Sarayın içinden

885 109 41
                                    

ARKADAŞLAR BU BÖLÜM KÖTÜ KRALIN AĞZINDAN OLUCAK KISA OLABİLİR ARA BÖLÜM OLARAK YAZICAM KAFANIZDAKİ BAZI SORU İŞARETLERİ VARSA KURTULMANIZ İÇİN YAZILICAK BİR BÖLÜM . 



'' kralım'' diyerek selam verdi Naila kimse bilmesede Nalia da bir prensesti kralın kraliçeyi aldattığı kadından doğmuştu Namesisten . Diyarın en güçlü 3. büyücüsü Serus'un ve Ameliyanın biricik kuzeni Namesisin kızıydı Nalia  , kral babası annesini etkileyebilmek için her yolu denemişti . Namesisin güzelliği onu kendine çekmesine sebep oluyordu Ama annesi Namesis krallığını biricik yiğeni Selestiya'yı ve en önemlisi canından çok sevdiği 2 kuzenini kaybetmesine sebep olan adamla asla olamazdı . 

Bundansa esir olmayı tercih ederdi ve oldu da kral , Namesis onu sevsin diye bildiği en güçlü kara büyüyü yaptı ve önce ruhları hapsetti  kolyelere ve sonrada Namesisi tehdit ederek ona sahip oldu onu ruhları hapsederek korunmasız bırakmışve ona hala hayatta olan Serus'u göstermişti ya o kralın kölesi olacaktı , yada Serus ölecekti... 

Kral Perodan istediğini almıştı , sonunda sevdiği kadın onundu ama bunun Namesisin felaketi olacağını tahmin edemedi . Kraliçe Asenon Namesisi öğrenmiş ve çok geçmeden bulmuştu. Fakat bulduğunda Namesis hamileydi tıpkı Kraliçe Asenon gibi ... 

Asenon her zaman Perodan'a aşıktı ama Perodan onu sürekli aldatıyordu . Kraliçe bunu bilsede susuyordu ama Namesis'e karşı ilgisini kıskanmış bu yüzden sadece onun peşine düşmüştü . Asenon olanları Namesis'in ağzından dinleyince kocasından bir kez daha nefret etti ama nefreti aşkına yetişmiyordu . Kraliçe Namesisi doğuma kadar kaçırıp sakladı ve Nalia doğduğunda , Kraliçe Asenon Namesisi kolyelerden birine hapsetti ve Namesisin hapsolduğu kolyeyi Su kolyesinin yerine koyup , Su kolyesinide kimsenin bulamayacağı bir yere sakladı . Şimdi Nalia taktığı kolyenin gücünü arttıran Su kolyesi olduğunu sansada Yıllardır boynunda annesini taşıyordu . Ve bunu bilen tek kişi Kraliçeden başkası değildi ...


'' Evet Nalia seni dinliyorum. '' dedi kral sevdiği kadından olan kızına '' kralım , dünyaya gönderdiğiniz askerler geldi'' diyerek bekledi Nalia . Babasının onları içeri çağırmasını söylemesini bekliyordu . '' gelsinler bakalım'' dedi kral ve Nalia kapıdaki bekçilere bir bakış attı . Bekçilerde hemen kapıyı açtılar . İçeriye iki tane iri yarı adam girmişti . Nalia nasıl olupda kayıp prensesin onları göremediğini anlayamamıştı bir an , fakat sonra adamların üstündeki pelerinler dikkatini çekmişti . Tılsımlıydılar. '' Nalia sen çıkabilirsin'' dedi kral ve Nalia seri adımlarla kendini odasına doğru sürükledi . 


 KRAL PERODAN 

Askerler konuşmak için emrimi beklerken , kızım odadan çıkana kadar bekledim . Kapının kapanma sesi duyulunca askerlere konuşun dedim . bir an önce öğrenmem gerekiyordu , kayıp prenses yaşıyor muydu ? yoksa söylendiği gibi ölmüş müydü ? '' Kralım isteğiniz üzere dünyaya gittiğimizde her şey normal gibiydi ve hiç sihir kokusu almıyorduk . Fakat uzun bir arayışın sonunda bir ev bulduk suyu büyülüydü , ve tüm kasabadan duyuluyordu kokuyu takip edip kaynağa ulaştığımızda sonuç bizi şaşırtmadı . Kaçak prenses Ameliyadan başkası değildi bunu yapan . Evin önünde sabaha kadar nöbet tuttuk ama giren çıkan tek kişi Ameliyaydı , ve bellki tek başına kalıyordu eğer kayıp prenses onunlaysa belki başka bir yere yerleştirmiştir diye düşünüp biraz gezindik ve çevredeki okullara bakındık  fakat kayıp prenseten iz yoktu tam dönecektik ki okuldançıkan biri dikkatimizi çekti , gözleri kralım gözlerinde 4 Elementin rengi vardı  sanki 4 resta birleşmiş gibiydi . Onu gittiği yere kadar takip ettik ve Ameliyanın evine girdi . Kralım Kayıp prenses yaşıyor....''


Nalia

odama girip kapımı sertçe kapattım. Babam benim Araştırmamı yeterli bulmayıp peşimden bu iki dangalağı göndermese daha mutlu olabilirdim . Kayıp prensesi bulmak için okul okul gezmiştim ve insanların gerçekten ne kadar kötü olduğunu öğrenmeme sepek olmuştu bu , yine gittiğim bir okulda bir avuç süslü salak benle dalga geçiyordu ki o geldi Selest . Beni savundu ve onları gönderdi . Kendime bir dost edinmiştim . 

Selestle kısa sürede gerçek dostlar olduk , onla bir şekilde çok yakındık ve bu bana çok garip gelmişti en başlarda ve Selest'de bunu kabul ediyordu o çok asosyal bir kızdı ve kimseyi korumazdı ama orada o kızlar beni ezerken içinde bir öfke hissettiğini söylemişti . Babama yalandan okul değiştirdiğimi söyleyerek bir kaç yıl daha o okulda kaldım Selest benim koca evrendeki tek dostum olduğundan ondan kopmak istememiştim ve teyzesinide çok seviyordum . 

Onlar benimde ailem olmuşlardı , sonra bir gün Selest okula geldi ve gözlerini gördüm . sonra tüm taşlar yavaş yavaş yerine oturdu . Selest benim yarı kuzenimdi ve Teyzeside benimde teyzemdi . Bunun şokunu üzerimden atamadım bir kaç gün Ama Selesti ele veremezdim onu tanımışken olmazdı bu . O yüzden kaçarcasına geri döndüm ve onla tüm bağımı koparıp babama onu bulamadığımı gerçekten ölü olduğunu söyledim , buna rağmen o adamları göndermişti ve ben şimdi iki taraf arasında kalmıştım . Kimi seçecektim beni sır gibi saklayıp Annemi ölüme sürükleyen Babamı mı   ? yoksa Annemin uğruna babamın eline düşmeyi seçtiği Teyzemin kızı ve benim için herşeyi göze alabilecek olan biricik arkadaşım Selesti mi ?




canlarım bölüm kısa oldu ama bir çok şeyi içinde topladı daha ilk bölümler olduğundan okuyucu çok az severek okuyosanız yıldızlamayı ve arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın kocaman kalplerrr.

Anka - AteşWhere stories live. Discover now