Nyx • Pietro Maximoff

By nyksblack

68.3K 5.1K 3.4K

𝐵𝑖𝑟 𝑀𝑎𝑟𝑣𝑒𝑙 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒𝑠𝑖... Korkuyordum ondan, çünkü yavaş yavaş beni kendine aşık ettiğini biliy... More

𝓟𝓻𝓸𝓵𝓸𝓰𝓾𝓮
𝓟𝓻𝓸𝓵𝓸𝓰𝓾𝓮
Giriş
1
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12 - Sokovia savaşı (part-1)
playlist
13 Sokovia savaşı (part-2)
14
ÖZEL BÖLÜM
15 ÖZEL BÖLÜM
16 - Kırmızı zırh / Kırmızı kan
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27 ve 28. BÖLÜMLER
29
30
31
32
33
34
35

2

2.8K 221 141
By nyksblack

Evvet, yepisyeni bir bölümle daha buradayım. Başlamadan önce oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz^^

(Yazarın anlatımı)

Tony stark, kızının biraz önce kalktığı yere oturdu. Sol elini başına götürüp burun kemerini sıktığında aklı hala kızının ona söylediklerindeydi.

Doğru söylemişti, her ne kadar babasının iyi bir baba olmadığını her fırsatta dile getirse de, Carissa'ya çok daha kötü davranmıştı. Onu umursamamıştı.

"Friday, Carissa'nın telefonunu takip et. Bana konumunu gönder." Dedi 1 saat sonra, biraz toparlanınca.

Friday çalışma masasının üstünde bir hologram açtı. Adam o tarafa doğru yürürken yemek masasının üstündeki tabakları gördü. Oraya ilerleyip yandaki notu eline aldığında gözünden bir yaş firar etti.

"Geç gelecekmişsin, biraz yorgunum geldiğinde uyuyorsam yersin. Afiyet olsun:)"

Tony Stark kızına bir kez olsun sevgisini göstermediği halde kızı onu çok seviyordu. Adam notu cebine atıp yemeklere bir göz gezdirdi. Fazlasıyla güzel görünüyordu.

Carissa'yı buraya getirecek, ondan binlerce kez özür dileyecek sonra da bu yemekleri onunla beraber yiyecekti. Bu yüzden çalışma masasındaki holograma döndü.

Zırhını giyip Friday'den yol tarifi istedi. Üç dakika sonra karanlık sokağa indiğinde kimseyi göremedi.biraz ilerledi ve tam sinyallerin olduğu yerde durduğunda yerdeki telefonu gördü.

Zırhın yüz kısmını açıp telefonu eline alıp ekranı açtı. Kendi fotoğrafını görmesiyle bir an duraksasa da ekranı kaydırıp kilit kısmını gördü. Friday'e şifreyi kırdırdıktan sonra bir şeyler bulma umuduyla bakmaya başladı ama hiçbir şey bulmadı. Sinirlenip bu sefer yenilmezler üssüne döndü.

Uçak pistine inmeden önce herkesi uyandırmasını söylemişti Friday'e. İçeri girdikten birkaç saniye sonra Natasha, Bruce ve Steve girdi salona.

Steve ne olduğunu soracakken Clint ve en son da Thor geldi.

"Umarım bizi sabahın beşinde uyandırmak için güzel bir sebebin vardır." Diye söylendi Natasha.

"Durum ciddi." Dediginde herkes de onunla eş zamanlı ciddileşti. "Kızım kayıp." Dediğinde ise herkesin vücudunu bir şok dalgası ele geçirdi.

İlk kendini topralayan Steve oldu. "Kızın mı var senin? " diye hayret içinde sordu.

"Evet ihtiyar, kızım var ve nerede olduğu belli değil. " diye bir çırpıda azarladıktan sonra diğerlerine döndü.

"Şimdi her şeyi en başından anlat."

"Eve döndüğümde içmişti. Bağırdı, çağırdı sonra da gitti. Bir saat sonra onu bulmaya gittim ama o yoktu. Sadece telefonu vardı." Diyerek siyah, arkasında Atatürk resmi olan kılıfı masanın üstüne bıraktı.

Steve uzanıp telefonu aldı. "Hey bu adamı tanıyorum." Herkes ona soran bakışlarını gönderirken o devam etti. "Ben buza girmeden yaklaşık 10 yıl önce ölmüştü. Büyük adamdı, ama ne alaka?"

"Carissa'nın annesi Türk'tü 10 yaşına kadar onunla yaşadı."

"Sonra?"

"Sonra ne Banner?"

"Sonra, neden seninle yaşamaya başladı?

"Annesi öldü. Sonra benim yanıma geldi. Ama ben ona hiç iyi babalık yapamadım." Tony'nin içi pişmanlıkla kavrulurken diğerleri de onu hiç böyle görmemenin şokunu yaşıyordu.

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Tony konuştu. "Onu bulmak zorundayız."

"Tamam, nerden başlıyoruz?" Natasha ve Clint, Carissa'yı tanısa da, diğerlerinin bu kadar çabuk kabullenmesine sevinmiş ve şaşırmıştı.

Bilmediğini söyleyecekken kulede yankılanan ses dikkatleri üstüne topladı. "Bir yeni mesajınız var, Patron"

"İşim var, sonra."

"Patron, Bayan Stark'la ilgiliymiş."

Şaşkınlıkla açılan gözlerle, herkes holograma bakmaya başladı. Dört Hydra üniformalı asker odanın dört bir köşesinde dikiliyordu. Bu bir kamera görüntüsüydü. Köşedeki duvardan çekilmiş ve muhtemelen Carissa'nın haberi bile yoktu.

Üstü başı yırtılmış, dudağı ve kaşı çoğu yerden patlamıştı. Vücudundaki morluklar, yaralar da cabasıydı.

Tony'nin içi acımıştı kızına bakarken. Sadece o değil bütün herkes sessizliğe bürünmüş olacakları bekliyordu.

Yanındaki sarışın adam sol eliyle bir tokat attığında kafası diğer tarafa yattı. Thor odadaki herkesin sinirini fazlasıyla hissetmişti.

"Konuşacak mısın artık?"

Carissa adamın yüzüne baktı ve sırıttı. Başını iki yana salladıktan sonra kafasını geriye atıp konuştu.

"Saatler oldu. Ne zaman akıllanacaksınız?"

"Sen konuştuğun zaman." Diye hırsla söylendi

"Ben hain değilim!" Dedi her kelimenin üstüne bastıra bastıra. Sonra yumuşak ve alaylı bir sesle devam etti. "Genlerime aykırı bir kere."

Adamın söylendiği duyuldu ve görüntü gitti. Geriye mekanik bir ses kaldı ve konuşmaya başladı.

"Bay Stark, umarım eğleniyorsunuzdur. Az çok Carissa Stark'ı neden kaçırdığımızı anladığınızı farz ediyorum. Kendisinden istediğimiz bilgileri vermemekte oldukça ısrarcı. Özellikle de, zaten kötü olan baba-kız ilişkinize bakınca oldukça şaşırtıcı.

Biz bu huyunu, annesine benzemesine verdik. Umarım sonu da onun gibi olmaz." Adamın sırıttığı görünmese de belliydi. Tony yumrukları sıkmış öfkeyle beklerken diğerleri neyden bahsedildiğini anlamaya çalışıyordu.

"Eşinizi özlüyor musunuz, bay Stark? Hem de sizin yüzünüzden ölmüşken. Peki ya kızınız, o da sizin yüzünüzden ölürse, sizce sevgili karınız, sizi affeder mi?"

Kimse konuşamıyordu. İlk önce Tony Stark'ın bir kızı olduğunu öğrenmişlerdi, sonra ise evlendiğini ve karısının onun yüzünden öldüğünü. Ne denirdi ki buna. Muhteşem bir aile trajedisi!

"Carissa'nın da aynı kaderi yaşamasını istemiyorsanız adımlarınızı dikkatli atın." Adamın son sözcüklerinden sonra video kapandı ve büyük bir sessizlik çöktü salona.

Herkes pür dikkat Tony'nin bir şey demesini bekliyordu. Bir hareket, işaret bekliyorlardı adamdan.

O ise boğazına oturan yumru yüzünden, zorlukla yutkundu. Bir ok girmişti sanki kalbinin içine. Çıkarmaya çalıştıkça kımıldıyor, daha da batıyordu. Nefes alamadığını hissetti birden. Solukları hızlandı ve geriye doğru bir adım sendeledi. Hemen arkasındaki sarışın dostu onu düşmeden yakalamak için davrandı ve yere yıkılmadan önce tuttu.

Birkaç saat sonra Tony revirde sakinleştirici alıyor, ekibin diğer üyeleri ise Carissa'nın yerini tespit etmeye çalışıyordu.

Carissa'nın kafasını ise tekrar suya soktu Arthur. Kız nefeslerini düzenlemeye, su dolu kovanın kenarlarından tutup çıkmaya çalışıyor, zaman zaman adamın, saçlarının arasındaki ellerine vuruyordu.

Zaten boğulma fobisi olan kız burdan kurtulduktan sonra da psikolojisinin kötüye gideceğine emin gibiydi.

Arthur kızın saçlarından elini çekti ve ensesinden tutup yere yuvarladı. Çok savunmasız bir kız değildi Carissa. Ama bu karşısındaki adam inanılmaz iri yarı, ve o da yaralı olunca elinden hiçbir şey gelmiyordu.

Üstüne üstlük her geçen saat babasından olan minicik umudu da kesiliyordu yavaş yavaş.

Kızı kolundan sürükleyerek yatağa sabitledikten sonra adamlarıyla beraber çıktı dışarı. Carissa ise, ağlamaya bile hali kalmamış bir şekilde sessizce uyumaya çalıştı morlukları ve çürüklerine rağmen.

Yukarıdaki gifi çok seviyorum, iki saniye sonra karşıdakine dalacak gibi bakıyor falan.

Sizin de çoktan anlamış olacağınız üzere yazarınızın "üçüncü kişili anlatımı" rezalet. Ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum işte.

Bu bölüm genel olarak Tony'nin gözündendi umarım sevmişsinizdir.

Aslında birkaç gün daha bölüm gelmeyecekti ama malum bugün 23 Nisan, bir sürpriz yapayım dedim. Ben bu yıl pek bayram ruhuna giremedim ama umarım sizin için güzel geçmiştir.

Son olarak, ‼️
Taslaklarda bir süredir bekleyen bir James Potter kurgum var. Henüz taslak halinde ama tamamlasam okur musunuz? Şu an yükleyip yüklememe konusunda çok kararsızım.

Başka bir bölümde görüşmek üzere^^

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.

Continue Reading

You'll Also Like

92.5K 7.2K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
102K 6.5K 36
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki küçük çocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
34.6K 3K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
158K 16.7K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...