ÜÇ RENK AKADEMİSİ

By Sihirliyazi

281 12 0

"Sende bizle yemek yesene. " dedi o güçlü, kararlı kız. "Hadi siz yeni geldiniz ve çok iyiye benziyorsunuz me... More

Beni Yenen Çocuk
Dikkatsizler!
Dramatikleşmeyeceğim.
DUYURUUUU

İşaretim!

151 7 0
By Sihirliyazi

ARKADAŞLAR İLK BÖLÜMÜ BİRAZ UZUN YAZDIM SIKILMAMANIZI UMARIM LÜTFEN YORUM VE VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN.

Sinemada Ariana ve Erin'in depresyonuyla uğraşıyoruz. Mazeretleri ise geçen yıl okulun ilk günü yaşadıkları o -isteseler olmayacak olayı- tekrar yaşarlarsa diye korkmaları.
Okulun ilk günü yaşanan olay ise hep gülmeyi istemediğim ama hep güldüğüm olay aynen şöyle oldu:
Bizim akademimizde okul öğlen başlar. Erin ve Ariana da yemekhanemizden yemek tepsilerini alıp yanımıza geliceklerken yere dökülen süte basıp kayıp tüm yiyeceklerinide üstlerine dökmüşlerdi. Tabi karizmalarına herhangi bir şey olmamıştı çünkü biz grup olarak çok güçlüyüz.
Ve şimdide film bitti. Duygusuz ben yine ağlamadım. Ama en yakın arkadaşım Lydia bile ağladı.
Şimdi ben kendimi tanıtayım. Ben Caitlin Heador. Ben normal bir insan değilim. Ben kurda dönüşebilen bir insanım ve dönüştüğüm kurtta kurtlar arasında en güçlü kurtlardan biri: Beyaz Kurt. Üç efsane kurttan biriyim ve temsil ettiğim iki şey var. Asiliyet ve merhamet. Birde işaretlerimiz var. Bunlar bizim efsane kurt olduğumuzun kanıtı. Benim gözlerim bembeyaz oluyor -ki bu biraz ürkütücü- ve boynumda siyah kolye gibi oluşturan bir desen çıkıyor.Benim gibi hatta benden güçlü iki kurt daha var. Adam Hemswort ve Max Selvor. Max bir kızıl kurt. Zekayı ve güvenilirliği temsil ediyor ve işareti gözlerinin kızıl olup kolunda ateş motiflerinin çıkması. Adam ise... o... en güçlümüz. Bir siyah kurt ve liderliği ve gücü temsil ediyor.Onun gözleri normalde mavi ama işaretinde gözleri siyah oluyor ve yüzünde desenler çıkıyordu sadece bir kısmında. Benim okuldaki lakabım "prenses" . Ayrıca kurtlar olarak üçe ayrılıyoruz. Betalar, soylular ve efsane kurtlar (biz). Betalar bir insandan çok daha güçlü ama soylulardan güçsüzlerdir genellikle tabi benim iki arkadaşım neredeyse soylular kadar güçlü. Soylular ise bir insan ve betadan kat kat daha güçlüdür hatta bazıları bizim kadar güçlü olabiliyorlar. Ve bizim grupta bir kaç kişi daha var.
Lydia . O benim en iyi arkadaşım. Bir orman kurdu ve bir soylu. Ariana Menstry bir beta bir dağ kurdu ama güçlü bir beta. Yinede o bir beta olduğu için okulumuzun kötü kızları İsabella ve Melissa onu hep aşağılıyorlar. Aslinda grupta bir tane daha var o da çok güçlü ama o bizim ajanımız. Ariana diğer betamızdan daha fazla meydan okuyor.
Marcus Comput. O şimşek kurdu. Biz ona diziden alıntı yaparak Flash diyoruz. Ve o bir soylu ayrica bilgisayardan da anlıyor.
Ve son Erin Hikamov. O bir su kurdu. O bir beta ve ajanımız o. Okulda ne dönerse bilebilir.
Sinemadan sonra bir yemek yerine girdik. Çok kalabalık değildi bizde cam kenarına geçtik.
-Eee, vakit geldi hadi okula. Bayan Margeret'in konuşmasını dinleyeceğiz daha.
-Görev görevdir. Hadi gidelim.
Bir taksi tutup okulun önüne geldik. Ve işte karşımızda Üç Renk Akademisi. Selamlar bordo, siyah ve beyaz renkler. Selamlar tehlike, selamlar tarihi dekorlar selamlar o kıvrımlı merdivenler ve son sanada selamlar kurt uluması figüründeki çeşmemiz. Okulumuz biraz tarihidir de. Ana bölüm, sağ ve sol olmak üzere üç kanadı var. Sol kanat kızlar yatakhanesi sağ kanatta erkekler yatakhanesi, ana bölüm de ders sınıfları idare var. En üst kat çalışma dersimiz için ayrılmış kapalı spor salonumuz. En alt katta özel gücü olan kurtların çalışma yeri var. Okulun hemen yanındada uzun bir koridorla ayrılan yemekhanemiz var. Dediğim gibi okulumuz tarihi bir okul. Koridorlarda kurt, vampir ve büyücü (bunları birazdan anlatacağım) tarihi derslerinde işlediğimiz kişilerin tabloları var. Merdivenlerimiz bordo halılarla kaplı ve siyah trabzanları var. Yalnız şunu söylemem gerek okulumuzun her yanı aynı avizelerle kaplı. Sadece çalışma bölümü hariç. Arkamızdada kocaman bir orman var. Dolunay Ormanı.
Dış görününüşüne gelirsekte okulun eski bir görünümü var. Utanmasalar örümcek ağlarıyla kaplayacaklar. Üç katın ve kanadın üstünde kule görünümü veren bir üçgen çatı var. Giriştede çeşme ve banklar var. Odalarımızda beyaz kırmızı ve siyahtan oluşuyor. Beyaz yatak üstüne kırmızı yorgan. Işık normal. Siyah ama içi beyaz ve aynalı olan dolaplarımız var. Beyaz makyaj masası falan filan. Tabi biz birşeyler alabiliyoruz artı olarak. Ben Lydia ile kalıyorum ve Erin de Ariana ile birlikte. Ayrıca okulda koridorlarda beyaz dolaplar var ve birde kütüphanemiz var. Oda okulun özel güçlerin olduğu katın altında. Şimdi diyeceksiniz nasıl? Şöyleki yerin altında da bölümler var. Ki orada sadece kütüphane yok bizim Operet sayesinde keşfettiğimiz diğer iki okula ( yani büyücü ve vampir okulu) giden yollar var . Operet arkadaşımız. Müziği çok sevdiği için öyle diyoruz.
Ve iki saattir bahsedip anlatmadığım şu vampir ve büyücülük okulları var. Onlarda bizim gibi sadece vampir ve büyücüler. Yalnız yanlış anlamayın ikisininde okulları ayrı ve vampirler bizim düşmanımız değil ama yinede sevmiyoruz. Okulca galiba sadece bize öyle davranıyorlar biraz burunları havada. Bizim bulduğumuz ve yerlerini belirlediğimiz yerler bu iki okula gidiyor.
Ve okula geldik. Yemekhaneye. Yemekhanemiz aynı anda konferans salonu olarak kullanılıyor. Biz geçen yılki gibi aynı yere oturduk. Bayan Margeret hepimizin forma ile gelmesini istediği için başta odalarımıza gitmiştik. Biz kızların formaları bordo gömlek, siyah ceket, siyah pantalon, ve bizim grup kırmızı topuklu bot giyiyor tabi istersen topukluda giymeyebilirsin. Erkeklerin ise siyah gömlek, ceket, pantalon isterlerse beyaz kravat altına beyaz ayakkabı isterlerse sadece bordo ayakkabı ve kravat yok. Birde hangi kurt türü olduğunu belirten bir işaret arma gibi bir şey var.
Bayan Margeret konuşmaya başlamak için hepimizin dikkatini çekti. Bizde ona baktık ve başladı.
-Evet merhaba Üç Renk Akademisi öğrencileri. Yeni bir yıla daha hoşgeldiniz. Bu yılı güzel geçirmenizi dileriz. Aramıza yeni karılan öğrencilerde olacaktır. Ayrıca her yılki gibi diğer üç okulla balo yapılacak ve bu sefer temsilciler olucak. Ve şimdide ders programınız dağıtılıyor.
Adam kalktı ve ders programını aldı. Bizim sınıfın başkanı oydu. Hepimize teker teker dağıtıldı. Biz hergün sekiz saat ders işliyoruz. Ama bizim kar tatilimiz 20 gün.
-Geçen yılki öğretmenleriniz değişmemiştir. Dersler öğleden sonra başlamıştır. İyi yıllar.
Herkes alkışladı. Bizim dersimiz Dönüşüm dersi. Bende hemen Bay Minsten'e gittim.
-Bay Minsten dönüşüm dersi için giyinmemize gerek var mı?
-Hayır ama sınıfa söyle sonraki dersimizde giyinsinler. Bakalım unutmuşmussunuz?
-Tabi Bay Minsten.
Hızlıca sınıfa girdim ve tüm sınıfa bağırdım.
-Sınıf! Dinleyin. Bu ders giyinmiyoruz. Ama sonraki ders giyineceğiz.
-Ay şuna bakın kızlar. Ne o Caitlin bu yılki sloganın ne? Yoksa ışık kadar hızlı mı?
-İsabella! Bak bence Caitlin'le uğraşma. Grupça boğazını parçalarız haberin olsun.
-Ay Max sen bir dur. Diye araya Melissa.
-Sen bana dur diyemezsin.
-Max tamam dur yani sakin ol -çocuk en son benim boğazımı parçalayacakta hadi neyse- uğraşma bunlarla. Evet İsabella ve Melissa bu yıl ne diyeceğim biliyor musun? Karanlık kadar tehlikeli.
-Hıh. Deyip sınıftan çıktılar. Ay bunların boğazını mı parçalasam vampirlerin arasına mı bıraksam bilemedim. Sonra Max'in yanına gittim.
-Boşver onları sen Max.
-Aldırılmayacak gibi değil. Artı seninde dur dediğini duydum.
-Aaa sen yanlış duymuşsun kardeşim. Hadi gel yemekhaneye inelim.
Deyip yemekhaneye indik. Galiba size bir şey demeyi unuttum. Bizde dişlerimizi çıkartabiliyoruz. 10 dakika sonra ders başlayacaktı. Bizde bizim masaya geçtik. Bende tam Adam ve Lydia'nın ortasına oturdum. Ve sıcak çikolata içmeye başladım.
Zil çalıp dönüşüm dersine girdiğimizde tam Lydia'nın yanıma geçeceğini düşünürken gitti Erin'in yanına oturdu ve beni Adam'la oturttu. Ben bunu akşam sorarım sana Lydia hanım. Dönüşüm dersinde hepimiz dönüşme hakkında konuşurken konunun ortasında hızlıca birşey yaşandı. İsabella , Melissa'ya katlanmış bir kağıt verdi ama ilk defa Bay Minsten'e yakalandı.
- Senin mesajlaşma konusunda daha becerikli olduğunu düşünüyordum İsabella.
-Bay Minsten lütfen okumayın.
-"Bence prenses aslında bir efsane kurt değil o daha işaretini bile göstermedi. Bu çizgisiz bir zebra gibi bir şey olurdu."
-Bu tamamen yalan Bay Minsten. O gün mazeretim vardı. Yoksa gayet rahat işaretimi çıkartabilirim Bayan çizgisiz zebra.
Tüm gözler pür dikkat ben İsabella ve öğretmen arasında gidip geliyordu.
-Tamam Caitlin sakin ol. İsabella sende yalan yanlış dedikodulara fırsat verme. Caitlin sende yarın işaretini öğle yemeği sırasında göstermeye söz veriyor musun?
-Söz veriyorum Bay Minsten. Hemde zevkle.

Son kelimeyi tıslarcasına söyleyince Adam dişlerini çıkartmamam ve dönüşmemem için bileğimi tuttu bende sakinleşince fısıldadım.

-Tamam Adam bırakabilirsin.

Yavaşça kolumu bıraktı. Dersten çıkarken İsabella ve Melissa için büyücülerden onları bir kurbağaya dönüştürmesini mi istesem diye düşünüyordum sonra o cırtlak ve kulağımı tırmalayan sesi duydum. Ya bu kız bir kurt ve bu sesi nasıl çıkartıyor ya?

-Ay şu çakma prensesede bakın. Deyince İsabelin üzerine atlıyordum ki başta Max ve Marcus beni tuttular ama başaramayınca kapıdan hızla çıkan Adam beni tamda duvara yapıştırdı. Yani üç erkek beni zor tuttular.

-Caitlin tamam.

Sonra tam karşımdaki Adam konuşmaya başladı.

-Caitlin sakin ol neden bu kadar sinirlendin ki. Yoksa sen gerçekten de efsane kurt değil misin?

-O nasıl soru Adam. Tabikide efsane kurdum.

Sonra Max ve Marcus'tan beni odama kapanıp ağlatacak o sözleri duydum.

-Hani hem böyle tepki verince.

-Bir de o günkü mazeretin de biraz şeydi?

-Neydi?

-...

-Neydi Marcus ?

-Geçersizdi. Deyince Max, Adam'ın kolumu bırakmasını sağlayınca odama koştum. Konuşacak birilerine ihtiyacım var ama ben sadece onları istiyorum yani... Ah neyse at şu düşünceyi kafandan Caitlin. Bende odamdan çıkıp Operet'in odasına koşar ayak gittim. Odasının önüne geldiğimde içeriden piyano sesi geliyordu. Kapıyı çalınca sesin sahibinden emin olduğum Operet o melodik sesiyle bağırdı.

-Kapı açık girebilirsin.

Gözüm yaşlı bir şekilde içeri girdim. Ben içeri girince Operet dönüp bana baktı ama ağladığımı fark etmedi.

-Hoşgeldin Caitlin. Dedi ama ağladığımı fark edince:

-Ooo Caitlin hayatım tamam gel otur ne oldu?

-Operet bana inanmıyorlar. Dostlarım bana inanmıyorlar. Benim efsane kurt olmadığımı söylüyorlar.Ama ben öyleyim. Bir beyaz kurdum.

Deyip bağırarak ağlamaya başladım bu çok nadir bir andı. Çünkü ben çok nadir ağlardım birinin yanında. Kriz geçiriyordum. Eminim gözlerim sarıya dönüşüyordur. Operet beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Çünkü az sonra büyük ihtimal Operet'in odasında kocaman bir beyaz kurt olucak ve her yeri yakıp yıkacaktım. Sonra bir anda dayanamayıp bağıran Operet'in sesini duydum.

-Caitlin tamam! Şimdi sakin ol ve karşımda işaretini çıkart.

Sakinleştim ve odaklanmaya başladım. Ama bir türlü olmuyordu. Yi e ağlayacağım galiba. Omuzlarında hissettiğim ellerle gözlerimi açtım.

-Hadi Caitlin yapabilirsin. Dedi Operet ve ben tekrar odaklandım.
Bu sefer gözlerimi açtğımda Operet'i ağzı açık bir şekilde bana bakarken gördüm.
-Sen gerçektende efsane beyaz kurtsun dedi bana. Ve bu sefer sevinçten gözlerim doldu. Operet'in notalarla dolu dolabının yanındaki boy aynasına koştum. Baktığımda bunun gerçek ben olup olmadığını sorguladım kendime ama cidden nefes kesiciydi. Efsanenin aynısıydı ve aynaya bakarken yanımdan çok asil aynı benim dönüşmüş halim gibi bir kurt geçti yanıma baktığımda o yoktu aynaya tekrar baktım ama gitmişti. Operet'e döndüm ve koşarak ona sarıldım.
-Operet bu gece burada kalabilir miyim? Lydia'nın da aynı şeyi yapmasını istemiyorum. Oda kabul etti ve geceleyin bir kaç dizi izleyip uyuduk. Operet'e güveniyordum.
Sabahleyin kalktığımda saat 8.00 dı. Ve 20 dakika sonra Biyoloji dersi başlayacak. Operet'i gıdıklayarak uyandırdım tabi sonra kafama yastığı yedim. Biyoloji dersinde yerler belli olduğu için Max'in yanına geçtim. Önümde Adam ve Marcus, arkamda Lydia ve Ariana onların arkasındada Erin ve Operet vardı.
Derste öğretmenimiz formülü anlatmak için tahtaya döndüğünde önümdeki Adam ve Marcus yanımda Max ve tam arka çaprazımdaki Lydia bana doğru döndüler. Sanki sorguya çekiliyoz ya ben size bir trip atayımda siz görün. Tamam iç ses sakin.
Max söze başladı. Adam ise pür dikkat odaklanmıştı ama yüzündeki ifadeyi hayatımda gördüğümü sanmıyorum.
-Dün gece odanda değilmişsin neredeydin?
-Neredeysem neredeydim size ne? Siz hem güvenmediğiniz, inanmadığınız, ne olduğu bile belli olmayan bir kurdu neden merak ediyorsunuz ki? Hem ben neden burada oturuyorum?
Diye kalkmaya yeltenmiştim ki Ariana beni oturttu. Tamda o sırada iyiki ayağa kalkmışım ki Yeni gelen birinin bize doğru baktığını gördüm. Ben yerime oturunca Adam'ın sinirlendiğini gördüm ama yinede kontrol etmeye çalışıyordum.
-Caitlin! Dedi Adam. Tabi bende trip atıp güçlü gözüküceğim ya.
-Ne var ne Adam? Daha dün siz değil miydiniz sen efsane kurt değil misin diye şüphelenen?
Marcus'ta söze girdi.
-Evet belki bizdik ama biz seni sadece efsane kurt olduğun için sevmiyorduk ki biz seni sen olduğun için seviyoruz Caitlin.
Lydia da arkadan:
-Hadi onlara bir şey demiyorum da ben ne dedim ki sana odaya gelmedin?
-Çünkü senin de aynı muameleyi yapmanı istemedim.
-Peki dün kimin odasında kaldın?
-Operet.
Adam:
-Heh en azından tanıdık birinin odasında kalmışsın.
-Sanki başka bir yerde kalabilir mişim gibi he birde bugün Operet bizim masamızda oturacak ya ben dün işaretimi çıkarttım sizin haberiniz var mı?
-Ne zaman sen Operet ile bu kadar yakın oldun?
-Merak etme Lydia senin yerin farklı.
Biyoloji dersinden sonra VBT (vampir ve büyücü tarihi) dersine girdik. Onda henüz büyücülerdeydik. Türkçe dersimizdende sonra öğlendi. Operet'i de yanıma alıp yemekhaneye bizim masaya geldik. Sonra yanıma İsabella ve Melissa geldiler.
-Hadi göstersene işaretini. Sana diyoruz hadi.
-Ben emir almam.
Onların grubunun arkasındaki bir kız
-O bir soylu dediğini yapsana.
Göz devirdim. Zaten İsabella da ona kötü bakışlar atıyordu.
-Bir kere asil olan benim.
Ayağa kalkıp masaya çıktım herkes bana bakıyordu. Sonra fısıldamalar duydum.
-Biz sana inanıyoruz Caitlin.
Sonra gözlerimi açtığımda herkes gülümsüyordu ve tüm yemekhanede alkışladı. Sadece bir çocuk bana boş gözlerle bakıyordu işte en çok o çocuğu anlamadım diyesin geldi alıntı yaparak. Sonra takla atarak yere indim. Adam ve Max'te işaretini çıkartmıştı artık mutluydum çünkü ben bir efsane beyaz kurttum.

Continue Reading

You'll Also Like

200K 18.1K 53
Eleanor için kurt adam, vampir ve büyücülere inanmak kolaydı. Sonuçta o, anne ve babasının kurt adamlar ve vampirler tarafında öldürüldüğünü savunan...
27.6K 1.6K 30
Yıllardan 2038 di aylardan Nisan . Gezegen adı:Barlik Krallık 25 yıl önce kurulmuştu. Kralımızın kayıp kızı 18 yıldır aranıyordu. En sonunda Krallık...
678K 16K 55
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...
173K 14.7K 40
Av oyunlarını bilir misiniz? Hani bir ormana hayvanları salarlar, en hızlı avcıyı bulabilmek için. Avcılar için bir zevk ve güç gösterisi olan bu oyu...