THE STUDENT COUNCIL'S SECRET...

By chanbaekshinn

37.4K 1.6K 731

"B-bu bizim sırrımız..." "Ne? Seni duyamıyorum." "Bizim sırrımız," Baekhyun bu kez daha sesli söyledi. "Ki... More

![UYARI/WARNING]!
-PROLOGUE-
[1] Introducing the members
[2] The taste of your lips
[3] Under the table
[4]The effect to the defenseless
[ 5 ] Growing Feelings in Different Ways
[6] Two plus three
[7] [On Top and Underneath]
[8] [Inside and outside]
[8] [Inside and outside]part2.[M]
[9] [Unintentional punishment]
[9/2] [(Chapter half-nine)][M]
[11] [who are you]
[12][The Past Unfolds]
[13][Taking The Risk][M]
[ 14 ] Of Forbidden Feelings and Hidden Desires
[ 15 ] Misunderstandings[M]
[ 16 ] When the President is Away
[ 17 ] Missing You [M]
[18]To Choose Someone in Between
[19](1/2) Leaving and Letting Go
[19](2/2) [Chapter half nine-teen]
[20] [You're Beautiful When...]
[21] [The Day You Said Goodnight]
[22] [Lay Me Down] [M]
[ 23 ] Home is Where You Are
[ 24 ] Of Comparisons and Jealousy
[ 25 ] Undeserving
[26] The Colors of Your Eyes
[ 27 ] Just Skins and Heartbeats [FİNAL]

[10] [The ride of my life][M]

1.6K 41 19
By chanbaekshinn

Dikkat smut uyarısı!

Baekhyun gün geçtikçe Öğrenci Konseyi odasının dört köşesindeki sahnelere gittikçe alışıyordu. Önceden Minseok ve Jongdae'nin mini kütüphanede yiyişmesinden, Kyungsoo ve Jongin'in koltukta birbirine sürtünmesinden ve Luhan'ın Jongin'e ya da Başkan'a blow verdiğini görmekten rahatsız olurdu. Ama şimdi Baekhyun buna alıştığını söyleyebilirdi. Masum gözleriyle gizlice bir defa izlediği şeyler şimdi açıkça gözlerinin önündeydi.

Onların bir parçası olmuştu ve geri dönüşü yoktu.

Baekhyun başka bir sır daha öğrenmişti: Jongin Kyungsoo'yu Luhan'la aldatmıyordu. Üçlü erkek arkadaş olduklarını ilk öğrendiğinde şok olmuştu, üçünün odada birbirlerini takip etmesi ve gece kimin üstte olacağını tartışmaları sevimliydi.

"Başkan beni bir kenara attığında," Luhan, son konuştuklarında Baekhyun'a söylemişti.

"Beni onların bir parçasıymışım gibi kabul ettiler. Gidecektim ama...kalmama izin verdiler."

"Kalmana izin mi verdiler?"

"Evet, sorun olmadığını söylediler," Luhan söyledi. "Ben olmadan üzücü olurdu...beni seviyorlar."

"Onları seviyor musun?"

"Elbette." Luhan gülümseyerek cevapladı. "Onlar ailem."

Baekhyun, Başkan'ın onu neden bir kenara attığın sormak istedi fakat Luhan sadece gülümsedi ve yanağını öptü.

Baekhyun bininci kez iç çekti, Luhan çok karmaşıktı. Bazen bir sürtüktü bazende sevimliydi. Ama Baekhyun için Luhan, Başkan'dan sonra en sevdiği sunbaesiydi. Chanyeol onun en sevdiği sunbaesiydi fakat şimdi tek favorisi değildi belkide bundan daha fazlasıydı.

"Senden...bir iyilik isteyebilir miyim?" Baekhyun, telefonuyla oynayan Luhan'a sordu. Luhan telefondan bakışlarını kaldırdı.

"Ne? Geçen seferki gibi sana mastürbasyon yapmamı mı istiyorsun?"

"HAYIR" Baekhyun sıkıntıyla kollarını çaprazlarken söyledi. "Öyle değil."

"O zaman ne?"

"Benimle gel."

"Ve neden geleyim?"

Baekhyun bir şey demeden gülümsedi ve Luhan'ın bileğini yakalayıp onu Öğrenci Konseyi odasının dışına sürükledi.

"Ne yapıyorsun! Ugh, bileğimi bırak."

Luhan, Baekhyun onu sürüklerken ayaklarını durdurmaya çalışırken söyledi.

"Ben senin sunbaenim, bunu sunbaene yapmamalısın."

"Sunbae," Baekhyun, bir sınıfın önünde durduklarında konuştu, bu Baekhyun'un sınıfıydı.

"Sana daha sonra bedava blow vereceğim, sadece bunu benim için yap."

Luhan güldü. "Oh gerçekten mi. Tatlı ağzın ve lanet güzel ellerinle bana rüşvet veriyorsun."

"Evet, ama lütfen bunu benim için yap." Baekhyun, kollarını göğsünde çaprazlarken söyledi. "Anlaştık mı?"

"İyi, her neyse. Ne yapacağım?"

"Seni arkadaşımla tanıştıracağım."

"Ateşli mi? Onu becerebilir miyim"

"Hayır." Baekhyun söyledi.
"Ona dokunmaya cüret etme...o benim en yakın arkadaşım ve senden çok hoşlanıyor."

Luhan omuzlarını silkti. "Tamam."

Luhan, Baekhyun sınıfa girip kaybolduktan sonra yanında çekiştirerek uzun ve zayıf bir çocukla geri dönmesini izliyordu. Çocuk, Luhan'ı ona bakarken bulduğunda adımlarını ters yöne çevirmişti.

"Hayır, hayır, hayır, hayır--" Sehun, bileğini Baekhyun'un tutuşundan kurtarmaya çalışırken panikle söyledi.

"Bunu neden yapıyorsun, Baek. Hayır! Bunu yapamam!!!"

"Sana telafi edeceğimi söylemiştim, değil mi?" Baekhyun arkadaşına bakarken söyledi.
"Sadece onunla konuş ve kendini tanıt!"

Luhan'ın önüne geldiler, Luhan Sehun'un nasıl göründüğünü görmeyi denerken, Sehun yüzünü Baekhyun'un arkasına saklıyordu.

"Hey, neden saklanıyorsun? Seni yemeyeceğim." Luhan eğlenceli bir tonda söyledi.

"O sadece utangaç." Baekhyun, Sehun'u öne iterken konuştu. "Konuş onunla!"

"Hayır!"

"O burada, ona adını söyle!"

"Hayır!"

"Hey, adın ne?"

"Sehun."

Baekhyun gözlerini yuvarladı ve kahkahasını eline bastırdı. Luhan dudaklarını yaladı ve Sehun'un yüz hatlarını okumaya çalışıyordu ve o çok ateşliydi. Baekhyun sunbaesine onaylamaz bir şekilde baş salladı.

"İyi, güzel arkadaşına bir şey yapmayacağım." Luhan fısıldadı ve gülümseyerek Sehun'a döndü.

"Ben Luhan," Luhan söyledi. "Bir dahaki sefere takılalım, tamam mı?"

Sehun her an bayılacak gibi hızla baş salladı. Baekhyun'un kolundan tutuşunu serbest bıraktı ve sınıfa girerek gözden kayboldu.

"Siktir, çok sevimli." Luhan konsey odasına geri dönerlerken söyledi. "Keşke onu becerebilsem."

"Hayır," Baekhyun kaşlarını çatarak söyledi.
"Seni onunla, ona bir şeyi telafi etmek için tanıştırdım. Bu kadar."

"Yani beni yalnızca kullandın." Luhan incinmiş gibi yaparak söyledi. "Sen bir pisliksin."

Başkan'ın içeri girdiğini gördüklerinde bir süre durdular. Chanyeol Baekhyun'a gülümsedi ve Baekhyun da ona genişçe gülümsedi. Luhan ise sadece gözlerini kaçırdı.

"Benimle gel."

Chanyeol, Baekhyun'un elini tutarken söyledi. Ona sinirli bakışlar atan Luhan'a döndü.

"Sen gidebilirsin, Baekhyun'la bir şey yapacağım."

"İyi. Her neyse."

Luhan konsey odasından çıktığında, Chanyeol bir yere gitmek için Baekhyun'un elini tuttu. Baekhyun neeye gittiklerini sormak istedi ama merdivenlerden çıkarken sorular boğazına dizildi.

"Çatı katına mı gidiyoruz?" Baekhyun, hala Chanyeol'un büyük adımlarını yakio ederken sordu. Chanyeol yavaşça baş salladı.

Açık alanın ortasında uzun bir masa ve döner sandalyenin olduğu çatı katına geldiler. Baekhyun içeri yürüdü, rüzgar saçlarını ve kravatını uçuruyordu.

"Neden burada olduğumuzu zaten biliyorsun değil mi?" Chanyeol kollarını çaprazlarken sordu.

"Evet, sunbae," Baekhyun cevapladı, gözleri etrafa bakıyordu ve kanının heyecan ve gerginlikle aktığını hissedebiliyordu.

"İyi." Chanyeol söyledi, derin bir şekilde Baekhyun'a bakarken dudaklarını yalıyordu. "Şimdi başla."

Baekhyun birileri onları birada görüo göremeyeceğini kontrol etmek için etrafına baktı. Beklenti vücuduna süzülürken kalbi hızla çarpıyordu.

"B-burada...bizi kimsenin görmeyeceğine emin misin?"

"Evet, eminim. Burası beden eğitimi sınıfı ve öğretmenler bu saatte burada olmaz."

"Y-ya biri...gelirse ve--"

"Bu saatte burada kimse olmaz, seni temin ederim."

"T-tamam.."

"O zaman, şimdi kıyafetlerini çıkar, Baekhyun,"

Başkan nazikçe söyledi, Baekhyun'un pürüzsüz yanağına okşarken gözleri şehvetle parlıyordu.

"Ve bana güven."

Baekhyun sessizce baş salladı ve parmakları titreyerek itaatkarca formasını çözmeye başladı. "Tamam."

"Çok iyi."

Chanyeol, karşısında Baekhyun'un yavaşça ve gergin bir şekilde kıyafetlerini çıkarmasını izliyordu. Dudaklarını yaladı Baekhyun'un süt gibi olan tenini izleyip, mental olarak onu yiyip bitirirken parmaklarıyla uzun masa üzerinde bir ritim tuttu.

"Şimdi, pantolon."

Baekhyun tekrardan baş salladı, parmakları pantolonunun fermuarını bulup, metal düğmeyi çözdü ve mavi iç çamaşırını ortaya çıkarmak için fermuarını çözdü. Oğlan, pantolonunu teklemeleyip tamamen çıkardığında Chanyeol'un gözleri Baekhyun'un biçimli bacakalarında geziniyordu, Chanyeol'un karşısında son kıyafet parçası haricinde neredeyse çıplaktı.

Chanyeol gülümsedi. "İyi."

"Şimdi...ne yapacağım, Chanyeol-sunbae?"

"İç çamaşırını çıkarırken arkanı dön."

Baekhyun denileni yaptı, eğilerek Chanyeol'e arkasını döndü. Kalçaları, iç çamaşırını çıkarırken Chanyeol'un görmesi için havadaydı. Chanyeol yalnızca dikkatle izliyordu, gözleri Baekhyun'un önündeki açık formuna delikler açıyordu, pürüzsüz, taze ve kesinlikle seksiydi.

"Şimdi, arkanı dön." Chanyeol emretti.

Döner sandalyesinden kalkıp Baekhyundan bir adım uzakta durdu. Baekhyun arkasını dönerken denileni yaptı ve başını öne eğerek yere bakıyordu. Boynundaki tüy kadar hafif öpücükleri hissettiğinde omurgasından bir titreme geçti. Gözlerini kapadı ve yumruklarını sıktı.

"Sunbaenin..."

Chanyeol, Baekhyun'un kulağına fısıldadı, sıcak nefesi Baekhyun'un tenini gıdıklıyordu.

"şimdi seni becermesini istiyor musun?"

"E-evet." Baekhyun neredeyse umutsuzca cevapladı, sesi yalvarıyordu. Aniden üyesinin sertleştiğini hissetti.
"Lütfen, Chanyeol-sunbae."

"Ve seni becermem için bana ne sözü vermiştin?"

"B-bu bizim sırrımız..."

Baekhyun, Chanyeol tırnaklarını hafifçe üyesine batırırken inlememek için kendini tutuyordu. Tüm vücudu titriyordu.

"Ne? Duyamıyorum."

"Bizim sırrımız," Baekhyun yüksek sesle tekrar söyledi. "Kimse bilmeyecek."

"İyi." Chanyeol Baekhyun'a gülümserken söyledi. "Çok iyi."

Chanyeol, Başkan Yardımcısının ihtişamına bakarken uzağa eğildi ve oğlanın meme uçlarının rüzgârın soğukluğu nedeniyle canlandığını görünce gülümsedi. Tanrı aşkına çatı katındalardı ve Baekhyun, Chanyeol'e tüm vücudunu göstererek tamamen çıplaktı.

"Masaya otur ve bacaklarını arala."

Chanyeol emretti, sesi her zamanki gibi sabitti. Baekhyun ne söylenildiyse yapıyordu, bacaklarını ayırarak masanın üzerine yerleşti, utanç içindeki yüzünü saklamaya çalışıyordu.

"Karşımda kendini parmaklamanı istiyorum."

Chanyeol sandalyeye geri dönerken söyledi. Baekhyun geniş gözlerle ona baktı, emir karşısında biraz şaşırmıştı. Chanyeol, Başkan Yardımcısı'nın gözlerindeki şaşkınlığı okudu, karşılık olarak kaşını kaldırdı.

"Ne? Nasıl yapıldığını bilmiyor musun? Daha önce hiç yapmadın mı?"

"Y-yaptım."

Baekhyun alt dudağını çiğnerken kabul etti.Tabiki vibratör olayından sonra sayısız defa yapmıştı. Başkan'ın üyesinin onu becerdiğini düşünerek üç parmağını içine gönderirdi. Boşalana kadar kendi tatlı noktasını bulur ve dudaklarından Başkan'ın adı dökülürdü.

"Yap o zaman."

Chanyeol ona kayganlaştırıcı fırlattı ve Baekhyun kısa sürede lube bulanmış parmaklarını dar deliğinin içine soktu ve yavaşça içeri geri yaptı. Seğiren deliğini Başkan'ın görebilmesi için bacaklarını açabildiği kadar açmıştı, parmaklarını deliğinin içine iyice sokabilmek oçin kalçalarını aşağı doğru kırdı. Baekhyun, parmaklarını surmadan prostatına doğru vururken kırık inlemelerini serbest bırakıyordu. Chanyeol onun uyarılmış yüzünü izlerken Baekhyun gözlerini sıkıca kapatmıştı. Başkan önündeki erotik görüntü yüzünden sertleştiğini hissediyordu, çünkü evet bu onun kendisini becermesi için kendisini hazırlayan kendi sürtüğüydü.

"Kalçalarındakinin benim penisim olduğunu hayal et, Baekhyun."
Başkan, Baekhyun'dan iffetsiz inlemeler kazanırken söyledi.

"Parmaklarının yerine seni benim becerdiğimi hayal et."

"A-ahhh, s-sun.. bae."

Baekhyun inledi, tırnaklarıyla durmadan prostatına vururken penisi karnına doğru sızdırıyordu.

"Kah-kahretsin."

"Doğru, benim sürtüğüm. Ben sana dokunmadan gelene kadar kendini daha hızlı ve derin bir şekilde becer."

"A-aah! Sunbae!"

Baekhyun hızlı hareketlerle elini deliğinde hareket ettiriyorken çığlık atıyordu. Ayrık bacakları titrerken ayak parmakları masaya doğru kıvrıldı. Başkan'ın ona doğru yürüyüp, titreyen kalçalarına yatıştırıcı bir şekilde dokunduğunu hissetti.

"B-ben..."

Baekhyun nefes nefeseydi, bileği boşalmak isteyen üyesi kadar acıyordu.
"B-ben...gelebilir miyim, Chanyeol... sunabe?"

Chanyeol gülümseyerek başını salladı. "Evet, gelebilirsin, Baekhyun."

Başkan'ın sözleri üzerine, Baekhyun uzun bir inlemeyle geldi, sert üyesi beyaz ipler halinde masaya ve karnı boyunca fışkırmıştı. Orgazm geçirirken yavaşça kendine dokunmaya devam ediyordu, üyesi gelmeye devam ederken seğiriyordu. Müstehcen bir sesle parmaklarını deliğinden ayırırken ağır ağır soluklanıyordu.

"Tadına bak."

Başkan emretti, kollarını göğsünde birleştirerek Baekhyun'un parmaklarını karnındaki meniye bulamasını izledi. Üç parmağını meniye buladı ve dilini dışarı çıkarırken Başkan'ın gözlerine baktı. Patmaklarındaki tuzlu menisini yalarken müstehcen sesler çıkarıyordu.

"Çok iyi."

Baekhyun dudaklarına bulaştırırken Chanyeol gururlu bir şekilde söyledi. Övgü karşısında hemen kızardı, Başkan'ın sıcak baş parmağı tenine dokunuyordu.

"Seninle gurur duyuyorum."

Chanyeol, Baekhyun'un güzel gözlerine bakarken çenesini tutup yana eğerken söyledi. Baekhyun'un yanaklarının kızardığını fark etmişti bu yüzden sırıttı, Başkan Yardımcı'na olan etkisinin farkındaydı.

Chanyeol kemerini çözüp zonklayan üyesini serbest bıraktıktan sonra döner sandalyeye geri döndü. Pantolonunu çıkartmadan oturdu, penisi kıyafetli olan karın kaslarına değiyordu. Baekhyun, Başkan'ın tamamen sert penisini çekerek lubeyle kaplamasını izledi. Chanyeol gözlerini ona diktiğinde yutkundu.

"Buraya gel ve beni sür."

Chanyeol gülümseyerek söyledi. Baekhyun hemen masadan kalktı ve Chanyeol'un kucağına tırmandı. Yavaşça ve dikkatli bir şekilde Başkan'ın penisine otururken kendini desteklemek için Chanyeol'un omuzlarını tuttu.

"S-siktir!"

Chanyeol ereksiyonun etrafındaki Baekhyun'un kasılan duvarlarını hissetiğinde küfretti, penisini tamamen içine soktu. Baekhyun zevk içinde inliyordu çünkü Başkan'ın penisinin onu tamamen doldurmasını özlemişti. Onun kucağına yerleşirken Başkan'ın belini kavramasını ve Başkan'ın ona böyle yakın olmasını özlemişti.

Baekhyun Başkan'ın giyinik olduğunun farkındaydı, onun tamamen çıplak olmasının aksine hala forması üstündeydi. Kalçalarını yavaşça kaldırıp tekrar geri hızla vururken Başkan'ın ceketini sıkıca kavramıştı. Kalçalarını Chanyeol'un bekleyen aleti üzerinde hızla indirip kaldırıyordu.

"S-siktir, ugh, Baekhyun. Devam et ugh,"

Başkan konuştu ve Baekhyun sırıttı, şimdi hızını ayarlamıştı. Chanyeol'un kucağında zıplarken kendi erkesiyonunu Chanyeol'un kıyafetli karnına doğru sürtüyordu.

"Ahhh, sunbae, siktir!"

Baekhyun Başkan'ın daha hızlı sürerken inliyordu. Chanyeol ona kendini kaldırmasında yardım ediyordu, büyük elleriyle Baekhyun'un belini kavrayarak tekrar üyesine oturmasına yardımcı oluyordu.

Baekhyun'un seğiren deliğini dolduran Chanyeol'un penisinin müstehcen sesi gibi şehvetli inlemeler ve zevk dolu homurtularda havayı doldurmuştu. Kapının açıldığını duymadılar, kapı aralanmıştı ve birisi onları büyük bir şokla izliyordu.

Devam edecek----

Çeviri- chanbaekshinn

Allah aşkına birkaç yorum bir şey yazın yaa kimse bir şey yazmayınca eğlenceli olmuyorr ㅋㅋㅋㅋㅋ zaten chanyeol'un gideceği haberi beni üzdü zaten kaç aydır chanbaek moment alamıyorum ( geçen haftalarda verdiler ama yeterli değil) yani oy ve yorum yaparak destek olabilirsiniz. Hikayede minik yazım yanlışları varsa kusura bakmayın bazen gözümden kaçıyor. Neyse kaçtımm
Bir sonraki bölümü yakında atacağım..

Continue Reading

You'll Also Like

193K 19K 22
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
86.7K 9.3K 25
Ve senin için memnuniyetle kalbimi kıracağım. By carineda
275K 25.8K 31
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
224K 20.1K 27
Son sınıf öğrencisi Jungkook part time olarak girdiği kafede patronu Kim Taehyung'u çıldırtmayı seviyordu. Omega Jungkook Alfa Taehyung Hayrankurgu#1...