Other Story 🍁/Sasusaku Fanfi...

By leandra_is_me

59.9K 3.6K 2K

4. ninja savaşından sonra her şeyin bittiği düşünülüyordu. Fakat, bazı şeyler en beklenmedik anda ortaya çıka... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
Final...
Kısacık bir şey...
Special Episode 1
Special Episode 2
Special Episode 3
Special Episode 4
Special Episode 5
Special Episode 6
Goodbye Other Story
yorumlarla other story

30

1.2K 72 37
By leandra_is_me

En sonunda çıldırıcağımı sanıyordum.

Ba-bana neler oluyordu?

Boğazım düğümlenmiş gibiydi. Deli gibi ağlamak hem de kahkahalarla gülmek istiyordum.

Ne yapacağımı bilemez durumda iken aniden gelen bir sıcaklık ile sarsıldım.

Sasuke-kun'un bana sarıldığını fark ettiğimde hala titremem durmamıştı.

Elini yavaşça sırtıma koydu.

O anda içimdeki bu ikilemin çözüldüğünü hissettim.

O gün ilk defa sessiz bir şekilde ağlamadım.

************

Sakura hayatında hiç ağlamadığı bir şekilde Sasuke'nin kollarında ağlıyordu. Hıçkırıkları sessiz geceyi derin bir çığlık gibi bölüyordu fakat ikisi de bunu umursayacak durumda değildi.

Sasuke, Sakura'nın içinde biriken bu kadar şeyin sorumlusu olduğu için kendine kızsada, Sakura'ya karşı duyguduğu pişmanlık ona galip geliyordu.

Tek tesellisi şu anda ona sarılabilmesiydi.

Tabii hala duygularını ona aktaramaması da cabasıydı.

Sakura başını onun omzuna dayamış bir şekilde ağlarken Sasuke sadece Sakura'yı dinledi.

Bu sesli ağlamaların içinde geçmişte ona duyduğu öfke bile yatıyor olabilirdi.

Ne kadar süre iskelede kaldılar belli değildi. Sakura'nın şiddetli ağlama krizi yatışmıştı. Sasuke'nin omzunda uyukluyordu. Bu kadar duyguyu bir anda dışa vurmak onun için zor ve yorucuydu.

Sasuke ise bu durumdan hiç şikayetçi değildi. Sakura'yı anlıyordu.

Geçmişte o da böyle bir durum yaşamıştı. Abisini masum olduğunu öğrendiğinde...

Sakura'nın yatıştığını fark edince Rinnegan'ını ve Mangeoku Sharingan'ını aktifleştirerek olmayan kolunu Susanoo'nun kolu ile telafi etti.

Ardından, Sakura'yı nazikçe kucağına aldı. Sakura'nın nefesleri düzgünleşmişti. Uyuyordu.

Sasuke, iskeleden çıkıp evin bulunduğu düzlükte yürümeye başladı.

Arada bir Sakura'ya bakıyordu. Uyurken bebek gibiydi. Sanki yıllardır tanıdığı kişi gitmiş yerine bir bebek gelmişti.

Sasuke gülümsedi. Onu bir daha ne kendisi, ne de başka biri üzebilecekti.

Artık geçmişi geride bırakmanın zamanı gelmişti.

Eve geldiğinde, Sakura'yı üst kattaki odasına çıkardı. Yatağa doğru yatırdı.

Yatağın yanında bulunan koltuğa oturdu ve bir süre Sakura'yı seyretti. Yıllardır gözlerinin önünde olup harcadığı kişiye baktı.

Ardından, hızlıca başını salladı ve odadan çıktı.

****************

Sabah uyandığımdan kendimi yatağımda buldum. Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum.

Aklım karmakarışıktı.

İskeledeki akşamı mahfetmiştim.

Kendimi tutamamıştım. Büyük ihtimalle bir psikopat gibi gözükmüş olmalıydım.

Kahretsin!

Yorganı üzerimden çekip yataktan kalktım.

Kendimi Sasuke-kun'a karşı çok pişman hissediyordum.

Aşağı indiğimde burnuma yeni demlenmiş çayı taze kokusu geldi.

Utana sıkıla mutfağa girdim. Sasuke-kun, bir bardak çay ile masaya oturmuş geniş pencereden dışarıya bakıyordu.

Beni görünce sandalyede dikleşti.

"Günaydın."

Başımla ona selam verdim. Yaptıklarımdan hala utanıyordum.

Sandalyeyi çekip karşısına oturdum.

Ellerimi gerginlikle yumruk yapıp açarken tırnaklarım avuç içlerimi dövüyordu.

Sasuke-kun durumumu anlamış olmalı ki elindeki bardağı masaya bırakıp bana doğru döndü.

"Sen yanlış olan hiçbir şey yapmadın."

Başımı kaldırıp ona baktım. Gözlerime diktiği gözleri samimiyetle parıldıyordu.

"Be-ben böyle şeyler yapacak biri değilim. Bir anda boşluğuma geldi."

"Önemli değil. Herkesin böyle olduğu anlar vardır."

************

Kakashi, elinde yeni raporlarla gelen shinobinin, raporlarını dikkatle okuyordu.

Heyelan, kageler ile yapacakları uygulamanın aksamasına sebep olmuştu. Şu anda hepsi Konoha'yı yeniden kurmak için shinobilerini göndermişlerdi. İşler Kakashi'nin tahmin ettiğinden daha hızlı ilerliyordu.

Neyse ki can kaybı yaşanmamıştı. Sadece yaralılar vardı. Onlarda Tsunade'nin önderliğinde hastanelerde tedavi ediliyordu. Kakashi son aldığı rapordaki bilgileri Tsunade'ye iletmesi gerektiğinin farkındaydı.

Artık, Sasuke ve Sakura'yı Konoha'ya çağırabilirdi çünkü, işin en önemli kısmı Sakura'ya düşecekti.

Elindeki kartallardan birininin ayağına Sasuke ve Sakura'ya yazdığı mektubu bağladı ve kartalı dışarıya saldı.

Bu sırada, Gaara ve Kankuro Konoha Hastanesi'nin kapısından hızlıca içeriye giriyordu. Temari, heyelan sırasında yaralanmıştı.

Kayaları yelpazesi ile köyden uzak bir yere savururken aniden gelen bir acı dalgasıyla bedeni sarsılmış, bacaklarından aşağı kanlar süzülmüştü. Temari o an ki panikle ne olduğunu anlayamamıştı.

Vücudunda bir terslik olduğunun farkındaydı. Karnı ciddi bir biçimde ağrıyordu. Yelpazesini her güçlü savuruşunda bacakları biraz daha kana bulanıyordu.

Yerin şiddetli sallanması durunca, Temari kan kaybından kendinden geçmişti. Konoha Hastanesi'nin önünde yere yığılmıştı.

Hastane'de bulunan sağlık ekipleri hemen Temari'yi tedavi altına almış ve Shikamaru'ya haber vermişti.

Shikamaru o anda yaşadığı panikle evden nasıl çıktığını, hastaneye nasıl geldiğini hatırlamıyordu.

Temari yoğun bakıma alındığında hala doktorlardan Temari'nin durumu hakkında bir açıklama alamadığı için gerginliği iki katına çıkmıştı.

Sonrasında Gaara ve Kankuro'ya haber göndermişti.

Kazekage, hemen köyünü yardımcısı olan Yoshi'ye emanet edip Kankuroyla birlikte yola çıkmıştı. 2 günlük yolu 1,5 günde kat etmişlerdi. Hastane'ye geldiklerinde ikiside oldukça yorulmuşlardı.

Gaara, ablasının kaldığı katı ve odayı danışmandan öğrendiği gibi merdivenlere yöneldi. Geniş bir koridora geldiğinde ileride Shikamaru'yu gördü.

Shikamaru derin düşünceler içinde Temari'nin yattığı yoğun bakım bölümüne bakıyordu.

Gaara'yı fark edince ayaklandı.

Gaara panikten konuşamayacak haldeydi. Arkasındaki abisi en sonunda söze girebildi.

"Te-temari nasıl?"

Shikamaru ümitsizce başını salladı.

"Bir haber yok. Birkaç doktor durumunu kontrol etti fakat hiçbiri bir şey söylemedi."

Gaara yorgunlukla sandalyeye çöktü.

"Na-nasıl oldu?"

Ablasına bakamıyordu. Onu her zaman güçlü duruşuyla ve kendinden emin tavrıyla bilirdi. Şu anda hastanede bu şekilde yatıyor olmasını kabullenememişti.

"Heyelan sırasında hastaneye yakın yerdeki kayaları uzaklaştırırken, kanaması olmuş. Sonrasında hastanenin önünde yere yığılmış."

Gaara'nın gözünden birkaç damla yaş düşünce Kankuro, Gaara'nın yanına gelip sırtını sıvazladı.

O sırada koridorda Tsunade ve Shizume belirdi.

Tüm hastaların kontrolünü tek tek yapan Tsunade bitik durumdaydı fakat hastaları tedavi edip birçok kişiyi bu felaketten sağ çıkardığı için mutluluğu yorgunluğuna baskın geliyordu.

İleride oturan üçlüyü görünce panikledi Kazekage'yi bir anda,Kakashi'ye haber vermeden burada görmeyi beklemiyordu.

Hızlıca koridoru aştı.

"Neler oluyor?"

Gaara, Tsunade'nin sesini duyar duymaz hemen ayağa kalktı tabii diğerleri de.

"Temari yoğun bakımda."

Tsunade kaşları çatık bir şekilde odada yatan yüzü bembeyaz kesilmiş kıza baktı.

"Shizume! Benim neden bu olaydan haberim yok?"

Shizume panikledi.

"Bi-bilmiyorum efendim. Hastane raporlarında Temari'nin kayıtları yoktu."

Tsunade iyice sinirlenmişti. Konoha'nın şu anda doktorlarına ihitiyacı vardı. Onlar ise işlerini umursamıyorlardı.

"Çabuk bana Temari'ye bakan doktorları bul. Ayrıca danışmanı da istiyorum. Kayıtları düzensizce tutmamasının cezasını ödemeli."

Ayaklanmış olan Shikamaru, Gaara ve Kankuro'ya bakıp gülümsemeye çalıştı.

"Temari'nin yanına gidip durumunu kontrol edeceğim sonrasında size bilgi veririm."

Tsunade'nin açıklaması üçlünün kısmen sakinleşmesini sağladı. Ardından, Tsunade'nin girdiği odanın cam bölmesinden gergince Temari'ye baktılar.

Tsunade, ellerine eldivenlerini geçirdi ve maskesini taktı. Ardından, yoğun bakım odasına girdi.

Temari yatakta sanki bir ölü gibi yatıyordu. Yüzü, kan kaybından dolayı iyice soluklaşmıştı.

Tsunade ilk önce Temari'nin bağlı olduğu makinenin değerlerini inceledi. Ardından, Temari'ye verilen kan torbasını konrol etti.

Shizume, arkasına aldığı iki doktor ile koridorla belirdi. Gaaralara bakmadan direkt cam bölmeden Tsunade'nin gelmesini işaret etti.

Tsunade kızgınlığın getirdiği öfke ile kapıyı aniden açtı. O kadar sertçe açmıştı ki kapının birkaç menteşesi yerinden oynamıştı.

"Bana neden bu hastanın raporları gelmedi?!"

Öfkeli bir şekilde bağırması tüm koridoru inletmişti.

Arkasındaki doktorlardan biri korkarak öne çıktı.

"Da-danışmana gerekli olan bilgileri ilettik."

Tsunade sinirle nefes aldı. Burada işi bitince o danışmanın canını okuyacaktı.

Doktorlar gerekli olan bilgiyi Tsunade'ye ilettiler.

Ardından, Tsunade tekrar içeriye girdi.

Temari'nin başka bir kanaması olup olmadığını kontrol etti. Ayrıca, rahminin durumuna da baktı.

Durum pek iç açıcı değildi.

Odadan çıkıp maskesini ve eldivenini çöpe attıktan sonra onu gergin bir şekilde bekleyen Gaara, Kankuro ve Shikamaru'ya döndü.

"Temari'nin kanaması rahminden geliyor. Bir tür implantasyon kanaması geçirmiş."

Shikamaru, burun kemerini sıktı.

"Bu ne demek oluyor?"

"Temari hamile fakat hamileliği oldukça riskli, bebek karında rahme yerleşirken annenin kanaması olabilir. Ama bu oldukça nadir görülen bir durum, üstelik hamilelikte kanama yaşanması düşük tehlikesini de tetikliyor."

"Temari hamile olduğundan beri kendini aşırı zorlamış olmalı. Gerek görevlere giderek, gerekse hastaneyi korumak için yaptığı jutsularla. Bu da rahmin kasılmasına ve bebeğin kaymasına sebep olmuş olabilir. Bu yüzden ciddi bir tehlike altında."







Sasusaku ile kalın...

2 gün boyunca bölüm atamayacağım. Elimi yaktım ve sınavlarım var. Umarım anlayış gösterirsiniz.
Şimdiden teşekkürler ☺️

Continue Reading

You'll Also Like

1.1K 123 14
Wanda Maximoff, savaşta kaybettiği sevgilisi Vision'ı anmak istiyordu yalnızca. Onu anmak ve hayata geri döndürmenin getireceği bedelleri ödemeye de...
61K 5.9K 22
hataydı, unutmak gerekiyordu, peki neden hayatına devam edemezmiş gibi hissediyordu
422K 50.8K 49
bir ipe bağlanmayı öğretmek fwb texting / düzyazı slowburn⚠️
12.9K 247 10
Haruhanna tarafından yapılan minik doujinshi şimdi Türkçeye çevrildi.