2.BÖLÜM:Bulacağız...

118 6 8
                                    

Sonunda danışmaya varabildik, keşke varmasaydık muhabbet beni aşırı sarmıştı, ama maalesef vardık.

Rüzgar danışma ile konuşurken benim dikkatimi bir şey çekti. Dışarıda beyaz bir kedi, yağmurdan sırılsıklam olmuş ve binaya girmeye çalışıyordu. Dayanamayıp kapıya doğru koşmaya başladım, kapıyı açtım ve kediyi içeriye aldım, çok üşümüş görünüyordu, hırkamı çıkarıp üzerine sardım ve kucağıma aldım.

O sırada güvenliğin seslenerek bana doğru geldiğini gördüm.

-İçeri hayvan sokamazsınız hanım efendi.

-Ama üşümüş, biraz dursa ve ısınsa ?

-Hayır hanım efendi maalesef kalamaz, yasak.

Ne kadar saçma bir yasaktı bu. Sanki küçücük hayvan yiyecek hepimizi !

Tam bunları düşünürken Rüzgar'ın yanımıza geldiğin gördüm.

-Müdüre gidiyoruz, üst kattaymış. Bu arada burada ne oluyor ?

-Bu bey efendi kediyi içeri almama izin vermiyor, baksana ne kadar üşümüş.

Diyerek kediyi Rüzgar'a gösterdim. Rüzgar kediye bakıp sırıtmaya başladı.

-Yine niçin gülüyorsun ?

-Komiksin çünkü. Kapıda hayvanlar giremez yazıyor zaten farkında mısın ?

-Olsun ama hayvan üşümüş yazık dışarıda mı kalsaydı ?

Rüzgar bir kaç saniye bir şey düşündükten sonra güvenliğe dönüp konuşmaya başladı.

-Bir şey isteyebilir miyim ?

-Tabi buyurun.

-Hayal ile kedi kapıya yakın olan şu koltuklarda otursalar ve Hayal kediyi hiç kucağından bırkmazsa. Beni bekleseler, bende şu işi 20 dakikaya çözüp gelsem ?

-Ahh tamam bey efendi ama acele etmeye çalışın lütfen.

Anlam veremeyerek Rüzgar'ın yüzüne bakmaya başladım. Yani ben neden onu bekliyorum ki, valiz benim valizim ?

Güvenlik yanımızdan ayrıldı ve Rüzgar ile konuşmaya başladım.

-Neden ben seni bekliyorum ya ? Valiz benim valizim sen kedi ile bekle ben gideyim.

-Kedinin kalmasını ben değil sen istiyorsun ama ?

Haklıydı, kurduğum cümle saçma olmuştu gailba.

-Tamam haklısın bekliyorum, ama çabuk gel, bak buradayım eğer gelmezsen burayı birbirine katarım, valizimi çaldı diye.

Yine sırıtarak bana bakmaya başladı, gailba beni çıldırtmaya çalışıyor!

-Tamam sakin, gidiyorum ve geleceğim.

Daha çok sırıtıp arkasını dönüp gidiyordu ki aklıma bir şey geldi.

-Ben senin dediğine nasıl güveneceğim. Yani yeni tanıştık, bana "Valiz benim." diyerek yalan söylersen ve valizimi alıp kaçarsan sonra laptopu mu satarsan ve alan insan laptopu mu açabilirse, bütün bilgilerimi öğrenirse ve be-

Derken eliyle ağzımı kapatıp konuşmaya başladı.

-Sen ciddi misin, bence senarist olmalısın.Ayrıca o kadar kalpsiz bir insan değilim.

Elini ağzımdan çekip konuşmaya başladım.

-Sen ne yaptığını sanıyorsun ! Ve ayrıca haklısın senarist olabilirim aslında.

Dayanamayıp kahkaha attığı sırada, güvenliğin bize çok kötü baktığını gördüm.

-Tamam artık git güvenlik bize çok kötü bakıyor. Yine söylüyorum kaçmayı aklının ucundan bile geçirme.

Tekrar gülüp arkasını döndü ve gitti.

Kulaklığıma kulaklığı tekrar taktım ve rastgele bi şarkı açtım. Bir yandan kediyi seviyor bir yandan şarkı dinliyordum. Şarkı sevdiğim bir şarkı çıktığı için sevinmiştim.

Tuğkan-Kusura bakma...

Şarkıyı mırıldanmaya başladım ve arkama yaslandım.

YAKLAŞIK 20 DAKİKA SONRA


Omzumun dürtülmesi ile irkilerek gözlerimi açtım.

Rüzgar gelmişti oysa ben kaçar sanmıştım.

-Korktun mu ? Üzgünüm, hem nasıl uyudun 15 dakikada ?

-Korkmadım, irkildim. Ayrıca uyuyakalmışım ne var bunda ?

-Tamam her neyse. Valiz benimmiş.

-Ne ? Hayır ya ama nasıl ? Ne dedi ?

Gailba gerçekten benim değildi ve şansımı fazla zorluyordum.

-Bir karışıklık olduğunu söyledi ve senin valizin kayıpmış.

-Kayıp mıymış ?

Gailba kafamda kurduğum senaryolar gerçek olacak.

-Evet, zaten öyle dedim ya ?

-O bir şaşırma tepkisi idi.

-Biliyorum neşelen diye salaklık yapayım demiştim ama olmadı.

Dayanamayıp güldüm. Benim güldüğümü görünce oda güldü.

Sinir bozukluğu ile gülmeye başladım.

-Şimdi ne yapacağım. Nasıl bulacağım o valizi ya.

-Bulacağız.

Kafamı kaldırıp suratına baktım. Ne diyordu yine ?

-Yani, şey seni tek başına bırakamam değil mi ? Sonuçta valizi biri çaldıysa, bütün bilgilerini bulup senide kaçırabilir.

Diyerek sırıtmaya başladı. Eh yanımdan kovacak halim yoktu tabi, belki katkıda bulunur.

-Tamam birlikte arayalım. O da katkı sağlarsın diye sakın yanlış düşüncelere kapılma.

-O zaman birbirimize ulaşmak için numaralarımıza ihtiyacımız var.

-Ahh tamam telefonunu ver yazayım.

Numramı vermek doğru bir hareket mi bilmiyorum, nedenini bilmediğim bir güvenim var Rüzgar'a karşı...

Valiz 215Where stories live. Discover now