Moon Pack /Thiam/

By thiamonkk

11.4K 899 572

DEVAM ETMEYECEK Senelerin ardından kasabada tekrardan doğa üstü olaylar meydana gelmeye başlar. / Karakter öz... More

Blue Eyes /1/
Kötüler Her Zaman Kötüdür /2/
İnan Bana /3/
Nerede? /4/
Kan Revan /5/
Ölebilirdim /6/
Yazık Sana /7/
Var bir şeyler /8/
Kuhimo /9/
Endişe/10/
LittleWolf /11/
Ben bile /12/
Mümkünken /13/
Katil Değilim /15/
Neden olmasın? /16/

Fikrin değişirse. /14/

529 52 43
By thiamonkk


"Günaydın."

Liam gözlerini ovuşturarak Scott'dan gelen mesaja baktı. Her zaman böyledi, büyük ihtimalle bugün antremanı yine o yaptıracaktı.

"Aklında ne antrenman fikri var çok merak ediyorum." dedi ve telefonu üstün körü masaya geri bırakıp kafasını yastığına gömdü.

Dün gece cehennem gibi geçmişti. Theo'nun onu öpmesi hakkında ne düşündüğünü kendide bilmiyordu. Ve bunu düşünmüyordu, çünkü Hayden'nin onu görmüş olması birinin bunu öğrenmesine yol açabilirdi.

Onu itmemiş ama karşılıkta verememişti. Buna kendi sebep olduğunu biliyordu. Fakat Theo'nun bunu yapıcağını hiç düşünememişti.

Camına gelen taş ile kalktı ve dün yatmadan yere bıraktığı pantalonu hızlıca bacaklarından geçirip cama çıktı.

Stiles kafasını beğebildiği kadar eğmiş el sallıyo, Scott ise bunu sevmediğini bildiği için taş atıyordu.

"Saat 8.40 küçük, 20 dakika sonra dersin var."

Liam konuşmaya başlıycaktı ki Stiles gülerek konuştu;
"Üstünden tır mı geçti, mermi yiyen ayağımdan bile berbat görünüyorsun." dedi ve gülerken Scott ile el çakıştı.

"Hayır ama bir Theo ve bir Hayden geçti." demek isterdi fakat;
"Geliyorum." demek ile yetindi.

Bir kaç dakika sonra aşağı indiğinde Stiles ve Scott geçen gece oynanan lig maçı hakkında kavga ediyordu.

"Liam! Hakem saçma kararlar vermedi mi?" dedi Stiles sinirle.

Liam cevap verirse ya alfasından ya da Stiles'dan yol boyu laf yiyiceğini biliyordu.
Yorumsuz der gibi ellerini kaldırdı.

"Liam, nöbet sırası sende, bugün Theo'yu karakola götürüp ifadesini vermesini bekliycem."

"Okul çıkışı karakola mı geliyim?" dedi antremanı olması şu an önemli değildi.

"Hey küçük, seni ben alıcam. İnsan böbreğim pek önemli sayılmaz." dedi, okulun önüne gelmişlerdi.

"İyi dersler." dedi Scott aynı zamanda uzakta sohbet eden Corey ve Mason'a bakarak.

...

"Kalkma zamanı!" dedi Deaton koltukta iyice sinmiş çocuğa bakarak.

Theo mırıldandı ve kollarını arkaya doğru açarak esnedi.
Deaton Theo'nun normalde erken kalktığını biliyordu.

Bazen 5 gibi uyanır ve Deaton'nun çalışma odasında ki 3 adımlık terasa çıkar ve küçükken bodrumun küçük camından ayı izlediği gibi izlerdi.

Saat 10'a gelmişti.

Theo dün gece kuruması için sandalyeye astığı tişörtü giydi.

Deaton gelirken yoldan aldığı ıslak hamburgeri Theo'ya verdi ve hâla uykulu olan oğlanın omzuna vurdu yavaşça.

"Aç kalmanı istemem, emanet sayılırsın."

Theo ona yardım edilmesini sevmezdi, yardımı genelde acınacak durumda insanlar alırdı ve borç olabilirdi. Yine de sahte bir gülüş verdi ve yemeğini yedi.

...

Karakole geleli 15 dakika anca oluyordu. Şerif cevabıni bildiği sorular sorup durmadan imalarda bulunuyordu.

"Kızı tanıyormuydun?" dedi elinde ki kâğıtta bir şeyleri silerken.

"Hayır dedim kaç kere."

Şerif sinirle yüzüne baktı ve söylendi;
"Elimde olsa şu an hücredeydin."

Theo kafasını yana yatırdı ve güldü.

"Gel gör ki buradayım. Her şey rütbe değil sanırım."

Şerif sinirle üstüne gelicekken Scott içeri girdi ve gözleri ile Theo'nun kusuruna bakma der gibi işaret yaptı.

İçeriye geldiğinde Stiles yeni dava dosyalarına bakıyor Liam ise Parrish ile sohbet ediyordu.

Liam içeri giren çocuk ile gerginlikle kafasını ona çevirdi.

"Selam Littlewolf." dedi bir elini kafasının üstüne kaldırıp.

Liam neden böyle davrandığını adı kadar iyi biliyordu.

Scott dışında hepsi arabaya binmişti.
" Burada biraz daha işim var, ben eve geçince mesaj yazarım, Stiles sende tek başına olduğunda dikkat et, Lydia'ya geçmeni tavsiye ederim Malia'da orada. "
dedi ve elini yasladığı araba kapısından çekerken.

Parrish uzaktan Liam'a el salladı.

Yolda kimse konuşmuyordu.

"Neden ikinizde suspussunuz? Şu âna kadar kavga etmeniz gerekiyordu." dedi gülerek Stiles.

Liam ön koltuğun aynasından arkada oturan Theo'ya baktı.
Gözu hızlı hızlı yolun kenarında ki ağaçları takip ediyordu.

Stiles bir kaç dakika sonra kliniğe varmıştı.
"Liam dikkatli ol, canavar her an gelebilir." dedi, son cümlede Theo'ya yan gözle bakarak.

Theo sinirle güldü ve kliniğine girdi. Liam'da Stiles'ın sokaktan döndüğünü gördükten sonra içeri girdi.

Theo duşa girmişti. Liam offlayarak deri koltuğa oturdu ve derin bir nefes çekerek kollarını kafasının arkasına birleştirdi. Ve yine Theo'nun dağınıklığına küfür ederek üstüne oturdugu gömleği aldı ve buruşturarak hem Theo'ya hemde her seyi siniriyle birlikte banyo kapısına fırlattı.

Gözlerini kapattı ve bir seyler düşünürken kapının çalması ile gözlerinden birini açtı. Gelenin Scott olması gerekiyordu çünkü hafif limon ve karanfil kokusu burnuna geldi.

Kalktı ve kapıyı açtı. Scott sinirle ona bakıyordu.

"Selam? Bir sey mi unuttun?"

Scott sinirle soluyordu,
"O nerede?" Theo'yu kast ettiği bariz şekilde belliydi.

"Duşa girdi. Ama yeni girdi 10 dakikaya gelir heralde."

Scott Liam'i omuzundan biraz iterek içeri iyice girmesini sağladıve bağırdı.

"Delirdin mi?"

"Neyden bah-"

"Hayden'le konuştum, neden buraya geldiği halde bizi görmeden gittiğini sordum!"

"Açıklayabilirim." dedi Liam sesi ince çıkmıştı.

"Neyi? Neyi Liam, Theo'yu ile öpüşmeni mi?"

"Scott bak-"

Scott'ın gözü dönmüştü resmen Liam'ı Theo'ya kaptırmak istemiyordu, betasını bu kuyuda kaybetmekten korkuyordu.

"Ihanet ettin! Ona bakmamız gerektiği için bakıyoruz! Onu sevemezsin, onu öpemezsin! Ne zaman sana ya da bana saldıracağını BİLEMEZSİN!"

Liam gözlerini kapattı şu an sinir patlaması yaşamak için hiç uygun değildi. Tırnakları yavaş yavaş etine girdi ve yere damlamaya başladı.

O sırada içeriden acele ile giren Theo dikkatleri dağıttı.
Yeni ve hızlıca giydiği altını iyice beline geçirdikten sonra, elinde ki havlu ile üstünde ki suyu hızlıca sildi ve kenara fırlatıp Liam'ı omuzlarından tuttu.

Liam gözlerini sımsıkı kapamış ellerini açamıyordu.

"Gel seni içe-"

"Burada kalıcak."

Theo gözlerini bir saniye Scott'a mavi şekilde parlattıktan sonra Liam'a geri döndü.

"Gel hadi." dedi ve omuzlarını iyice kavrayıp içeri odaya soktu.

"Burada otur gelicem."

Içeri geri girdi. Çıplak üstünde ki su hâla akarken umursamadam hızla Scott'ı omuzlarından itti.

"Ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı.

"Onu kandırmama izin vermiyorum!"

Theo her an Scott'un üstüne atlayıp onu öldürebilirdi.

"Onu saldırmayı geç, senin gibi ağlatman bile, ama biliyor musun aptal kurt, onu bir daha ağlatırsan, ya da karışırsan seni öldürebilirim."

Scott pençelerini çıkarttı o da her an üstüne atlayabilirdi.

"Senin kaybedicek kırmızı gözlerin var, benim ise sadece kanla kirlenebilcek pençelerim. O yüzden uzatma ve git."

"İzin vermiyorum, ona hiç bir şekilde yaklaşmana izin vermiyorum!"

"Siktir git! İzin almıyor! O isterse bir adım yaklaşmam ama sen karışamazsın! Lanet bir alfasın diye sana kölelik etmesi gerekmiyor!"

Scott üstüne geliceği zaman Theo pençelerini geri soktu, ve Scott'u klinikten çıkarttı.

Onu zorla dışarı çıkarırken üstüne gelen bir kaç çizik saniyeler içinde düzeldi.

Theo Liam'ın yanına gittiğinde hâla elleri sımsıkı kapalı olduğunu ve yerin kan gölüne döndüğünü gördü.

"Hey ellerini aç." Liam tepki vermedi.
Theo'nun düşündüğü gibi Liam kendini o kadar çok kasmıştı ki sinir sıkışması yaşıyordu.

Önündeki küçük metal tabureye oturdu, Liam'ın kucağındaki elleri avucuna aldı ve sağ eli önce olmak üzer sert ama zarar vermiycek şekilde açmayı denedi, bir az daha zorladıktan sonra elli yavaşça açıldı.

Hâla kasılırken diğer elini açtı. Kanla dolan ellerini umursamadan önce sağ elinin avcunu onun sol elinin avcunun üstüne koydu ve ovmaya başladı.
" İyi misin?"

Liam göz yaşları azda olsa gelirken kafasıni iki yana salladı.
Theo diyicek bir şey bilmiyordu. Kendi avcuda Liam'ın kanı ile dolmuştu. Ve ovuştururken ıslak sesler geliyordu.

İki elide rahatladıktan sonra Theo elini bir havluya temizledi.

"Ben üzgünüm, Scott'ın bunu ögreniceğini tahmin edemedim, hiç yapmamalıydım."

Liam kafasını kaldırdı ve sonrasın Theo'nun çıplak köprücük kemiğine alnıni yaslayıp konuştu.
"Tekrar olsa tekrar yapmanı isterdim ama nasıl olucak Theo bu, bu yanlış gibi geliyo."

Theo'nun kalbi acıdı ama Liam'ın haklı olduğunu biliyordu.
"Biliyorum, öyle de gelmesi gerekiyor. Ama bir gün fikrin değişirse unutma hayatı hayatız yaşamıyoruz." dedi yeni temizlediği ellerini hafif şekilde omzunda ki çocuğun bur tutam saçını okşarken, Liam'ın şu an bunu hissettiğinden bile şüpheliydi.

Bazen olduğu gibi yine Liam'ın haberi olmadan ondan yararlanıyormuş gibi hisseti ve saç tutamını bıraktı.

Liam burnunu çekti ve omzuna doğru kafasını salladı.
"Fikrim değişmese bile bunu unutabileceğimi sanmıyorum."

Theo omzundan göğsüne oradanda karnına kadar akan göz aşını fark edince tekrardan Liam'a bunları söyleyen Scott'ın dilini koparma hissine kapıldı.

Continue Reading

You'll Also Like

35.7K 1.9K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
239K 23.1K 31
Jungkook Seni pis hırsız Sen benim first kiss'imi çaldın! Semetae! Ukekook!
133K 14.4K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
402K 41.3K 60
Taehyung iki yıllık ilişkisini ayakta tutmaya o kadar odaklanmıştı ki yanı başındaki gerçek aşkını fark edememişti bile. |omegaverse| |omegatae&alfak...