MARDİN'İN GÜNEŞİ (Devam Ediyor)

Bölüm 79

Ciaaooo hepinize:))

Bana bir arkadaşımız yazmış ki, lütfen bizde onlarla İtalya'ya gidelim. Bunu çok düşündüm, nasıl hepimiz onlarla birlikte olabiliriz diye. 

Şimdi en önemli kısma geldik. Hissederek, hayal ederek olabiliriz arkadaşlar. O yüzden medyadaki şarkı çok önemli. Bölümün içinde Dilan'la Berzan'ın dinlediği o anda sizde o şarkıyı açıp dinleyin, onları hayal edin.

Ben bölümün çoğunu o şarkıyı dinleyerek yazdım. İkinci kısma gelirsek de bölümün içinde son kısımda bir şarkı daha olacak. Bakalım o şarkıyı hatırlayan olacak mı?

Yazarınız size aylarr aylarr önce o şarkıyı unutmayın gün gelecek o şarkıdan bir kez daha bahsedeceğiz demişti:)

Bu bölümü çok bekledik hepinize iyi okumalar...

Dilan büyülenmiş gözlerle bakıyordu inişe geçmeye hazırlanan uçağın pencerisinden. Manzara büyüleyiciydi. Hala inanamıyordu, Berzan hemen yanı başında, çenesini Dilan'ın sol omzuna yaslamış onunla birlikte camdan bakarken Dilan heyecandan ölmek üzere olduğunu hissediyordu.

Berzan ona dün sabah kırmızı bir zarf vermiş içinden çıkan İtalya biletlerine Dilan şok içinde bakmıştı. İlk önce eli ayağına dolaşmış, ikizleri nasıl bırakacağını bilememişti. Ama sonra Berzan onu sakinleştirdi, ikizler artık üç ayı doldurmuştu iki gün Yağmur, Nuran hanım ve Nilgün'le idare edebilirlerdi.

Mardin'e yapacakları uzun seyahatten önce ikisinin de buna ihtiyacı vardı. Dilan böyle düşününce biraz rahatladı. Ama hemen sonra bu sefer de İtalya'a için nasıl hazırlanacağını bilemeyerek panik yapmaya başladı. Bu panikten de Berzan gezi planlarını ayrıntılı anlatınca kurtuldu. Tam tamına iki günleri olacaktı. Cuma akşama doğru gidecekler, Pazar gecesi de döneceklerdi ve Berzan yaptığı planla tek saniyelerini bile boşa harcamamıştı.

Cuma günü akşam saat dörtte uçakları kalkacaktı. Pazar günü de saat akşam dokuzda dönüş uçağına bineceklerdi. İlk önce uçakla Roma'ya inecekler ve otele yerleştikleri gibi şehri şehri gezmeye başlayacaklardı. Otele uyumaya gelecekler sabah erkenden kalkıp kaldıkları yerden devam edeceklerdi. Berzan araba kiralayacak zamanlarının çoğu yolda geçecekti ama Floransa, San Marino, Venedik ve en son durakları Milano'ya kadar beş şehri gezmeyi planlamıştı.

Dilan da kendini bu yolculuklara göre hazırladı. Yanına iki şık elbise, makyaj malzemelerini aldı, diğer birkaç kıyafetini de spor seçti. Uzun yolculuk için arabada rahat olmak istiyordu. Berzan'a da kendi gibi kıyafet hazırlamıştı. Bu işi aradan çıkarmak da onu rahatlattı.

Ama gece tam uyuyacakları esnada Berzan Dilan'a sımsıkı sarılıp, kulağına eğilerek, "Bu bizim balayımız olacak." Dediği andan sonra Dilan bir daha rahatlayamadı.

------------------

Şimdi uçağın inmesine sayılı dakikalar kala Dilan heyecanla nefes alıp verirken Berzan da içinde garip bir heyecan hissediyordu. Çok şükür ki uçakları rötor yapmamıştı. Saat 18.45 olmak üzereydi. Kiraladıkları arabayı havalimanından alıp direk otellerine geçeceklerdi. Otelleri havalimanına arabayla on beş dakikalık mesafedeydi.

İnip valizlerini almaları, kiraladıkları arabayı alıp otellerine varmaları yerleşmeleri saat yedi buçuğu bulmuştu.

Dilan bir rüyanın içinde gibiydi. Şehrin gördüğü kısmına, otellerine, odalarına bayılmıştı. İçi içine sığmıyordu, ilk gece burada kalacaklarından hızlıca kıyafetlerini valizden çıkarıp astı. Sonra da vakit kaybetmemek için hemen ikizler için Nilgün'ü aradı.