Birkaç gün geçmişti, Taehyung biraz daha iyi uyum sağlamaya başlamıştı.
Jimin'in en başında böyle bir şeye fazla tepki vermemesinin sebebi, zaten Taehyung'un bir gün yanına geleceğine, gerçek olacağına inanmasıydı. Aynı sipariş ettiği herhangi bir şeyin geciken kargosunun gelmesi gibi.
Taehyung da buraya nasıl geldiğini bilmiyordu, aklında sadece sihir vardı. Kendi karakterinin sihirli güçleri vardı, hâlâ olduğu için buraya gelmesininde sihirle ilgili olduğunu düşünüyordu. Bunları bir kenara bırakıp Jimin'e odaklanmaya karar vermişti.
"Bebeğim, sütünü içtin mi?"
"Azıcık kaldı."
"Hemen bitir seninle bir şey deneyeceğiz."
Taehyung heyecanla gözlerini büyütüp Jimin'e baktı, Jimin mutfak tezgahında birkaç şeyi yerleştiriyordu bu yüzden Taehyung'u görmüyordu.
"Ne deneyeceğiz Jimin-ah?" deyip azıcık kalan sütünü bitirdi. "Bitti."
Jimin bardağı alıp lavabonun içine koyduktan sonra Taehyung'un yanına geldi ve ona doğru eğildi.
"Benimle gel."
Taehyung'un elini tutup mutfaktan çıkardı, salona girdiklerinde Jeongguk onlara baktı.
"Öpüşecekseniz çıkın."
"Joengguk sus."
"Öpüşecek misiniz?"
Taehyung utangaç bakışlarıyla Jimin'in arkasına saklandı.
"Öpüşmeyeceğiz."
"O zaman sevişeceksiniz?"
"O ne demek?" dedi Taehyung.
"Anlatayım mı?-"
Jimin sinirle Jeongguk'a küfür ettiğinde sustu ve yeniden konuşmaya başladı.
"Ben neden seninle kalmayı kabul ettim? Beynimi s-"
Jimin Jeongguk'un ağızına canını acıtmayacak şekilde vurduğunda Taehyung endişelenerek ona yaklaştı.
"Acıyor mu?" dedi dudaklarını büzerek.
"Acımıyor Taehyung."
"Ama... Çok sert vurdu."
Jeongguk anlamaz gözlerle baktığında Jimin Taehyung'un belinden tutup salondan çıkardı ve odasına götürdü.
Yatağa karşılıklı şekilde oturduktan sonra Jimin Taehyung'un elini tuttu.
"Bebeğim."
"Jimin-ah."
"Kedi haline dönebiliyor musun?"
"Bilmem ki."
Jimin gülümseyip Taehyung'un yanağından öptü.
"Denesene."
"Tamam..."
Taehyung gözlerini kapattı ve kendini zorladığını belli eden bir yüz ifadesi ortaya çıktı. Jimin hayran bir şekilde izlerken bir anda Taehyung'un kafasında ve arkasında pembe bir ışıltı oldu, sihir. Işıltıların yerini iki kulak ve bir kuyruk alırken Taehyung farkında olmadan dilini dudaklarında gezdirdi. Kedi çocuğa dönüştüğünde davranışları da değişiyordu. Kedi gibi davranıyordu.
"Ben bunu neden daha önce düşünemedim... Bu halinle canın daha az yanıyor bebeğim..."
"Biliyorum Jimin-ah~"
Jimin gülümsedi ve Taehyung'a yaklaştı.
"Taehyungie. Dokunabilir miyim?"
dedi Taehyung'un kedi kulaklarına bakarken.
"Tabii ki Jimin-ah."
Jimin elini Taehyung'un saçlarına çıkardı daha sonra pembe kulağına dokundu, yumuşacıktı. O sırada Taehyung uzun tırnaklarını Jimin'in koluna sürtmekle meşguldü.
"Taehyungie, çok güzelsin."
Jimin gözlerini Taehyung'un yüzüne sabitlediğinde sonsuza dek oraya bakmak istedi. Burnunun ucu pembeleşmiş ve yanaklarında üçer tane pembe çizgi oluşmuştu. Tam olarak insan görünümlü bir kediydi.
"Jimin-ah kuyruğuma da dokun."
Jimin sırıttı ve Taehyung'un pembe kuyruğunu eline aldı. Aynı kulakları gibi yumuşaktı ve değişik bir his veriyordu.
"Çok tatlı..."
Taehyung sivrileşmiş dişini gösteren bir gülümsemeden sonra emekleyerek Jimin'in kucağına yattı, bir kedi nasıl kıvrılıp yatarsa öyle yatmıştı.
"Uykun mu geldi Taehyungie?"
Mırıldayıp tırnaklarını Jimin'in bacağına geçirdi ve acıyla inlemesine neden oldu.
"Bebeğim?"
Taehyung yattığı yerde Jimin'e doğru döndü ve dilini çıkardı.
"Ben Yoongi değilim. Bir şey yaptırmak için canımı yakmana gerek yok."
Taehyung gülümseyip kollarını Jimin'e sardı, Jimin tişörtünü çıkardığında Taehyung gözlerini Jimin'in dövmesine dikmişti.
"Bebeğim... Saçların..."
Jimin unuttuğu ve uzun zaman sonra gördüğü şey karşısında şaşırmıştı. Taehyung'un saçlarının rengi kedi çocuğa dönüştükten bir süre sonra değişiyordu, yarısı sarı yarısı pembe olmuştu.
"Jimin-ah~"
"Efendim bebeğim?"
"Saçlarımla oynar mısın?"
"Tabii ki oynarım."
Taehyung'u belinden tutup yatağa yatırdı sonra da yanına uzandı, yan dönüp dirseğinden destek alarak bebeğinin saçlarıyla oynamaya başladı. Yumuşacıktı, pamuk gibi saçları vardı. Bu Taehyung'un fazlasıyla hoşuna gitmişti bu yüzden bunu belli eden mırlamalar çıkarıp kuyruğunu yavaşça Jimin'in bacağında gezdiriyordu.
"Jimin-ah, miyav~"
Taehyung Jimin'e dönüp kafasını boynuna gömdü ve sivrileşmiş dişlerini oraya sürttü.
"Bebeğim..."
Aniden açılan kapıyla ikiside yerinden sıçradı ve kapıyla baktı.
"Demin... Bu odadan miyavlama sesi geldi. Şizofren miyim? Ah bir dakika... ONUN KUYRUĞU MU VAR!"
Taehyung sesli bir şekilde tıslayıp Jimin'in kollarının arasına girdiğinde Jeongguk ellerini havaya kaldırarak kapıyı kapattı ve odadan çıktı.
"Miyavlamaya devam edebilirsin bebeğim."
"Miyav~ Jimin-ah~ benimle ilgilen~"
Jimin elini bacağına sarılmış pembe kuyruğa atıp okşamaya başladığında Taehyung zevkle miyavlayıp Jimin'e daha da sarıldı.
"Bebeğim, küçücüksün... O kadar tatlısın ki..."
"Miyav~"
Taehyung dilini çıkarıp Jimin'in dudağının kenarına değdirdi ve iki renge bürünmüş gözlerini açarak Jimin'e baktı. Gözleri gri ve pembe karışımı bir renge dönmüştü.
"Devam et."
Jimin'in dudağını yalamaya başladığında güldü, hoşuna gitmişti.
"Jimin-ah~ ben böyle kalmak istiyorum."
"Böyle kalman birçok açıdan daha iyi ama... Bebeğim biliyorsun, saat on ikiye gelince eski haline döneceksin... Birkaç gün geçmeden tekrar kediye dönüşürsen çok yorgun düşersin bebeğim, buna izin veremem."
"Jimin-ah~ beni düşünmen hoşuma gitti~ miyav~"
"Ahh ben nasıl dayanacağım?"
"Kedi değilken de miyavlayabilirim... Sonuçta böyle doğdum..."
"Ama aynı hissi vermiyor bebeğim."
"Olsun Jimin-ah."
Jimin bebeğini kendine yaklaştırdı ve ona giydirdiği beyaz kocaman kapşonlunun içinde kalan incecik bedenine baktı.
Tanrı'ya dualarını kabul ettiği için binlerce kez teşekkür ediyordu.
---
Kedicik Tae çok tatlış değil mi🥺
Sizi seviyorum 💗