I didn't want to be a strong

8.1K 616 545
                                    

Gösterdiğiniz yoğun ilgi için çok teşekkür ederim 🖤
İyi okumalar😘

Valeria içinde bulunduğu yere baktı. Neden olduğunu bilmediği bir sebepten Shield binasından çıkarılmış, Avengers binasına getirilmişti. Buradaki bir hücrede kalıyordu. Ancak burası bir hücre gibi değildi. Sadece bir yatak ve bir masa vardı odada. Bir hücre olamayacak kadar ferahtı.

Yatağa oturup sırtını duvara yasladı ve öylece beklemeye başladı. Farklı olan bir şeyler vardı. Valeria, ona neden böyle davrandıklarını bilmiyordu. Kızıl ajan onu geçiştirmişti ama eninde sonunda öğrenecekti. Birkaç saatin ardından odaya Natasha ve Tony girdi. Nat, odadaki sandalyeyi Valeria'nın karşısına koydu. Tony de yatağın bir ucuna oturdu.
"Bize geçmişini anlatsana Valeria."
"Yetiştirme yurdunda büyüdüm." Natasha ona beklentiyle bakınca Valeria omuz silkti.
"Bu kadar."

"Klostrofobine ne sebep oldu?" O günleri hatırlamasıyla Valeria ürperdi ancak anlatmaktan çekinmedi.
"Pek iyi bir yurtta büyümedim. Yapmadığın şeylerin bir cezası olurdu. Beni de hep karanlık odalara kilitediler." Natasha bir küfür mırıldandı. Onun iyi bir ailesi olacağını düşünmüştü hep. Kendisinin aksine mutlu olacağını. Tony ise kızgındı ve kızından duyduğu her kelimede kızgınlığı kat kat artıyordu. Tony burada para içinde yüzerken kızı yetimhanede büyümüştü.

"Peki teknolojiyi nasıl öğrendin? Yani benim sistemine sızabilecek düzeyde?" Valeria omuz silkti.
"Kendim. Bilgisayar karıştırarak. Biraz da zeka tabi."

Tony gülümsedi. İçten içe onun kendi kızı olduğunu biliyordu. Tam bir Stark, dedi.
"Dosyanda iyi dövüşebildiğin yazıyor. Onu nereden öğrendin? Bir örgüt mü var?" Natasha Red Room'dan korkuyordu. Ancak o olsa Valeria'nın şu an karşısında olamayacağını da biliyordu.
"Hayır. Onu da kendim öğrendim."
"Nasıl kendi kendine dövüşmeyi öğrenebilirsin ki?"
"Önce dövüşmeyi öğrenmedim zaten. Dayak yemeyi öğrendim."

Natasha ve Tony'nin kaşları çatıldı. İkiside yutkunamadı. Ancak Valeria devam etti.
"Sonra kendimi savunmayı sonra da dövmeyi öğrendim." Natasha bir an onu hiç bırakmamış olmayı diledi. Bunca yıl kızının iyi bir ailede büyüdüğünü düşünerek kendi içini rahatlatmıştı. Bunca yıl sonra onu tekrar aramamasının sebebi de buydu. Onun hayatını alt üst etmemek.

"Sen çok güçlü bir kızsın." Valeria güldü.
"Komik bir şey mi söyledim?" Valeria odaya girdiğinden beri ilk kez tam anlamıyla Natasha'ya baktı.
"Ben hiçbir zaman güçlü olmak istemedim. Ben güçlü olmaya mecbur bırakıldım." Natasha da Tony de yutkundu. Kızının söylediği her kelimede gerçekleri yüzüne çarpması Natasha'ya hiç yardımcı olmuyordu. Kızıl saçlı kadın ayağa kalktı.

"Sen biraz dinlen. Ben sana birazdan yemek getiririm." Tony de ayağa kalkarken Valeria kafa salladı. İkiside odadan çıkınca kendini yatağa bıraktı. Saatlerdir karşısındaki duvarı izliyordu. Biraz da tavanı izleyeyim, diye düşünüp bakışlarını tavana dikti.

Natasha salona girdiğinde diğer arkadaşlarının konuşmayı bir hologramdan takip ettiğini gördü. Steve destek olmak için Natasha'yı kendine çekti. Steve de Natasha'ya çok kızgındı. Bir kızı olduğunu Tony'ye bile söylememişken kendisine söylemesi saçma olurdu.

Ama en azından geçmişte bir şeyler yaşadıklarını söyleseydi diye düşünüyordu. Bunca zaman ikisi yan yana hiçbir şey yokmuş gibi davranmışlardı. Steve bu konuda kendini kötü hissetse de Natasha'nın daha kötü durumda olması yüzünden ona sırtını dönemiyordu. Genç kadının dudaklarından tek bir cümle döküldü.
"Keşke onu daha önce bulsaydım."

Tony konuyu değiştirmek için konuştu. Çünkü eğer bu konu devam ederse Natasha'nın kalbini feci kıracaktı.
"Natasha, Valeria'nın telefonuna aynı numaradan sesli mesajlar geliyor. Telefona sızıp mesajları dinleyebiliriz. Belki bir şey öğreniriz." Natasha onu onayladığında Tony Jarvis'e talimat verdi ve ilk sesli mesaj başlatıldı.

"Valeria hangi cehennemdesin? İşin bitince beni ara."

Odada duyulan erkek sesi kimsenin şaşırmasına müsaade etmeden yeni mesaja geçildi.

"Valeria! Neredesin?! Merak ediyorum bana haber ver!"

"Üç gün oldu! Sikeyim böyle işi neredesin?! Eve de gelmemişsin! Sen gitarınsız bir gün duramazsın. İyi misin?"

"Valeria kafayı yemek üzereyim! Lütfen bana iyi olduğunu söyle."

"Bu kim?"
"Arkadaşı herhalde."
"Jarvis araştırıyor." Natasha bakışlarını tek bir yere dikti.
"Gitar çalıyormuş." Clint arkadaşının yanına oturup ona sarıldı.
"Sana da çalacak."
"Sence beni affeder mi?"
"Edecek. Belki biraz üzüleceksiniz ama edecek. Onun da bir anneye ihtiyacı var Nat. O daha 16 yaşında."
"Umarım eder Clint. Umarım."

Tony, Natasha'nın ağlamasına uzaktan baktı. Ona çok kızgındı. Natasha bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce Red Room'dan kaçıp Amerika'ya gelmişti. Clint'in de yardımıyla tabi. Natasha mezuniyet denilen kısırlaştırma işinden önce kaçtı. Buraya geldikten 3 yıl kadar sonra Tony ile tanıştılar. Ve biraz 'takıldılar'. Aralarında duygusal bir bağ olmadan.

Natasha Red Room'un onun peşine düştüğünü öğrendiğinde hamileydi. Hem ona hem kızına zarar vermemeleri için bir süre ortalıktan kayboldu. Doğumdan sonra kendini toparladığında Shield'e geri döndü. Ancak hala Red Room'un peşinde olduğunu biliyordu. Ara ara Red Room'un yolladığı ajanların saldırısına da uğramıştı.

Ama bunların hiçbiri Tony'nin umrumda değildi. Tony kızına bakabilirdi. Hiçkimsenin ruhu bile duymadan ona en iyi imkanları sağlayabilirdi. Ama Natasha ona hamile olduğunu, doğum yaptığını asla söylememişti. Bu yüzden Tony'nin ona olan öfkesi dinmiyordu.

Valeria içeri giren Natasha'ya çevirdi bakışlarını. Kızıl ajan elinde bir yemek tepsisi sırtında da bir gitar çantası taşıyordu. Valeria ilgiyle ona baktı. Bu insanların onun geçmişi hakkında bir şey öğrenmesi pek de zor değildi, bunu biliyordu. Ama neden ona bir gitar getirdiklerini merak ediyordu.

Yemek tepsisini uzanıp aldı. Natasha da gitarı yatağın yanına bıraktı.
"Gitar çalmayı sevdiğini öğrendik. 5 gün daha buradasın. Sıkılma diye getirdim. Ve afiyet olsun." Valeria geldi geleli ilk kez samimi bir gülümseme bahşetti.
"Teşekkür ederim." Bu gülümseme Natasha'nın kalbini ısıtırken, hiç istemese de odadan çıktı.

Valeria önce yemeğini yedi. Hala burada ne işi olduğunu düşünüyordu. Ona bir suçluya davrandıkları gibi davranmıyorlardı. Bunun farkındaydı. Bunun sebebinin kızıl saçlı kadın olduğunu da az çok tahmin ediyordu. Ama hiçbir tahminin olmadığı bir konu vardı. Neden? Neden ona bu kadar iyi davranıyorlar? Neden onu bir suçlu gibi sorgulamıyorlar? Neden ona sıkılmaması için bir gitar getiriyorlar?

Valeria sakince yemek tepsisini odadaki masaya bıraktı. Neden olduğunu bilmese de içinden bir ses tüm bu soruların cevaplarının o kan testiyle ilgili olduğunu söylüyordu. Kızıl kadın konuşurken de böyle söylemişti. 5 gün daha buradasın. Her şey için o kadar beklemesi gerekiyorsa mecburen bekleyecekti.

Sakince gitarı eline aldı ve yatağa geri oturdu. Çantayı yavaşça açıp içine baktı. Oldukça pahalı olduğu belli olan gitarı alıp çantayı da yere bıraktı. Gitarı dizinin üzerine yerleştirirken konuştu.
"Ne kadar pahalı olduğundan haberim var. Ama benimkinin yerini tutamazsın." Baş parmağını tellerde gezdirip akoruna baktı. Bu esnada Jarvis salonda konuştu.

"Bay Stark, bayan Stark gitar çalmaya başladı. Haber vermemi istemiştiniz." Tony gülümserken Natasha ona baktı.
"Onun soy adı Romanoff, Tony." Tony omuz silkti.
"Ama Stark olmasına bir hafta var."
"Ona istemediği bir şeyi yaptıramazsın!"
"Gerçekleri öğrenince senin soy adını isteyeceği ne malum?" Natasha bu cümlenin doğruluğuyla yerine otururken Tony tekrar konuştu.

"Odanın kamera ve sesini aç Jarvis." Jarvis bir holograma yansıttı her şeyi. Valeria'nın güzel sesi salonu doldururken Tony de Natasha da gülümsedi.

Valeria'ya sesli mesajlar bırakan kişi hakkında bir tahmininiz var mı?🙄

Oy verip yorum yapmayı unutmayın😘

Criminal Where stories live. Discover now