CHARITY BALL

By ShipperWriter

190K 28.3K 25.5K

Charity Cause, eşitsizlik içinde büyümüş çocukları desteklemeyi amaçlayan bir yardım kuruluşudur. Her yılbaşı... More

1: Instagram | harrystyles
2: Instagram | louist91
3: Instagram | magazineforall
4: Instagram | harrystyles
5: 10th Charity Ball
6: Instagram | louist91
7: Instagram | harrystyles
8: Instagram | charitycausesofficial
9: Message | Louis 💬 Niall
10: Instagram Live | Harry
11: Message | Louis 💬 Niall
12: Message | Liam 💬 Harry
13: Twitter | Louis_Tomlinson
14: Instagram | harrystyles
15: Instagram | louist91
16: Instagram | harrystyles
17: Instagram | magazineforall
18: Message | Harry 💬 Liam
19: Instagram | louist91
20: Charity Concert
21: Instagram | harrystyles
22: Message | Harry 💬 Liam
23: DM | Harry 💬 Louis
24: Instagram | louist91
25: Quarter-Final
26: Instagram | magazineforall
27: Message | Liam 💬 Harry
28: DM | Harry 💬 Louis
29: Message | Louis 💬 Niall
31: Instagram | magazineforall
32: DM | Harry 💬 Louis
33: Instagram | magazineforall
34: Instagram | harrystyles
35: Birthday Call
36: Message | Niall 💬 Louis
37: Message | Harry 💬 Louis
38: Instagram | harrystyles
39: Instagram | louist91
40: Q&A Video
41: Message | Harry 💬 Liam
42: Message | Niall 💬 Louis
43: Instagram | charitycausesofficial
44: Message | Louis 💬 Harry
45: Picnic Date
46: Instagram | louist91
47: Message | Liam 💬 Harry
48: Message | Louis 💬 Niall
49: Message | Harry 💬 Louis
50: Instagram | harrystyles
51: Instagram | magazineforall
52: Message | Harry 💬 Louis
53: Message | Harry 💬 Liam
54: Message | Louis 💬 Harry
55: DM | Niall 💬 Harry
56: Message | Niall 💬 Louis
57: Message | Harry 💬 Louis
58: Waterfall
59: Message | Harry 💬 Louis
60: Message | Louis 💬 Harry
61: Instagram | harrystyles
62: Instagram | louist91
63: Instagram | harrystyles
64: Instagram | magazineforall
65: Instagram | harrystyles & louist91
66: Instagram | magazineforall
67: Instagram | louist91
68: Instagram | harrystyles
69: Instagram | england
70: Match
71: Instagram | magazineforall
72: I Know
73: Instagram | harrystyles
74: Instagram | louist91
75: Instagram | magazineforall
76: Instagram | louist91
77: Instagram | harrystyles
78: Instagram | magazineforall
79: Instagram | louist91
80: Instagram | harrystyles
81: Instagram | magazineforall
82: Message | Harry 💬 Louis
83: Instagram | charitycausesofficial
84: Instagram: louist91
FINAL: Charity Ball
EXTRA: INTERVIEW

30: Coffee Break

2.9K 440 845
By ShipperWriter

Louis yaklaşık on dakikadır BBC stüdyosunun girişindeki koltuklardan birinde oturuyordu. Harry'ye geldim, aşağıdayım diye bir mesaj attıktan hemen sonra telefonundan bir oyun açmış, onu beklemeye başlamıştı.

Tamamen oyuna odaklandığı anda arkasından gelen Harry "Telefonda da mı futbol oynuyorsun?" diye sorarak onun irkilmesine sebep oldu. Louis güldü, oyunu kapatıp ayağa kalkarken "Futbolu severim." dedi. "İşin bitti mi, çıkalım mı?"

"Evet, kusura bakma tahmin ettiğimden uzun sürdü."

"Programa mı katıldın?"

Harry onunla birlikte çıkışa yürürken başını iki yana salladı. "Oturunca anlatırım. Sen ne yaptın, toplantın vardı?"

"Sıkıcı işler. Transfer görüşmesiydi. Eski takımım beni geri almaya çalışıyor."

"Oradan pek hoş ayrılmamıştın sanırım."

Louis onu hımlayarak onayladı, "Bugün net bir şekilde reddettim." dedi. Ardından biraz ilerideki kafeyi işaret etti. "Şuraya gidelim mi?"

"Olur."

İkisi sessizlik içinde kafeye doğru ilerlediler, bu süreçte Harry ara ara etrafına bakınıyordu. Belli ki çevredekiler onları tanımaya başlamışlardı, meraklı bakışlar o ikisinin üzerindeydi. Sanki bunu yaparsa artık ona bakmayacaklarmış gibi Louis'ye doğru bir adım daha attı.

Louis ise zaten alışmış olduğu gözlerden hiç etkilenmeyerek kafenin kapısını açtı, Harry ile birlikte içeriye girdi. Çok büyük değildi ama açık gri zemini ve beyaz kültür tuğlalarından yapılmış duvarları içeriyi ferah gösteriyordu.

Yiyecek ve içeceklerin satıldığı stand sol köşedeydi, onun dışında içeri bir ev gibi döşenmişti. Duvarlarda kitap rafları ve tablolar, yerde goblen bir halı vardı. Oturma masaları ve koltuğu andıran sandalyeleri pastel renkliydi.

Bulduğu ilk boş masaya geçerken "Hoş bir yermiş," dedi Harry. "Kendi oturma odamda gibiyim."

"Cidden öyle. Ne içersin? Siparişlerimizi alıp geleyim."

"Filtre kahve lütfen."

"Tamamdır," Louis ona gülümsedi, sipariş vermek için sıraya girdi. O gider gitmez Harry de telefonunu cebinden çıkardı, Liam'ın arka arkaya attığı "Neredesin? Buluştunuz mu? Cevap versene nasıl gidiyor?" mesajlarına karşılık olarak buluştuklarını, kafede oturduklarını ve iyi gittiğini yazdı. Attığı mesajın anında görülmesine hiç şaşırmadı, Liam telefon başında onu bekliyor olabilirdi.

Louis gelene kadar Liam ile mesajlaşmaya ve onun sürekli gülümse, gözlerinin içine bak, hoşlandığını belli edecek şeyler söyle nasihatlerini okumaya devam etti. Sonunda Louis elinde tepsiyle masaya döndüğünde Harry ekranını kapatıp telefonu masaya bıraktı, kahvesini önüne alırken "Teşekkür ederim." dedi.

"Rica ederim. Havuçlu kek sever miydin, hangisini sevdiğini bilmediğim için kendi sevdiğimden aldım."

"Severim, çok güzel görünüyor."

Louis onun karşısında oturdu, tepsiydeki tabakları ve bardakları masaya bırakıp tepsiyi kenara koyarken "Kız kardeşim çok güzel yapar." dedi. "Birlikte kutladığımız her doğum günümde mutlaka yapar. Noel için yaptığını söylüyor ama benim için yaptığını biliyorum."

"Noelde mi doğdun?"

"Noel arifesinde. İlginç, değil mi?"

"Tatlı." diye cevap verdi Harry tebessüm ederek. "Ailene çifte kutlama oluyordur."

"Biraz öyle. Birlikte kutlayabildiğimiz zamanlarda tabi. Bu sene Charity Ball'a katılacağım için gidemedim. Gerçi iyi ki gitmemişim."

Harry gözlerini kaçırıp çatalını eline aldı ve kekten ufak bir parça yedi. "Bence de."

"Ee, neden BBC stüdyosundaydın? Anlat bakalım." dedi Louis konu değiştirerek. Bacak bacak üstüne atarak oturmuş, arkasına yaslanmıştı. İki eliyle tuttuğu kahve bardağı hâlâ masadaydı.

"Bu epey gizli tuttuğumuz bir bilgi şu anda ama sana söyleyebilirim. Bir radyo programı sunmaya başlayacağım."

"Ciddi misin? Harika bir haber!"

"Her cumartesi günü, muhtemelen sabahları onda başlayacak. Yakında duyuruyu da yapacağız zaten. Onunla ilgili son görüşmeler bugündü. Reklam yapabilmek için fotoğraf çekimi olacak, giyim markasının çekim günüyle çakışmaması için uğraşıyordum."

"Pek anlamam ama bu işler menajerinin yapması gereken şeyler değil mi?"

"Öyle ama menajerim yok. Şimdilik kendi kendime hallediyorum ama bir asistana ihtiyacım var artık."

"BBC radyo sunucusu Harry Styles." dedi Louis iki eliyle havada hayali bir reklam tabelası yaparken. "Belki bir gün konuğun olurum, hm?"

"Harika olur! Konuklarımı kendim seçebileceksem ilk üçte kesinlikle sen olursun. Aslında... Neyse."

Louis tek kaşını kaldırarak ona baktı. "Aslında ne?"

"Önemli bir şey değil."

"Söylesene, merak ettim."

Harry iç çekti, onun yüzüne bakmaya çalışarak "Yanlış anlamanı istemiyorum," dedi. "Yani iyi arkadaş olduk ama sana çıkarım için yaklaştığımı düşünmeni hiç istemiyorum-"

"Çince konuşuyormuşsun gibi geliyor. Açıkça söylesene."

"Tamam, şey... Acaba diyorum, birlikte bir video çekebilir miyiz?"

"Video? Youtube kanalındakilerden mi?"

Harry başını salladı. Bunu cidden çok isterdi. "Ama sadece teklif, zorunlu hissetme. Reddedebilirsin ve alınmam, gerçekten."

"Reddetmeyi düşünmedim. Olabilir bence, neden olmasın? Ne tarz bir video düşünüyorsun?"

Louis'nin olumlu yaklaşmasıyla Harry tüm enerjisini topladı, gülümsedi. "Bilmem. Benim kanalım biraz röportaj kanalı gibi, biliyorsun. Soru-cevap videosu çekebiliriz. Sorulan soruya cevap vermek istemezsen ceza alırsın falan."

"Shot oyunu gibi? Beğendim."

"Evet ama alkol olmaz, yetişkin olmayan izleyicilerim de var. Dikkat etmeye çalışıyorum. Şu talk show programlarındaki gibi acılı bir şeyler yiyebiliriz belki."

"Daha az acı veren bir ceza bul, eve kıpkırmızı dönmek istemiyorum."

Harry kıkırdayarak "Tamam," dedi. "Ben düşünür haber veririm sana, detayları konuşuruz."

"Bu konuyu menajerimle de konuşmam lazım."

"İzin vermeme ihtimali var mı?"

Louis onun endişelendiğini görünce güven verici bir şekilde gülümsedi. "Hayır, sadece bilgilendirmem gerekiyor o kadar."

Harry nefesini seslice dışa vererek rahatladığını belirtti. "Ciddi ciddi seninle video çekeceğime inanamıyorum. Kendim gibi influencer olanlar hariç hiç ünlü konuğum olmadı."

"Açıkçası başka biri teklif etse kabul etmezdim. Çoğu içerik üreticinin videolarını beğenmiyorum. Ama senin kanalın bugün ne yedim ya da en pahalı köşkte uyudum gibi garip videolar içermiyor. Resmi bir kanal gibi, bilgilendirici."

"Çektiğim videolar genelde halkın içinde kaybolup giden insanları anlatır. Başta gezi videoları çekiyordum çünkü küçükken hep turizm rehberi olmak istemiştim. Televizyondaki programların aksine büyük şehirlerde herkesin gittiği kiliseleri değil de, ara sokakta gizli kalmış butikleri veya yol kenarındaki bahçeleri anlatıyordum."

Bu şekilde de ilgi çekmeyi başarmıştı çünkü herkesin gidip görebileceği yerleri tanıtıyordu. Adı bile bilinmeyen minik bir hamburgerciyi ve onun bu dükkanı kuruş hikayesini videoya alıyordu.

Bir yudum kahve içti ve anlatmaya devam etti. "Sonra ek olarak röportaj videoları çekmeye başladım. Bir doktora sorular, bir öğretmenin anlattıkları, itfaiyeciliğin sırları, güvenlik görevlisi ile soru cevap... Meslek meslek başladığım videolar, farklı bir hayat hikayesi olan herkesi kapsamaya başladı. "

"İlk önce yetimhane videonu izlemiştim. Oradaki çalışanların anlattıkları, çocukların yaşam koşulları, yemekhanedeki yemekler..."

"O videodan sonra yetimhaneye bağış yağdı. Charity Causes derneği de benimle ondan sonra iletişime geçti."

Louis onun anlattıklarını severek dinliyordu. Harry Youtube kanalının biraz ağır bir havası olduğunu fark edince, eğlenceli konuları da dahil edişini anlatırken "Her zaman ağlatacak değilim ya," deyip kıkırdamıştı. Gezi videolarına çiçekçi dükkanını, röportaj videolarına düğün organizatörünü dahil edişinden bahsetti.

Sonra diğer influencerların tekliflerini kabul edip onlarla videolar çekişini anlattı. Bir kısmı kendi kanalında yer alıyordu, Louis onları izlemişti. Makyaj videolarıyla tanınan birine makyaj yapmaya çalıştığı, film eleştirisi yapan biriyle film izlediği, bir aşçılık kanalının sahibiyle krem brüle yaptığı videoları görmüştü.

"Liam ne tür videolar çekiyor?" diye sordu Louis. Harry'nin birkaç gezi videosunda onu da görmüştü ama direkt olarak Liam'ın kanalını incelememişti.

"Kendi kendine ürün tanıtımları ve incelemeleri yaparak başlamıştı. Şu anda fabrikalara, restoranlara falan gidip neyin nasıl yapıldığını çekiyor genelde. Menajeri var, o sponsor firmaları ayarlıyor ve Liam da gidip oralarda çekim yapıyor. Bunlardan çok bağımsız olarak meydan okuma videoları da var."

"Onu da izleyebilirim, o da herkesten farklı bir içeriğe sahip o zaman."

"Öyledir, çoğu zaman. Hep ben anlattım, biraz da sen anlat."

"Dinlemeyi sevdim." dedi Louis sempatik bir gülümsemeyle. "Benim hikayem lisedeki futbol takımında başlıyor. Elemelerde koç beni hiç beğenmemişti, takıma almamıştı. Ben okul takımına girebilmek için antrenman yapıyordum hep, lise boyunca buna çalıştım. Son sene yedekler arasına girmeyi başardım. Yedek oyuncu olarak bir maçın son yirmi dakikasında oyuna girdim ve o sürede iki gol bir asist yaparak herkesi şaşırttım, kendimi bile."

Harry o anda o maçı izliyormuş gibi bir heyecanla "Harikasın!" dedi. "Koç da seni o ana kadar takıma almadığına pişman olmuştur."

"Oldu sanırım. O maçta amatör ligdeki kulüplerden birinin yetkilileri beni görmüşler, eğitim için teklif getirdiler. Okul takımından çıktım, boş vakitlerimi artık resmi kulübümde eğitim alarak geçiriyordum."

"Okulun için büyük bir kayıp ama sen en iyisini yapmışsın. Oradan sonra da Redditch takımına geçtiğini söylemiştin?"

"Evet. Böyle transfer ola ola üst liglere geçmeyi planlıyordum ki, ben Premier Lig'in hayalini bile kuramayacakken Chelsea'den teklif aldım. Çok uzun bir süre yedekte kaldım. Aslında bununla ilgili bir sorunum yoktu, dünyanın en iyi kulüplerinden birine girer girmez ilk on birde yer alacağımı düşünmüyordum zaten. Ama teknik direktörle yaşadığım bir tartışmadan sonra, kasıtlı olarak yedekte bırakılmaya başlandım."

Harry anlatılanlar kafasına yeni oturuyormuş gibi başını salladı. "Niall'ın da desteğiyle Manchester United'a geçtin, ilk on birde oynamaya başladın. Milli takıma da alındın ve aniden yıldızın parladı. Bu yüzden Chelsea seni geri istiyor ama sen kabul etmiyorsun."

"Aynen öyle. Takımımdan memnunum, transfer olmayı düşünmüyorum. Bana her türlü fırsatı verdiler, hep desteklediler. En yakın arkadaşımla aynı takımdayım, neden ayrılayım ki?"

"Haklısın, ben olsam ben de ayrılmam."

Louis baş salladı, havuçlu kekini yemeye devam etti. Onunla konuşmayı sevmişti, fikirlerinin genel olarak aynı şekilde ilerlediğini fark etmişti ve kendi gibi düşünen biriyle sohbet etmek eğlenceli oluyordu.

Bu sırada Harry kahvesini içerek ona baktı. Mavi gözleri çok parlak görünüyordu, saçlarının ve hafif hafif çıkmaya başlayan sakallarının rengi gün ışığı yüzünden bir ton daha açık görünüyordu.

Louis başını kaldırdığı anda onu kendisine bakarken yakaladı. Hemen başını yere çeviren Harry'ye gülümsedi, onun yüzünü dikkatle inceledi. Harry onun izleyip izlemediğini anlamak için kaçamak bir bakış attığında yine Louis ile göz göze geldi ama bu sefer bakışlarını kaçırmadı.

"Sıradaki maça geliyorsun, değil mi?" diye sordu Louis ona bakmayı sürdürerek. Harry başını salladı. "Kesinlikle geliyorum, kaçırmam. Heyecanlı mısın?"

"Evet. Her maçtan önce heyecanlanırım, bir türlü alışamadım. Neyse ki sahaya çıktığım an yok oluyor heyecanım."

"Çok yeteneklisin, harika oynuyorsun."

"Hmm, teşekkür ederim. Sen futbol oynuyor musun hiç?"

Harry güldü, "Oynuyorum ama oynayamıyorum." diye cevap verdi. Eğlence için bazen arkadaşlarıyla oynardı fakat yeteneği yoktu. "Şut çektiğimde kale dışında her yere giderdi, o yüzden hep defansa koyarlar beni."

"Eh, golcü olmak zorunda değilsin. Defansı yapabiliyorsan yine iyi oyuncusun demektir."

Harry "Karşı takımdaki oyuncuya asist yapmıştım." dedi ve Louis'nin kahkaha atmasına sebep oldu. Sesi çok tatlıydı, gülerken eliyle ağzını kapatıp başını arkaya atıyor ve bebek gibi görünüyordu.

"Sevimli..." diye mırıldandı Harry. Sonra ne söylediğinin farkına varıp kendini toparladı. Dediği şeyin duyulmadığını umarak başını çevirdi.

Ama Louis duymuştu. Artık istemsizce gülümsüyor, ara sıra Harry'ye kaçamak bakışlar atıyordu ve çoğunda da onunla göz göze geliyordu.

Yüzlerinden silemedikleri sırıtışlarla kahvelerini içerken her şeyi ve herkesi unutmuş; günün sonunda magazin malzemesi olacaklarını fark bile etmemişlerdi.

Continue Reading

You'll Also Like

2.2K 470 10
Yıl 1900... Roman ve tiyatro yazarı Louis William Tomlinson, kendisine en uygun olan evi araştırmaya çalışsa da, tuttuğu köşkte yalnız olmayacağını b...
1.7K 191 12
James ona durmadan saçma şeyler söyleyen bu numaradan bıkmıştı. James Regulus ve onun Sirius'a karşı yaptıklarından da bıkmıştı. Regulus James ile il...
229K 22.6K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
217K 22.5K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️