"Seni bir daha kızımın yanında görmek istemiyorum..
Tabii 9 ay sonra mahkemede görüşürsünüz"
******************
2 ay sonra
Simaydan devam,
Kafamı patlatan alarmın çalmasıyla her sabah ki gibi yerimden sıçradım o kadar alışmıştım ki yaygan bir şekilde istedigim zaman kalkip istedigim zaman yatmaya..
Fakat 1 aydır ebem elleniyordu..
İzmirdeydim ve ünlü bir şirketin mankenliğini yapıyordum tabi hayatımı artik bi düzene sokabilmiştim düzenli olarak işime gidiyordum sporumu yapıyordum her şey yolundaydı fakat aynı şekilde düzenli olarak babama da soğuk davraniyordum.
2 ay önce tahmin ettiğim den de farkli olarak eve geldigim de annem ve babam benim gelmemi bekliyorlardı çağladan izmire dönücegimi öğrenmislerdi oysaki benim planlarim daha farkliydi hemen odama çıkıp ağlamıs olan sıfatımdan kurtulmaktı fakat babam beni şişmiş yüzumle görünce normal olarak agladigim anlasilmisti.
Sonrasında neler olduğunu bile sormadan her ikiside kafasında salak sacma senaryolar kurmuşlardı ne kadar anlatmaya çalışsamda beni dinlememişlerdi ve babam sabahın köründe ateşlerin evini basmıştı orada ne gibi bi konusma gecti hic bilmiyordum fakat ateş 2 aydır beni arayıp,sormuyorsa,gelmiyorsa, karışmıyorsa babam oldukça "kibar" bir şekilde ağzınin payini vermiş olmalıydı..
Sonrasında benim adıma karıştığı için babamla kavga etmiştim tabi barısmış olsakta aramızdaki soğukluğu koruyorduk sonucta bu benim evliligimdi ve benim adima verilen kararlar hiç hoşlanmadığım konulardı.
Her geçen gün sebebi yoktu fakat atesi özlüyordum belki o gün salaklik yapip eve gelmek yerine otele geçseydim babam aglamış oldugumu görmuyecekti ve bu kadar sorun cikmamis olucakti babamdan sonra gidip babam adina özur dilemek saçma kaçardı tabiki gitmemistim ama her gecen gunde gitmedigime pisman oluyordum.
Yine her sabah oldugu gibi bu düsunceleri içime salmıştim ve her gun ki gibi günümün kotu gecmesini sağlıyacaktım..
Ayağa kalkıp tekrardan dolabımın karsısına gecip üzerime rahat bir şeyler gecirdim.Genelde rahat bir şeyler giyip gidiyordum gunde sayamadigim kadar kostum deniyordum ve hepsi zaten ebemi ellerken ilk günlerde tabiki resmi gitsemde suan oldukca paçoz bir durumda gidiyordum..
Saclarimi tepeden toplayıp aşağiya indim annem ve babam kahvaltı masasındaydılar genelde onlarla masada oturmuyordum babam gelmeden önce yemegimi yer odama cikardim yada bahcede otururdum babamin da islerinden dolayi konusmaya vakti olmazdi zaten..
"Günaydin,
Size afiyet olsun ben çıkıyorum"
"Kızim nereye gel bi kaç birsey atıştır"
"Geç kaldım anne afiyet olsun size"
birsey demesine musade etmeden disariya cikip arabama atladim..
Arabadan inip büyük şirkete girdim aralarinda en iyisi buydu tabi ben evlendigimden beri spor yapmadigim icin bir de okuz gibi yedigim icin 3 4 kilo fazlam vardi ve onu 1 haftada normal kiloma getirmistim sık sık spora gidiyordum, düzenli besleniyordum.
İngiltereden farklıydı burada daha kapalı kostümleri seçiyorlardı etek yerine pantolon yada etek elbise giysem bile en uzunu geliyordu.
Odama girdigim de bugünki kostümler hazırdı hemen elime aldigim birini üzerime gecirdim
Makyajimda tamamlandigin da cekimlere baslamistik..
Son çekimlerde bittiğin de telefonuma beğendigim fotografları yükledim uzun zamandır fotoğraf paylasmiyordum.
Ofisten çıktıktan sonra direk eve sürmeye basladim bugun toprakla beraber aksam yemeği yiyecektik hem benim için bi değisiklik olucakti ne kadar gitmek istemesem de cok fazla gelmem icin itiraz etmisti 2 aydir fazla çıktığım da söylenemezdii..
Eve geldiğim de odama çıkıp direk dolabin karşısına gectim saat 6 olmuştu ve ben daha hazir degildim hemen dolabımın karşısına gecip üzerime uygun olan şeyleri gecirdim hafif bi makyajdan sonra ayağımada botlarımı gecirip saclarimi saldim
Aşağiya indiğim de babam gelmişti annem de yanında bekliyordu ikiside beni izliyolardı merdivenlerden inip kapıya doğru ilerledim
"Ben çıkıyorum"
"Kızım biraz konuşalım mı"
Babam kolumdan tuttuğun da onu kırmamak için yüzüne bakıp gülümsedim
"Geç kaldım size afiyet olsun"
Nazikçe kolumu bıraktığın da hizlıca kapiya ilerleyip kendimi dışarıya attım kendi arabamla gidicektim gidicegimiz mekan hep aynıydı genelde toprakla hep orada yemek yerdik ve beni hiç almaya gelmezdi.
Arabaya atlayıp dikkatlice sürmeye basladim.
Babam benimle 2 aydir konusmak istiyordu hareketlerinden anlasiliyordu fakat ben konusmak istemiyordum çünku konusursam onu üzücek şeyler söylemekten korkuyordum.
Bu yuzden de evde köşe bucak ondan kaçıyordum annem konuşmam gerektigini ne kadar uzgun oldugunu soylese de ben istemiyordum en azından öfkem dinmeliydi şuan konuşmam onun için hic iyi olmuyacaktı ve o üzülünce ben daha cok üzülüp pişman olucaktım..
Mekanın önüne geldiğim de Toprağin arabasini görüp arabamdan indim oda beni gordugun de hemen inip son modell arabasini kilitleyip yanima geldi
"Aynı mafya karısı gibi olmuşsun bebeğim"
gülerek söylediğe şeye bende gulüp sarıldım
"Doğru tespit tam olarak da mafya karısıyım"
Masamıza oturup siparişlerimizi verdik
Toprak bi süredir yurt dışındaydı ve özlemiştim keratayı tabi geldiğin de eve gelmişti fakat fazla konuşamamiştık sadece 1 2 saat durup gitmişti.
Yemeklerimiz geldiğin de direk tabağımdakinleri ağzıma sıkıştırmaya basladim bi yandan da topraga ateşle olan şeyleri anlatıyordum fakat o benden daha cok konusuyordu pardon sövüyordu..
Kolumdan vurulduğumu benim tarafimdan kimse bilmiyordu ve bu gidisle de bilinmiyecekti çünkü ben birine söyledigim an ateşle değil aynı şehirde kalmak aynı ülkede bile kalamazdım..
Onun ailesi çok rahattı vurulmuş olmam onlara göre normal gelebilirdi fakat ben bunu anneme veya babam söylediğim an yani allah askına hangi anne baba bunu çok normal şekilde karşılardı ki?
Bunları düşundükce sinir oluyordum sözde kafa dagitmaya gelmistim fakat olmuyordu aklimdan cikmiyordu her yerde karşima cıkmasi onu bir şeylerin hatırlatması oldukça sinir bozucuydu.
Yemeklerimiz bittiğinde ikimizde bar kısmına gecip oturduk
Elimdeki içkiden kocaman bi yudum alıp tekrardan topraga döndüm
"Eee şimdi hiç konuşmuyosunuz görüşmüyosunuz yani"
"Hayır yani o gün babam ne söylediyse beni o günden beri arayıp sormuyor mesaj atmıyor aynı şekilde ailesi de öyle hiç kimse aramıyo"
"Nereye kadar sürücek"
"7 ay sonra er yada geç mahkemede görücem"
Biraz daha sohbet ettikten sonra çok yorgun olduğum icin ikimiz de eve gectik
Kendimi direk odama atıp üzerimi değistirdim babam arkamdan ne kadar seslense de onun nasihatlarını yada özürlerini kaldirabilicek bi kafa yoktu şuan bende..
Üzerimi değsitirip yatağa girdim
Elime telefonumu alıp bugünku fotoğraflardan birini paylastım..
Delirmekten değil,
Kendini kaybetmekten korkuyorsun..🦋
Ateşten Devam
Son evrakları da imzaladiğımda arkama yaslanıp belimi dinlendirdim çok yorucu geciyordu neredeyse 2 aydır gece gündüz calisiyordum iş yerin de yetiştiremediklerimi eve getiriyordum üzerimi çıkartıp kendimi yatağa attım.
Simayın babasının dediklerin den sonra kendime iş yerine yakın bi ev almıştım ve orada kalıyordum 2 aydır annem ve babamla az az konuşuyor hatta haftada 1 yada 2 kere görüyordum
Tabiki simayın pesini de bırakmamıştım arkasına bi adam takmıştım ve nereye giderse gitsin haberim oluyordu fakat haberimin olduğu an sinir küpüne biniyordum babasının dedikleri benim umurumda bile olmazdı şuan gidip kolundan tutup evime getirsem kim karışabilirdi?
Sonucta nikahlı karımdı
Fakat birbirimize biraz zaman vermemiz ikimiz icinde iyi olucaktı ne kadar istemesem de onu hergun üzme yollunu buluyordum kendime ne kadar kızsam da artık geri dönüsü olmuyordu..
Peşinde ki adamı arayıp eve gidip gitmedigini her bilgiyi öğrendim yavşak kuzeniyle yemeğe gitmişti daha benimle bir kere bile yemeğe cikmayan kız elin çocuguyla geziyordu üstüne fotoğraf paylasiyordu şuan beni tutan hiç bir şey yoktu gidip karımı yanıma getirebilirdim fakat lanet olsun yine yapmıyacaktımm
Telefonu sertce yatağa fırlatıp balkona çıktım bi dal sigara yakıp dudaklarımın arasına koydum
2 aydır o beni görmese de ben onu 2 güne bir yada hergün görüyordum kendimi ne kadar zorlasam da sadece 2 hafta dayanabilmistim ve 2 haftanın sonunda ayaklarım benden izinsiz ona gitmişti hangi ara bu kadar bağlandığımı dahi bilmiyordum kafam karışıktı bir yana boşanmak istiyordum bir yanada asla istemiyordum güzel bi kadındı ve benim onu kaçırmam yada bırakmam salakça olurdu
Onun sadece güzelliğine değil saf ve çocuk kalbinede bağlanmıştım fakat bunu onun bilmesine gerek yoktu gelip gecici bir şeydi boşandığımız da en fazla 1 sene sonra unuturdum bi kız için özellikle de beni sevmeyen olgun bir kadın için kendimi yıpratıcak değildim.
Parmaklarımın arasındaki sigarayı kül tablosuna bastırıp ezdikten sonra içeriye gectim
Vücudumu yatağa atıp gözlerimi kapattım
Sabah uyanır uyanmaz şirkete geçtim şirkette oldukca yakın bi ev tutmuştum ve bu benim işimi oldukca kolaylaştırıyordu bugun önemli bir toplantı vardı sonrasında işlerim azalıyor hatta kalmıyordu 3 aydır bu iş için uğrasıyordum..
Şirkete girdiğim de yeniden her sabah ki gibi etraf sessizlesti ağırlığımı koymayı istemesemde sonucta patrondum ve ben hiç bir şey yapmadan ağırlığımı koymuştum..
Asansöre bindiğim de geçen hafta gelen sürtük asistan da peşimdenn koştur koştur gelmiş asansöre girmişti
"Ayyhh pardon ateş bey günaydınn"
Yapmacık ve ince sesiyle güzel olduğunu mu zannediyordu?
Aksine oldukça iticiydi bekletiyle yüzüme baktıgında gözlerimi çevirip sertce açilan kapıdan indim
Odama geçip koltuğuma yayıldım peşimdeki sürtük te gelip hemen dosyaları önüme serdi 2 karış olan siyah eteği ve klasık beyaz ilk 3 düğmesi açık olan gömleğiyle beni baştan çıkartmaya çalışiyordu bu gidişle kendini kapının önünde bulucakti..
Sinirle elindeki dosyaları açıp imzalanıcak yerleri imzaladım gelen kahvemden kocaman bir yudum alıp arkama yaslandım çalan telefonumu açıp sertce kulağima dayadım
"Simay Hanım şimdi ofise geldi Ateş Bey"
"Tamam gözünü üzerinden ayırma"
"Tabi efendi.."
telefonu yüzüne kapatıp sinirle arkama yaslandım milletin karısı evde oturur kocasının paralarını çatır çatır yerdi benim karım da hiç bir yerini kapatmayan giysiler giyer bir de kamera karşısına çikardı
Çalıştığı yer ile özellikle konuşmustum giyebilicegi en çok kumaşı olan kostümleri giydirtmesiyle ilgili 1 saatlik konuşmadan sonra sonun da anlasabilmistik ve şirkete her ay belli bir miktar para ödüyecektim ödüyecegim para da simayın aldiğı paranın iki katıydı hem kendini yıpratıyordu hem de beni sinir ediyordu.
Toplantı odasına gectigim de müşteriler de gelmişti yaptığımız projeleri sunmustuk ve 2 saatin sonunda imzalar atılmıştı adamları uğurladiktan sonra kendimi odama attım telefonu elime aldığım da hergün ki gibi giydiği kıyafetlerin fotograflari elime ulasmisti sinirle yerimden kalkıp Buket hanımı aradım
"Buyrun Ateş Be.."
"O işe yaramaz şirketini sadece bir telefonumla başına yıkarım..
Ve bu inan benim için hic zor değil"
"Ben anlamıyorum ateş bey"
"Ben sana düzgünce anlatıyım benim telefonuma ulaşan karımın fotoğraflarını karşı cinsten bir kişinin görmesi senin bir gecede 5 kuruşsuz sokakta kalmana sebep olur buket"
"Fakat Ateş Bey konuşmuştuk bu durumu simay hanım çok ünlü ve güzel bir manken ve ben onu kaybetmek istemiyo.."
"Daha açık konuşmama gerek var mı?"
sertçe yutkunup zorlukla konuştu
"Peki ateş bey siz nasıl isterseniz"
telefonu sertce suratina kapatıp masaya fırlattım.
Simaydan Devam
Üzerimi değistirip dışarıya çiktığım da buketin beni çağırmasıyla tekrardan yukariya çikip odasının önüne geldim kapıyı tıklatıp içeriye girdiğim de yüzüme üzgün bir şekilde bakıyordu yavasça kapıyı kapatıp yanına gidip karşısına oturdum
"Noldu buket"
patron ve işci samimiyeti aramız da yoktu onun şirketine gelebilmem için kac gun kapımda yatmişti bu kadin bir de buket hanim mi diyecektim?
"Im nerden başlıyacagımı bilemiyorum simay.."
"Sorun ne?"
"Çok üzgünüm böyle olmasını asla istemiyordum fakat ailemi cocuklarimin gelecegini dusunmem gerek.."
Derin bir nefes aldıktan sonra biraz daha bana yaklaşıp gözlerime üzgün bir şekilde bakıp yutkundu
"Malesef simay hanım yollarımızı ayırmamız gerekiyor"
İnce dudaklarından çıkan cümlelerle gülüp kafamı salladım bu kadın ne diyordu?
Tekrardan yüzüne baktığım da ciddi olduğunu anlayıp kaşlarımı çattım
"Ben gercekten anlamiyorum buket hanım kapıma gelip şirketiniz de çalışmam için yalvaran sizdiniz şimdi de beni işten kovuyormusunuz?"
Başını üzgün bir şekilde önüne indirdiğinn de bir şey demiyecegini anlayip ayağa kalktım
"Çocuklarınızın geleceğiyle benim burada çalismam arasındaki bağı hâlâ anlayamasam da..Sizin istediginiz gibi olsun.."
Sinirle odadan çıkıp sertce kapıyı kapattım bu cok saçmaydı kadın hergün beni arayıp kendi ayağima gelirdi simdide kalkmış bana çocuklarimin gelecegi diyordu ne kadar saçma bi konuydu benim burada çalışmam ile çocuklarinin ne gibi bi bağlantısı olduğunu hâlâ kestirememistim..
Arkadaslarımla vedalaştıktan sonra odamdaki bi kaç eşyamı toparlayıp şirketten çıktım ilk defa bir iş yerinden kovuluyordum ve bu beni sinir etmişti beni isteyen bir çok şirket varken ben burayı seçmistim ve onun şuan beni kovmasi?
Sıkıntıyla arabama atlayıp eve sürdüm
Eve geldiğim de direk odama çıkıp üzerimi değistirdim nereye gidicegimi hiç bilmiyordum fakat kafa dinlemeye ihtiyacım vardı belkide bu kovulma benim için iyi olmuştu.
Üzerime rahat bir şeyler gecirip ayağıma da spor ayakkabimi gecirdim sacimi yukardan topuz yaptiktan sonra hızla telefonumu alıp evden çıktım
Birazdan babam gelicekti ve yine konuşmak istiyecekti bu sefer mecbur konusmak zorunda kalicaktim dün yemeğe cikicam diye atlatsam da bugun bu kadar şanslı olamazdım.
Herhangi bir deniz kenarına geldiğim de elimdeki çekirdegide alıp indim sahile geçip üzerimi umursamadan yere oturdum sessiz ve sakindi etraf zifiri karanlık denilemiyecek kadar göz önünde ama aydınlık denilemiyecek kadar da karanliktı..
Tarlası yanmış köylü gibi oturmuş kaç saattir düşünüyordum..
İşten kovulmam tesadüf olamazdı..Her şekili düşünmüştüm ama hic biri mantikli gelmiyordu aslında umursamazdım
Sonuçta kendime ayit ne kadar başında durmasam da bir şirketim vardı Fakat iğrenc bir sıkıcılıkta olan şirketti..
Oraya gitmek istemiyordum şirketi satıp kendime moda evi açabilirdim fakat şuan onlarla uğraşamıyacak kadar kendimi yorgun ve bitkin hissediyordum.
Para konusu benim için hic bi zaman sıkıntı olmamıştı şanslı bir çocuktum hem babamdan alabilirdim hemde şirketimden gelen para bana oldukça fazla yeter artardı ingiltere de biriktirdigim paraları saymiyordum bile..
Fakat önemli olan para degildi zamandı zamanımı geçiremiyecek kadar sıkılan biriydim evde bos bos oturmak bana göre değildi ya gezmeliydim yada çalışmalıydım..
Saat 11 buçuk olduğun da yavasça yerden kalkıp arabaya dogru yürüdüm arabaya girip gaza bastım
Eve geldiğim de arabayı rastgale park edip güvenlige anahtarı attım
Umarım uyumuşlardır çünkü gercekten konuşmak istemiyordum saat 12 olmuştu annem uyumasada babam uyumuştur diye umuyordum..
Cebimden anahtarı çıkartıp sessizce kapıyı açtım aynı sessizlikle girip kapattıktan sonra ayak uçlarımda hafif hafif yürüyüp merdivenleri çıkmaya basladim
"Buraya gel küçük hanım konuşucaz"
Kafamı sağa cevirdigim de babam ayakta annem de tam arkasında beni bekliyorlardı
evet simay sıçtın salak gibi 1 2 saat daha duramadın hemen eve koşturdunn..
Bedenimi tamamen onlara çevirip babamın yüzüne baktım
"Konuşulucak birşey yok yorgunum."
Tekrardan basamaklardan çıkacagim an babamın bağırmasıyla olduğum yerde donup kaldım
"SİMAAY"
yüzüne tekrardan dönüp baktığım da gercekten sinirli olduğu belli oluyordu annem de kolundan tutmus sakinlestirmeye calisiyordu
"Düzgünce konusucaz kızım gelir misin"
Babam ilk defa bana bagırarak konuşmustu ve korkmam normaldi bu yasıma kadar onu rezil edicek yada sinirlendiricek hic bir şey yapmamistim fakat 2 aydır konuşmuyorduk önceden sadece 1 2 gün dayanır sonrasında aglayarak kollarına atlardım ama şuan oldukça onu sinirlendirmistim evet babami çok özlemistim ama benim yerime verdigi kararlar oldukca saçma değilmiydi?
Merdivenlerden inip yavas adimlarla karşısında durdum
"2 aydır yüzüme bile bakmıyorsun ben senin babanım ve senin iyi olmanı istiyorum kızım"
"Ben kendi kararlarımı kendim verebilicek yaştayım ve bu konuları da daha fazla konuşmak istemiyorum"
"Ben ne yaptıysam sadece seni koruyabilmek için daha iyi olmanı sağlayabilmek için yaptım simay"
Daha iyi olmak?
Şuan ben karşıdan gercekten iyi gibi mi gözüküyordum?
Sinirle 2 aydır içime attığim sözcukleri bağırarak babamın yüzune söylemeye basladim
"Sanaa benim yerimee kararlarr ver diyenn oldu muu?
Ben 27 yaşına giriyorumm ve kiminle boşanıp kiminle evli kalıcağımı sen degil ben karar verebilirim o adam beni ağlatmış olabilir ama senin beni anlamadan dinlemeden o eve gidip bağırman çağırman ne kadar doğruyduu?"
Babam üzüntü ve pişmanlıkla yüzüme baktığın da kafamı öfkeyle yere indirdimm
Salağın önde gideniydimm sanırım bende ilk defa babama bu kadar sert davranmıstım annem ağlamaya baslamisti bile.
Arkamı dönüp sinirle evden çıktım göz yaslarım gözlerimden durmadan firar ediyolardı nedense artık canım çok yanıyordu ben eskiden böyle bi kız değildim..
Tekrardan arabaya atlayıp hızla evden uzaklastım
Bu yüzden konuşmak istememistim cunku kim bu konuları açsa ben karşımdakini önemsemeden ona patlıyacaktım ve tahmin ettigim gibi babam olmuştu onu üzmek istememistim aslında daha söylüyecek çok şey vardı fakat babamın yüzündeki üzüntüyü görmüştüm ve ona rağmen hâlâ üzerine gidip daha fazla şey söylemem saçma olmazmıydı?
Arabayı rastgale boş yolda durdurdum kafamı direksiyona yaslayıp kaldığım yerden ağlamaya devam ettim..
İçim çıkana kadar kaç saatt ağlamıştım bu bana ne kadar iyi gelse de kendimi iğrenc hissediyordum saatt 2 olmuştu aynadan yansımama baktığım da kafamı tekrardan hızla önüme indirdim ağladığım da dünyanın en çirkin kızı oluyordum iri gözlerim daha fazla şişmis ve kızarmış yanaklarım domatesi andırmıyacak kadar kırmızılıkta olurlardı.
Arabayı tekrardan çalıştırıcağım an kapının bi anda açılmasıyla korkuyla geriye gidip dudaklarımdan firar eden çığlığımı serbest bıraktım
Kim gecenin 2 sinde tek basina karanlik bi yoldayken arabasinin kapisinin acilmasina korkmazdi ki?
Vücudum kapıya sonuna kadar yaslanmıştı Kafamı korkuyla yanımdaki iri bedene çevirdiğim de hiç ama hiç beklemediğim bi yüzle karşılaşmıştım sanırım uzun zamandır aklimın ucundan bile gecmemisti ve şuan yanımda rahat bir şekilde oturmus yüzüme bakiyordu.
Onu görduğüme korkmalımıydım yoksa rahatlamalimiydim?
En sonunda hızlı bir şekilde düşünüp gözlerimin gercekten o kisiyi görüp görmedigini test etmesi için tekrardan açıp kapattım fakat aynı kişi yüzü bana dönük sekilde bakıyordu..
Sonunda kendimi biraz toparlayıp cılız çıkan sesimle konuşmayı başardım
"E-emirr"
"Güzellikk"
Bölüm Sonuu
Öncelliklee Hoşgelldinnn
Bölüm Nasıldı Düşüncelerinizi Belirtirseniz Sevinirrimm
1 haftadır bölüm atamıyorum üzgünüm sinavlarımın olduğunu söylemiştim duyuruları panomda paylaşıyorum beni takip ederseniz bölümü ne zaman atıp atmıyacağımı daha çabuk ögrenirsiniz..
185 Bin okumaya ulaşmışız🎉
Fakat oylar çok çok az 300 bile değil lütfen oy ve yorum atmayı unutmayın
Seviliyorssunuzz♡♡