Anka - Ateş

By NEG312

19K 1.6K 504

Tamamen yok olmuş bir krallığı küllerinden doğurmak için verilen uğraş . Ortadan kaldırılmış bir kraliçe . ... More

Gerçeğin peşinde
Evden uzak
Su'nun kızı Ateş oldu
Sarayın içinden
Akademi
Asla yalnız kalma
Kaçak misafirler ve Getirdikleri
Geride kalanlar ve Yerine geçenler
İLK KARAKTER KARTLARIIII
Yeni dostlar ve eskimiş düşmanlar
Dost musun , Düşman mı ?
Gerçekler: ama gerçek değiller .
En büyük yanılgı .
Sarayın içinden -2
Sır perdesi hâlâ kapalı
Eski aşklarca
Yanılgı
Ruh bağı
Aşkın kolları.
Pişmanlıkların başlangıcı
Her şeye ilk adım.
Gizli kalması gerekenler.
Sana kadar.
Saklambaç
İKİNCİ KARAKTER KARTLARI
Sürü...
Babaların günahının bileti.
Kara bağ
Sessiz Çığlık

Kaybın içindeki kazanç

527 80 6
By NEG312

Kafamı beyaz gözlerden çevirip önüme döndüm. Adımı nereden öğrendiğini bilmesemde , beni destekleyen biri olması hoşuma gitmişti . Buradaki çoğu kişi gerçeği bilmesine rağmen prenseslerden korktukları için , sessiz kalmayı tercih etmişti . İlk hamleyi yapması için Armona'yı bekledim . Ben zaten kaybetmek zorundaydım , bu yüzden çok kasmamaya özen gösteriyorum . Armona ve ben birbirimizin etrafında dönüp duruyorduk ve belliki bu uzun sürecekti . Sonra Armona '' Asillik önceki hamleyi vermeyi gerektirir . '' dedi . İlk vuruşu benim yapmamı istiyordu , canıma minnet . Madem kaybedeceğim bari hasar vereyim değil mi ? Gözlerimi hafif kıstım , bu bana sinsi bir hava veriyordu . 

Onun üzerine doğru bir alev topu gönderdim . Köşeye çekilip kurtuldu ve çevreden tezauratlar yine yükseldi . Bunlar sinirime dokunuyordu .   Keşke yandaş toplamak zorunda olmasaydım . Armona bana bir lav dalgası yolluyordu . Ve oldukça büyüktü . Dalgadan kaçmak için sağa doğru koşmaya başladım ama dalgada benimle yön değiştirdi . Dalgayı durdurmam imkansızdı sanırım Armona bu işi direkt olarak bitirmek istiyordu . Keza bende öyle . Öylece durup dalganın üzerime gelmesini bekledim . Tam tenime çarpacağı anda lav havada asılı kaldı ama bunu ben yapmamıştım . 

'' Kurallar değişti !'' diye bir ses yükseldi , Adamın biri kafamızın üstünde uçuyordu . Havadan olduğunu düşündüğüm birkaç kişi ile beraber . Kim olduğunu anlayamamıştım . Ama Armona şaşırmış ve sinirli görünüyordu . Adam ve yanındaki 2 kişi yavaşça yere indi . İkilinin üzerinde zırh vardı ve gözleri griydi . Üzerlerindeki zırhta bir çeşit sembol vardı . Gözlerimi onlardan çekip hala sessiz duran adama baktım . Gözleri kırmızıydı .  Siyah saçları omzuna uzanıyordu . Şekilli bir yüzü vardı  . Üstünde yeri süpüren bir pelerin ve altından bir zırh vardı . Ve siyah saçlarının üstüne özenle yerleştirilmiş altın renginde bir taç . 

Bu oydu , karşımdaki kişi Perodan'dan başkası değildi . Herkes birden diz çöktü ve ''Kralım'' diye selam verdiler . Bense hala ayakta duruyordum .  Perodan buna aldırış etmedi . Muhtemelen kızına dönüp beni görmediği için . ''Artık , Selestiya Armona'yı yenerse akademiye alınacak.'' dedi son derece ciddi ve sakın bir tonda . Belliki dalgayı durduranda oydu . Ama bunu neden yapmıştı ki ? ''Ama baba ,'' dedi Armona . Kral onu tek hamleyle susturdu . ''Bana karşı çıkmayacaktın kızım . '' dedi ve eğilip Armona'nın kulağına bir şey fısıldadı . Yakınlarında olduğum için bunu bende duymuştum . ''Bana meydan okumayacaktın.'' dedi sertçe . Şimdi belli olmuştu sebep . Armona ''Pekala .'' dedi . Kralın burdaki varlığı beni dahada sinirlendiriyordu . Ve onun burada olmasına katlanmak çok zordu . Gözlerimden çıkmak için uğraşan alevleri zor zaptetmiştim . 

''Ben burada sizi izliyor olacağım .'' dedi ve baş köşeye kuruldu . Sahte kral Perodan  . Armonaya baktığımda benim kadar sinirli olduğunu gördüm . Kaybederse itibarı yok olurdu . Bunun olmasına izin vereceğini hiç sanmıyordum . 

Armona öfkeyle bağırarak üstüme alev topları gönderiyordu . Hemde bir sürü . Onlardan kaçmak için çok kıvrak hareket ediyordum . Ama duracak gibi değildi . Bende karşı saldırıya geçtim . Armona'nın çevresinde yüksek bir alev çemberi oluşturdum . Ve onu içe doğru daraltmaya başladım . Alevler boyunu geçiyordu . Armona'nın öfkesinin körüklendiğini biliyordum ama bu tek şansımdı . Ve kralın önünde bunu yapmak ona göz dağı vermek için güzel bir sebepti . 

Armona alevlerin içinden hızlıca attı kendini . Birkaç yeri yanmıştı . Ve oda bana aynı şeyi yapmaya başladı . Üstümdeki kıyafetleri yakıyordu . Tenime değen alev canımı azda olsa yakmaya başlamıştı . Sonra alevler arttı . her yerimdeydiler . Ve Armona son olarak saçlarımı hedef aldı . Değilki yakmak kimsenin saçlarıma dokunmasına izin vermezdim . Bu benim hassas noktamdı . Ama Armona saçlarımı yaktı . Uzun siyah saçlarım hızla yarıya kadar yanmıştı ve benim öfkeden gözüm döndü .  O an direkt olarak etrafımdaki alevleri söndürdüm . Ve Armonaya doğru yürüdüm beni yeniden yakmaya çalışıyor ama yapamıyordu . Gönderdiği alev toplarını tek elimle tutup sağa sola fırlatıyordum . 

Herkes şok içinde beni izliyordu . Kral ayaklanmıştı . Armona'nın dibine kadar girdim ve ''Saçlarımı yakmaya nasıl cürret edersin !!'' diye öfkeyle bağırdım . Onu yakasından tutup ileriye doğru fırlattım . Büyüyle değil fiziksel şiddet uygulamak istiyordum ama elimde daha iyisi vardı. Armona'nın üzerine doğru koca bir alev girdabı gönderdim . Girdap onu içine aldı ve yakmaya başladı . Saçlarımı çok sevmemin bir nedeni vardı . Onlar benim için çok özellerdi . Armona'nın çığlıklarını duyuyordum . Kral yeter dedi ve girdabımı söndürdü . Onu yok etti . Armona'nın vücudunda yada yüzünde bir yanık yoktu . Olanlarda çok küçüktü . Ama saçları tamamen yanmıştı . Oturmuş ağlıyordu . 

Babası aramıza girdi ve  '' Yarından itibaren akademiye dönebilirsin . '' dedi . Sonra Armona'nın ve onun yanına koşmuş bana öfkeyle bakan iki kızınıda alıp oradan askerler eşliğinde yükselerek uzaklaştılar . Şeytan düşür şunları değip duruyordu bana ama henüz erkendi . 

Bir saat dolmadan düello bitmişti . Demekki kral bunu yapabilecek tek kişiymiş diye geçirdim aklımdan ve artık bu akademide  gerçek düşmanlarım olduğunu da biliyordum . Düello alanından çıktım ve akademinin çıkışına doğru ilerledim . Peşimden Selest diye seslenen Atina'yı duyunca durdum . Yanıma gelip ''Bunu kutlamalıyız .'' dedi . yanında adımı nerden öğrendiğini bilmediğim beyaz gözlü çocuk , abisi ve bir kızla iki erkek daha vardı . Hala sinirli olsamda kutlama beni kendime getirirdi . ''Ama rahat bir yer olsun.'' dedim  . Kendimi bitkin hissediyordum . ''Tamam , tamam hadi siz , ay ay pardon bize gidelim . '' dedi . Muhtemelen evde bir teyzem olduğu aklına gelmişti . 

Uzaktan bize yaklaşan Losa'yı görünce durdum . ''Tebrikler Selest.'' dedi . Gülümsemekle yetindim . ''Ben akademide olacağım . sen ?'' dedi ve çevreme bakıp durdu . Atina benim yerime cevap verdi . '' Biz bize gideceğiz . Kutlama için . '' dediğinde , Losa hafifçe başını salladı ve bizde yola koyulduk . 

''Umarım eviniz yakındır , bende yürüyecek takat kalmadı çünkü . '' dedim Atina'ya . ''Yakın yakın merak etme'' dedi . Ve sessizce yola koyulduk ... 

''Atina bir saattir yürüyoruz. Hani yakındı. '' diye söylendim . ''Geldik , geldik köşeyi dönünce hemen . '' dediğinde bir saattir tutuğum nefesimi sonunda verim . Gelene kadar kimse konuşmamıştı , çok garip bir  ortamdı . Atina kapıya yaklaşıp anahtarını armaya koyuldu bende o sırada etrafı izliyordum . Ev müstakildi . Küçük şirin bir bahçesi vardı bahçanenin önü sarı çitlerle çevrelenmişti . Girişinde sizi çitlerle aynı renkte bir avlu karşılıyordu . Evse çitlerin aksine koyu yeşil tonlarındaydı . Beyaz panjurlarla bezenmişti . Çift katlı olmasından kaynaklı 4 orta boy penceresi vardı . Camlar karelere ayrılmıştı . 

Atina sonunda anahtarı bulup kapıyı açtığında içeri girdik . Evin içide dışı kadar şirindi . Bej rengi koltuklar renkli desenli yastıklarla süslenmişti tam ortada ufak bir sehba duruyordu ve evde oldukça bitki vardı . Oturma alanının karşısında bir ayna altında minik bir gömme vitrin yanındada küçük bir şömine vardı ve etrafları taşlarla çevriliydi . Yandaki kordidorun girişi de  öyle  . Amerikan mutfak kendini koltukalrın arkasından gösterirken yanında merdiven duruyordu . Loş bir aydınlatması vardi evin . perdeler kahve rengi seçilmişti . 

Direkt olarak koltuklara geçip oturdum . Evin havası çok hoştu . Benimle beraber henüz tanımadığım her kişi koltuklara kuruldu . Atinada mutfağa gidip bizim için bir şeyler hazırlıyordu. Kimseden hala çıt çıkmıyordu ve bu durum insanı pardon restayı geriyordu . ''EE , tanışmayacak mıyız artık?'' dedi . Beyaz gözlü çocuk . ''Sen beni zaten tanıyorsun galiba . '' dedim . ''Burdaki herkes seni tanıyor Selestiya . O gün olanlardan sonra Gizay bize gördüklerini anlattı . Tüm okulla beraber tabii.'' dedi kız . ''Demek Gizay sensin . Akademi başkanı mıydı ?'' dedim beyaz gözlü çocuğa . ''Aynen öyle. '' dedi . Diğerlerine dönüp , ''Peki siz.'' diye sordum . kız çocuklardan biriyle oldukça yakın oturuyordu ve çocuk ona kolunu sarmıştı belliki bir çiftimiz vardı . '' Ben Gela .'' dedi kız ve elini uzattı . Uzattığı elini sıktım . Pek arkadaş canlısı değildim uzun süredir ve bu ortama alışmak biraz zor olabilirdi . 

''Ben Şaman . '' dedi kolunu kıza dolayan çocuk . Onada kafamı salladım . Diğer daha önce görmediğim çocukta '' Belarus '' dedi . Orası dünyada bir ülke değil miydi ya ? onada kafa salladım . Atina'nın abisi hala adını söylememişti . Oldukça soğuk bir tipdi . ''Peki sen ?'' dedim ona dönerek . ''Atina hala yumurtlamadımı ?'' diye sordu . Ama yüzünde mimik oynamamıştı . ''Yumurtlasa sormazdım . '' dedim aynı ciddiyetle . ''Claus. '' dedi . Tepki vermedim . Sanırım ne kadar ilk başta gözüme yakışıklıda gelse soğuk bir çocuktu . İçimden bir ses uzak durmazsam beni yakacağını haykırıyordu . Ama sanırım bu oldukça zor olacaktı . Sonuçta o Atina'nın abisiydi. Gizay oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi . Yüzünde koca bir gülüş vardı . ''Evett , atıştırmalıklar hazıır .'' dedi Atina ve tabakları önümüze bıraktı . Kruvasan doldurduğu tabağı kucağıma aldım ve teker teker yemeye başladım . Çok güzellerdi . Ve canım çok tatlı çekmişti . Herkes kendi arasında konuşmaya başlamıştı . 

Atina Gela ve Şamanla konuşuyordu . Claus'da Belasur'la banada Gizay kalmıştı . Ona dönüp ''Gözlerin neden beyaz ?'' diye sordum . Hava olduğunu biliyordum ama havalarda beyaz gözü ne okumuş nede Saira'dan duymuştum. Sahi o neredeydi aceba . Gülerek cevap verdi Gizay . ''Çünkü öyle istiyorum . '' dedi . Anlamamıştım ve tek kaşımı kaldırdım . 

''Şaka , şaka gözlerim normalde doğduğumda açık griydi . Ve 15 yaşına kadar öyle kaldı . Sonra element güçlerime kavuştuğumda beyaza döndü . Nedenini en başta anlamamıştım . Annem beni doktora götürdü. Bir şey bulamadı doktorlar . Sonra gece uyuduğumda yarın ne olacağını bildiğimi fark ettim . Yani element özelliklerimle beraber kehanet özelliğide kazandım . Bunu burdakiler haricinde kimse bilmiyor . Ve şimdi sende biliyorsun . Ve ben hakkında çok şey biliyorum . '' dedi  . Gözlerim şokla büyüdü , kekeliyerek sordum . ''n-ne biliyorsun ?'' dediğimde gülerek . '' Yarın öleceğini'' dedi . 

Korkudan yerimde sıçradım ve '' Ne nasıl ?'' diye bağırdım .  Herkes bize bakıyordu . Gizay kahkahalara boğularak  ''Şaka , şaka  sadece akademiye geri döneceğini gördüm o kadar . '' dedi . Rahatlamıştım . Ve onun omzuna sertçe vurudum . Bu hiç komik değildi . Kolunu ovaladı ve bende önüme döndüm . 

''Hadi beraber oyun oynayalım . '' Dedi Atina bu fikir hoşuma gitmişti . Herkes kabul edince , tabi Claus'u ikna etmek biraz zor olmuştu . Oyunu düşünmeye başladık . Gela ortaya bir fikir attı . ''Gerçek küresi , yada ceza oynayalım .'' dedi . Ben ne olduğunu bilmiyordum . Atinada '' Bilmeyen var mı ?'' diye sordu . Ben elimi kaldırdım . ''Ne daha önce hiç oynamadın mı ? '' dedi Gizay alayla . ''Evet ne olmuş .'' dedim bende ve Atina'ya döndüm . ''Bu şöyle bir oyun . Ortaya bir küre koyacağız ve sırayla birbirimize sorular soracağız . Eğer soruyu  cevaplamak istersen küreye elini koyacaksın . Ve oda cevabı herkese gösterecek . O anı anlatacak ama cevaplamak istemezsen . Kürenin yanında bir küp olacak ona dokunacaksın ve sana tarifsiz bir acı verecek . süresini soruyu soran belirler . '' dedi . Tehlikeli ve eğlenceli bir oyundu severek kabul ettim . Atina küre ve küpü çıkarıp yere indirdi . 

''Kim başlıyor ?'' diye sordum . Gizay ''Yeni olan sensin sen başla . '' dediğinde kabul ettim . İlk sorum onaydı . ''Hep bu kadar şakacı bir ahmak mısındır ?'' dedim . Gülümseyerek küreye dokundu . Küre bir şey yansıttı . Gizay'ın restalara yaptığı şakaları gösteriyordu . Gerçekten iğrenç ve komik şakalardı . Ben bile gülmüştüm özellikle bir keresinde ,  bir kıza onu öperse hoşlandığı çocuğa dönüşeceğini söyleyip bir kurbağayı 100 kere öptürmüştü ve sonunda kurbağa , hoşlandığı çocuğa  değilde  , Kıza aşık olan akademideki en inek çocuğa dönüştüğünde kızın yüz ifadesi ve çığlığına çok gülmüştüm . Gizay ''Çocuk o olaydan sonra tüm yıl ödevlerimi yaptı . '' dedi , gerçekten zekice bir şakaymış . Sonunda onun şakaları bitince . Sorma sırasını o devraldı ve Gela'ya ''Nasıl tanıştınız ?'' diye sordu . Şamanı kast etmişti . 

Gela küreye kafasına vurarak elini koydu . Gözüken sahne bir bardaydı . Gela deli gibi içmişti belliki çünkü görüntü sallanıp duruyordu . Sonra içki istemek için bar bölümüne iyice yaklaştı ve biiir iç demesine kalamdan yanındaki çocuğun üzerine kustu . Çocuğun Şaman olduğunu söylememe gerek yoktur hehralde . Sonra elini küreden çekti o kızarmışken Şaman ona gülümseyerek bakıyordu . ''Gerçekten üzerine kusan kızı mı sevdin ?'' diye sordu Gizay gülerek . ''Hayatımdaki en tatlı kusmuktu . '' dedi Şaman Gela'ya bakmaya devam ederek . Hep bir ağızdan iğğğ dedik . Cidden daha iğrenç çok az şey duymuştum . 

Şimdi sıra Gela'daydı . O Atina'ya, Atina Clausa , Claus Belarusa derken bir yarım saat daha oynadık . En sonunda Belarus bana ''En büyük sırrın ne ?'' diye sordu . Bu soru karşısında küreye dokunamazdım . Atina'yla göz göze geldik . Elimi tam küpe uzatmış tutacakken . Gizay elimi çekip küreye dokundurdu ... 


Yıldızımıza basmayı unutmayın lütfen  

    

Continue Reading

You'll Also Like

75.6K 2.7K 20
Avukatın mafya müvekkeli ile zorlu yaşamı
824K 54.5K 51
Karantinaya alınan bir kasaba. Olanlardan habersiz atandığı yere giden bir öğretmen ve tüm karanlık sırların ardında duran bir yüzbaşı. İnsanlara hı...
3.1K 376 18
Birbirlerinden nefret eden iki gryffindor genci. Öğretmenlerin artık ikisinin kavgalarından usanması sonucunda artık yapabilecekleri bir şey yoktu. T...
133K 11.5K 32
Anneleri zoruyla aynı evde kalan hyunlix çifti Yan shipler: Minsung Yeobin Chanmin Jeonbin İlk ficim olduğu için tecrübeli değilim yazım yanlışı fa...