Ve başlıyoruz.
Martin heyecanla zamanın geçmesi bekliyordu. Bilgisayarda uğraşıyor bir şeylerle meşgul olup oyalanmaya çalışıyordu. Daha fazla dayanamadı ve eline telefonu aldı. Mesaj atsam mı ? Diye düşünüyordu artık tamamen duygularına teslim olmuştu kendini olayın akışına bıraktı. Sevimde onu çeken birşeyler vardı.
Ve yazmaya karar verdi. Şuan heyecanlandım sanki zaman durdu geçmek bilmiyor ilk yanyana geldiğimizde eğer konuşmazsam çekingen olursam sakın yanlış anlama lütfen utangaç biriyim bilirsin. Ve yolladı gelecek cevabı beklemeye başladı.
Hadi oradan çapkın sende. Sen ve utangaçlık hiç sanmıyorum. Böyle yazarak benide heyecanlandırıyorsun. Biz zaten birbirimizi tanıyoruz ilk defa buluşan iki sevgili degilizki heyecan yapacak birşey yok.
Yine çapkın yazmıştı. Demek ki onun gözünde böyle bir imajim var diye düşündü. Gerçekten öylemiyim acaba diye içinden geçirdi sanırım doğru söylüyordu. Okul zamanında sürekli etrafında kızlar olurdu. Hem böyle düşünmesi bir yandan iyidir. Çapkın olduğunu düşündüğü biri ile bilerek iletişim kuruyor olması onu rahatsız etmiyor demekti bu durum.
Martin düşünmeye başladı ilk an çok önemliydi onu etkilemek istiyorsa bu en başta yapmalıydı. Bu nedenle nasıl hareket etmesi neler yapması neler söylemesi gerektiğiyle ilgili kafasında kurgulamaya başladı. Aynanın karşısına geçti elini yüzünü yıkadı. Sonra saçlarını taradı. Artık hazırdı geriye sadece kısa bir zaman kalmıştı.
Martin'in doğasında çapkınlık vardı. Güzel bir kıyafet nasıl yakışıyorsa insana çapkınlıkta o derece yakışıyordu Martin'e.
On dakika sonra otogarda olurum yazan bir mesaj geldi az sonra. Martin hemen çıkmalıydı ancak yetiştirdi ilk günden geç kalmak ve orada bekletmek hiç doğru olmazdı. Hemen ofisi kapattı aşağıya oradan arabasına yöneldi. Oh be diye geçirdi içinden arabası her zaman olduğu gibi yine tertemizdi.
Ve ve ve artık olması gereken yere gelmişti eline telefonu aldı. On dakika geçmişti neden aramamıştı. Acaba arasam mı diye düşündü.
Tamda bu sırada arabanın camında tak tak tak sesi ile irkildi. Bir anda dönüp baktığında Sevim orada duruyordu eli ayağına dolaşmıştı, ne yapacağını bir an bilemedi ve hemen arabadan indi Sevim'e yöneldi. Heyecandan kalbi vücudundan çıkacakmış gibi atıyordu.
Elini uzattı hoş geldin dedi. Eller birbiri ile kenetlendiğinde sanırım kalp vücudunu terk etmişti. Artık hiçbir şey hissedemiyordu, sessizlik hoş bulduk sesiyle bozuldu.
Hemen kapıyı açtı Sevim' in oturmasını sağladı, sonra yerde duran küçük valizi alarak arabanın arka koltuğuna yerleştirdi. Tüm bunları yapıp yerine oturduğunda hiçbir şey hatırlamıyordu. Heyecandan ölmek üzereydi kafasını kaldırıp Sevim'in yüzüne bile bakmamıştı.
Sevim daha cesur çıkmıştı. Martin çapkın bir adamdı evet ama ilk anlar onun için hep sıkıntılı geçmişti.
Anlat bakalım neler yapıyorsun nasıl gidiyor dedi Sevim.
Martin küçük bir suskunluktan sonra sohbet etmeye konuşmaya başladı. O ilk anlarda yaşadığı sıkıntılı durum giderek azalıyor kendine geliyordu. Lise üniversite sonra bu iş özel bir şirkette muhasebe yapıyorum. Burada 5-6 yıldır çalışıyorum her şey yolunda diyelim.
Asıl sen anlat bakalım dedi Martin. İlk defa Sevim'in yüzüne bakıyordu. Bakıyordu bakmasına ama ne bakış gözlerini alamadı. Evet lise yıllarında da güzel bir kızdı ama şuan o kadar güzel olmuştuki anlatılamaz. Ve üzerindeki kıyafet ona o kadar yakışmıştıki çok seksi göz alıcı olmuştu.
Sevim anlattığım gibi her şeyi biliyorsun bir evlilik yaşadım sonra devam etmedi ve ayrıldık bir kızım var ve Mersin de çalışıyorum ablam öğretmenlik yapıyor bende onunla kalıyorum hafta sonlari buraya geliyorum kızımın yanına.
Ve devam etti çok yakışıklı bir adam olmuşun sen dedi Sevim çok cesur ve aklına geleni olduğu gibi söyleyen bir yapısı vardı. Nereye gidiyoruz dedi.
Martin gözlerini Sevim'den alamıyordu. Sanki aralarında bir çekim oluşmuştu. Her iki tarafta birbirinden etkilenmişti.
Bilmiyorum dedi Martin ve ekledi ne kadar zamanın var problem olmaz degilmi evdekiler için söylüyorum dedi. Ve içinden umarım zamanı vardır diye geçirdi. Anlamsız bir sekilde kapılmıştı Sevim'e gözlerini ondan alamaz olmuştu üzerindeki seksi kıyafet ise aklını başından almıştı. Mini eteğinden fırlayan bacaklarını çok güzel görünüyordu. O kadar etkilenmiştiki bir an onlara dokunmak istedi.
Bir iki saat kadar vaktim var sorun olmaz dedi Sevim. Şöyle devam etti çapkın çok uzun zaman oldu seni görmeyeli çok daha karizmatik ve yakışıklı bir adam olmuşsun kırlaşan saçların sana ayrı bir hava katmış çok daha çekici görünüyorsun.
Yine çapkın demişti.
Martin Sevim'in bu rahat tavırları karşında şaşırmış ayrıca söylediği şeyler nedeniyle utanmış ne diyeceğini bilememişti.
Göl kenarında bulunan kafelerden birine gidelim mi dedi hem manzara güzel hemde açık hava dedi Martin. Sonra bu söylediği şey için pişman oldu bir an neden çarşıda bulunan daha güzel bir mekana götürmedim ki diye düşündü.
Fakat Sevim bu işte yine yapmıştı yapacağını olur çokta güzel olur dedi yine kendinden emin ve rahat tavırlarla. Tuhaf şeyler oluyordu sanki onca yıl sonra nasıl bu kadar rahat ve samimi sohbet ediyorlardı. Lise yıllarında çokta yakın sayılmazlardı hatta neredeyse merhaba merhaba. Martin bir süre onunla ilgilenmişti fakat bu çok uzaktan bir ilgi idi. Sevim'in bundan haberi bile yoktu.
Sevim devam etti aslında ne biliyormusun ?
Ne dedi Martin ?
Sen göl kenarına çek arabayı suyun kenarına iki bira al içelim eski günlerden konuşalım dedi.
Martin yine çok şaşırmıştı ve bir o kadarda mutlu olmuştu. Sevim'in bu kadar rahat olması onuda çok rahatlatmıştı. O utangaç hali tamamen yok olmuştu şimdi sıra kontrolü ele almaktı. Sevim ilk andan itibaren kontrolü elinde tutuyordu ve her şey onun istediği doğrultuda ilerliyordu. Artık bu durum değişmeliydi sıra bende diye düşündü Martin.
Hemen yol kenarında bir tekel bayide durdu ve başka bir isteği olup olmadığını sordu. Aldığı cevap karşısında hemen tekel bayiye yöneldi ve iki bira alarak çıktı arabaya bindi ve yola devam etti.
Bay çapkın
Artık kontrolü ele almalı ve namına yakışır şekilde Sevim'in de dediği gibi çapkın hünerlerini konuşturmalıydı.
Arabayı suyun kenarına çekti radyoyu karıştı slov parçalar çalan bir istasyonda durdu. Biraları açtı birini Sevim'e uzattı diğerini kendi aldı.
Okulda da çok güzeldin fakat şimdi çok daha güzel olmuşsun dedi. Alımlı sempatik bir ve bir o kadarda seksi bir bayana dönüşmüşsün dedi.
Sevim güldü ve yine yapacağını yaptı. Sus çapkın seni dedi.
Martini yine çok utandırmıştı. Fakat bu kez kontrolü kaybetmek istemiyordu. Hemen toparladı durumu. Çapkın olsam o zaman seni tavlardım demek ki öyle bir durum söz konusu değil dedi. Ve devam etti bir dönem seni yakindan takip ettim ama sen farkımda bile degildin demek ki neymiş yok öyle birsey dedi.
Sevim birden hiçte öyle degil dedi. Her şeyin farkında idim dedi ama hatirlarmisin Yelda vardı dedi.
Evet ne olmuş dedi Martin.
Sevim açıklamaya başladı. Senin gözünün üzerimde olduğunu hep hissettim ama iste Yelda senden çok hoşlanıyordu ve benim en iyi arkadaşımdı. Bu nedenle seninle asla ilgilenemedim aslında bende senden etkilenmiştim. Dedi ve devam etti bugün günlerden itiraf günü dedi.
Hadi eve gidelim beni eve bırak daha fazla gecikmeyelim bundan sonra sık sık görüşürüz dedi ayrıca yolun Mersin'e düşerse kesinlikle bekliyorum seni dedi.
Ayrılık vakti geldiğinde Sevim arabada inerken elini uzattı vedalaşırken yanağına öpücükler kondurdu. Martin tüm cesareti ile Sevim öperken kulağına çok seksi bir kadın olmuşsun dedi. Sevim güldü ve indi.
Ne gündü be dedi kendi kendine Martin