌙| Karar Anı
3.Bölüm🌙|"O Adam"
4.Bölüm🌙| Acılar ve Anılar
5.Bölüm🌙| Yeni Dostluklar
6.Bölüm🌙| Kütüphane
7.Bölüm🌙|"Farklı olduğunu biliyordum"
8.Bölüm🌙| Doğru Zaman
9.Bölüm🌙|"Eş kutbundan uzak dur"
10.Bölüm🌙|"Benim Yüzümden..."
11.Bölüm 🌙| "İçindeki ruhlar..."
12.Bölüm 🌙 | Kabus
13.Bölüm 🌙 | Şifre
14.bölüm🌙| Arşiv'in Küçük Sırrı.
15.Bölüm 🌙|Yin Yang
16.Bölüm 🌙 | "Aşk mı?"
17.Bölüm 🌙|"En Güzel Gün."
18.Bölüm 🌙| Görünmez Duvarlar
19.Bölüm 🌙 |Sarsılan Dengeler
21.Bölüm 🌙 |Zehir
22.Bölüm 🌙|"Dehliz, Biz Geliyoruz."
23.Bölüm | 🌙 Final-1: Aşk Panzehirdir. 🌙
24.Bölüm | 🌙 Final-2: Aşk Zehirdir. 🌙
25.Bölüm |🌙 Final-3: Aşk Paradokslardan İbarettir. 🌙

20.Bölüm 🌙|Kristal Güç

1K 94 71
By blauesakura

Marinette Dupain-Cheng

Herkes derin bir iç çekmişti sonunda. Aradan geçen saniyeler sonrası, Bayan Azura sinirle ayağını yere vurdu ve bir koridora doğru yürümeye başladı. Diğer eğitmenler de peşinden gitmişti.

Önce onların gidişini izledim. Ardından kafamı başka yöne çevireceğim sırada gördüğüm şey ile donup kalmıştım. Sesler duyulmaz, başka bir şey görülmez olmuştu bana. Sadece o yöne kilitlenmiş, öylece bakıyordum.

"Marinette!" Kendime gelmem, Adrien'ın adımı bağırması ve beni omuzlarımdan tutup sarsması ile gerçekleşmişti. Gözlerimi yeşillerine çevirdiğimde korktuğunu anlamıştım.

"İyi misin?" Bir süre sorusunu algılamaya çalıştım. Gözlerim, gözlerine baksa da aklım hâlâ gördüğüm şeydeydi.

"Marinette, korkuyorum..." Bir şeylerler söylemeye dilim varmayınca, gözlerim ile gördüğüm şeyi işaret ettim. O yöne baktığında o da çok şaşkındı.

"Çocuklar..?" Chloe ve Luka da yanlarımıza gelip bizim baktığımız yöne baktıklarında büyük bir sessizlik oluşmuştu aramızda.

Sessizliği, bir süre sonra aynı anda konuşarak bozduk. """"Yin yang...""""

Baktığımız yön çeşmeydi. Güzel, mavi tonlarında olan çeşmenin üstünde belki de kimsenin daha önce fark etmediği küçük bir resim vardı; yin yang.


"Şimdi," Hepimiz Adrien'a döndük. "Sanki hiç görmemiş gibi kalkıp odamıza gidiyoruz ve orada konuşuyoruz."

Başımızla onayladık. Adrien bana elini uzattığında tuttum ve onun yardımıyla odamıza doğru yürümeye başladım.

Çok kötü şeyler dönüyordu.

Çok kötü, ve çok büyük.

Odamıza geldiğimizde hızla içeri geçip kendimi mutfağa attım. Hızlıca bir bardak alıp içine su doldururken Adrien kapıyı kitliyor, Luka ve Chloe arşivlerden bulduğumuz kitapları getiriyordu.

Suyu içip masaya yöneldiğimde Luka ve Chloe kitapları üstlerindeki anlamsız resimleri birleştirip Yin Yang'ı elde etmişlerdi. Adrien da hemen yanıma geldi.

"Üç dediğimde kitapları aynı anda açıyoruz."

Onlar dediğimi anlamayarak birbirlerine bakarken ben konuştum, "Üç."

O an ben kitabı açarken onlarda anlamış olacaklar ki kitapları açtılar. O an, sayfalarda bir yazı belirdi.

Yardım sahte,
Gerçeği bulun.
Dehliz çeşmede,
Gidip yasağı bozun.

O an yazının silinmesi ile sayfa bomboş olmuştu. Ve o an kitapların bir anda kendi kendine kapanması ve yerlerine uçmaları ile hepimiz şaşkına döndük. İkinci şaşkınlık, bir anda kapımızın açılması ile oldu. O yöne döndüğümüzde hocalarımızın ciddi bakışlar ile bize baktığını gördüm.

O lanet olası kapı kilitli değil miydi?

Ah, tabii. Büyü.

"Çocuklar, acele edin. Eğitiminizi hızlandırıyoruz. Gelin peşimizden." Derken hepsi ilerlemeye koyulmuştu bile. Üstümüzdeki şoku atıp, onların peşinden koşmaya başladık bizde.

Eğitmenim, hızlı ve sert adımlarla koridorda yürürken giydiği siyah çizmelerin çıkardığı ses koridorda yankılanıyordu. Yüzünde mimik oynamıyordu ve bu beni ürkütüyordu.

Biraz yürüdükten sonra simülasyon odasına gelmiştik. Bayan Azura ben içeri girdikten sonra kapıyı çekti ve gökteki Ay'a döndü.

Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve bir melodi mırıldanmaya başladı. O an, çiçeklerden küçük toz taneleri yükseldi ve önce harfleri, sonra kelimeleri ve ardından cümleleri oluşturup Bayan Azura'ya yaklaşmaya başladılar. Okuyamayacağım kadar hızlı hareket eden cümleler Bayan Azura'nın etrafında dönerken, o konuşmaya başladı.

"Moon, I'm calling out to you.
For now, perish.
And when the time comes, come back with night!"

Sözleri ile Ay parlaklığını bir saniyeliğine arttırdı ve ardından gökten yavaş yavaş inmeye başladı.

Ve kulaklarımda arşivden aldığım kitaptaki cümleler çınladı.

Ay, bilge olanı seçti!

"Bugün, Kristal Gücü öğreneceksin Marinette. Ardından vakit kaybetmeden, küresiz sihir yapma çalışmalarımıza başlayacağız. Ve sonrada.." Alçalan Ay'a baktı. "Ay'ı yükseltme ve gönderme."

Onun Kristal Gücü buydu.

Bilgi. Bilgelik.

"Buranın.." Dedim etrafıma bakındım. "Simülasyon olduğunu söylemiştiniz-"

"Korkmaman için yalan söyledim. Burası sadece cam bir kubbe." Öğrendiğim şey ile ben şok geçirirken, o donuk bir şekilde yüzüme bakıyordu. Benimle tanıştığı ilk günler yumuşak olan kadına şimdi ne olmuştu?

"Sizin neyiniz var? Neden böylesiniz?" Dedim şokla.

İç çekti. "Beni böyle olmaya sen zorluyorsun Marinette."

"Ben size ne yaptım?!"

"Sana, Güneş Varisine yaklaşma dendi!" Bağırması ile durdum.

"Şimdi neden olduğunu anlıyor musun?!"

Aklıma yaşanan o kıyamet gibi anlar geldi aklıma.

O sırada Bayan Azura ellerini saçlarına geçirdi.

"Zıt itmeli,
Eş çekmeli,
Ya da tam tersi,
Lakin kimse bir araya gelmemeli!" Bir ileri bir geri gitmeye başladığında ondan bir iki adım uzaklaştım.

İşte şimdi, parçalar yerine oturmuştu.

Zıt kutuplar birbirini çeker, eş kutuplar birbirini iter.

Ya da tam tersi.

Her ne olursa olsun, kimse bir araya gelmemeli.

Güneş ve Ay zıt, Adrien ve ben gibi.

Rüzgar ve Bulut eş, Chloe ve Luka gibi.

Kimi zaman zıtlar birbiri ile anlaşır, çeker.

Kimi zaman eş kutuplar kavgalar eder, iter.

Ya da tam tersi.

Ama ne olursa olsun; İkisi de birbirini sonsuza dek çekemez, bir araya gelemez.

Gelirse...

Kıyamet.

Bayan Azura biraz su alıp içti, ve sakinleşmeye çalıştı ben bunları düşünürken. Biraz da bana uzattığında titreyen elimle aldım. Suyumu içerken konuştu.

"Farklısınız, ve buna uymak zorundasınız."

Çözemediğim çok şey vardı. Çözemediğimiz çok şey vardı. Ama hepsi, teker teker çözülecekti.

Yeterince su içtikten sonra bardağı kenara koydum. İçinde hâlâ biraz su vardı. Bayan Azura da geldi ve yanıma oturdu.

"Yalan söylediğim ve bağırdığım için özür dilerim. Sadece bugün çok fazla şey oluyor ve yorgun hissediyorum."

İç çekti. "Seneler sonra, ilk kez böyle hissediyorum."

"Neden bize her şeyi anlatmak yerine saklıyorsunuz?" Dedim bir anda.

Bir süre cevap vermedi, ya da veremedi. "Öğrenirseniz daha çok asileşirsiniz çünkü."

Yerinden kalktı ve tam önüme oturdu. "Artık Kristal Gücünü öğrenmeye ne dersin? Az önceki şeyler hiç yaşanmamış gibi."

İç çektim. "Peşini bırakmayacağım."

"Biliyorum.." Dedi olumsuz anlamda kafa sallarken. Güldüm hafifçe.

"Şimdi bağdaş kur ve ellerini diz kapaklarının üstüne, avuç için oraya değecek şekilde yerleştir."

Dediklerini yaptım ve devam etmesini istercesine ona baktım. "Şimdi gözlerini kapat. Ve içinden geçen bir melodi mırıldan. Ve şunu unutma; Kendini en çok neye yakın hissediyorsan ona odaklan bunu yaparken. "

Kafa sallayıp gözlerimi kapattım. Çocukluğumdan beri ne zaman üzülsem mırıldandığım bir melodi vardı. Onu mırıldanmaya başladığımda aklımda anlamsızca sadece su vardı.

Su.

Su alır götürürdü belkide tüm kötülükleri. Arındırırdı bizi kirden.

Peki anılar?

Su, anıları da götürür müydü?

Ya da yanlışları?

Gözümden bir damla yaş aktığında Bayan Azura'nın sesini duydum. "Aç gözlerini."

Açtığımda yanaklarımdaki göz yaşları havaya yükseldi, ve buhar olup gitti.

"Sorgulama, tekrar kapa gözlerini."

Kafa salladım ve tekrar kapattım.

Su.

Su bize mutluluğu getirir miydi? Tıpkı, deniz kenarında aldığım o küçük ama dünyalara bedel öpücük gibi...

"Aç." Tekrar açtığımda bardaktaki sular havaya yükselmiş, etrafımı damla damla sarmıştı.

"Yönet onları, hislerinle."

"Y-Yapamam.."

Ellerimi tutup havaya kaldırdı. "Asıl  yapamam dersen yapamazsın."

Derin bir nefes alarak su damlalarından birine dokundum işaret parmağımla. Ardından parmağımı şıklatıp avucumu açtığımda tüm sular oraya dolmuştu. Diğer elimi suyun üzerinde gezdirdiğimde su tekrar havalanmış, ve el hareketlerim ile onu bardağa tekrar koymuştum.

"Tanrım.. Bunu ben mi yaptım?"

Bayan Azura gülümsedi. "Kristal gücün, hislerle su elementi kontrolü."

İlahi Bakış Açısı,

Ve iki genç; Adrien ve Marinette, bilmiyorlardı yine zıt olduklarını.

Biri ateş.

Biri su.

Ve birleştiklerinde, etrafındakilerle birlikte yok olacaklarını...



































Eveeeet hepinize merhabalaar!

Zıt kutup, eş kutup olayını açıkladım sonunda. Ve geçen bölümde oluşan o felaketin nedeni de ortaya çıktı.

Peki sizce şimdi ne olacak?

Tahminlerinizi çok çok merak ediyorum.

Yavaş yavaş finale de yaklaştık.

Bir sonraki bölüm hemen gelemeyebilir. Sınav haftası yaklaşıyor, ben daha performans ödevlerimi bitirmedim ve konulardan hiçbirini hatırlamıyorum......

Çalışmaya başlamadan bu bölümü bitirip yayımlamak istedim. Umarım beğenmişsinizdir.

Kendinize çok çok iyi bakın.

Görüşürüz Lune'un Canının İçleriiii!

~Lune' 💙

Continue Reading

You'll Also Like

2.3K 112 18
Sette tanışan üç oyuncunun başlayan üçgen hikayesi..
1.4M 92.3K 51
Soylu kanından gelen dört büyük yaratıktan nesli tükenen soydan geldiğini öğrenmesinin sonucu başına açılan olaylar...
34.9K 2.6K 20
Kjs&Kth thyng_v: Benimle birlikte karanlık olan dünyamda kaybolmak istemiyorsan beni bırakmalısın. Chi-chi: Karanlık dünyanda gerekirse seninle kaybo...
94.6K 4K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.